ULUSLARARASI KAMU MALİYESİ Dersi ULUSLARARASI ŞİRKETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ soru cevapları:

Toplam 42 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Uluslararası şirket neye denir?


CEVAP:

Yatırım faaliyetlerini birden fazla ülkede sürdüren ve üretimle ilgili kararları bir merkezden alan ve çeşitli yollarla yavru şirketlerin kararlarını etkileyebilen şirketlere uluslararası şirket denir.


#2

SORU:

Uluslararası şirket ile uluslar ötesi şirket arasındaki fark nedir?


CEVAP:

Uluslarötesi şirketler uluslararası şirketlerle kıyaslandığında daha fazla yerel sorumluluk esasına göre faaliyetlerini birden fazla ülkede sürdüren şirketlerdir. Bu şirketlerde yönetim kararları farklı ülkelerden üst düzey yöneticiler tarafından küresel bakış açısıyla alınır. Buna karşılık klasik uluslararası şirketlerde kararlar bir ülkede konuşlanmış yönetim merkezi tarafından alınır ve bütün yavru ve bağlı şirketlerde uygulanır. Uluslararası şirket ve uluslar ötesi şirket arasındaki bu farka karşılık çoğu zaman her iki kavram birbirinin yerine kullanılmaktadır.


#3

SORU:

Uluslararası şirketlerin yatırım yapılan ülkeye sağladıkları yararlar nelerdir?


CEVAP:

Uluslararası şirketlerin yatırım yapılan ülkeye sağladıkları yararlar şöyle sıralanabilir:

• Ev sahibi ülkede ilave yatırımlarla üretim kapasitesini ve istihdamı arttırırlar, ekonominin büyümesine katkı sağlarlar,

• Ev sahibi ülkeye yeni teknoloji ve üretim teknikleri getirirler. Yeni teknolo-ji ve üretim tekniklerinin ev sahibi ülke tarafından öğrenilmesi ve ekonominin diğer alanlarında kullanılması verimlilik artişına neden olur,

• Ev sahibi ülkede faaliyette bulunan yerel şirketlerin daha rekabetçi olmala-rına neden olurlar,

• Ev sahibi ülkede yatırım yaptıkları sektöre katkı sağlayan yerli üreticiye ye-ni iş imkânları yaratırlar, yan sanayinin gelişimine katkı sağlarlar,

• Ev sahibi ülkede elde edilen kurum kazançları ve yaratılan ilave istihdamüzerinden ödenecek vergilerle vergi hasılatının artmasına katkı yaparlar,

• Ev sahibi ülkenin döviz rezervlerini arttırarak özellikle kalkınma için gerek-li ithalatın yapılmasına katkı yaparlar.


#4

SORU:

Uluslararası şirketlerin yatırım yapılan ülkeye yarattıkları olumsuzluklar nelerdir?


CEVAP:

Ev sahibi ülke bakımından yarattıkları olumsuzluklar şöyle sıralanabilir:

• Uluslararası şirketlerin “tekelci avantaj”ları yerel şirketlerin daha rekabetçi olmalarını zorlamaları yanında bu şirketlerin piyasadan silinmelerine de neden olabilir,
• Ev sahibi ülkede kurdukları şirketlerin yönetim kararları üzerinde bu ülkelerde ekonomik sapmalara neden olacak şekilde etkili olabilirler,

• Ev sahibi ülkede, ana şirketin bulunduğu ülkede kanunlarla yasaklanmış olan çevreye zararlı üretim faaliyetlerini sürdürerek çevre kirliliğine neden olabilirler,

• Ev sahibi ülkede faaliyette bulunulan sektör üzerinde etkili olarak ülkenin ekonomisi üzerinde belirsizlik yaratabilirler,

• Ev sahibi ülkeye getirdikleri teknoloji ve üretim tekniği bakımından ülkeyi dışa bağımlı hâle getirebilirler,

• Ev sahibi ülkede sürdürdükleri üretim faaliyetlerine katkı sağlayan üretim birimlerini de yurtdışından getirmeleri durumunda yerli üreticilerin gelişmesine engel olabilirler,

• Ev sahibi ülkede elde ettikleri kârları uluslararası transfer fiyatlandırma sımanipülasyonlarıyla henüz vergilendirilmeden ana merkezlere aktararak ev sahibi ülkenin vergi kaybına uğramasına neden olabilirler.


#5

SORU:

OECD model vergi anlaşmasına göre ticari kazançların vergilendirilmesi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Bir şirketin elde ettiği ticari kazanç bu şirketin bulunduğu devlet tarafından başka bir ifadeyle ikamet devleti tarafından vergilendirilir. Bununla birlikte bu şirketin elde ettiği ticari kazancın bir kısmı ya da tamamı yabancı bir devlette bulunan daimi iş yeri vasıtasıyla elde edilmişse, ticari kazancın daimî iş yerine atfedilebilen kısmı bu yabancı devlette, başka bir anlatımla kaynak devletinde vergilendirilebilir.


#6

SORU:

Daimi iş yerinin taşıması gereken özellikler hangileridir?


CEVAP:

Daimi iş yerinin taşıması gereken özellikle şöyle sıralanabilir:

• Bir iş yerinin varlığı,

• Bu işyerinin sabit yer olması,

• İşlerin bu sabit yer vasıtasıyla sürdürülmesi.


#7

SORU:

Daimi iş yeri sayılacak sabit yerler hangileridir?


CEVAP:

Yönetim Yeri, Şube, Büro, Fabrika, Atölye, Maden, petrol veya gaz kuyusu, taş ocağı veya herhangi bir doğal kaynak istihraç yeri, Bağımlı acenteler


#8

SORU:

Daimi iş yerinin vergiye tabii gelirinin hesaplanması nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Model Vergi Anlaşması’nın 7. maddesi daimî iş yerinin vergiye tabi kazancının tespit edilmesi konusunda da hüküm içermektedir. Buna göre, daimî iş yerinin işle ilgili faaliyetleri dolayısıyla yaptığı giderler daimî iş yerinin bulunduğu yabancı ülkede yapılmiş olsun ya da olmasın gayrisafi kazançtan indirilebilir. Bununla birlikte OECD Model Vergi Anlaşması’nın 7. maddesinin 5. fıkrasına göre, daimî iş yerinin bağlı olduğu şirket için satın aldığı ticari mallar, atfedilecek kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. OECD Model Vergi Anlaşması’nın 7. maddesinin 4. paragrafı daimî iş yerinin vergiye tabi kazancının tespitinde başka bir yöntem öngörmektedir. Bu yönteme göre şirketin elde ettiği kazanç ilgili birimlere bölünür. Kazancın ilgili bölümlere ne şekilde paylaştırılacağının tespitinde Model Vergi Anlaşma’nın 7. maddesinde ifade edilmiş ilkelere uyulmalıdır. 


#9

SORU:

Karpayının tanımına neler girer?


CEVAP:

“Kâr payı” kavramının kapsamı Model Vergi Anlaşması’nın 10. maddesinin 3. paragrafında aşağıdaki gibi belirtilmiştir:

• Hisse senetlerinden elde edilen gelirler;

• İntifa senetlerinden veya intifa haklarından elde edilen gelirler;

• Maden paylarından elde edilen gelirler;

• Kurucu hisse senetlerinden elde edilen gelirler;

• Alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler;

• Ülkenin ulusal hukuk sistemine göre hisse senetlerinden elde edilen gelirleaynı muameleyi gören gelirler.


#10

SORU:

Uluslararası şirketlerin yabancı ülkelerden elde ettiği faiz gelirleri nasıl vergilendirilmektedir?


CEVAP:

OECD Model Vergi Anlaşması’nın 11. maddesi faiz gelirlerinin vergilendirilmesine ayrılmıştır. Model Vergi Anlaşması’nın 11. maddesinin 3. paragrafında her türlü alacaktan doğan gelirler faiz olarak nitelendirilmiştir. Uygulamada kimi zaman, elde edilen gelirin faiz geliri mi yoksa kâr payı olarak mı değerlendirileceği karışıklıklara neden olabilmektedir. Nitekim faiz ile kâr payı arasındaki ayrım her zaman belirgin olmayıp, uygulama ülkeden ülkeye farklılaşmaktadır.

Model Vergi Anlaşması’nın 11. maddesinin 1. paragrafına göre bir başka ülkeden elde edilen faiz gelirini ikamet devleti vergilendirecektir. Başka bir anlatımla bir uluslararası şirketin yerleşik olduğu devletin dışında yabancı ülkelerdeki kaynaklardan elde ettiği faiz geliri şirketin yerleşik olduğu devlette vergilendirilecektir. Faizin elde edildiği devletin vergilendirme yetkisi kâr paylarının vergilendirilmesine benzer bir şekilde tamamen kaldırılmamıştır. Buna göre faiz gelirinin elde edildiği kaynak devletinin vergilendirme yetkisi tamamen sınırlandırılmamış, vergi oranının en çok %10 olması düzenlenmiştir.


#11

SORU:

Gayri maddi hak bedeli nedir?


CEVAP:

Model Anlaşma’nın 12. maddesinin 2. paragrafında edebî, sanatsal veya bilimsel her türlü telif hakkının, patentin, markanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi karşılığında yapılan her türlü ödeme gayri maddi hak bedeli olarak tanımlanmıştır.


#12

SORU:

Emsallere uygunluk ilkesinin gerçekleşmesi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

İlişkili şirketler arasında gerçekleştirilen ticari işlemlerde geçerli olacak transfer fiyatına belirli yöntemlerle ulaşılır. Bu yöntemler transfer fiyatlandırması yöntemleri olarak ifade edilir ve şirketlerin faaliyette bulundukları sektöre, pazara ve işleme konu olan ekonomik unsura göre farklılaşabilir. OECD emsallere uygunluk ilkesinin gerçekleştirilmesinde uygulanabilecek yöntemleri karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi, yeniden satış fiyatı yöntemi, kâr bölüşüm yöntemi, işleme dayalı net kâr marjı yöntemi olarak sıralamıştır.

Uluslararası şirketler, transfer fiyatlandırmasına konu olan işlemin niteliğine göre en uygun transfer fiyatlandırması yöntemini seçerler. Yöntemin seçim sürecinde söz konusu işlem için yöntemlerin birbirlerine olan üstünlükleri, yöntemin işlem için uygunluğu, kontrol edilemeyen işlemlerde geçerli olan fiyatlara ilişkin bilgi, kontrol edilen ve edilmeyen işlemlerin karşılaştırılabilirliği gibi unsurlar dikkate alınır. Bu bakımdan, belirli bir işlem için transfer fiyatlandırması yöntemlerinin tamamı uygun olmayabilir. Buna karşılık belirli bir işlem için seçilen transfer fiyatlandırması yöntemi şirketin ilişkili kişilerle gerçekleştirdiği tüm işlemlere uygun olmayabilir.


#13

SORU:

Transfer fiyatlandırması nedir?


CEVAP:

Uluslararası şirketlerin vergi yüklerini minimize etmelerinin en önemli araçlarından biri uluslararası transfer fiyatlandırması stratejileridir. Transfer fiyatı, bir işletmenin gelir-gider veya kâr paylaşımı olarak ilişkili olduğu kâr paylaşımı açısından aynı çıkar birliğine dâhil olan ana şirket veya alt şirketlerle veya yönetim ve denetimi itibariyle hakim durumda olduğu ortaklık, iştirak ve şubeleriyle karşılıklı olarak mal ve hizmet ile gayri maddi hak transferlerinde belirlediği fiyat olarak tanımlanabilir. Daha özet olarak ifade edilecek olunursa bağlı şirketlerin aralarında mal ve hizmet ile gayri maddi hak transferlerinde belirledikleri fiyat transfer fiyatı olarak tanımlanabilir.


#14

SORU:

Emsallere uygunluk ilkesi nedir?


CEVAP:

Birbiriyle ilişkili olmayan ve kazanç elde etme amacında olan şirketler arasındaki işlemlerde oluşan koşulların ilişkili şirketler arasındaki ticari işlemlerde geçerli olmasıdır.


#15

SORU:

Peşin fiyatlandırma türleri nelerdir?


CEVAP:

PFA, uygulamada anlaşmada yer alan tarafların sayısına göre;

• Tek taraflı,

 • İki taraflı veya

• Çok taraflı olmak üzere düzenlenebilecektir.  


#16

SORU:

Tek taraflı PFA, kısaca nasıl açıklnabilir?


CEVAP:

Tek taraflı PFA, faaliyette bulunulan ülkenin vergi mevzuatına göre mükellef ile vergi idaresi arasında yapılan anlaşmadır. Diğer ülkelerin vergi idareleri bu anlaşmalarda yer almamaktadır. Çifte vergilendirme riskinden dolayı OECD Rehberinde iki taraflı veya çok taraflı anlaşmalar yapılması tavsiye edilmektedir. Bu anlaşmalarda yer alan hükümler diğer ülke vergi idarelerini bağlayıcı nitelikte olmadığından diğer ülke idareleri anlaşma kapsamında yapılacak düzeltmeleri kabul etmeyebilirler. Brezilya, Kolombiya ve Danimarka sadece tek taraflı PFA’ya olanak veren ülkelerdir.


#17

SORU:

İki taraflı PFA, kısaca nasıl açıklnabilir?


CEVAP:

İki taraflı PFA, çok uluslu bir şirketin iki ayrı ülkede bulunan ilişkili şirketleri ile bu ülkelerin vergi idareleri arasında yapılan anlaşmadır. Örneğin, iki taraflı anlaşmalarda Türkiye ile Almanya, bu iki ülkedeki ana şirket ve ilişkili şirketleri arasındaki mal veya hizmet alım satımında uygulanacak yöntem konusunda anlaşmaktadır. İrlanda vergi sistemindeki düzenlemeler de sadece iki taraflı anlaşmalara imkân tanımıştır.


#18

SORU:

Çok taraflı PFA, kısaca nasıl açıklnabilir?


CEVAP:

Çok taraflı PFA ise ikiden fazla ülkede faaliyet gösteren mükellefler ile bu ülkelerin vergi idareleri arasında yapılan anlaşmadır. Çifte vergilendirme riski sebebiyle birçok ülke, iki taraflı veya çok taraflı PFA yapma yoluna gitmekte ve tek taraflı PFA yapmayı tercih etmemektedir. Diğer taraftan iki taraflı veya çok taraflı PFA’nın gerekli olduğu durumlarda ilgili ülke ile Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının bulunması şartıyla PFA karşılıklı anlaşma prosedürü (Mutual Agreement Procedures) çerçevesinde değerlendirilecektir.


#19

SORU:

Uluslararası transfer fiyatlandırmasının şirketler ve devletler bakımından önemi nedir?


CEVAP:

Uluslararası şirketler transfer fiyatlandırmasını önemli bir vergi planlama aracı olarak görmektedirler. Gerçeğe aykırı olarak belirlemiş oldukları transfer fiyatı (transfer fiyatlandırması manipülasyonları) ile elde ettikleri kârın vergi oranının yüksek olduğu kaynak ülke yerine vergi oranının düşük olduğu ülkede bulunan bir yavru ya da bağlı şirketi nezdinde vergilendirilmesini sağlayabilirler. Örneğin, ana şirketle yavru şirket ya da iştirak arasındaki mal ve hizmet ticaretinde ya da gayri maddi hak transferinde transfer fiyatının piyasa fiyatına göre yüksek belirlenmesi durumunda satıcının kârı olması gerektiğinden yüksek görünecek alıcının vergilendirilebilir kârı doğrudan etkileyen giderleri olması gerektiğinden yüksek görünecektir. Eğer satıcının bulunduğu ülkedeki vergi oranı alıcının bulunduğu ülkedeki vergi oranından düşükse bu işlem nedeniyle alıcı nezdinde vergilendirilecek kazanç nispeten düşük vergi oranı ile satıcı nezdinde vergilendirilecek ve alıcının bulunduğu devlet vergi kaybına uğrayacaktır.


#20

SORU:

 Çifte vergilendirmeye önlemek için anlaşmaların uluslararası şirketler bakımından önemi nedir?


CEVAP:

Şirketlerin ekonomik faaliyetlerini bulundukları ülkenin dışına çıkarmaları şirketler ve vergi idareleri bakımından vergisel sorunları da beraberinde getirmiştir. Örneğin, yabancı ülkelerdeki daimî iş yerleri vasıtasıyla elde edilen ticari kazançlar, yabancı ülkelerdeki iştirakler ya da yavru şirketlerden elde edilen kâr payları ve faizlerle gayri maddi hak bedellerinin hangi ülke tarafından vergilendirileceği önemli bir sorundur. Bu sorun ülkeler arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının bulunmadığı durumda çoğu zaman uluslararası çifte vergilendirmeye neden olmaktadır. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları genellikle ikamet devletinin vergilendirme yetkisini ön plana çıkarırken kaynak devletine de sınırlı da olsa vergilendirme yetkisi tanımaktadır. Bu şekilde her iki devlete birden vergilendirme yetkisi tanınması durumunda uluslararası çifte vergilendirme istisna ya da mahsup yöntemiyle giderilir ve genellikle ikamet devletinin vergilendirme yetkisi bir miktar sınırlandırılır.


#21

SORU:

Uluslararası şirketlerin var oluş nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Günümüzde şirketler tekelci avantajlardan yararlanma, ucuz ve bol üretim faktörü kullanma, yurt içi kısıtlamalardan kurtulma, ülkelerin koyduğu tarife ve kotalardan kaçınma, yabancı teknolojilerden yararlanma ve vergi avantajı elde etme gibi nedenlerle yabancı ülkelerde ekonomik faaliyette bulunmaktadırlar.


#22

SORU:

Uluslararası şirketlerin var oluş nedenlerinden vergisel faktörler nelerdir?


CEVAP:

Ülkelerdeki farklı vergi sistemleri ve ülkelerin vergi anlaşmaları ağları uluslararası şirketlerin varoluş nedenlerinden belki de en önemlileridirler. Uluslararası şirketler vergi sistemlerindeki farklıkları ve vergi anlaşmalarının sunduğu faydalarla dünya genelinde elde ettikleri kâr üzerinden ödedikleri vergiyi minimize etmeye çalışmaktadırlar. Gerçekten uluslararası şirketler dünya genelindeki üretim tesislerini vergi yüklerini minimize edecek şekilde organize etmektedirler. Özellikle transfer fiyatlandırması işlemleri ve vergi anlaşmalarındaki taraf devletlerin vergilendirme yetkisini sınırlandırıcı hükümler uluslararası şirketler bakımından fırsat olarak değerlendirilirler. Bunlar dışında vergi anlaşmalarının olmadığı hâllerde çifte vergilendirme riski ya da transfer fiyatlandırması işlemlerinin vergi idareleri tarafından eleştirilmesi durumunda karşı karşıya kalınan ağır vergi cezaları uluslararası şirketlerin karşı karşıya kaldığı uluslararası vergi sorunlarındandır.


#23

SORU:

Uluslararası şirket kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Uluslararası Şirket: Yatırım faaliyetlerini birden fazla ülkede sürdüren ve üretimle ilgili kararları bir merkezden alan ve çeşitli yollarla yavru şirketlerin kararlarını etkileyebilen şirketlere uluslararası şirket denir.


#24

SORU:

Uluslararası şirketlerin ev sahibi ülkeye sağladıkları yararları sıralayınız?


CEVAP:

Ev sahibi ülkeye sağladıkları yararlar:

  • Ev sahibi ülkede ilave yatırımlarla üretim kapasitesini ve istihdamı arttırırlar, ekonominin büyümesine katkı sağlarlar,
  • Ev sahibi ülkeye yeni teknoloji ve üretim teknikleri getirirler. Yeni teknoloji ve üretim tekniklerinin ev sahibi ülke tarafından öğrenilmesi ve ekonominin diğer alanlarında kullanılması verimlilik artışına neden olur,
  • Ev sahibi ülkede faaliyette bulunan yerel şirketlerin daha rekabetçi olmalarına neden olurlar,
  • Ev sahibi ülkede yatırım yaptıkları sektöre katkı sağlayan yerli üreticiye yeni iş imkânları yaratırlar, yan sanayinin gelişimine katkı sağlarlar,
  • Ev sahibi ülkede elde edilen kurum kazançları ve yaratılan ilave istihdam üzerinden ödenecek vergilerle vergi hasılatının artmasına katkı yaparlar,
  • Ev sahibi ülkenin döviz rezervlerini arttırarak özellikle kalkınma için gerekli ithalatın yapılmasına katkı yaparlar.

#25

SORU:

Uluslararası şirketlerin ev sahibi ülke bakımından yarattıkları olumsuzlukları sıralayınız?


CEVAP:

Ev sahibi ülke bakımından yarattıkları olumsuzluklar:

  • Uluslararası şirketlerin “tekelci avantaj”ları yerel şirketlerin daha rekabetçi olmalarını zorlamaları yanında bu şirketlerin piyasadan silinmelerine de neden olabilir,
  • Ev sahibi ülkede kurdukları şirketlerin yönetim kararları üzerinde bu ülkelerde ekonomik sapmalara neden olacak şekilde etkili olabilirler,
  • Ev sahibi ülkede, ana şirketin bulunduğu ülkede kanunlarla yasaklanmış olan çevreye zararlı üretim faaliyetlerini sürdürerek çevre kirliliğine neden olabilirler,
  • Ev sahibi ülkede faaliyette bulunulan sektör üzerinde etkili olarak ülkenin ekonomisi üzerinde belirsizlik yaratabilirler,
  • Ev sahibi ülkeye getirdikleri teknoloji ve üretim tekniği bakımından ülkeyi dışa bağımlı hâle getirebilirler,
  • Ev sahibi ülkede sürdürdükleri üretim faaliyetlerine katkı sağlayan üretim birimlerini de yurtdışından getirmeleri durumunda yerli üreticilerin geliş-mesine engel olabilirler,
  • Ev sahibi ülkede elde ettikleri kârları uluslararası transfer fiyatlandırmasımanipülasyonlarıyla henüz vergilendirilmeden ana merkezlere aktararak ev sahibi ülkenin vergi kaybına uğramasına neden olabilirler.

#26

SORU:

Uluslararası şirketlerin dünya geneline yayılan ekonomik faaliyetleri sonucu ana merkezlerinin dışında yabancı ülkelerden elde ettiği kurum kazançlarını sıralayınız?


CEVAP:

Uluslararası şirketlerin dünya geneline yayılan ekonomik faaliyetleri sonucu ana merkezlerinin dışında yabancı ülkelerden elde ettiği kurum kazançları genel olarak ticari faaliyetlerden elde edilen kazançlardan faiz, kâr payları ve gayri maddi hak gelirlerinden oluşmaktadır.


#27

SORU:

OECD Model Vergi Anlaşması’nın 7. maddesini açıklayınız?


CEVAP:

OECD Model Vergi Anlaşması’nın 7. maddesi ticari kazançların vergilendirilmesi konusuna ayrılmıştır. Buna göre bir şirketin elde ettiği ticari kazanç bu şirketin bulunduğu devlet tarafından başka bir ifadeyle ikamet devleti tarafından vergilendirilir. Bununla birlikte bu şirketin elde ettiği ticari kazancın bir kısmı ya da tamamı yabancı bir devlette bulunan daimi iş yeri vasıtasıyla elde edilmişse, ticari kazancın daimî iş yerine atfedilebilen kısmı bu yabancı devlette, başka bir anlatımla kaynak devletinde vergilendirilebilir.


#28

SORU:

Daimi iş yeri kavramını açıklayınız?


CEVAP:

OECD Model Vergi Anlaşması’nın 5. maddesine göre bir şirketin işini tamamen veya kısmen yürüttüğü, işle ilgili sabit yere “daimî iş yeri” denir. Bu tanıma göre bir daimî iş yerinin taşıması gereken özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Bir iş yerinin varlığı,
  • Bu iş yerinin sabit yer olması,
  • İşlerin bu sabit yer vasıtasıyla sürdürülmesi,

#29

SORU:

Daimî iş yeri olarak değerlendirilecek sabit yerleri sıralayınız?


CEVAP:

Daimî iş yerine ilişkin tanımın yanında OECD Model Vergi Anlaşması’nın 7. maddesinin 2. paragrafında daimî iş yeri olarak değerlendirilecek sabit yerler sayılmıştır:

  • Yönetim Yeri
  • Şube,
  • Büro,
  • Fabrika,
  • Atölye,
  • Maden, petrol veya gaz kuyusu, taş ocağı veya herhangi bir doğal kaynak istihraç yeri
  • Bağımlı acenteler (OECD Model Vergi Anlaşması md.5 (5))

Bunlar dışında, OECD Model Vergi Anlaşması’nın 5. maddesinin 3. paragrafına göre inşaat şantiyelerinin, yapım ya da kurma projelerinin faaliyetlerinin 12 ayı geçmesi durumunda bu yerler daimî iş yeri sayılacaktır. Birleşmiş Milletler Model Vergi Anlaşması’nda bu süre kaynak devletin vergilendirme yetkisini güçlendirmek için 6 ay olarak düzenlenmiştir.


#30

SORU:

Daimi iş yeri sayılmayan yerleri sıralayınız?


CEVAP:

OECD Model Vergi Anlaşması’nın 7. maddesinin 4. paragrafında daimî iş yeri sayılmayacak sabit yerler sayılmıştır:

  • İşletmeye ait ticari malların özellikle saklaması ya da sergilenmesi amacıyla kaynak ülkede kullanılan bir yerin varlığı;
  • İşletmeye ait ticari malların özellikle saklanmak, sergilenmek veya sevk edilmek amacıyla kaynak ülkede bulundurulması;
  • İşletmeye ait ticari malların bir başka işletme tarafından yapılacak fason imalat için ülkede bulundurulması;
  • İşletme için özellikle ticari mal satın almak üzere veya bilgi toplamak üzere sabit iş yeri oluşturulması;
  • Belirli bir ticari işe hazırlık veya yardımcı nitelikteki diğer her türlü faaliyetleri işletme için yapmak üzere sabit iş yeri oluşturulması;
  • Yukarıda sayılan iş yerlerinde faaliyetlerin bir bölümünü veya tümünü, ticari işe hazırlık veya yardımcı niteliği aşmamak koşuluyla yapmak üzere sabit bir iş yeri oluşturulması.
  • Bağımsız acenteler (OECD Model Vergi Anlaşması md.5 (6))
  • Yavru şirketler (OECD Model Vergi Anlaşması md.5 (7))

#31

SORU:

Kar Payı kavramının kapsamını açıklayınız?


CEVAP:

“Kâr payı” kavramının kapsamı Model Vergi Anlaşması’nın 10. maddesinin 3. paragrafında aşağıdaki gibi belirtilmiştir:

  • Hisse senetlerinden elde edilen gelirler;
  • İntifa senetlerinden veya intifa haklarından elde edilen gelirler;
  • Maden paylarından elde edilen gelirler;
  • Kurucu hisse senetlerinden elde edilen gelirler;
  • Alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler;
  • Ülkenin ulusal hukuk sistemine göre hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören gelirler.

#32

SORU:

Faiz gelirinin elde edildiği kaynak devletinin vergilendirme yetkisinin sınırı nedir?


CEVAP:

Model Vergi Anlaşması’nın 11. maddesinin 1. paragrafına göre bir başka ülkeden elde edilen faiz gelirini ikamet devleti vergilendirecektir. Başka bir anlatımla bir uluslararası şirketin yerleşik olduğu devletin dışında yabancı ülkelerdeki kaynaklardan elde ettiği faiz geliri şirketin yerleşik olduğu devlette vergilendirilecektir. Faizin elde edildiği devletin vergilendirme yetkisi kâr paylarının vergilendirilmesine benzer bir şekilde tamamen kaldırılmamıştır. Buna göre faiz gelirinin elde edildiği kaynak devletinin vergilendirme yetkisi tamamen sınırlandırılmamış, vergi oranının en çok %10 olması düzenlenmiştir.


#33

SORU:

Gayri maddi hak kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Gayri maddi hak bedellerinin vergilendirilmesi ile ilgili hükümler OECD Model Vergi Anlaşması’nın 12. maddesinde yer almaktadır. Model Anlaşma’nın 12. maddesinin 2. paragrafında edebî, sanatsal veya bilimsel her türlü telif hakkının, patentin, markanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübe ye dayalı bilgi birikimi karşılığında yapılan her türlü ödeme gayri maddi hak bedeli olarak tanımlanmıştır.


#34

SORU:

Gayri maddi hakların vergilendirilmesini açıklayınız?


CEVAP:

OECD Model Vergi Anlaşması’nın 11. maddesinin 1. paragrafına göre sadece ikamet devleti elde edilen gayri maddi hak bedeli üzerinden vergi alabilir. Buna göre yerleşik olduğu devletin dışında bir yabancı devletten gayri maddi hak bedeli niteliğinde gelir ele eden bir uluslararası şirketin elde ettiği bu gelir sadece ikamet ettiği ülkede vergilendirilecektir. Gelirin elde edildiği devletin, başka bir ifadeyle kaynak devletinin herhangi bir şekilde vergilendirme yetkisi bulunmamaktadır.


#35

SORU:

Bağlı Şirket kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Bağlı Şirket: Bir şirketin, yönetiminde doğrudan veya dolaylı olarak etkili olduğu ya da kârına doğrudan veya dolaylı olarak iştirak ettiği kuruma ilişkili şirket denilmektedir. Bu durumdaki şirketlerin her biri diğerinin ilişkili şirketi olarak ifade edilir.


#36

SORU:

Transfer Fiyatı kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Transfer fiyatı, bir işletmenin gelir-gider veya kâr paylaşımı olarak ilişkili olduğu kâr paylaşımı açısından aynı çıkar birliğine dâhil olan ana şirket veya alt şirketlerle veya yönetim ve denetimi itibariyle hakim durumda olduğu ortaklık, iştirak ve şubeleriyle karşılıklı olarak mal ve hizmet ile gayri maddi hak transferlerinde belirlediği fiyat olarak tanımlanabilir.


#37

SORU:

Transfer fiyatlaması kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Bağlı şirketlerin aralarındaki ticari işlemlerde geçerli olacak transfer fiyatını belirleme sürecine ise transfer fiyatlandırması denilmektedir.


#38

SORU:

Emsale Uygunluk İlkesini açıklayınız?


CEVAP:

Emsallere Uygunluk İlkesi: Birbiriyle ilişkili olmayan ve kazanç elde etme amacında olan şirketler arasındaki işlemlerde oluşan koşulların ilişkili şirketler arasındaki ticari işlemlerde geçerli olmasıdır.


#39

SORU:

Emsallere uygunluk ilkesinin gerçekleştirilmesinde uygulanabilecek yöntemleri sıralayınız?


CEVAP:

OECD emsallere uygunluk ilkesinin gerçekleştirilmesinde uygulanabilecek yöntemleri karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi, yeniden satış fiyatı yöntemi, kâr bölüşüm yöntemi, işleme dayalı net kâr marjı yöntemi olarak sıralamıştır.


#40

SORU:

Peşin fiyatlandırma anlaşmaları kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Peşin fiyatlandırma anlaşmaları (PFA), transfer fiyatlandırmasından kaynaklanan vergi uyuşmazlıklarının önlenmesine yönelik, vergi idaresi ile mükellefin iş birliğine dayanan bir yaklaşımı ifade etmektedir.


#41

SORU:

Peşin Fiyatlandırma Anlaşması Türleri nelerdir?


CEVAP:

PFA, uygulamada anlaşmada yer alan tarafların sayısına göre tek taraflı, iki taraflı veya çok taraflı olmak üzere düzenlenebilecektir. Tek taraflı PFA, faaliyette bulunulan ülkenin vergi mevzuatına göre mükellef ile vergi idaresi arasında yapılan anlaşmadır. İki taraflı PFA, çok uluslu bir şirketin iki ayrı ülkede bulunan ilişkili şirketleri ile bu ülkelerin vergi idareleri arasında yapılan anlaşmadır. Çok taraflı PFA ise ikiden fazla ülkede faaliyet gösteren mükellefler ile bu ülkelerin vergi idareleri arasında yapılan anlaşmadır.


#42

SORU:

Genel ve özel Peşin Fiyatlandırma Anlaşmasını açıklayınız?


CEVAP:

PFA, genel ve özel PFA olmak ikiye ayrılabilir. Buna göre eğer anlaşma hükümleri işletmenin bütün işlemlerine ya da bütün ilişkili kişileriyle olan işlemlerine uygulanıyorsa genel sadece belirli işlemler ya da bazı ilişkili kişilerle gerçekleştirilen işlemlerine uygulanıyorsa özel PFA söz konudur.