XVI. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI Dersi XVI. Yüzyılda Siyasal, Kültürel ve Edebî Hayat soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Kanuni Sultan Süleyman'ın mahlası nedir?


CEVAP:

Öyle ki padişahlardan II. Bayezit (Adlî), Yavuz Selim (Selimî),
Kanuni Süleyman (Muhibbî), II. Selim (Selimî), III. Murat (Muradî); şehzadelerden Cem,
Korkut (Harimî), Mustafa (Muhlisî), Bayezit (Şahî) aynı zamanda tanınmış şairlerdir.


#2

SORU:

Osmanlı padişahlarından aynı zamanda şair olanları kimlerdir?


CEVAP:

Öyle ki padişahlardan II. Bayezit (Adlî), Yavuz Selim (Selimî), Kanuni Süleyman (Muhibbî), II. Selim (Selimî), III. Murat (Muradî); şehzadelerden Cem, Korkut (Harimî), Mustafa (Muhlisî), Bayezit (Şahî) aynı zamanda tanınmış şairlerdir.


#3

SORU:

II. Bayezit şairleri desteklemek için neler yapmıştır?


CEVAP:

II. Bayezit, sadece bilgin ve şairleri himaye etmekle kalmamış, kendisi de Adlî mahlasıyla yazdığı gazellerle devrin şairleri arasında yer almıştır. Öyle ki devrin şair tezkirelerinde şairliğine yapılan vurgu, onun bilim ve sanat adamlarına gösterdiği ilginin gölgesinde kalmıştır. Adlî Divanı, Yavuz Bayram tarafından yayımlanmıştır (Amasya Valililiği Yayınları, Amasya 2009). Adlî Divanı’nda 144 Türkçe gazel, 14 Farsça gazel, 1 murabba ve az sayıda kıta, müfred ve matla vardır. Aşağıdaki gazel Adlî’nin pek çok antolojiye girmiş şiirlerindendir.


#4

SORU:

Yavuz Sultan Selim'in kültürel politikası nasıl olmuştur?


CEVAP:

Siyaset ve kültür alanında dedesi Fatih’in İstanbul’u dünyanın kültür merkezi haline getirmek için gösterdiği gayretlerle örtüşen politikasını benimsemiştir. Siyasal iktidarını şöhretli bilgin ve sanatkârları himaye etmek suretiyle pekiştirmek için Tebriz’i ve Kahire’yi aldığında yüzlerce sanatkârı İstanbul’a göndermiştir. İstanbul’daki sanatkâr ve bilginleri himaye etmiştir. Yavuz devrindeki kültür ve bilim hayatının renkli simaları arasında Tacizade Cafer Çelebi, Müeyyedzade Abdurrahman Çelebi, Zembilli Ali Efendi ve İbni Kemal dikkati çeker


#5

SORU:

Zatî ve Edirneli Nazmî’den sonra en çok gazel yazan şair kimdir?


CEVAP:

Kanuni, Osmanlı edebiyatının Zatî ve Edirneli Nazmî’den sonra en çok gazel yazan
şairidir


#6

SORU:

Divan şiirinde şairlerin kendi psikolojik sıkıntılarını dile getirmeleri iyi karşılanmamış, onlardan daha çok belli bir senaryo çerçevesinde belirli konuların en güzel biçimde dile getirilmesi talep edilmiştir. Kişisel problemlerin dile getirildiği örneklere ne ad verilmiştir?


CEVAP:

Divan şiirinde şairlerin kendi psikolojik sıkıntılarını dile getirmeleri iyi karşılanmamış, onlardan daha çok belli bir senaryo çerçevesinde belirli konuların en güzel biçimde
dile getirilmesi talep edilmiştir. Kişisel problemlerin dile getirildiği örneklere ise hasb-i
hâl tarzı şiir adı verilmiştir     


#7

SORU:

Kişisel problemlerin dile getirildiği örneklere ise hasb-i hâl tarzı şiir adı verilmiştir. Bu tarz örneklerin şiir tarihimizde ağırlıklı yer tutmadığı bilinmektedir. İşte bu az sayıdaki örneklerin en dikkate değer örnekleri kim vermiştir?


CEVAP:

Kişisel problemlerin dile getirildiği örneklere ise hasb-i hâl tarzı şiir adı verilmiştir. Bu tarz örneklerin şiir tarihimizde ağırlıklı yer tutmadığı bilinmektedir. İşte bu az sayıdaki örneklerin en dikkate değer örnekleri Cem Sultan ve Şehzade Bayezit’in eserlerinde karşımıza çıkar.


#8

SORU:

II. Selim'in sanatsal çalışmaları nelerdir?


CEVAP:

II. Selim de şehzadeliğinden başlayarak bilim ve sanatla iç içe olmuş, daha Kütahya’da şehzade vali iken çevresine yirmi civarında sanat ve bilim adamını toplayıp onlarla meşgul olmuştur. Kendisi de Selimî mahlasıyla şiirler söylemiştir.


#9

SORU:

Muhibbîden sonra en çok gazel söyleyen padişah kimdir?


CEVAP:

Özellikle III. Murat’ın şehzadeliği sırasında Manisa’da tanıştığı Şeyh Şüca, sultanın mistik yolculuğunda kılavuz olmuştur. Muhibbîden sonra en çok gazel söyleyen padişahtır.


#10

SORU:

Muradî divanının özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Muradî, divanındaki 1567 Türkçe gazel, Farsça söylediği 39 gazel ve Futuhat-ı Ramazan adlı Farsça eseriyle devrin üretken şairleri arasında yer alır. Çoğu tasavvufî nitelik arz eden bu şiirler, sade ve samimi bir dille söylenmiştir. Şiir dışında saatçiliğe ve nakkaşlığa özel ilgisinin olduğu da kaynaklarda belirtilir. III. Murat’ın bir başka yönü ise gösteri sanatlarına ve meddah hikâyelerine düşkünlüğüdür.


#11

SORU:

III. Mehmet döneminde özellikle hangi sanat dalında önemli gelişmeler yaşanmıştır?


CEVAP:

III. Mehmet, sanata ve sanatçıya büyük ilgi gösteren bir padişahtı. Devrinde özellikle plastik sanatlar alanında bir zirve yaşandı; büyük tarihçiler, sanat adamları yetişti. Aynı zamanda Adnî mahlasıyla şiirler yazdı.


#12

SORU:

Osmanlı döneminde edebî muhitler ve hamiler nasıl oluşmuştur?


CEVAP:

Osmanlı padişah ve şehzadeleri geleneğe uyarak bilgin ve sanatkârları himaye etmişlerdir. Fatih döneminden itibaren Osmanlı başkentleri Bursa, Edirne ve İstanbul ile şehzadelerin görev yaptığı Konya, Amasya, Manisa, Trabzon ve Kütahya gibi şehirlerde vezir, sadrazam, defterdar gibi üst düzey yöneticilerin himayesinde edebî muhitler oluşmuştur. Ayrıca Osmanlı yöneticilerinin siyasal bir tehdit oluşturmamak koşuluyla popüler şeyh ve dervişlerle iyi ilişkiler kurdukları, vakıf tahsisleri yoluyla kendilerine bağımlı hâle getirdikleri bilinmektedir. Bu şeyhlerin yönetimindeki tekke ve zaviyeler, dinî-tasavvufî eğitimin ve mistik tecrübenin kurumsal yapılarıdır. Tasavvufun şiir diline aktarılmaya son derece elverişli sembolik dili sayesinde pek çok tekke ve dergâh, aynı zamanda sanat ve edebiyatın soluklandığı mekânlar haline gelmiştir. Bunlardan başka sınır boylarında çok hareketli bir yaşam biçimini benimseyen akıncı beylerinin mütevazı konakları da şair ve dervişlerin durağı olmuştur.


#13

SORU:

Yavuz Sultan Selim Trabzon’daki sancak beyliği yıllarından başlayarak pek çok şairi himaye etmiştir. Çıktığı seferlerde şairlerden çoğunu yanında götürür ve sefer târihini nazm etmelerini isterdi. Bunun sonucu olarak adına yazılan eserlere ne ad verilirdi?


CEVAP:

Özellikle doğuya yönelik fetihlerinden sonra Yavuz Sultan Selim’i bu uygulamanın içinde görüyoruz. Trabzon’daki sancak beyliği yıllarından başlayarak pek çok şairi himaye etmiştir. Çıktığı seferlerde şairlerden çoğunu yanında götürür ve sefer târihini nazm etmelerini isterdi. Bunun sonucu olarak adına birçok Selimname yazılmıştır.


#14

SORU:

Selimname şairlerine örnek veriniz?


CEVAP:

Bu yüzyıl Türk edebiyatında, Türkçe, Arapça ve Farsça olmak üzere yirmi kadar Selimname yazılmıştır. İshak Çelebi (ö.1573), Keşfî (ö.1525), İdris-i Bitlisî (ö. 1521),Kemal Paşazade (ö.1534), Celalzade Mustafa Çelebi (ö.1567), Şükrî, Sücudî, Şirî, Edayî ve Hoca Sadettin belli başlı Selimname şairleridir


#15

SORU:

Sultan Selim’in kısa saltanatından sonra, Osmanlı tahtına oturan Kanuni Sultan Süleyman’ın himâyesi altında yüzlerce bilgin ve şair yaşamıştır. Bunların en ünlüleri kimlerdir?


CEVAP:

Sultan Selim’in kısa saltanatından sonra, Osmanlı tahtına oturan Kanuni Sultan
Süleyman’ın himâyesi altında yüzlerce bilgin ve şair yaşamıştır. Bunların en ünlüleri
Gazalî mahlaslı Deli Birader, Hayalî Bey, Fethullah Ârif Çelebi, Taşlıcalı Yahya, Anadolu edebiyatında bu yüzyılın en büyük şairi sayılan ve şairler sultanı [sultanü’ş-şuara] diye
anılan Bakî, Fevrî, Nakkaş Bâlizade Rahmî, Edayî, Sürurî, Gubarî, Lamiî Çelebi, Edirneli
Nazmî, Ubeydî ve Daî’dir. Padişahın çevresindeki kimi şairler Süleymannameler yazmışlardır. 


#16

SORU:

Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatını konu edinip onun dönemindeki belli başlı olayları anlatan manzûm ve mensûr eserlere verilen ad nedir?


CEVAP:

Süleymanname, Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatını konu edinip onun dönemindeki belli başlı olayları anlatan manzûm ve mensûr eserlere verilen addır. 


#17

SORU:

Başlıca Süleymanname yazan kişiler kimlerdir?


CEVAP:

Ferdî(ö.1525), Şemsî Ahmet (ö.1580), Nevî (ö.1599), Hadidî (ö.1559) ve Gubarî (ö.1566) başlıca Süleymanname yazan kişilerdir.


#18

SORU:

İstanbul’un sanat ve edebiyatın merkezi hâline gelmesinde pâdişahların yanında devlet büyüklerinin de katkıları olmuştur. Şiir ve sanatla ilgili olmayanlar bile toplantılar düzenlemiş ve sanatkârları koruma yarışına katılmışlardır. Bunlar arasında kimler sayılabilir?


CEVAP:

İstanbul’un sanat ve edebiyatın merkezi hâline gelmesinde pâdişahların yanında devlet büyüklerinin de katkıları olmuştur. Şiir ve sanatla ilgili olmayanlar bile toplantılar düzenlemiş ve sanatkârları koruma yarışına katılmışlardır. Bunların içinde Sultan Bayezit ve
Yavuz Sultan Selim devri kazaskerlerinden Müeyyedzade Abdurrahman (ö.1516), Taczade Cafer Çelebi (ö.1515); Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlarından Remzî mahlasıyla şiirler de yazan Pir Mehmed Paşa (ö.1532), İbrahim Paşa (ö.1536), şairleri fazla sevmediği halde yine de onlardan yardımlarını esirgemeyen Rüstem Paşa (ö.1561), şeyhülislam ve büyük ilim adamı Kemâl Paşazade, kazasker Kadrî Çelebi, defterdar İskender Çelebi (ö.1535), nişancı Celalzade Mustafa Çelebi (ö.1567) ve Katibî mahlasıyla şiirleri de olan kapudân-ı deryâ (=kaptanı derya) Seydî Ali Reis (ö.1563) konaklarında sık sık toplantılar düzenleyen; şairleri, musikî ustalarını çevrelerinde toplayan devlet büyükleridir


#19

SORU:

Yüzyılın başında, Sultan II. Bayezit devrinde İstanbul’a gelen hangi şair, yeterli öğrenimi de olmadığı hâlde, yeteneği sayesinde 30-40 yıl boyunca bütün şairlerin hocası, yol göstericisi olmuştur.


CEVAP:

Yüzyılın başında, Sultan II. Bayezit devrinde İstanbul’a gelen Zatî, yeterli öğrenimi de
olmadığı hâlde, yeteneği sayesinde 30-40 yıl boyunca bütün şairlerin hocası, yol göstericisi olmuştur


#20

SORU:

XVI. yüzyılın  sultanü’ş şuarası olarak anılan divan şairi kimdir?


CEVAP:

Yüzyılın son kırk yılında ise şiir tahtına Bakî oturmuş ve tartışmasız devrin sultanü’şşuarası olarak hükmünü sürdürmüştür. Anadolu sahasının en büyük şairi sayılan Bakî, hem kaside, hem de gazelde üstattır.