ULUSLARARASI TİCARETTE VERGİLENDİRME Dersi Gümrük İşlemlerinde Ek Mali Yükümlülükler soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Uluslararası ticarette gümrük vergisi yanında ek mali yükümlülüklerin getirilmesinin gerekçelerini açıklayınız?


CEVAP:

Gümrük vergisi yanında ek mali yükümlülüklerin getirilmesinin gerekçelerini şöyle sıralamak mümkündür. Bunlar;

1) ticaret politikası önlemlerine yaptırım gücü kazandırma isteği,

2) uluslararası ticareti düzenleyen anlaşmalar ve kurumların üye ülkelerin vergilendirme yetkisini sınırlandırıcı kurallarından kurtulmak

3) iç ve dış piyasalar arasında haksız rekabete neden olmamak biçiminde sayılabilir.


#2

SORU:

Türkiye’de uluslararası ticari faaliyet sürecinde karşılaşılan vergi niteliğindeki ek mali yükümlülükleri sıralayınız?


CEVAP:

Konusu her ne olursa olsun, Türkiye’de uluslararası ticari faaliyet sürecinde karşılaşılan vergi niteliğindeki ek mali yükümlülükler; Harcama vergileri bağlamında “KDV” ve “ÖTV”, Ticaret politikası bağlamında “anti-damping vergisi” ve “telafi edici vergi”, yolcu beraberinde veya posta yoluyla gelen eşyadan alınan “tek ve maktu vergi” ve kıymetli kağıtlar üzerinden alınan “damga vergisi”dir. Fon niteliğinde alınan ek mali yükümlülükler ise “destekleme fiyat istikrar fonu”, kaynak kullanımı destekleme fonu”, toplu konut fonu” ve “tütün fonu”dur. Vergi ve fonlardan başka “Fikir ve sanat eserlerinin tespit edildiği taşıyıcı materyaller ile bu eserleri çoğaltmaya yarayan teknik cihazların ithalat bedelleri üzerinden yapılacak kesinti” ve “Çevre katkı payı” ismiyle uygulanan gümrük vergisine ek mali yükümlülükler de vardır.


#3

SORU:

Uluslararası ticaretten alınan ek mali yükümlülüklerden gümrük vergisi hangi kurum tarafından tahsil edilir?


CEVAP:

İthalat sırasında ilgili gümrük idarelerince tahsil edilir.


#4

SORU:

Uluslararası ticaretten alınan ek mali yükümlülüklerden damga vergisi hangi kurum tarafından tahsil edilir?


CEVAP:

Beyanname tesciline bağlı olarak ithalat sırasında ilgili gümrük idarelerince tahsil edilen bir vergidir.


#5

SORU:

Uluslararası ticaretten alınan ek mali yükümlülüklerden kaynak kullanımını Destekleme fonu hangi kurum tarafından tahsil edilir?


CEVAP:

İthalattan önce bankalara yatırılmaktadır.


#6

SORU:

Gümrük vergisi yanında ek mali yükümlülük olarak alınan vergileri sınıflandırınız?


CEVAP:

Gümrük vergisi yanında ek mali yükümlülük olarak alınan vergileri dört grupta değerlendirmek mümkündür Bunlar, harcamayı konu alan ek vergiler, ticaret politikalarının işletilmesini konu alan vergiler, yolcu beraberi eşyanın vergilendirmesini konu alan vergi ile muamele ve işlemleri konu alan damga vergisi biçiminde sayılabilir.


#7

SORU:

Eş etkili vergi kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Eş Etkili Vergi; Gümrük vergisine benzer etki doğuran, yani eşyanın ithalat maliyetini artıran gümrük vergisi dışındaki vergilerdir.


#8

SORU:

İhracat istisnasının uygulanabilmesi için gerekli koşulları açıklayınız?


CEVAP:

İhracat istisnasının uygulanabilmesi için;

  • malların ihracat teslimlerinin yurt dışındaki bir müşteriye yapılmış olması,
  • teslim konusu malların, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarının sağlanması gerekmektedir.

#9

SORU:

Ticaret politikası önlemi kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Ticaret politikası önlemi; ticari ilişkilerde ülkelerin ticaret ve ödemeler dengesini olumsuz etkileyecek uygulamaların önlenmesi amacıyla uluslararası anlaşmalarla uyumlu biçimde alınabilecek önlemlerdir.


#10

SORU:

Damping kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Damping, bir ürünün normal değerinin altında bir fiyatla, diğer bir ifadeyle, ihracatçı ülkede tüketime konu aynı veya benzer bir ürünün karşılaştırılabilir fiyatından daha düşük bir fiyatla ihraç edilmesi şeklinde tanımlanmaktadır.


#11

SORU:

Damping marjı kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Damping Marjı, ihracatçı ülke iç piyasa fiyatı (normal değer) ve ithalat fiyatı arasındaki farktır.


#12

SORU:

Dampinge karşı vergilendirme yapılabilmesi için gerekli şartları sıralayınız?


CEVAP:

Dampinge karşı vergilendirme yapılabilmesi için şu şartların bir arada sağlanması gerekmektedir:

  • Damping soruşturmasının tamamlanarak ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi varlığının kanıtlanmış olması gerekir,
  • Uygulanacak verginin oran ve miktarı her olaya göre değişmektedir,
  • Uygulanacak vergi oran ve miktarları her koşulda damping marjıyla sınırlıdır,
  • Vergi; hakkında soruşturma açılan eşya menşe-i, firma ve süreyle sınırlı uygulanabilmektedir.

#13

SORU:

Telafi edici vergi açısından vergilendirme yetkisi koşullarını sıralayınız?


CEVAP:

Telafi edici vergi açısından da vergilendirme yetkisi koşullu olarak kullanılabilmektedir. Bu koşullar;

  • Sübvansiyon soruşturmasının tamamlanarak, sübvansiyonun haksız rekabete neden olduğunun kanıtlanmış olması,
  • Standart bir oranın kullanılmaması ve her soruşturma sonucuna bağlı olarak oranın farklılaşması,
  • Uygulanacak verginin oran ve miktarının sübvansiyon miktarı ile sınırlı olması,
  • Verginin; soruşturmaya konu eşya, menşei ve firmayla sınırlı olması biçiminde sıralanabilir.

#14

SORU:

Telafi edici verginin dış ticaretin vergilendirilmesinde işlemlerinde uygulama alanlarını açıklayınız?


CEVAP:

Telafi edici vergi, kavramı dış ticaretin vergilendirilmesi işlemlerinde iki noktada uygulanmaktadır. Bunlardan ilki haksız rekabet unsuru olarak kabul edilen sübvansiyon uygulamalarına karşı kullanılanıdır. İthalata konu malın üretiminde veya ihracatında alınan devlet yardımlarının sağladığı fiyat rekabet avantajının ortadan kaldırılması amacıyla ithalat üzerinden alınan vergidir. Telafi edici vergi uygulamasının ikinci biçimi ise dahilde işleme rejiminin çalıştırılmasıyla ilgilidir. Gümrük Birliği uygulamaları kapsamında Gümrük Birliği’ne taraf olmayan bir ülke (üçüncü ülke) menşeli eşyalara serbest dolaşım hakkı kazandırabilmek amacıyla kullanılmaktadır. Üçüncü ülke menşeli bir eşyanın gümrük birliği içinde serbest dolaşım hakkı kazanabilmesi için giriş yaptığı ülkede ithalat aşamasında ortak gümrük tarifesi üzerinden vergilendirilmesi zorunludur. Dolayısıyla, üçüncü ülkeden ithal edilen eşyaya ait olup da ithalat aşamasında alınmayan gümrük vergisinin, eşyanın AB ülkelerinden birine ihracatı aşamasında, alınması gerekmektedir. Böylece ithalat aşamasında alınması gerektiği halde alınmayan gümrük vergisi telafi ediliş olmaktadır. Telafi edici verginin bu türü aslında gümrük vergisinin ertelenmiş olarak alınmasından başka bir uygulama değildir.


#15

SORU:

Dış ticarette tek ve maktu verginin uygulama alanını açıklayınız?


CEVAP:

Tek ve maktu vergi genel olarak gümrük vergisinden muaf olmakla birlikte bazı sınırları aşan eşyalar üzerinden alınan vergiler olarak tanımlayabiliriz. Tek ve maktu verginin yolcu beraberi eşya veya posta ve hızlı kargo taşımacılığı ile giriş yapan eşya için uygulanmaktadır. Aynı zamanda gümrük kapılarında standart depo fazlası olarak tespit edilen petrol ürünlerinde de tek ve maktu vergi alınmaktadır.


#16

SORU:

Dış ticarette damga vergisinin alınabilmesi için belgenin sahip olması gereken unsurları sıralayınız?


CEVAP:

Damga vergisinin alınabilmesi için damga vergisine konu belgenin;

  • İbraz edilebilir olması,
  • İmzalanabilir veya imza yerine geçen ibareler taşıması,
  • Taraflar arasında hak ve yükümlülük doğuran hükümler taşıması gerekir.

Bu özelliklere sahip belgeler üzerinden damga vergisi maktu veya nispi şekilde alınabilmektedir. Belge üzerinde bir değer yoksa damga vergisi maktu olarak alınırken, belgenin değer taşıması halinde ise değerin belli bir oranı şeklinde nispi olarak alınmaktadır.


#17

SORU:

Fon kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Fon, tanımlanmış harcama alanlarında kullanılmak amacıyla belli kaynaklardan sağlanan gelir akımlarıyla oluşturulan mali bir havuz olarak tanımlanabilir. Fonlar, kamu yönetimine karar esnekliği kazandırmak amacıyla oluşturulmakta ve bütçe içi veya dışında takip edilebilmektedir.


#18

SORU:

Destekleme Fiyat İstikrar Fonunun kaynaklarını açıklayınız?


CEVAP:

Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu dış ticaretin uygun şartlarda gerçekleştirilmesi amacıyla “88/13384 sayılı Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Hakkında Karar” ile kurulmuştur. Fon kaynakları T.C. Merkez Bankası’ında açılan hesapta takip edilmektedir. Fonun kaynakları ilgili Kararın 2. maddesinde;

  • Her türlü malın ihracında, iç ve dış fiyatlardaki gelişmeler dikkate alınarak, ihraç bedellerinden kilo, adet veya kıymet esasına gör yapılacak fon tahsilat ve kesintileri,
  • Türk Parası Kıymetini Koruma Mevzuatı›na göre ihracat işlemlerinde tahsil edilecek kur farkları,
  • Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’nun net varlıkları biçiminde tanımlanmıştır.

#19

SORU:

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu’nun kuruluş amaçlarını açıklayınız?


CEVAP:

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF), yatırımların kalkınma planı ve yıllık programlarda tanımlanan hedeflere uygun olarak yönlendirilmesi ve ihtisas kredilerinin maliyetini düşürmek amacıyla T.C. Merkez Bankası nezdinde kurulmuştur. KKDF kurulduğundan bugüne kararlarda belirtilen amaçlar yanında, uygulamada başka amaçların da gerçekleşmesine katkı sağladığı görülmektedir (Çelik, 2015: 2). Bu amaçlar;

i) ihracatın ve yatırımların teşvik edilmesi,

ii)banka kaynaklarının özendirilmesi istenen alanlara yönlendirilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi maliyetinin düşürülmesi,

iii) para ve kredi politikası aracı olarak kullanılması, ithalatın ve kredilerin özendirici veya caydırıcı kılınması olarak sayılabilir.

Bu amaçlar ekseninde kullanılan Fonun kaynaklarını genel olarak krediler ve kredili işlemler oluşturmaktadır.


#20

SORU:

Toplu konut fonunun gümrük vergisini destekleyici ve tamamlayıcı niteliğini açıklayınız?


CEVAP:

Toplu konut fonu, Türkiye’de gümrük vergisi uygulamasında önemli yeri olan tipik bir mükellefiyettir. Gümrük vergisinin alınmadığı veya yeterli oranda alınmasının mümkün olmadığı koşullarda, gümrük vergisini destekleyici ve tamamlayıcı nitelikte ve “Fon” adı altında alınan eş etkili bir vergidir. TKF, ülkede konut ihtiyacının karşılanması ve konut sektörünün desteklenmesi amacıyla oluşturulmuştur. Bu Fon 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca T. C. Merkez Bankası nezdinde kurulmuş olup, fonların tasfiyesini düzenleyen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 4684 sayılı Kanunun” hükümleri gereği yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak; yine aynı Kanunda yer alan geçici 3. madde kapsamında tahsiline devam edilmektedir. Fonda toplanan meblağ hazine hesabına alınarak TKF’nin bütçe içine uygulanmasına devam edilmektedir.