YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU Dersi Usulsüz Tebligat ve Tebligat Suçları soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Usulsüz tebligatın ortaya çıkması için ne gerekir?


CEVAP:

Usulsüz tebligatın ortaya çıkması için öncelikle bir tebligat işlemi bulunmalıdır. Tebligat yapılmaması gerektiği hâlde tebligat yapılması veya resmî tebligat çıkarılmaması gerektiği hâlde, resmi tebligat yoluna başvurulması, tebligatta resmî tebligatın değil, özel posta yollarının kullanılması hâlinde, usulsüz tebligattan bahsedilemez. Örneğin, resmî tebligat çıkarmaya yetkili olmayan bir merci, resmî tebligat çıkarır ve tebligat da yanlış yapılırsa bu usulsüz tebligat sayılmaz veya resmî tebligat yapılması gereken durumlarda, resmî tebligata
ilişkin usuller bırakılarak normal posta yoluyla ya da kargo ile bildirim yapılması, bu konuda da yanlışlıkların olması hâlinde usulsüz tebligata ilişkin sonuçlar doğmaz.


#2

SORU:

Usulsüz tebligatın geçerli sayılması nasıl mümkün olur?


CEVAP:

Usulsüz Tebligatın Geçerli Sayılması Bir tebligat usulsüzse, kural olarak geçersizdir. Ancak bu geçersizlik, yokluk ya da mutlak bir geçersizlik değildir. Taraf menfaatleri ve usul ekonomisi ilkeleri gözetilerek, usulsüz tebliğe rağmen, muhatap tebliği öğrenmişse, tebligat
geçerli kabul edilir. Muhatap usulsüz tebliği hiç öğrenmemişse tebligat hiç yapılmamış sayılır.
Muhatabın, usulsüz de olsa tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılır (TebK m. 32; TebY m. 53)


#3

SORU:

Muhatap açıkça usulsüz tebliği öğrendiğini beyan etmeden, bu tebliğe dayanarak bir işlem yapmışsa süre nasıl işletilir?


CEVAP:

Usulsüz tebligatı öğrenme tarihi bakımından, muhatabın beyanı esas alınmalıdır. Ancak muhatap açıkça usulsüz tebliği öğrendiğini beyan etmeden, bu tebliğe dayanarak bir işlem yapmış olabilir. Böyle bir durumda, muhatabın beyanı olmasa da yaptığı işleme göre usulsüz tebliği öğrendiği kabul edilerek gereken yapılmalı, süre o çerçevede işletilmelidir.


#4

SORU:

Bir tebligattaki usulsüzlük nasıl ileri sürülür?


CEVAP:

Bir tebligattaki usulsüzlük, kural olarak, tebligat konusu işlemi yapan ve tebligatı çıkaran mercide ileri sürülmelidir. İlgili merci, yukarıdaki hususları (tebligatın usulsüz olup olmadığı
ve geçerli sayılacağı tarihi) dikkate alarak inceleme yapıp bu konuda gerekli kararı verecektir. İlgili merci bu konuda gerekli kararı vermiyorsa ve o konuda başvurulabilecek başka bir hukuki çare mevcutsa o yola başvurulması da mümkündür.


#5

SORU:

Tebligat usulsüzlüğü ile ilişkili olarak yargılamanın yenilenmesi hangi durumda mümkündür?


CEVAP:

Tebligat usulsüzlüğü bir dava sırasında farkedilmemişse ya da muhatap bir hile sebebiyle hiçbir şekilde yargılamaya dâhil olmamışsa verilen karar kesinleşse de şartları oluştuğunda, kesin hükme karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna da başvurulabilir (HMK m. 374 vd.).


#6

SORU:

Tebliğ evrakında sahtekârlık ya da tebligat hilesi durumunun hükmü nedir?


CEVAP:

Usulsüz tebligat konusunda üzerinde durulması gereken bir husus da tebliğ evrakında sahtekârlık ya da tebligat hilesi yapılmasıdır. Bu fiiller, aynı zamanda suç oluşturuyorsa  ebligat suçları kapsamında da değerlendirilecektir. Ancak bu şekilde yapılan tebligat işlemi ya da düzenlenen tebligat evrakının geçerliliği de tartışılmalıdır. Öncelikle tebligat evrakının hazırlanması ve tebligat işleminin yapılması, resmî merciler tarafından gerçekleştirildiğinden tebligat evrakı resmî belge niteliğindedir. Bu sebeple tebligat evrakındaki sahtelik iddiaları, resmî evrakta sahteliğe ilişkin hükümler dikkate alınarak değerlendirilmeli ve incelenmelidir.


#7

SORU:

Tebligat Kanunu’nda öngörülen suçlar nelerdir?


CEVAP:

Tebligat Kanunu’nda ayrıca dört özel suç kabul edilmiştir. Bunlar; yanlış adres bildirilmesi (TebK m. 53), kendisine yapılması gereken tebligatı almamak (TebK m. 54/2), muhatap adına tebligat yapılan kimselerin, tebligat evrakını muhataba vermemesi (TebK m. 54/2), yalan beyan (TebK m. 55), tebliğ evrakının asılmasına ilişkin suçlar (TebK m. 56).


#8

SORU:

İcra hukukunda, usulsüz bir tebligata rağmen icra dairesinin işlem yapması halinde nasıl bir yol izlenir?


CEVAP:

Örneğin, icra hukukunda, usulsüz bir tebligata rağmen icra dairesinin işlem yapması, şikâyet konusu olup ilgilinin icra mahkemesine başvurusu üzerine, işlem düzeltilir veya iptal edilir. Ancak geçerli olarak ödeme emri tebliğ edilen bir borçlunun, süresinde ödeme emrine itiraz edememesi hâlinde şikâyet değil, şartları varsa gecikmiş itiraz yoluna başvurması gerekir (İİK m. 65).


#9

SORU:

Usulsüz tebligatta tebliğ tarihi nasıl belirlenir?


CEVAP:

Usulsüz tebligatta bilinmesi gereken en önemli husus, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabulü ve bunun aksinin ispatının söz konusu olmamasıdır. Muhatap, usulsüz tebligatı daha önce öğrenmiş olmakla birlikte, daha sonraki bir tarihi öğrenme tarihi olarak bildirmişse karşı tarafın bu konuda bir ispat faaliyetinde bulunması kabul edilemez ve izin verilemez


#10

SORU:

Muhatabın usulsüz tebligatı öğrenmesinde iyiniyet kuralı nasıl uygulanır?


CEVAP:

Muhataba, usulsüz tebliğ bakımından bir hak tanınmakla birlikte, her hak da olduğu gibi, bu hakkın kullanılması da iyiniyet kurallarıyla sınırlıdır. Muhatabın, usulsüz tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih, açıkça dürüstlük kuralına aykırı sayılarak hakkın kötüye kullanımı olarak kabul edilen durumlarda, muhatabın beyan ettiği tarih değil, gerçek öğrenme tarihi esas alınmalıdır.


#11

SORU:

Tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin kararlarda kanun yoluna başvuru nasıl olur?


CEVAP:

Tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin kararlar, kural olarak başlı başına nihai karar  luşturmadıklarından ancak asıl hükümle birlikte kanun yoluna başvuru konusu yapılabilir. Tebligat usulsüzlüğüne rağmen yargısal işlemlerin yapılması, kanun yolunda kendiliğinden dikkate alınarak değerlendirilmelidir


#12

SORU:

Tebligat Kanunu’nun uygulanmasında görevli bulunan memur ve hizmetliler ile mahalle, köy
muhtar ve ihtiyar heyeti ve meclisi üyelerinin yargılanması nasıldır?


CEVAP:

Tebligat Kanunu’nun uygulanmasında görevli bulunan memur ve hizmetliler ile mahalle, köy
muhtar ve ihtiyar heyeti ve meclisi üyeleri işledikleri suçlar ile kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı Türk Ceza Kanunu’nun kamu görevlilerine ilişkin hükümleri ile cezalandırılır. Bu cezanın dışında ayrıca idarî soruşturma da yapılabilir (TebK m. 52).


#13

SORU:

Muhatap yerine kendilerine tebligat yapılabilecek kimselerin yükümlülüğü nedir?


CEVAP:

Muhatap yerine kendilerine tebligat yapılabilecek kimseler, tebliğ evrakını muhataba en kısa zamanda ulaştırmakla yükümlüdür.


#14

SORU:

Muhatap yerine kendilerine tebligat yapılabilecek kimselerin cezai sorumluluğu nedir?


CEVAP:

Muhatap yerine kendilerine tebligat yapılabilecek kimseler, tebliğ evrakını muhataba en kısa zamanda ulaştırmakla yükümlüdür. Eğer bu yükümlülüğe aykırı davranılır ve bundan bir gecikme veya zarar meydana gelirse ilgili kişi cezalandırılır. Aynı ceza, kendisine yapılan tebligatı almayan muhatap ile muhatap yerine tebligatı kabule zorunlu olup da bundan kaçınanlar hakkında da uygulanır (TebK m. 54).


#15

SORU:

Tebligat işlemlerinde yalan beyanın hükmü nedir?


CEVAP:

Tebligat işlemleri sırasında muhatap kendisi veya muhatap yerine tebligat yapılacak kimseler muhatap hakkında yalan beyanda bulunursa ayrıca bir kimse muhatap ya da onun yerine tebligat yapılacak kimselerden olmadığı hâlde yalan beyanda bulunarak tebliğ evrakını alırsa cezalandırılır. Bu hâllerde bir gecikme ya da zarar meydana gelirse ceza ağırlaştırılır (TebK m. 55).


#16

SORU:

Tebligat kanunlarına göre kimler hangi durumlarda cezalandırılır?


CEVAP:

Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılması gereken hâllerde, bir kişi kendisinin ya da başkasının ad ve adresini yanlış bildirirse bu durum cezalandırılır (TebK m. 53).
Muhatap yerine kendilerine tebligat yapılabilecek kimseler, tebliğ evrakını muhataba en kısa zamanda ulaştırmakla yükümlüdür. Eğer bu yükümlülüğe aykırı davranılır ve bundan bir gecikme veya zarar meydana gelirse ilgili kişi cezalandırılır. Aynı ceza, kendisine yapılan tebligatı almayan muhatap ile muhatap yerine tebligatı kabule zorunlu olup da bundan kaçınanlar hakkında da uygulanır (TebK m. 54). Tebligat işlemleri sırasında muhatap kendisi
veya muhatap yerine tebligat yapılacak kimseler muhatap hakkında yalan beyanda bulunursa ayrıca bir kimse muhatap ya da onun yerine tebligat yapılacak kimselerden olmadığı hâlde yalan beyanda bulunarak tebliğ evrakını alırsa cezalandırılır. Bu hâllerde bir gecikme ya da zarar meydana gelirse ceza ağırlaştırılır (TebK m. 55). Tebligat Kanunu’na göre tebligat evrakı ya da ihbarnamenin yapıştırılması veya asılmasına karşı koyanlarla bu evrakı koparan, imha eden, okunamaz hâle getirenler ayrıca cezalandırılır (TebK m. 56).


#17

SORU:

Tebligat evrakının niteliği hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Öncelikle tebligat evrakının hazırlanması ve tebligat işleminin yapılması, resmî merciler tarafından gerçekleştirildiğinden tebligat evrakı resmî belge niteliğindedir. Bu sebeple tebligat evrakındaki sahtelik iddiaları, resmî evrakta sahteliğe ilişkin hükümler dikkate alınarak değerlendirilmeli ve
incelenmelidir.


#18

SORU:

usulsüz tebligatın öğrenilmesiyle ilgili hakkın kötüye kullanılması nasıl gerçekleşebilir?


CEVAP:

r. Örneğin, muhatap usulsüz tebligatı öğrenmekle birlikte, bu yönde herhangi bir beyanda bulunmadan, süresinden sonra o konuyla ilgili işlem yapmış olabilir. Buna rağmen, muhatap, işlem tarihinden daha sonraki bir tarihi, tebligatı öğrendiği tarih olarak bildirmesinin daha lehine olacağı düşüncesiyle (tebligatı öğrenmeden yapamayacağı bir işlemi yaptıktan) sonraki tarihi usulsüz tebliği öğrendiği tarih olarak beyan etmişse, bu hakkın açık kötüye kullanımıdır. Böyle bir durumda muhatabın usulsüz tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarih değil, işlemi yaptığı tarih öğrendiği tarih olarak kabul edilmelidir.


#19

SORU:

Hangi durumlarda usulsüz tebligattan bahsedilemez?


CEVAP:

Usulsüz tebligatın ortaya çıkması için öncelikle bir tebligat işlemi bulunmalıdır. Tebligat yapılmaması gerektiği hâlde tebligat yapılması veya resmî tebligat çıkarılmaması gerektiği hâlde, resmî tebligat yoluna başvurulması, tebligatta resmî tebligatın değil, özel posta yollarının kullanılması hâlinde, usulsüz tebligattan bahsedilemez. Örneğin, resmî tebligat çıkarmaya yetkili olmayan bir merci, resmî tebligat çıkarır ve tebligat da yanlış yapılırsa bu usulsüz tebligat sayılmaz veya resmî tebligat yapılması gereken durumlarda, resmî tebligata
ilişkin usuller bırakılarak normal posta yoluyla ya da kargo ile bildirim yapılması, bu konuda da yanlışlıkların olması hâlinde usulsüz tebligata ilişkin
sonuçlar doğmaz


#20

SORU:

Tebligata ilişkin usulsüzlükten doğan bir yargılamada eski haline getirme nasıl yapılır?


CEVAP:

Yargılamada eski hale getirme talebinde bulunmak için, önce geçerli bir tebligat olmalı ancak işlemi yapacak olan kimse elinde olmayan sebeple süreyi geçirmelidir (HMK m. 95-101). Gerek gecikmiş itiraz gerekse eski hâle getirme için geçerli bir tebligat olmalıdır. Geçerli tebligat yoksa bu yollara başvurmadan usulsüz tebligata ilişkin hükümler uygulanmalıdır