TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ Dersi YÜKSELİŞ DÖNEMİ (I. İZZEDDİN KEYKAVUS VE I. ALAADDİN KEYKUBAD DEVRİ) soru cevapları:

Toplam 39 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

I. İzzeddin Keykavus ile kardeşi I. Alaaddin Keykubad’ın taht kavgası nasıl gerçekleştmiştir?


CEVAP:

Babasının şehit olduğu ve ağabeyi Keykâvus’un tahta çıkartıldığı haberini alan Tokat Meliki Alâeddin Keykubâd isyan etti. Erzurum meliki olan amcası Mugiseddîn Tuğrulşah, uç beyi Zahireddîn İli ve Kilikya Ermeni Kralı Leon’un desteği ile tahtı ele geçirmek üzere harekete geçti. Keykubat Malatya’dan Kayseri’ye gelen Keykâvus için cülus töreni düzenlendiği sırada şehri muhasara etti. I. İzzeddîn Keykâvus önce çok zor durumda kaldı. Kayseri subaşısının Ermeni Kralı Leon ile gizlice anlaşma yapıp ittifakı bozması üzerine, Alâaddîn Keykubâd muhasarayı kaldırıp Ankara’ya çekilmek zorunda kaldı (1212). Böylece İzzeddîn Keykâvus Konya’ya ulaştı.


#2

SORU:

Bizans kralı Theodor Laskaris Alaşehir savaşından sonra neden Selçuklularla yeniden savaşa girmek istememiştir?


CEVAP:

Alaşehir Savaşı’nın görünürdeki galibi Theodor Laskaris Konya’daki olayları yakından takip ediyordu. Çünkü yeni sultanın babasının intikamını almak istemesinden çekiniyordu. Zaten Latinlerle mücadele halinde iken, diğer taraftan Selçuklular’la savaşıp iki ateş arasında kalmaktan çekindiği için Konya ile uzlaşmayı tercih etti. Bu nedenle yeni Türkiye Selçuklu sultanını tebrik etmek için pek çok hediyeyle elçiler  gönderdiği  gibi, sultanın cenazesinin nakli için her türlü yardıma hazır olduklarını bildirdi. Sultan I. İzzeddîn Keykâvus da bir an önce babasının cenazesini nakledip, isyan eden kardeşi Alâaddîn Keykubâd’ı tamamen etkisiz hale getirmek istiyordu.  Bunun  için  Laskaris’in  yıllık  haracın  dışında 30.000.000 dinar savaş tazminatı ödemesi ve Grekler ile Selçuklular arasındaki sınırların aşılmaması şartıyla, 50 yıllık bir barış anlaşması imzalandı.


#3

SORU:

İzzeddin Keykavus’un Sinop seferine çıkma gerekçesi neydi?


CEVAP:

Sultan I. İzzeddîn Keykâvus hâkimiyetini sağlamlaştırıp iç işlerini yoluna koyduktan sonra ilk seferini Karadeniz sahilinde önemli bir liman şehri olan Sinop üzerine düzenlemiştir. Zira 1204 yılında Haçlılar Bizans’ı işgal ettiğinde Anadolu’da biri İznik diğeri Trabzon merkezli iki siyasî teşekkül oluşmuştu. Hatırlanacağı üzere sultan tahta çıktığında uzlaşma talebinde bulunan İznik Rum İmparatorluğu ile anlaşma yoluna gitmiş ve elli yıllık bir barış anlaşması imzalamıştı. Fakat Trabzon Rum hükümdarı Aleksios, Keykâvus’un kardeşi ile meşgul olmasından yararlanarak sınırları ihlâl etti. Keykâvus hem Aleksios’u cezalandırmak, hem de Anadolu’dan geçen milletleararası güney-kuzey ticaret yolunun kontrolünü sağlamak için sefer kararı aldı. Ayrıca İznik ve Trabzon Rumlarından birisinin diğerine üstünlük sağlaması halinde Karadeniz’le irtibatı bütünüyle kesilebilirdi.


#4

SORU:

I. İzzeddin Keykavus’un tahta çıktıktan sonra Kıbrıs Haçlı Krallığı ile yenilediği antlaşmanın maddeleri neleri içermekteydi?


CEVAP:
  • İki devletin tüccarları birbirlerinin ülkesinde serbestçe ticaret yapabilecek,
  • Her iki ülkenin kıyılarında batan gemilerin ve ölen tüccarların malları, ait olduğu ülkeye iade edilecek,
  • Korsan saldırısına uğrayan tacirlere her  iki ülkeye de sığınma hakkı tanınacak

#5

SORU:

Sinop ve Antalya’nın fethi Selçuklulara nasıl bir ekonomik avantaj sağlamıştır?


CEVAP:

Sinop ve Antalya’nın fethiyle Karadeniz ve Akdeniz sahilinde, kuzey-güney yolunun giriş-çıkış kapıları olan iki önemli limana kavuşan Türkiye Selçukluları, nihayet kara devleti olmaktan kurtulup uluslararası ticarette de etkili olabilecekleri şartları sağlamış oldular.


#6

SORU:

Ahilik sisteminin temelini oluşturan Fütüvvet teşkilatı Anadoluya nasıl gelmiştir?


CEVAP:

Halife,  Selçuklu elçilerinin  Anadolu’ya dönüşünün ardından I. İzzeddîn Keykâvus’un fütüvvet teşkilâtına kabulüyle ilgili merasimleri yerine getirmek üzere, meşhur âlim Sühreverdî’yi (1145-1234) elçi olarak Türkiye’ye gönderdi. Fütüvvet teşkilâtının nizamnâmesini hazırlamış olan Sühreverdi için Selçuklu sarayında sultan, devlet büyükleri ve komutanların katıldığı bir tören düzenlendi. Bu merasimde I.  İzzeddîn  Keykâvus’a fütüvvet elbisesi giydirildi. Halifenin  öncülüğünde  yeniden örgütlenen bu teşkilât, böylece Anadolu’ya girmiş oldu.


#7

SORU:

Anadolu-Suriye ticaret yolunun güvene alınması için Ermeni kralı II. Leon ile I. İzzeddin Keykavus arasında imzalanan anlaşma hangi maddeleri içeriyordu?


CEVAP:
  • Maraş civarında 1216 yılında esir düşen Ermeni prensi serbest bırakılacak,
  • Ermeni Krallığı yıllık 20.000 dinar/altın vergi verecek,
  • Selçuklu sultanı istediğinde, kral 500 tam teçhizatlı asker gönderecekti.

#8

SORU:

İzzeddin Keykavus neden Haleb’e sefere çıkmak istiyordu?


CEVAP:

İzzeddîn Keykâvus, Büyük Selçuklularla aralarındaki ezeli rekabete rağmen, bir dönem onların idaresinde kalan bu topraklar üzerinde miras hakkı iddia ediyordu. Ayrıca Haleb Türkiye topraklarına katıldığında Anadolu-Suriye kervan yolunun güvenliğini sağlamış olacaktı. Bu nedenle devlet erkânı ile yaptığı uzun münakaşalar sonunda sefer kararı alındı. Ancak devlet adamları seferin meşru bir nedene dayanması ve başarıya ulaşması  için  Salâhaddîn  Eyyûbî  (1171-1193)’nin büyük oğlu Sümeysat/Samsat hâkimi Melik Efdal (1193- 1225)’le anlaşmayı tavsiye ettiler.


#9

SORU:

Haleb kuşatmasına giderken I. İzzeddin Keykavus ile anlaşana Melik Efdal neden daha sonra saf değiştirmiştir?


CEVAP:

Melik Efdal daha önce Tell-bâşir’den sonra hemen Haleb’in kuşatılmasını tavsiye ederken; sultanın şehri kendisine bırakmayacağı düşüncesiyle kararsız bir tutum takındı. “Tell-bâşir’den sonra Menbic’i alalım böylece Haleb kanadı yolunmuş bir güvercine benzer ve ele geçmesi daha kolay olur” telkini Keykâvus’a da cazip geldi. Nitekim ordu Menbic’e sevk edilip şehir kolaylıkla alındı. Ancak Haleb ileri gelenleri bu boşluğu değerlendirerek, melikin el-Cezire’de hüküm süren dayısı Melik Eşref’ten yardım istediler. Öte taraftan Haleb idarecilerinin ağzından Selçuklu komutanlarına sahte mektuplar yazıldı ve cevapları da güya bir tesadüf sonucu sultanın eline ulaştırıldı. Böylece Keykâvus ümeranın ihanet ettiği düşüncesine kapıldı. Durumun iyice çetrefilli hale gelmesi üzerine Melik Efdal sultanı terk ederek kardeşlerinin saflarına geçti.


#10

SORU:

Keykavus’un Haleb seferi nasıl gerçekleşmiştir?


CEVAP:

Mübarezeddîn Behramşah komutasındaki öncü kuvvetler, Haleb ile Menbic arasındaki Buza’a mevkiinde, Melik Eşref’in ordusu ile karşı karşıya İki taraf arasındaki çarpışmadan galip çıkan Mübarizeddîn Behramşah oldu. Melik Eşref dağılmış ordusu ile geri çekilirken, tesadüfen yakalanan bir Selçuklu süvarisinden karşısında yenildiği kuvvetlerin öncü olduğu, asıl ordunun daha Menbic civarında bulunduğunu öğrendi. Derhal ordusunu toparlayıp karşı taarruza geçince Mübarezeddîn Behramşah zor durumda kaldı. Diğer öncü birliğinden takviye kuvvet istediysede basit bir kıskançlık yüzünden yardım alamayınca yenilgiye uğrayıp Melik Eşref’in eline esir düştü. Selçuklu askerleri kılıçtan geçirildi. Öncü kuvvetlerinin ağır yenilgiye uğramasının yanı sıra değerli bir komutanının esir düştüğü haberini alan sultan hızla Melik Eşref’in üzerine yürüdü. İki ordu yine Buza’a mevkiinde karşı karşıya geldi. Bir taraftan çarpışmalar devam ediyordu; fakat emirlerin tedirgin tutumu sultanı kararsızlığa sevk etti.                       Neredeyse ümeranın ihanet ettiğinden artık kuşkusu yoktu. Keykâvus bir sabah aniden askere Elbistan’a doğru geri çekilme emri verdi. Ordular henüz tüm kuvvetleriyle savaşa girmeden sultanın geri çekilmesi Melik Eşref’i de çok şaşırtı. Selçuklu ordusunu takip ederek Tell-bâşir, Ra’bân ve  Merzubân  kalelerini geri aldı. Ra’bân hariç ele geçirdiği diğer yerleri yeğeni Haleb meliki Aziz’e bıraktı. Melik Eşref, Mübarezeddîn Behramşah  ve  diğer Selçuklu  esirleri, kendilerine ihsanlarda bulunarak serbest bıraktı.


#11

SORU:

I. İzzeddin Keykavus ile I. Alaaddin Keykubad arasında geçen taht kavgası nasıl gerçekleşmiştir? 


CEVAP:

Keykubâd, 1211 yılında babası I. Gıyaseddîn Keyhüsrev’in Alaşehir savaşında öldüğü ve tahta ağabeyi Keykâvus’un geçtiğini öğrenince, Erzurum meliki olan amcası Mugîseddîn Tuğrul Şah ve Ermeni kralı II.  Leon ile  saltanatı  ele  geçirmek  üzere  ittifak  yaptı. Keykubâd müttefiklerin desteğiyle, Kayseri’de tahta oturan ve cülus töreninden sonra Konya’ya hareket etmeyi plânlayan Keykâvus’u muhasara etti. Kardeşinin saldırısına hazırlıksız yakalanan I. İzzeddîn Keykâvus çok zor durumda kaldı. Kayseri sübaşısının tavsiyesiyle müttefiklerin arasınını açmayı başardı. Bunun üzerine Alâaddîn Keykubâd Ankara kalesine çekilmek zorunda kaldı. Fakat Keykâvus tahtı için hâlâ büyük bir tehlike oluşturan kardeşinin üzerine yürüyüp, 1212 ilkbaharında Ankara kalesini muhasara etti. İki kardeş arasında bir yıl süren uzun ve şiddetli çarpışmalar sonucunda  şehir halkının çok fazla zarar görmesi  nedeniyle  Keykubâd 1213 baharında kaleyi Sultan Keykâvus’a teslim etti; fakat hapse atılmaktan kurtulamadı.


#12

SORU:

Alaeddin Keykubad döneminde Venedik dukası ile imzalanan ticari antlaşma hangi maddelerden oluşmaktadır?


CEVAP:

Venedik Dukası ve onun yerine geçecek despotlarla, Suriye ve başka yerlerdeki bütün Venedikli tüccarlarla, iki yıllık bir anlaşma yapıldı. Buna göre Selçuklu ülkesinde Venedikli tüccarlardan yüzde iki (%2) den fazla vergi alınmayacağı gibi, kıymetli taş ve inci, işlenmiş veya ham gümüş ile altından, zahireden gümrük vergisi alınmayacaktı. Yine Venedik’e ait bir gemi Keykubâd’ın hâkimiyetindeki sahillerde batacak veya saldırıya uğrayacak olursa malları sahiplerine iade edilecekti. Düşmanları tarafından takip edilen Venedik gemilerinin Türkiye Selçuklu limanlarına sığınmasına da müsaade edilecekti.


#13

SORU:

Alaeddin Keykubad döneminde neden devlet erkanı tasfiye edilmiştir?


CEVAP:

I.Alâaddîn Keykubâd’ı saltanatının ilk yıllarında uğraştıran en önemli meselelerden biri de, babası zamanından beri görev yapmakta olan ve hükümdar adına devlete tahakküm edecek kadar güçlenmiş bulunan ümerayla yaşadığı otorite problemidir. Nitekim durumdan hoşnut olmayan sultan, emirlerin hiç değilse malî açıdan güçlerini kırmak düşüncesiyle herbirine, Konya surlarının birer burcunu onarmak emrini verdi.


#14

SORU:

Sultan Alaeddin neden Doğu Anadolu beyliklerini tabiyet altına almak istiyordu?


CEVAP:

Devletin çok önem verilen ekonomi politikaları yanında, Anadolu’da milli ve siyasî birliği sağlamak da başlıca hedefler arasında bulunuyordu. I.Alâaddîn Keykubâd, Doğu Anadolu bölgesinde Selçuklular veya Eyyûbîlere tâbi olmak konusunda kararsız davranan bazı beyliklere karşı sefere çıktı. Çünkü bu beylikler Türkiye Selçuklu Devleti’nin hızla güçlenmesinden ve Eyyûbîlerden Ahlat sahibi Melik Eşref’in bölgedeki faaliyetlerinden endişeye kapıldıları için, hutbeyi bazen Mısır Eyyûbî Sultanı Melik Kâmil veya Melik Eşref adına, bazen de I. Alâaddîn Keykubâd adına okutup, bölgede Türkiye Selçukluları’nın otoritesinin kurulmasını geciktiriyorlardı. Her yönüyle güçlü bir devlet kurmak isteyen Keykubâd’ın onlara müsamaha göstermesi beklenemezdi.


#15

SORU:

Alaeddin Keykubad döneminde gerçekleştirilen Suğdak seferi neden yapılmıştır?


CEVAP:

Moğollar 1223 yılında Suğdak şehrini ele geçirince halkına olduğu kadar bölgede ticaret yapan tüccarlara da zarar vermişlerdi. Moğollar bölgeden ayrıldıktan sonra burada karışıklıklar devam etti.  Latinlerin İstanbul’u işgal etmesinden sonra, Trabzon Rumları Bizans’ın Kırım’daki limanlarında hakimiyet mücadelesi veriyorlardı. Nitekim sultan Kayseri’de iken Rus, Bulgar ve Kıpçak diyarındaki zengin ticaret faaliyetlerinden yararlanmak için Karadeniz sahillerine giden; fakat saldırıya uğrayıp malları gasp edilen bir  tüccar huzura çıkıp şikayette bulunmuştu. Sultan Keykubâd, Sinop üzerinden Anadolu’ya giren-çıkan tüccarların güvenliğini yok eden bu kargaşayı bitirmek üzere, 1225 yılında Suğdak’a bir sefer yapılmasını emretti.


#16

SORU:

Yassıçimen savaşı kimler arasında gerçekleşmiştir?


CEVAP:

Keykubâd Ahlât düşüp ilişkiler kesildikten sonra, Harizmşah’ın artık kendisine saldıracağını öngörüyordu. Sultan bu nedenle derhal Eyyûbîlerle anlaşma yoluna gitti. Buna göre Ahlat’ı kaybeden Melik el-Eşref, 000 kişilik ordusu ile Harran’a geldi. Selçuklu sultanı 12000 kişilik seçme bir kuvveti Erzincan’a gönderdi. Eyyûbi ordusuyla Sivas’ta birleşen Sultan I. Alâaddîn Keykubâd Erzincan’a doğru harekete geçti. Bunu öğrenen Celâleddîn Harizmşah da, Erzurum meliki Cihanşah’la Harput’ta birleşerek Erzincan’a ulaştı. Selçuklu öncü birliklerini imha edip Sivas’a doğru ilerledi. İki ordu Erzincan Akşehir’inde, Yassıçimen ovasında karşı karşıya geldi. Üç gün süren şiddetli çarpışmalar sonunda Celâledîn Harizmşah, ordusuna doğru esen şiddetli rüzgârın da etkisiyle yenildi (10 Ağustos 1230). Celâleddîn Mengüberti küçük bir birlikle savaş meydanından kaçıp Harput-Ahlat yoluyla Azerbaycan’a vardı.


#17

SORU:

Gürcistan seferi sonucu varılan antlaşmanın iki taraf açısından önemi nedir?


CEVAP:

Bu anlaşma yaklaşan Moğol  tehlikesi nedeniyle, iki tarafın çıkarlarına da uymaktaydı. I. Alâaddîn Keykubâd, devrinin en istikrarlı ve güçlü  devletinin başında bulunmasına rağmen, Moğolları yakından ve kaygıyla takip ediyordu. Türklerin Anadolu’yu fethi tecrübesinde de görüldüğü gibi, göçebe istilâlarına karşı koymanın neredeyse imkânsız olduğunu biliyor ve mecbur kalmadıkça onlarla savaşmayı doğru bulmuyordu. Hattâ bütün İslâm hükümdarlarının halifenin öncülüğünde toplanıp, seçecekleri bir heyeti, hediyelerle birlikte Moğol hanına gönderip barış yapmalarından yanaydı. Fakat bu uzlaşmacı tutumuna rağmen, bir Moğol saldırısı karşısında hazırlıksız yakalanmamak için de sınırlarını, kalelerini tahkim ediyordu. Nitekim Gürcü kraliçesiyle akrabalık kurarak, Moğol tehlikesine karşı devletin kuzey-doğu sınırında bir tampon bölge meydana getirmiş oluyordu.


#18

SORU:

Türkiye Selçuklularının ordusu kimlerden oluşmaktaydı?


CEVAP:

Türkiye Selçuklu ordusunun temelini ıktâlı askerler oluşturmaktaydı.    Sayıları belli bir miktarı geçmeyen gulamlar ve Türkmenler’in uçlardaki kuvvetleri dışında; ihtiyaç halinde tâbi devletlerin vermek zorunda olduğu kuvvetlerle ücretli askerler de orduda yer alıyordu.


#19

SORU:

I. Alaeddin Keykubad döneminde neler inşa edilmiştir?


CEVAP:

Sultan I. Alâaddîn Keykubâd dönemine ait inşa faaliyetlerinin en önemlisi, 1221’de fethedilen ve sultanın adına nisbetle Alâiye adını alan Kalanoros’un yeni baştan imarıdır. Yine Konya ve Sivas’ın kale ve surları Keykubâd dönemi eserleridir. Adı geçen kalelerdeki kapı üstleri genellikle, dinen yasak kabul  edilmesine rağmen hayvan ve insan motifleri ile süslenmiştir. Keykubâd inşa tarihleri kesin olarak bilinmeyen iki saray daha yaptırmıştır. Bunlar sultanın vefat ettiği Kayseri yakınındaki Keykubâdiye ve Konya-Beyşehir yolu üzerindeki Kubâdâbad saraylarıdır. Alâaddîn Keykubâd, 1229 yılında Sultan  Han  adını taşıyan bir kervansaray; 1232 yılında da Konya-Antalya arasındaki Alara Hanı’nı inşa ettirmiştir.


#20

SORU:

Anadolu Selçuklularının 1214 yılında Venediklilerle yaptığı ticaret anlaşmasının maddeleri nelerdir?


CEVAP:

1. İki devletin tüccarları birbirlerinin ülkesinde serbestçe ticaret yapabilecek

2. Her iki ülkenin kıyılarında batan gemilerin ve ölen tüccarların malları, ait olduğu ülkeye iade edilecek

3. Korsan saldırısına uğrayan tacirlere her iki ülkeye de sığınma hakkı tanınacak


#21

SORU:

1. İzzettin Keykavus Sinop'u fethetmek amacıyla ne gibi hazırlıklar yapmıştır?


CEVAP:

Keykavus önce Sinop ve ahalisi hakkında detaylı bilgi topladı. Üç tarafı denizlerle çevrili olan bu şehrin kara ve denizden bağlantısını kesip, uzun süreli bir kuşatma sonucu ele geçirilebileceğini düşünerek ona göre hazırlık yaptırdı. Diğer taraftan Trabzon Rum hükümdarı Aleksios'un durumunu tespit etmek üzere casuslar görevlendirdi. 


#22

SORU:

I. İzzettin Keykavus'un Sinop'u fethetmesinden sonra Rum hükümdar Aleksios'la yaptığı anlaşmanın şartları nelerdir?


CEVAP:

1. Aleksios Canik ve çevresinde ikamet edecek

2. Her yıl sultanın hazinesine 10.000 dinar, 5.000 baş at, 2.000 baş sığır, 10.000 baş koyun, 50 yük çeşitli hediyeler gönderecek

3. Sultan istediği takdirde, tabi hükümdar sıfatıyla asker gönderecekti 


#23

SORU:

Fütüvvet ve fütüvvetname kelimelerinin anlamlarını etimolojik açıdan değerlendiriniz. 


CEVAP:

Arapça "genç, yiğit, cömert" anlamındaki "feta" kelimesinden gelen fütüvvet "gençlik, kahramanlık, cömertlik" manasına gelmektedir. Kökeni Sasaniler'e kadar uzanan fütüvvet başlangıçta gençler arasındaki sosyal bir aktiviteyken zamanla tasavvufi bir boyut kazanmıştır. Bazı mutasavvıfların telki ile girdiği bu teşkilatı yeniden düzenleyerek XIII. asırdan itibaren içtimai, iktisadi ve siyasi bir yapılanmaya dönüştüren Halife Nasır Lidinillah'ın başta fütüvvete karşı olduğu bilinmektedir. Fütüvvetname ise fütüvveti konu alan veya fütüvvetin adab ve erkanı hakkında bilgi veren eserlerin ortak adıdır. 


#24

SORU:

Kilikya bölgesinde kurulmuş olan Ermeni krallığı Türkiye Selçuklu Devleti açısından ne gibi bir önem arzediyordu?


CEVAP:

Ermeniler'in Birinci Haçlı Seferi'nin yarattığı müsait şartlardan yararlanarak Kilikya bölgesinde kurdukları prenslik, II. Leon zamanında, papanın da onayıyla krallık ünvanı almıştı. Kısa zamanda İskenderun Körfezi'nin doğu sahilinden Antalya körfezine birkaç fersah mesafeye kadar topraklarını genişletmişlerdi. Bu küçük Ermenistan krallığı bazı önemli limanları elinde bulunduruyordu. Ayrıca Suriye'den gelen kervanların da Ermeni hakimiyetindeki topraklardan geçerek Konya ve İstanbul'a ulaşmaları ticaretin güvenliği açısından büyük önem arz ediyordu. Dolayısıyla Ermeni Krallığının bölgedeki faaliyetleri Türkiye Selçuklu Devleti'ni yakından ilgilendiriyordu.


#25

SORU:

Anadolu Selçukluları ile Kilikya Ermeni Krallığı arasında 1218 yılında varılan anlaşmanın maddeleri nelerdir?


CEVAP:

1. Maraş civarında 1216 yılında esir düşen Ermeni prensi serbest bırakılacak

2. Ermeni Krallığı yıllık 20.000 dinar/altın vergi verecek

3. Selçuklu sultanı istediğinde, kral 500 tam teçhizatlı asker gönderecekti


#26

SORU:

I. İzzeddin Keykavus'un Haleb üzerine yaptığı seferin sebepleri nelerdir?


CEVAP:

Eyyubiler Türkiye Selçuklularının güneydoğu politikalarını, kendileri için tehdit olarak görüyorlardı. Keykavus'un Ermenilerle savaşından önceki ittifak teşebbüsü de bu sebeple başarısız olmuştu. Bu sırada Melik Zahir vefat etmiş, yerine henüz üç yaşında olan oğlu Melik Aziz geçirilmişti. Yeni melikin naibliğini yapan annesi ve ümeranın birbirleriyle olan rekabeti Haleb'te karışıklıklara yol açtı. Oradan kaçan bazı emirler, I. İzzeddin Keykavus'u Haleb'e sefer yapmaya teşvik ediyorlardı. Devlet erkanının aksi kanaatine rağmen sultan bu fırsatı değerlendirmek istiyordu. 


#27

SORU:

Kaynaklarda I. İzzeddin Keykavus'un kişiliği nasıl tanıtılmaktadır?


CEVAP:

Sultan I. İzzeddin Keykavus kaynaklarda akıllı, vefalı, cömert; fakat biraz kindar ve şüpheci olarak tanımlanmakta, şairlik yönünün kuvvetli olduğu bilinmektedir. 


#28

SORU:

I. İzzeddin Keykavus'un eserlerinden biri olan Malatya Ulu Camii'nin özelliklerini anlatınız.


CEVAP:

Malatya Ulu Camii kırmalı çapraz tonozlu eyvanı, göbeğinde çiniden mühr-ü Süleyman yer alan tuğla ve sırlı tuğlalarla biçilenmiş tromp geçişli kubbesi, avlusundaki yazı, geometrik ve bitkisel motifli çini bezemeleriyle Selçuklu sanatının sıra dışı örneklerinden biridir. Yapımından kısa bir süre sonra en az iki kez onarıldığı ve genişletildiği batı ve doğu taç kapılarındaki kitabelerden anlaşılan yapının mimarı Malatyalı Yakup, yazılarını yazan sanatçı ise oğlu Ahmet'tir.


#29

SORU:

I. Alaaddin Keykubad'ın tahta geçişine dair rivayetleri anlatınız.


CEVAP:

I. Alaaddin Keykubad'ın tahta geçişine dair iki farklı rivayet vardır. Bir rivayete göre, I. İzzeddin Keykavus 1220 yılında öldüğünde yerine tahta geçecek çocuğu olmadığından devlet erkanı kardeşini hapisten çıkartıp tahta oturttular. Diğer rivayete göre ise I. Izzeddin Keykavus hastalığı ilerleyince kardeşini hapisten çıkararak yanına getirtmiş ve kendisinden sonra tahtı ona vasiyet etmiş, ona biat edilmesi için ilgililerden yemin almıştır.  


#30

SORU:

I. Alaaddin Keykubad'ın tahta geçişinden sonra yaptığı ilk iş olan Venedik Dükalığı ile imzaladığı ticari anlaşmada Venediklilere hangi imtiyazlar verilmiştir?


CEVAP:

Anlaşmaya göre Selçuklu ülkesinde Venedikli tüccarlardan yüzde 2'den fazla vergi alınmayacağı gibi, kıymetli taş ve inci, işlenmiş veya ham gümüş ile altından, zahireden gümrük vergisi alınmayacaktı. Yine Venedik'e ait bir gemi Keykubad'ın hakimiyetindeki sahillerde batacak veya saldırıya uğrayacak olursa malları sahiplerine iade edilecekti. Düşmanları tarafından takip edilen Venedik gemilerinin Türkiye Selçuklu limanlarına sığınmasına da müsaade edilecekti. 


#31

SORU:

I. Alaaddin Keykubad'ın saltanatının ilk yıllarında ümerayla yaşadığı çatışmayı açıklayınız.


CEVAP:

I. Alaaddin Keykubad'ı ilk yıllarında uğraştıran en önemli meselelerden birisi babası zamanından beri görev yapmakta olan ve hükümdar adına devlete tahakküm edecek kadar güçlenmiş bulunan ümerayla yaşadığı otorite problemidir. Nitekim durumdan hoşnut olmayan sultan, emirlerin hiç değilse mali alıdan güçlerini kırmak düşüncesiyle herbirine, Konya surlarının birer burcunu onarmak emrini verdi. Emirlerin büyük külfet saydıkları onarım işinden sonra sultana karşı düşmanlıklarının arttığı anlaşılıyor. 


#32

SORU:

I. Alaaddin Keykubad'ın Kilikya Ermeni Krallığı ile mücadeleye girişmesinin sebebi nedir?


CEVAP:

Antalya ve Alaiye limanlarının Selçukluların eline geçmesiyle bölge ticaretinde Ermeniler'in payı büyük ölçüde azalmıştı. Selçukluların güçlenmesine paralel olarak çıkarları zedelenen Kilikya Ermenileri, Selçukluların ticaret faaliyetlerine darbe vurmak için topraklarından geçen kervanları yağmalamaktaydılar. Bu sebeple Keykubad Ermeniler üzerine sefer düzenlemiştir. 


#33

SORU:

I. Alaaddin Keykubad'ın Gürcistan üzerine sefer düzenlemesinin sebebi nedir?


CEVAP:

Harizmşah'ın Yassıçimen'de yenildiğini öğrenen Moğollar, Harizmlileri takip ederek Selçuklu sınırlarına vardılar. Hatta Cormagon Noyan komutasında bir Moğol birliği, 1232 yılında Sivas'a kadar ilerledi. Bu beklenmedik saldırıyı haber alan Keykubad, Kemaleddin Kamyar'ı mühim bir kuvvetle derhal Sivas'a gönderdi. Bölgeye geldiğinde Moğolların ayrıldığını gören Kamyar, buna rağmen Erzurum'a kadar gitti. Moğolları Selçuklu topraklarını yağmalamamaları için Gürcü Kraliçesi Rosudan'ın tahrik ettiğini öğrendi. Bunun üzerine Gürcüler üzerine sefer düzenlendi. 


#34

SORU:

Eyyübiler üzerine düzenlenecek seferin öncesinde idari bazı hamleler yapan I. Alaaddin Keykubad'ın Sivas valiliğine Kır Han/Kayır Han'ı atamasının tarihi açıdan önemi nedir?


CEVAP:

Böyle önemli bir görevin gulam kökenli bir emir yerine Harizzm'li Kayır Han'a verilmesi ve diğer Harizmli beylerin de önemli mevkilere getirilmesi, Keykubad'ın devleti, sakıncalarını görüp ıslah etmeye çalıştığı bu sistemden kurtarıp yeniden Türk temellerine oturtmak istediğine işaret etmektedir. 


#35

SORU:

Türkiye Selçuklu ordusu hangi askerlerden teşekkül etmekteydi?


CEVAP:

Türkiye selçuklu ordusunun temelini ıktalı askerler oluşturmaktaydı. Sayıları belli bir miktarı geçmeyen gulamlar ve Türkmenler'in uçlardaki kuvvetleri dışında, ihtiyaç halinde tabi devletlerin vermek zorunda olduğu kuvvetlerle ücretli askerler de orduda yer alıyordu.


#36

SORU:

Anonim Selçukname'ye göre I. Alaaddin Keykubad'ın ölüm sebebi nedir?


CEVAP:

I. Alaaddin Keykubad'ın ölümü hakkında devrin kaynakları pek fazla bilgi vermezken sadece Anonim Selçukname açıkça Keykubad'ın 4 Şevval Pazartesi günü, Şehzade Gıyaseddin Keyhüsrev ve onu destekleyen emirler tarafından zehirlendiğini yazmaktadır. Bu döneme dair araştırmaların hemen hepsinde Anonim Selçukname'deki bu bilgilere dayanarak Keykubad'ın ani ölümünde, babasının vasiyetini hiçe sayarak yerine geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev ile Saadeddin Köpek'in dahli olduğunu kabul edilmektedir. 


#37

SORU:

I. Alaaddin Keykubad'ı gayrimüslim tebaasıyla olan ilişkisi açısından değerlendiriniz. 


CEVAP:

Sultan I. Alaaddin Keykubad gayrimüslim tebaasına adaletle muamele ederdi. Ermeni Genceli Kİragos'un kaydettiğine göre Keykubad, Yassıçimen savaşı dönüşünde Kayseri'ye yaklaşınca Hristiyanlar önlerinde papazları ellerinde haçlar ve çalgılarla karşılamaya çıkınca Müslümanlar tarafından engellenmişlerdi. Ancak Keykubad, bir tepeye çıkarak kendilerini fark ettiren bu topluluğun yanına gitmiş ve eğlencelerine ortak olmuştu. Hatta şehre de onların ortasında girmiş ve ihsanlarda bulunmuştu.


#38

SORU:

Subaşı kelimesinin anlamını ve Türkiye Selçuklu tarihi açısından ne ifade ettiğinizi belirtiniz. 


CEVAP:

Subaşı eski Türkçe asker anlamına gelen "sü" ve "baş" kelimelerinden türetilmiş olup ordu komutanı demektir. Türkiye Selçukluları'nda ise başkumandanlığa bağlı askeri validir. 


#39

SORU:

Ahilik ve ahi kurumu ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Ahilik XIII. yüzyılda Anadolu'da yayılan ve Osmanlı Devleti'nin kurulmasında önemli rol oynayan dini ve sosyal bir teşkilattır. Arapça kardeşim anlamındaki ahi veya Türkçe'deki cömert manasına gelen akı kelimelerinden türetildiği kabul edilmektedir.