YAŞLILARDA ÇATIŞMA VE STRES YÖNETİMİ II Dersi Yaşlı ile Birlikte Yaşamak: Getirdikleri-Götürdükleri soru cevapları:

Toplam 70 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

“Yaşlı” nedir?


CEVAP:

Bütün toplumlarda nüfusun bir bölümü “yaşlı” olarak nitelendirilir. Yaşlılık, insan yaşamının son evresidir, göreceli bir kavramdır ve karmaşık yönleri olan bir olgudur. İnsan yaşam sürecinin son evresi olan yaşlılık, yaşanılması kaçınılmaz olan bir dönemdir.


#2

SORU:

Yaşlılıkta bireyin hangi özelliklerinde değişimler gözlenir?


CEVAP:

Yaşlılık döneminde bireyin, gençlik ve yetişkinlik dönemlerindeki biyolojik, psikolojik, ekonomik ve sosyal anlamda taşıdığı özelliklerin farklılaştığı görülür. Bu dönemde birey, organizmanın zaman içinde işlevlerinde gerileme görülmesi nedeniyle, fiziksel yeterliliğin azalması ve bedensel olarak bozulma gibi biyolojik sorunlarla karşı karşıya kalır. Bireyin yaşlılık döneminde zekâ, hafıza, öğrenme kapasitesi ve hızı, algılama ve güdülenme gibi zihinsel işlevlerinde, uyum ve baş etme mekanizmalarında, ruhsal durumunda değişiklikler ortaya çıkar. Yaşlı bireyler geçmişe göre yaşamındaki olaylarla ilgilenmeye daha az istekli olma, çevreye karşı alıngan bir tutum içinde olma, çevresinde gelişen olaylara karşı ilgisizlik ya da abartılı ilgi, işe yaramazlık düşüncesi, karamsarlık, yalnızlık hissi gibi problemler görülebilir. Gençlik ve yetişkinlik döneminde rahatlıkla sosyal ilişkiler kurabilen birey yaşlandığı zaman kendi içine çekilerek çevresiyle olan ilişkilerini sınırlandırabilir.


#3

SORU:

Kişiler arası bağlılık nedir?


CEVAP:

Kişiler arası bağlılık, kişilerin, kişisel yaşam özgürlüklerinden vazgeçmeden, yakınları ile olan sevgi, saygı ve sorumluluk bağlarını yaşatmasıdır.


#4

SORU:

Bağımlılık nedir?


CEVAP:

Bağımlılık, bireylerin bireysel özgürlüklerini hiçe sayarak başkalarının istek ve arzularına yönelik bir hayat sürmeleridir.


#5

SORU:

Geleneksel aile yapımızda yetişkin çocukların ana babasına ölünceye kadar bakma, etkileşimi sürdürme ve yalnız bırakmama çabasının temel nedeni nedir?


CEVAP:

Geleneksel aile yapımızda, yetişkin çocuklar ana babasına ölünceye kadar bakma, etkileşimi sürdürme ve yalnız bırakmama çabasındadır. Çünkü toplum, ailesi tarafından yalnız bırakılan yaşlının evlatlarını kınar. Bunların altında “ataya saygı ve sahip olma” sorumluluğu yatmaktadır. Ancak, yaşanan hızlı sosyal değişimler “yaşlı bireyin de yalnız yaşamasının ve tercih hakkını kullanmasının” olumlu bir değer olarak kabul edilmesini kolaylaştırmaktadır.


#6

SORU:

Türkiye’de yaşlılara hizmet veren kuruluşlar nelerdir?


CEVAP:

2016 yılı itibarıyla Türkiye’de yaşlılara hizmet veren kuruluşlar ve sayıları; Bakanlığa bağlı huzurevleri (107), diğer bakanlıklara bağlı huzurevleri (2), belediyelere bağlı huzurevleri; (20), dernek ve vakıflara bağlı huzurevleri (31), özel huzurevleri (130), azınlıklara ait huzurevleri (7) olmak üzere bu kurumların toplam sayısı 297, bakılan yaşlı sayısı ise 19.596’dır.


#7

SORU:

Yaşlılık nedir?


CEVAP:

Yaşlılık bireyin fiziksel görünüm, güç, rol ve bulunduğu konum açısından pasif hâle geldiği bir dönem olarak tanımlanır. Yaşlılık genetik bir programla düzenlenen, organizmayı yapısal ve işlevsel değişimlerle ölüme götüren olaylar toplamıdır.


#8

SORU:

Toplumsal bakım kaynakları nasıl sınıflandırılmaktadır?


CEVAP:

Genellikle toplumsal bakım kaynakları gayriresmî ücretli (bireyin sahip olduğu ekonomik kaynaklardan bireysel bakım için ödeme yapılarak alınan ücretli bakım hizmeti), (eş, yetişkin çocuklar-genellikle kız çocuklar, hane halkı dışında yaşayan bir akraba-genellikle kız kardeş, arkadaş ya da komşular yakın çevre gibi) gayriresmî ücretsiz ve resmî ücretli (refah ve sağlık hizmetleri sağlayan kent kurumları, kent hizmeti olarak inşa edilmiş kurumlardan yararlanmak) olarak sınıflandırılmaktadır.


#9

SORU:

Bakım vermek nedir?


CEVAP:

Bakım vermek, yardıma ihtiyacı olan birine günlük ihtiyaçlarını karşılamak ve destek olmak üzere harekete geçmek olarak tanımlanır.


#10

SORU:

Yaşlı bakımı ile ilgilenen kişiler nasıl sınıflandırılır?    


CEVAP:

Yaşlı bakımı ile ilgilenen kişiler, birincil bakıcılar ve ikincil bakıcılar olarak sınıflandırılabilir.


#11

SORU:

Birincil bakıcılar nedir?


CEVAP:

Birincil bakıcılar, aile içindeki üyelerden seçilen profesyonel olarak, bir gelir karşılığında bu işi yapmayan ve yaşlı ile yaşayan veya yaşamayan bakıcılardır. Bu kişiler genellikle evlat, eş veya yakın akraba olabilmektedir. Bakım işini gönüllü olarak ya da yaşlının bakacak kimsesi yoksa zorunlu olarak yapmak durumunda olan kişilerdir. Bakım işini yürütmekten dolayı herhangi bir karşılık almazlar. Manevi olarak doyum yaşamaya çalışırlar. Yıpranma payları daha yüksek olan bir gruptur.


#12

SORU:

İkincil bakıcılar nedir?


CEVAP:

İkincil bakıcılar yarı veya tam zamanlı olarak bir ücret karşılığında bakım veren kişilerdir. Bu kişiler bazen bakım işi ile ilgili eğitim almış olabilirler. Yaşlının sağlık ve temizlik hizmetlerini yürütmek üzere beceriler kazanmışlardır. Bazıları da eğitim almadan bakım işini yürütürler. Yaşlının gözetimini yapmak, sağlık ve yaşam bakım hizmetlerini en sağlıklı ve düzenli şekilde yapmak üzere ücret karşılığı bu hizmeti yürütürler. Bu kişiler, yaşlıyla kan bağına sahip olmayan kişilerden olursa yaşlının yaşlılığa ya da hastalığına bağlı değişimlerinden duygusal olarak daha az etkilenirler. Hizmet alanlarını belirleyip sınırlarını koyarlar.


#13

SORU:

Yaşam kalitesi nedir?


CEVAP:

Dünya Sağlık Örgütü yaşam kalitesini, bireylerin yaşadıkları kültür ve değer sistemi içinde yaşamdaki yerlerine ilişkin bireysel algılamaları olarak tanımlamaktadır. Bu bireysel algılamalar kişinin yaşamdan beklentileri, ulaşmak istediği amaçlar, yaşadığı standartlar ve ilgilerini içermektedir. Bir başka tanıma göre yaşam kalitesi, iyi olma, sosyal açıdan ait olma ve bir kişinin potansiyelini en üst düzeyde kullanabilecek olanaklara sahip olma gibi konuları içeren çok boyutlu bir kavramdır. Yaşam kalitesi; kişinin fiziksel sağlığı, psiko-sosyal durumu, bağımsızlığının düzeyi, sosyal ilişkileri, kişisel inançları ve yaşadığı çevrenin özelliklerini kapsayan geniş bir içeriğe sahiptir.


#14

SORU:

Yaşlı yakınının verdiği bakım hizmeti ile profesyonel olarak bir ücret karşılığında bu hizmeti veren kişiler arasında hangi farklılıklar vardır?


CEVAP:

Yaşlı bakımında yaşlı yakının verdiği bakım hizmeti ile profesyonel olarak bir ücret karşılığında bu hizmeti veren kişiler arasında farklılıklar olmaktadır. Profesyonel olarak bakım verenler, bakım işinin zorluklarını duygusal açıdan daha az hissetmekte, bakımı belirli bir görev ve sorumluluk bilinci ile götürebilmektedir. Bu görevi belirli zaman dilimleri içinde iş olarak yaptığı için sosyal yaşamından ödün vermek zorunda kalmamaktadır. Bakmakla yükümlü olduğu yaşlının yakını olmaması dolayısıyla, yaşlının yaşadığı zorlukları daha doğru değerlendirip düzenlemeleri olduğu gibi gerçekleştirebilmektedir. Yaşlı bakımı ile ilgilenen yaşlı yakınları ise yaşlı ile olan akrabalıkları nedeniyle duygusal olarak daha çok etkilenecek ve bakım işinin gereklerini duygusal etkilenmeler nedeniyle gerektiği gibi gerçekleştiremeyecektir. Fedakârlık düzeyini abartabilecek ve kendi yaşamından ve sağlığından ödünler vermeye hazır olacaktır. Bu işi herhangi bir karşılık almadan yaptığı için zaman zaman çökkünlük, motivasyon düşüklüğü gibi sorunlar yaşayacaklardır.


#15

SORU:

Bakım yükü nedir?


CEVAP:

Ailelerin çeşitli alanlarda (ekonomik, sosyal, arkadaşlık ilişkileri, psikolojik) yaşadıkları sorunlardan kaynaklanan sorumluluk yüklenmeleri, “bakım yükü” olarak kavramsallaştırılmaktadır. “Yük”, bakım verenin üstlendiği bakımın ortaya çıkardığı fiziki yorgunlukların yanında psikolojik sıkıntı, fiziksel sağlık problemleri, ekonomik problemler, sosyal problemler, aile ilişkilerinin bozulması ve kontrolün kendinde olmadığı duygusunu yaşama gibi subjektif ve objektif olumsuz sonuçlardır.


#16

SORU:

Bakım verene ait faktörler nelerdir?


CEVAP:

Gerek yaşam kalitesi gerek bakım yükü değerlendirildiğinde bakım verene ait faktörler; yaşı, etnik kökeni, cinsiyeti, yaşlıya olan yakınlık, bakım vermeye gönüllü olup olmama, eğitim durumu, ekonomik yapı, fizyolojik olarak bir soruna sahip olma durumu, stres ile başa çıkma yetileri, inançla, sosyal destek, yaşadığı toplumun kültürel özellikleri önemli değişkenler olarak kabul edilebilir.


#17

SORU:

Bakım yükü ne şekilde sınıflandırılmaktadır?


CEVAP:

Bakım yükü, nesnel yük ve öznel yük olarak sınıflandırılmaktadır.


#18

SORU:

Nesnel yük nedir?


CEVAP:

Ailenin, yaşlının durumuna bağlı olarak yapmakta zorlandığı günlük işlerine yardımcı olma, ulaşım gibi vakit ayırmayı gerektirecek durumlar ile gelir kaybı ve sosyal etkinliklerin kısıtlanmasına yol açacak yaşam düzenindeki değişimlerdir.


#19

SORU:

Öznel yük nedir?


CEVAP:

Öznel yük, yaşlıyla ilgili olarak yaşanan öznel sıkıntı düzeyi, üzüntü, kaygı, bitkinlik gibi duygusal tepkilerdir.


#20

SORU:

Bakım yükünü etkileyen faktörler ne şekilde sınıflandırılabilmektedir?


CEVAP:

Yaşlıya bakım verenin yükünü etkileyen faktörleri bakım verene ait faktörler ve yaşlıya ait faktörler olarak ayırmak mümkündür.


#21

SORU:

Bakım yükünü etkileyen faktörler içerisinde, bakım verenden kaynaklanan faktörler nelerdir?


CEVAP:

Bakım verenin yaşı, etnik kökeni, cinsiyeti, yaşlıya olan yakınlığı, bakım vermeye gönüllü olup olmaması, eğitim durumu, ekonomik yapısı, hastalığının olup olmaması, baş etme yetenekleri, inançları, sosyal desteği, yaşadığı toplumun kültürel özellikleri bakım verene ait faktörler arasında sayılabilir.


#22

SORU:

Bakım yükünü etkileyen faktörler içerisinde, yaşlılardan kaynaklanan faktörler nelerdir?


CEVAP:

Yaşlılara ait faktörler ise bilişsel yetersizlikler, işlevsel yetersizlikler ve davranışsal sorunlar şeklinde üç ayrı başlıkta toplanabilir. Bakım gerektiren yaşlılığın niteliği bu faktörlerden biri olarak bakım veren yükü üzerinde etkili olmaktadır. Bunlar içinde davranışsal sorunlar bakım verenlerin yükünü en fazla etkileyen faktörlerdendir.


#23

SORU:

Çağdaş yaşam ve teknolojik gelişmeler, aile yapısını ve yaşam biçimini ne şekilde değiştirmiştir?


CEVAP:

Çağdaş yaşam ve teknolojik gelişmeler, aile yapısını ve yaşam biçimini değiştirmiştir. Aile içinde yalnızca yaşa bağlı sorumluluk, güç ve rolleri de değiştirmiştir. Ailedeki yaşlı üyelerin bu geleneksel rolleri de değişime uğramıştır. Toplumsal değişimle birlikte bireyselleşme artmış, akrabalık bağları zayıflamıştır.


#24

SORU:

Ailenin yaşlı bireye yönelik görevleri nelerdir?


CEVAP:

Aileler ve toplum yaşlı bireylerin koruma, bakım, destek ve tedavisinde anahtar rol oynamaktadır. Aile yaşlı bireye yönelik;

  • Psikolojik destek,
  • İyi bir gözlem,
  • Fiziksel yardım,
  • Herhangi bir yaşlılık durumunda tedavi planının takibi,
  • Gerektiğinde yardım çağırmak gibi evde bakımda önemli birtakım görevleri yerine getirerek evde yaşlı bakımının bel kemiğini oluşturmaktadır.

#25

SORU:

Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk nedir?


CEVAP:

Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı’na göre, her insanın tam gelişimine ulaşmak için belli sayıda bazı evrelerden geçmesi gerekmektedir. Yaşlılık dönemindeki bu evrenin adı benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluktur. Bu dönemde kişi hayatı ya dolu dolu ve üretken bir şekilde yaşanmıştır, yani bütünlük duygusuna sahiptir, ya da hayatın anlamı olduğunu düşünmeyip umutsuzluk duygusu yaşar. Herhangi bir işte çalışan yaşlıların ya da hayatını farklı aktivitelerle dolduran yaşlıların hayattan doyum almaları çok daha kolay olmaktadır.


#26

SORU:

Yaşlı bakımı ile ilgilenenlerin memnuniyet ve tatmin kaynağı nelerdir?


CEVAP:

Yaşlı bakımı ile ilgilenenlerin memnuniyet ve tatmin kaynağı olarak üç temel unsur vurgulanmaktadır:

  • Bakıcı ve yaşlı arasındaki kişiler arası ilişki dinamikleri ve bakan yakının bu bakım işini içsel bir istekle, gönüllü olarak yapması olumsuz sonuçları önlemektedir.
  • Birinin bakımını yüklenmek kişinin kendi ile gurur duyması ve bu şekilde benlik saygısını koruması önemli bir memnuniyet kaynağıdır.
  • Yaşlı bakımı ile ilgilenen kişilerin kim oldukları da önemlidir. Ancak araştırmalar, yaşlıya bakım veren kişinin, yoğun bakım verdikleri kişinin kim olduğuna bakmaksızın bakım zorlukları yaşadıklarında uygun ve işe yarar çözüm yollarını bularak problemlerle başa çıkmayı başardıklarını ve kendilerini güçlü hissettiklerini belirtmişlerdir.

#27

SORU:

Johari Penceresi nedir?


CEVAP:

Kişinin kendi ile iletişiminde bahsedilmesi gereken önemli konulardan biri de kendini tanıma ve dışarıya yansıtma derecesini gösteren Johari Penceresi’dir. Johari Penceresi, kişinin açığa çıkardığı alanları ile açığa çıkarmadığı, kendi içinde sakladığı alanları göstermektedir. Johari Penceresi’nde, iki veya daha fazla kişi arasında, bu kişilerin birbirleri hakkındaki bilgileri ön plana çıkmaktadır.


#28

SORU:

Johari Penceresi’ndeki pencerelerin adları nelerdir?


CEVAP:

Johari Penceresi’ndeki bilgiler dört pencere şeklindedir. Her pencerenin bir adı vardır:

  • Açık alan,
  • Kör alan,
  • Saklı alan,
  • Bilinmeyen alandır.

#29

SORU:

Açık alan nedir?


CEVAP:

Kişinin kendi tarafından da başkaları tarafından da bilinen alandır. Bu alanda insanlar umutlarını, beklentilerini ya da korkularını çekinmeden diğer insanlarla paylaşmaktadırlar.


#30

SORU:

Kör alan nedir?


CEVAP:

Bu alan başkaları tarafından bilinen ancak kişinin bilmediği alanıdır. Başkalarının bir kişi hakkında edindiği izlenimlerle ilgilidir.


#31

SORU:

Saklı alan nedir?


CEVAP:

Bu alan kişinin bildiği ancak başkalarının bilmediği alandır. Kişi, bilinçli olarak bazı yanlarını gizlemek istemektedir.


#32

SORU:

Bilinmeyen alan nedir?


CEVAP:

Bu alan kişinin de başkalarının da bilmediği, karanlık alandır.


#33

SORU:

Yaşlı bakımının aile üyeleri arasında bölüşülmesinin getirileri nelerdir?


CEVAP:

Yaşlı bakımının aile üyeleri arasında bölüşülmesi, aile üyelerinin tümünün bakım işine katılması bir kişinin tükenmişlik yaşamamasına yardımcı olur. Bu görev paylaşımı yoluyla yaşlı ile birlikte yaşanır, aile bütünlüğü korunur. Alınan önlemler aileyi parçalanmaktan korur. Eğer bakım ihtiyacı olan yaşlının yakınları varsa kişi aile yaşamının bir parçası olmaya devam eder. Bireyin kendi alıştığı ve rahat olduğu ortamda yaşamını sürdürebilmesine olanak tanır. Yakınları tarafından bakım yaşlının enerjisini; hobilerini, arkadaş ilişkilerini, iletişimini ve sportif aktivitelerini eskiden olduğu gibi sürdürebilmesine olanak verecek biçimde harcamasını sağlar. Yaşlının ve yaşlı yakınının toplumdan izole hâle gelmesini önler, böylece kişinin memnuniyetini artırır. Yaşlı bakımı ile ilgilenen kişinin bağımsız yaşamasına olanak tanır. Bakım alan yaşlının ve yakınlarının yaşam kalitesini artırır. Bu tür paylaşımlar, yaşlı yakınlarına dinlenme olanağı sağlar.


#34

SORU:

Bakım vermenin yükünü neler oluşturmaktadır?


CEVAP:

Yaşlının davranışsal, duygusal, bilişsel bozulmaları ve değişkenliği ve kişisel bakımı, öfke, şüphe vb. saldırgan davranışları bakım vermenin yükünü oluşturmaktadır. Bakım yükü arttıkça bakım verenin depresyonu ve sıkıntıları da artmaktadır.


#35

SORU:

Bakım verme güçlüğü nedir?


CEVAP:

Bakım verme güçlüğü; fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunlar olmak üzere çok boyutlu tepkiler olarak kabul edilmektedir. Bakım verme güçlüğü; bakım veren kişinin bakım vermede zorlanması, gerilmesi, kendisini yaşlı, kronik hastalığı olan veya yetersizliği olan aile üyesine karşı baskı altında hissetmesi ya da yük altına girmesi ile ortaya çıkar. Yapılan çalışmalarda, yaşlı bakımını üstlenen, yaşlı yakını ve aile üyesi olan bakım verenlerin duygusal stres, fiziksel hastalık, sosyal aktivitelere katılımda azalma, aile üyeleri ile ilişkilerde, ekonomik ve iş yaşamından pek çok güçlük yaşadıkları belirlenmiştir.


#36

SORU:

Bakımı üstlenenlerin yaşadığı sıkıntıyı artıran değişkenler nelerdir?


CEVAP:

Bakımı üstlenenlerin yaşadığı sıkıntıyı birçok değişken artırabilir. İlk olarak yaşlının hastalığının düzeyi, yaşlının iletişim kurma yetersizliği, yaşlının hastalığıyla ilgili kişilik özelliklerindeki değişiklikler, davranışsal ve psikolojik belirtiler gibi değişkenler hastanın bakımını üstlenenlerin yaşadığı sıkıntıyı artırmaktadır. İkinci olarak da bakım verenin cinsiyeti, başarılı olamama korkusu, idealleri, fiziksel ve psikolojik sağlıkta bozulma gibi değişkenleri sıkıntıya yol açmaktadır. Üçüncü olarak yaşlı ile bakımını üstlenen kişi arasındaki ilişki, bakımı üstlenenin yaşadığı sıkıntının düzeyini etkilemektedir.


#37

SORU:

Tükenmişlik nedir?


CEVAP:

Bireylerin, duygusal yönden kendilerini tükenmiş hissetmeleri, aşırı duygusal yorgunluktur.


#38

SORU:

Sanrı nedir?


CEVAP:

Kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşamasıdır.


#39

SORU:

Fiziksel agresyon nedir?


CEVAP:

Kişinin kendisine ve çevresine yönelik saldırgan davranışlar göstermesidir.


#40

SORU:

Yaşlı ile birlikte yaşayan kişi açısından yaşlı bakımındaki zorluklar ve sorunlar nelerdir?


CEVAP:

Yaşlı ile birlikte yaşayan kişinin kendisi ile ilgili yetersizlikleri sağlığı ya da yaşam koşulları ile ilgili zorluklar yaşlı ile yaşamı daha da zorlaştırabilmektedir. Yaşlı ile birlikte yaşayan yakının çok genç olması ya da kendisinin yaşlı olması, çalışıyor olması, ciddi bir hastalık ya da sakatlığının olması, birden fazla bağımlı aile üyesine bakıyor olması, yaşlı bireyin bakım sorumluluğunu kabul etmekle toplumsal rollerinin kısıtlandığını düşünmesi, bakımını üstlendiği yaşlı bireyin ciddi bellek ve davranışsal sorunlarının olması bu rolü yüklenmek ve yürütmek konusunda zorluklar yaratmaktadır. Bununla birlikte; yaşlı bireyin aşırı ilgi beklemesi, çocuksu davranışlar göstermesi, bakım verenlere düşmanca davranması, yaşlı bireyin kendisini çevreden soyutlaması gibi bazı davranışlar da yaşlıya bakım vermede sorunlar yaratmaktadır.


#41

SORU:

Bakım verenin yaşadığı güçlükler nelerdir?


CEVAP:

Bakım verme, bakım verenin sağlığını ve iyilik hâlini olumsuz etkileyebilmektedir. Bakım alanın sürekli olarak bakım vermeye duyduğu, asla bitmeyen gereksinimleri nedeniyle yorgunluk, bitkinlik gibi fiziksel problemler görülebilir. Sürekli olarak bakım vermekten kaynaklanan fiziksel bitkinlik ve bakım verenin sağlığının kötüleşmesi, depresyon ve kaygıda artışa neden olabilmektedir. Depresyon ve kaygıdaki artış da bakım verendeki eski, unutulan çatışmaların, hayal kırıklıklarının yeniden canlanmasına ve giderek psikolojik sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.


#42

SORU:

Yaşlıya bakım verme nedeniyle bakım hizmeti sunan bireylerin yaşadığı fiziksel güçlükler nelerdir?


CEVAP:

Yaşlıya bakım verme nedeniyle bakım hizmeti sunan bireylerde hazımsızlık, iştahta değişim, düzensiz yemek yeme, baş ağrısı gibi somatik şikayetler artabilmektedir. Ayrıca kronik yorgunluk, vücut ağrılarında artış ya da azalma, uyku düzensizliği, kas ağrısı, konsantrasyon zorluğu, giyim ve kuşamda dağınıklık ve bakım veren bireyin kendi bakımına yeterli zaman ayıramaması sebebiyle sağlığında bozulmalar görülmektedir. Bakım verenlerin, vermeyenlere göre daha fazla hastalık, hastalık belirtileri, sağlık hizmeti kullanımı, kardiovasküler sorun gibi fiziksel sağlıkta değişiklikler yaşadıkları saptanmıştır.


#43

SORU:

Yaşlıya bakım verme nedeniyle bakım hizmeti sunan bireylerin yaşadığı duygusal güçlükler nelerdir?


CEVAP:

Duygusal alanda huzursuzluk, uykusuzluk, benlik saygısında azalma, sosyal izolasyon, depresyon, iğneleyici davranışlar, alkol ve ilaç kullanımında artış ve problem çözmede çaresizlik yaşamaktadır. En yaygın görülen belirtiler ise stres ve anksiyetede artma olmasıdır. Bakım verenler kendi yaşamları üzerindeki kontrollerini kaybettikleri düşüncesi ile güçsüzlük, beklentileri karşılamadaki başarısızlık nedeniyle suçluluk duygusu yaşayabilirler. Kızgınlık, hayal kırıklığı, aile üyeleri ve yaşlıya karşı dürüst olmadığı için suçluluk, eğer yaşlı ile birlikte yaşıyorsa mahremiyetin kaybı, kendini ayıplama, zorlanma, keder, çaresizlik ve umutsuzluk yaşanılan diğer duygusal problemler arasındadır.


#44

SORU:

Yaşlıya bakım verme nedeniyle bakım hizmeti sunan bireylerin yaşadığı sosyal güçlükler nelerdir?


CEVAP:

Aile, arkadaş ilişkileri ya da sosyal etkinliklerinden fedakârlık eden öncül bakım verenin, eğlendirici ve boş zaman aktiviteleri kısıtlanmakta, bu nedenle de sosyal destekte azalma, kendilerini bakım rolünde yalnız bırakılmış hissetme ve izolasyon yaşama olasılığı artmaktadır.


#45

SORU:

Yaşlıya bakım verme nedeniyle bakım hizmeti sunan bireylerin yaşadığı ekonomik ve iş ile ilgili güçlükler nelerdir?


CEVAP:

Ekonomik sorunlar içinde en sık yaşananlar, sağlık güvencesi tarafından karşılanmayan masrafların ek yük oluşturması, çalıştıkları iş yerindeki çalışma saatlerinin azaltılması ya da çalışma hayatlarını bakım görevleri nedeniyle sonlandırılmasıdır. Bakım verme nedeni ile işlerini ayarlamak zorunda kalan bireyler genellikle daha yüksek düzeyde zorlanma yaşadıklarını ifade ederken, çalışma ve emekliliğin avantajlarından, kişisel doyumdan ve kazançtan vazgeçmek zorunda kalabilmektedirler.


#46

SORU:

Benlik saygısı nedir?


CEVAP:

Bireyin kendini kabul etmesi, saygı duyması, kendine güvenmesi ve inanması biçiminde ifade edilen düşünce, duygu ve davranışların bir bütünüdür. Benlik saygısı bireyin toplumdaki rolü ve ilişkileri ile yakından ilgilidir.


#47

SORU:

Manevi değerler nedir?


CEVAP:

Manevi değerler; insanın ruhunda, özünde var olan ve evrensel ruhun sunduğu ilkeledir. Sevgi, adalet, sabır, hoşgörü insan doğasında var olan değerlerdir.


#48

SORU:

Dini başa çıkma yöntemi nedir?


CEVAP:

Eğer birey hayatın ortaya çıkardığı sorun ve stresle mücadele sürecinde, dinî inanç ve manevi değerlerinden yararlanıyorsa, bu noktada Kenneth Pargament’ın kavramlaştırdığı “dinî başa çıkma (religious coping)” yöntemini kullanıyor demektir. Dinî başa çıkma bireyin yaşamında karşılaştığı tehdit ve zorlanma durumlarında din ve maneviyatından kaynaklanan bilişsel veya davranışsal teknikleri kullanması olarak tanımlanabilir. Birey üstesinden gelmekte zorlandığı sorunla karşılaştığında; “dinî inançlarından ve manevi değerlerinden nasıl yararlanıyor?” sorusu dinî başa çıkmanın temelini oluşturmaktadır. Pargament’e göre bireyi dinî başa çıkma yöntemini kullanmaya iten bir neden de dinîn yaşamın doğum, ölüm gibi kritik anlarında daha tatmin edici açıklamalar ve yaklaşımlar ortaya koymasıdır.


#49

SORU:

İnsanın temel maneviyat arayışı unsurları nelerdir?


CEVAP:

Destek arayışının adresi farklı olsa da insanın üç tür temel manevi ihtiyacına cevap bulmaya çalıştığı belirtilmektedir. İnsanın maneviyat arayışı ile ilgili temel unsurları şu şekilde sıralanmıştır:

  • Hayat, acı çekme ve ölüm kavramlarını anlamlandırma ve yaşamın temel amacını keşfetme çabası üzerine manevi güç bulma ihtiyacı,
  • Yaşama ümit bağlama ihtiyacı,
  • Bireyin iç dünyasında aşkın bir güce, yaratıcıya inanma ve ona güven duyma ihtiyacıdır.

#50

SORU:

Yaşam kalitesi nedir?


CEVAP:

Yaşam kalitesi kavramı için ortak bir fikir bulunmamakla birlikte, kişinin yaşamının tümüyle iyi gittiğine ilişkin hissettiği öznel duygu olarak tanımlanmaktadır.


#51

SORU:

Birincil bakıcılar kimlerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Birincil bakıcılar, aile içindeki üyelerden seçilen profesyonel olarak, bir gelir karşılığında bu işi yapmayan ve yaşlı ile yaşayan veya yaşamayan bakıcılardır. Bu kişiler genellikle evlat, eş veya yakın akraba olabilmektedir. Bakım işini gönüllü olarak ya da yaşlının bakacak kimsesi yoksa zorunlu olarak yapmak durumunda olan kişilerdir. Bakım işini yürütmekten dolayı herhangi bir karşılık almazlar.


#52

SORU:

İkincil bakıcılar kimlerdir? Açıklayınız. 


CEVAP:

İkincil bakıcılar ise yarı veya tam zamanlı olarak bir ücret karşılığında bakım veren kişilerdir. Bu kişiler bazen bakım işi ile ilgili eğitim almış olabilirler. Yaşlının sağlık ve temizlik hizmetlerini yürütmek üzere beceriler kazanmışlardır. Bazıları da eğitim almadan bakım işini yürütürler. Yaşlının gözetimini yapmak, sağlık ve yaşam bakım hizmetlerini en sağlıklı ve düzenli şekilde yapmak üzere ücret karşılığı bu hizmeti yürütürler. Bu kişiler, yaşlıyla kan bağına sahip olmayan kişilerden olursa yaşlının yaşlılığa ya da hastalığına bağlı değişimlerinden duygusal olarak daha az etkilenirler.


#53

SORU:

Bakım vermek kavramını tanımlayınız. 


CEVAP:

Bakım vermek; yardıma ihtiyacı olan birine günlük ihtiyaçlarını karşılamak ve destek olmak üzere harekete geçmek olarak tanımlanır


#54

SORU:

Yaşam kalitesi kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Yaşam kalitesi kavramı çok geniş kapsamlı ve oldukça karmaşık bir kavramdır. Yaşam kalitesi kavramı ilk kez Thorndike tarafından, sosyal çevrenin bireye yansıyan tepkisi olarak tanımlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü yaşam kalitesini, bireylerin yaşadıkları kültür ve değer sistemi içinde yaşamdaki yerlerine ilişkin bireysel algılamaları olarak tanımlamaktadır. Bu bireysel algılamalar kişinin yaşamdan beklentileri, ulaşmak istediği amaçlar, yaşadığı standartlar ve ilgilerini içermektedir. Bir kişinin yaşamda istediği şeylere ulaşabilme olanağı olmadan kendini iyi hissetmesi mümkün olabilir. Kişi istediği bir yaşama sahip
olabilir ama mutlu değildir, mutludur ama yeterince özgür değildir, özgürdür ama istediği kadar başarılı değildir (Eser, Saatli, Eser, Baydur, Fidaner 2010).
Bir başka tanıma göre yaşam kalitesi, iyi olma, sosyal açıdan ait olma ve bir kişinin potansiyelini en üst düzeyde kullanabilecek olanaklara sahip olma gibi konuları içeren çok boyutlu bir kavramdır.


#55

SORU:

Yaşlı yakını olmak ile profesyonel bakıcı olmak arasındaki farklar nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Profesyonel olarak bakım verenler, bakım işinin zorluklarını duygusal açıdan daha az hissetmekte, bakımı belirli bir görev ve sorumluluk bilinci ile götürebilmektedir. Bu görevi belirli zaman dilimleri içinde iş olarak yaptığı için sosyal yaşamından ödün vermek zorunda kalmamaktadır. Bakmakla yükümlü olduğu yaşlının yakını olmaması dolayısıyla, yaşlının yaşadığı zorlukları daha
doğru değerlendirip düzenlemeleri olduğu gibi gerçekleştirebilmektedir.
Yaşlı bakımı ile ilgilenen yaşlı yakınları ise yaşlı ile olan akrabalıkları nedeniyle duygusal olarak daha çok etkilenecek ve bakım işinin gereklerini duygusal etkilenmeler nedeniyle gerektiği gibi gerçekleştiremeyecektir. Fedakarlık düzeyini abartabilecek ve kendi yaşamından ve sağlığından ödünler vermeye hazır olacaktır. Bu işi herhangi bir karşılık almadan yaptığı için zaman zaman çökkünlük, motivasyon düşüklüğü gibi sorunlar yaşayacaklardır.


#56

SORU:

Bakım yükü kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Yaşlı bakımı ile ilgilenenlerin, uzun süreli ve yinelemelerle giden hastalığa sahip bireylerle yaşamaları sonucunda kendi işlevsellikleri ile ilgili olarak da bazı sorunlar yaşamaları kaçınılmazdır. Buna bağlı olarak ailelerin çeşitli alanlarda (ekonomik, sosyal, arkadaşlık ilişkileri, psikolojik) yaşadıkları sorunlardan kaynaklanan sorumluluk yüklenmeleri, “bakım yükü” olarak kavramsallaştırılmaktadır.


#57

SORU:

Nesnel yük kavramını tanımlayınız. 


CEVAP:

Nesnel yük; ailenin, yaşlının durumuna bağlı olarak yapmakta zorlandığı günlük işlerine yardımcı olma, ulaşım gibi vakit ayırmayı gerektirecek durumlar ile gelir kaybı ve sosyal etkinliklerin kısıtlanmasına yol açacak yaşam düzenindeki değişimlerdir. Örneğin özel arabası olmayan Mehmet Bey babasını tedavi için bir yere götürürken sadece taksi ile götürmek zorunda kalmaktadır.


#58

SORU:

Öznel yük kavramını örnek vererek açıklayınız.


CEVAP:

Öznel yükle ise yaşlıyla ilgili olarak yaşanan öznel sıkıntı düzeyi, üzüntü, kaygı, bitkinlik gibi duygusal tepkiler anlatılmak istenilmektedir. Bakım gerektiren durumların farklı özellikleri incelendiğinde bakım gerektiren durumun özelliklerinin ve bakım sağlayan kişiden kaynaklanan faktörlerin bakım verenin yükünde etkili oldukları görülmektedir. Örneğin Ayşe Hanım annesinin kıvrak zekasına yıllarca hayran olmuştur. Ancak, annesinin son zamanlarda üç yaşındaki çocuk gibi yorumlar yapması Ayşe Hanım’ın yüreğini parçalamaktadır.


#59

SORU:

Bakım yükünü etkileyen faktörlerden bakım verenden kaynaklanan faktörler nelerdir?


CEVAP:

Bakım verenin yaşı, etnik kökeni, cinsiyeti, yaşlıya olan yakınlığı, bakım vermeye gönüllü olup olmaması, eğitim durumu, ekonomik yapısı, hastalığının olup olmaması, baş etme yetenekleri, inançları, sosyal desteği, yaşadığı toplumun kültürel özellikleri bakım verene ait faktörler arasında sayılabilir.


#60

SORU:

Bakım yükünü etkileyen faktörlerden yaşlılara ait faktörler nelerdir?


CEVAP:

Yaşlılara ait faktörler ise bilişsel yetersizlikler, işlevsel yetersizlikler ve davranışsal sorunlar şeklinde üç ayrı başlıkta toplanabilir. Bakım gerektiren yaşlılığın niteliği bu faktörlerden biri olarak bakım veren yükü üzerinde etkili olmaktadır. Bunlar içinde davranışsal sorunlar bakım verenlerin yükünü en fazla etkileyen faktörlerdendir.


#61

SORU:

Yaşlı bakımı ile ilgilenenlerin memnuniyet ve tatmin kaynakları nelerdir?


CEVAP:

Yaşlı bakımı ile ilgilenenlerin memnuniyet ve tatmin kaynağı olarak üç temel unsur vurgulanmaktadır (Baran, 2004).
a. Bakıcı ve yaşlı arasındaki kişiler arası ilişki dinamikleri ve bakan yakının bu bakım işini içsel bir istekle, gönüllü olarak yapması olumsuz sonuçları önlemektedir.
b. Birinin bakımını yüklenmek kişinin kendi ile gurur duyması ve bu şekilde benlik saygısını koruması önemli bir memnuniyet kaynağıdır.
c. Yaşlı bakımı ile ilgilenen kişilerin kim oldukları da önemlidir. Ancak araştırmalar, yaşlıya bakım veren kişinin, yoğun bakım verdikleri kişinin kim olduğuna bakmaksızın bakım zorlukları yaşadıklarında uygun ve işe yarar çözüm yollarını bularak problemlerle başa çıkmayı başardıklarını ve kendilerini güçlü hissettiklerini
belirtmişlerdir.


#62

SORU:

Johari Penceresi kavramını açıklayınız. 


CEVAP:

Yaşlı ile yaşarken evlatların da kendileri hakkında da keşiflerde bulunabileceklerini Johari Penceresi ile açıklayabiliriz. Kişinin kendi ile iletişiminde bahsedilmesi gereken önemli konulardan biri de kendini tanıma ve dışarıya yansıtma derecesini gösteren Johari Penceresi’dir. Johari Penceresi, kişinin açığa çıkardığı alanları ile açığa çıkarmadığı, kendi içinde sakladığı alanları göstermektedir. Johari Penceresinde, iki veya daha fazla kişi arasında, bu kişilerin birbirleri hakkındaki bilgileri ön plana çıkmaktadır. Bu bilgiler dört pencere şeklindedir. Her pencerenin bir adı vardır. Açık alan, kör alan, saklı alan ve bilinmeyen alandır. 


#63

SORU:

Yaşlı ile birlikte yaşamanın kişilere sağlamış olduğu fırsatlar nelerdir? 


CEVAP:

Yaşlı ile birlikte yaşamak, kişilerin yaşlılar ve onlarla olan yaşama ilişkin ön yargılarını fark etme, gözden geçirme ve yeni bakış açısı geliştirme fırsatı verir.


#64

SORU:

Bakım vermeye bağlı olarak ortaya çıkan psikolojik sorunları açıklayınız.


CEVAP:

Bakım vermeye bağlı ruhsal sorun yaşama ile sosyal desteğe sahip olma arasındaki ilişki güçlüdür. Yakınlarına bakım verenlerin, ailelerinin ve arkadaşlarının desteğine, dostluğa, yalnız olmadıklarını hissetmeye, para, bilgi ve eğitim konularında yardım almaya ve sosyal ve duygusal desteğe ihtiyaçları vardır. Sosyal destek artınca, bakım vermenin olumsuz etkileri ve depresyon olasılığı düşmekte ve yaşam doyumu artmaktadır. Yakınlarına bakım verenlerin algıladıkları sosyal destek, sağlık durumları ve aile yaşantıları üzerinde olumlu
etkiye sahiptir. Kadın bakıcılar, genellikle erkeklerden daha fazla sosyal destek aramaktadırlar. Öte yandan, bakım süresi arttıkça zorluk algısı da sosyal destek de azalmaktadır.


#65

SORU:

Bakımı üstlenenlerin yaşadığı sıkıntıyı etkileyen değişkenler nelerdir?


CEVAP:

Bakımı üstlenenlerin yaşadığı sıkıntıyı birçok değişken artırabilir.
İlk olarak yaşlının hastalığının düzeyi, yaşlının iletişim kurma yetersizliği, yaşlının
hastalığıyla ilgili kişilik özelliklerindeki değişiklikler, davranışsal ve psikolojik belirtiler gibi değişkenler hastanın bakımını üstlenenlerin yaşadığı sıkıntıyı artırmaktadır.
İkinci olarak da bakım verenin cinsiyeti, başarılı olamama korkusu, idealleri, fiziksel ve psikolojik sağlıkta bozulma gibi değişkenleri sıkıntıya yol açmaktadır.
Üçüncü olarak yaşlı ile bakımını üstlenen kişi arasındaki ilişki, bakımı üstlenenin yaşadığı sıkıntının düzeyini etkilemektedir. Yapılan bir çalışmaya göre bakım veren ve yaşlı arasındaki ilişki yakınlığının tükenmişlik düzeyini etkilemekte, ayrıca bu durum dolaylı olarak yaşlıya yansımakta ve bakım verenin sıkıntısı ve yaşlısıyla arasındaki ilişkinin kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.


#66

SORU:

Yaşlıya bakım hizmeti sunan bireylerin temel manevi ihtiyaçları nelerdir?


CEVAP:

Yaşlıya bakım hizmeti sunan birey manevi ihtiyacını insani ilişkiler yoluyla ya da aşkın güce yönelme şeklinde karşılama yoluna gidebilir. Destek arayışının adresi farklı olsa da, insanın üç tür temel manevi ihtiyacına cevap bulmaya çalıştığı belirtilmektedir. İnsanın maneviyat arayışı ile ilgili temel unsurları şu şekilde sıralanmıştır (Güngen, Ertan, Eker ;2002)
1. Hayat, acı çekme ve ölüm kavramlarını anlamlandırma ve yaşamın temel amacını keşfetme çabası üzerine manevi güç bulma ihtiyacı: Yaşamı anlamlandırma çabasının insanın en temel güdüsü olduğu belirtilmiştir.
2. Yaşama ümit bağlama ihtiyacı: Bakıma muhtaç ya da bakım hizmeti sunan bireyin yaşama umudu ne kadar yüksekse hastalık ya da engelle başa çıkma ihtimali de o kadar yüksek olur. Hayata tutunma yolunda önemli bir güç kaynağı olan umut, tutum ve davranışların en temel güdüleyicisidir.
3. Bireyin iç dünyasında aşkın bir güce, yaratıcıya inanma ve ona güven duyma ihtiyacı: Olağanüstü durumlarla karşılaşan birey, manevi destek amacıyla bağlantı içinde olduğu insanların kendisi gibi yetersiz olduğunun farkına vardığında yoğun çaresizlik duygusu yaşar.


#67

SORU:

Empati, yaşlı bakımı ile ilgilenenler için önemli bir başa çıkma yoludur. Yardımlaşma sürecine bakılmaksızın dayanışmanın olduğu her alanda temelde üç hedef bulunmaktadır.Bu hedefler nelerdir?


CEVAP:

1. Diğer insanların ihtiyaçlarını ve algılarını anlamak için kişiler arası ilişkilerin desteklenmesine ön ayak olmak,
2. Diğer insanların öğrenmelerine katkı sağlamak veya çevre şartlarıyla daha etkili bir şekilde mücadele etmesini sağlamak,
3. Başkalarının problemlerini azaltmak veya çözmek.


#68

SORU:

Yaşlılar ile birlikte yaşamanın zorlukları ya da buna bağlı kayıpları olmaktadır. Bu zor süreci kolaylaştırmak için nelere dikkat edilmesi önerilmektedir?


CEVAP:

Yaşlılar ile birlikte yaşamanın zorlukları ya da buna bağlı kayıpları olmaktadır. Bu zor süreci kolaylaştırmak için aşağıdakileri gerçekleştirmeye dikkat ediniz.
• Yaşlının onurunu gözetin. “Birbirinizi eleştirmeyin ve temiz duygularla ricada bulunun.”
• Dikkatle dinleyin. “Herkes dinlemeye hevesli olsun, fakat konuşmakta acele etmeyin.”
• Empatik olun. “Birbirinize duygudaş olarak, kardeş sevgisiyle, derin bir şefkatle,
alçak gönüllülükle davranarak, aynı düşüncede birleşin. Kötülüğe kötülükle, hakarete hakaretle” karşılık vermeyin.
• Cesaretlendirilmeye ihtiyaç duyup duymadıklarını anlamaya çalışın.“Yerinde söylenen söz; oyulmuş gümüşün içinde altın elmalar gibidir.”
• Faaliyetlerinize onları da dâhil edin.
• Pratik yardım sunun. “Ne sözle ne de dille; işle ve hakikatle severek destek verin.”
• Tahammüllü olun. “İçten şefkat, iyilik, alçak gönüllülük, yumuşak başlılık ve tahammül niteliklerini gösterin.”


#69

SORU:

Benlik saygısı kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Benlik saygısı; bireyin kendini kabul etmesi, saygı duyması, kendine güvenmesi ve inanması biçiminde ifade edilen düşünce, duygu ve davranışların bir bütünüdür. Benlik saygısı bireyin toplumdaki rolü ve ilişkileri ile yakından ilgilidir. Yaşlılık ise bireyin toplumdaki rolü ve ilişkilerinde önemli değişmelerin yaşandığı bir dönemdir. Fiziksel ve zihinsel yeteneklerdeki kayıplar yaşlı bireyin kendini kabulünü ve benlik saygısının düşmesini kolaylaştırır, bağımlılık ve yetersizlik duygusuna neden olur.


#70

SORU:

Bakım vermenin yaratmış olduğu fiziksel güçlükler nelerdir?


CEVAP:

Yaşlıya bakım verme nedeniyle bakım hizmeti sunan bireylerde hazımsızlık, iştahta değişim, düzensiz yemek yeme, baş ağrısı gibi somatik şikayetler artabilmektedir. Ayrıca kronik yorgunluk, vücut ağrılarında artış ya da azalma, uyku düzensizliği, kas ağrısı, konsantrasyon zorluğu, giyim ve kuşamda dağınıklılık ve bakım veren bireyin kendi bakımına yeterli zaman ayıramaması sebebiyle sağlığında bozulmalar görülmektedir.