VERGİ İCRA HUKUKU Dersi VERGİ BORÇLUSUNA TAKİP HUKUKUNDA SAĞLANAN KOLAYLIKLAR soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

"Tecil" kavramı ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Tecil, iyi niyetli mükellefin vergi borçlarının taksitlendirilerek tahsilatının sağlanmasına yönelik bir uygulamadır.


#2

SORU:

Tecil uygulamasına tabi olabilen alacaklar nelerdir?


CEVAP:

Vergi, resim, harç ile konuya ilişkin soruşturma ve takibe ait; vergi aslı, vergilendirmeye ait para cezası, vergi cezası, gecikme zammı, mahkeme giderleri alacaklarının tecil kapsamında ertelenerek takside bağlanması mümkündür.


#3

SORU:

Amme alacakları, tecil kapsamında en fazla kaç ay ertelenerek takside bağlanabilir?


CEVAP:

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 48’inci maddesi uyarınca, amme alacağı 36 ayı geçmemek üzere faiz alınarak tecil olunabilir.


#4

SORU:

Tecil işleminin yapılabilmesi için aranan koşullar nelerdir?


CEVAP:

Tecil işleminin yapılabilmesi için, borçlunun çok zor durumda olması, yazılı başvuruda bulunması ve teminat göstermesi gerekmektedir.


#5

SORU:

Tecil uygulamasının şartlarından olan "çok zor durumun varlığı" ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

“Çok zor durum” ifadesi ile amme alacağının vadesinde ödenmesi veya borçlunun mal varlığı üzerinde haczin tatbiki (uygulanması) veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi hâlinde, borçlunun vergiyi doğuran ticari, sınai veya zirai faaliyetinin devamına imkân kalmaması veya bu faaliyetlerinin ağır şekilde sekteye uğraması hali anlaşılmaktadır.


#6

SORU:

Bilanço esasına göre “çok zor duruma” düşme hâli için hangi formül uygulanmaktadır?


CEVAP:

Bilanço esasına göre “çok zor duruma” düşme hâli aşağıdaki “Likidite” oranına göre belirlenmektedir.

Likitide Oranı = (Dönen Varlıklar - Stoklar)/Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar


#7

SORU:

İşletme hesabı esasına göre defter tutan borçluların “çok zor durum”unun tespitinde, hangi formül kullanılmaktadır?


CEVAP:

İşletme hesabı esasına göre defter tutan borçluların “çok zor durum”unun tespitinde, aşağıdaki formül kullanılmaktadır: 

Likitide Oranı = (Kasa + Banka + Kısa Vadeli Alacaklar) / Kısa Vadeli Borçlar


#8

SORU:

Borçlulara verilen tecil süresinin tespitinde hangi hususlar göz önünde bulundurulmaktadır?


CEVAP:

Borçlulara verilen tecil süresinin tespitinde; borçlunun öteden beri borç ödemede iyi niyetli olup olmadığı, borç miktarının az veya çok oluşu, daha önce tecil edilen borçlarının tecil şartlarına uygun ödeyip ödemedikleri ve ödeme gücü göz önünde bulundurulmaktadır.


#9

SORU:

Hangi durumda tecil işlemi için teminat gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır?


CEVAP:

Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 48’inci maddesinin ikinci fıkrası gereği olarak amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibariyle tecil edilen borçlarının toplamı 50.000 TL'yi (bu tutar dâhil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmamaktadır.


#10

SORU:

Tecil yetkisini kullanacak ve bu yetkiyi devredecek olanlar kimlerdir?


CEVAP:

Tecil salahiyetini (yetkisini) kullanacak ve bu salahiyeti devredecek olanlar; devlete ait amme alacaklarında vekiller (Bakanlar), belediyeye ait olanlarda belediye başkanları, vilayet hususi (özel) idarelerinde valiler, olarak belirlenmiştir.


#11

SORU:

Tecil talebinin reddi (süreli ret) halinde, amme alacağına ne tür bir faiz uygulanmaktadır?


CEVAP:

Tecil istemi reddedilen borçlulara tecili yetkili makamlar tarafından 30 güne kadar verilen süre azami süredir. Bu süre içerisinde yapılacak ödemelere, ödeme tarihine kadar 'tecil faizi' hesaplanmakta ve alınmakta olup, söz konusu borca gecikme zammı uygulanmamaktadır.


#12

SORU:

Hangi durumda tecil talebinin reddini takiben (süreli ret), borca gecikme zammı uygulanmaktadır?


CEVAP:

Tecil isteminin kabul edilmediğine dair yazının borçluya tebliğ imkânının bulunmaması halinde söz konusu borca tecil faizi değil, başlangıçtan itibaren gecikme zammı uygulanacaktır. Ayrıca süreli ret yoluyla tecil uygulamasında, süresi içerisinde ödeme yapılmaz ise, bu takdirde başlangıçtan itibaren söz konusu borca gecikme zammı uygulanacaktır.


#13

SORU:

Tecil uygulamasından yararlanarak mevcut borcun ödenmesi için aranan şartlar nelerdir?


CEVAP:

Tecil koşullarından yararlanarak mevcut borcun ödenebilmesi için; • Taksitlerin vadesinde ödenmesi, • Borcun teminata bağlanması hâlinde, değerini herhangi bir nedenle kaybeden teminatın yerine yenisinin gösterilmesi ve/veya verilmesi, • Teminatın kısmen değerini yitirmesi hâlinde söz konusu teminatın tamamlanması, • Borcun teminatı niteliğinde olan haczedilmiş (mahcuz) malların değerini kısmen veya tamamen yitirmesi hâlinde de, ortaya çıkan değer kaybının giderilebilmesi için söz konusu varlıkların yerine başkalarının gösterilmesi, gerekmektedir.


#14

SORU:

Tecil koşullarına uymama neticesinde, "alacağın muaccel olması" ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Alacağın muaccel hâle gelmesi, söz konusu alacağın tahsil edilebilir hâle geldiğini ifade etmektedir. Bu nedenle söz konusu alacağın muaccel hâle gelmesi ile birlikte ödenmesi zorunlu hâle gelmektedir. Böyle bir durumda mevcut alacağın muaccel hâle gelmesi ile birlikte, daha önce idarenin belirlemiş bulunduğu ileriye yönelik taksit vadeleri yerine, alacağın muaccel olduğu tarih itibariyle ödenmesi zorunlu olmaktadır.


#15

SORU:

Hangi durumlarda borçlunun aciz halinde olduğu kabul edilmektedir?


CEVAP:

Eğer borçluya ait haczi yapılabilecek herhangi bir mal yoksa veya borçlunun tespit edilen varlıklarının satış bedeli mevcut borcu karşılamıyorsa, bu takdirde borçlunun aciz hâlinde olduğu kabul edilecektir.


#16

SORU:

Borçlunun haline münasip evi, hangi durumda haczedilerek satılabilir?


CEVAP:

Borçlunun hâline münasip evi “ancak evin değeri fazla ise bedelinden münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir.”


#17

SORU:

Kısmen haczedilebilen gelirler nelerdir?


CEVAP:

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında’ki Kanun’un 71’inci maddesi uyarınca “Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler kısmen haciz olunabilmektedir.” Ancak haciz olunacak miktar bunların üçte birinden çok, dörtte birinden az olamaz.


#18

SORU:

Danıştay ve idare mahkemeleri tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için aranan şartlar nelerdir?


CEVAP:

Danıştay ve idare mahkemeleri davacının yürütmenin durdurulmasına yönelik yazılı istemini dikkate alarak; • İdari işlemin uygulanması hâlinde telafisi (giderilmesi) güç veya imkânsız bir zararın doğması olasılığını, • Ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunun belirlenmesiyle birlikte yürütmenin durdurulmasına karar verebilir. Bu bağlamda da yukarıda belirtilen şartlardan sadece birinin varlığı hâlinde söz konusu yürütmeyi durdurma kararı verilmez.


#19

SORU:

Kamu borçlusunun ölümü halinde takibat, kimler için, ne kadar süre ile ertelenmektedir?


CEVAP:

Kamu borçlusunun ölümü hâlinde; karısı, kocası, kan ve sıhri hısımlarından ve fürularından biri (örneğin annesi, babası, kayınvalidesi, kayınbabası, oğlu, kızı) hakkında takibat üç gün için ertelenmektedir.


#20

SORU:

Ölüm halinde mükelleflerin ödevlerinden kimler sorumlu olmaktadır?


CEVAP:

Vergi Usul Kanunu’nun 12’inci maddesi gereği olarak “Ölüm hâlinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mahsup (atanmış) mirasçılara geçer. Ancak mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nisbetinde sorumlu olurlar.” Dolayısıyla ölen amme borçlusundan aranılan amme alacaklarının (vergi borçlarının) mirasçıların kendi miras hisseleri nisbetinde sorumlu tutulmaları gerekmektedir.