YAŞLILARDA DAVRANIŞ SORUNLARI VE UYUM Dersi Yaşlılıkta Acil Müdahale Gerektiren Psikolojik Sorunlar ve Yaşlıya Yaklaşım soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Yaşlılıkta bireylere acil tıbbi ve psikolojik müdahale gerektiren durumlar hangileridir?


CEVAP:

Depresyon, intihar düşünceleri, halk arasında manik depresif olarak bilinen bipolar
bozukluk, yoğun kaygıyla seyreden bazı psikolojik rahatsızlıklar, şizofreni veya deliryum ve demans gibi nörolojik temelli bazı bozukluklar bireylere acil tıbbi ve psikolojik müdahale gerektirebilmektedir.


#2

SORU:

Yaşlıların psikiyatrik muayenesinde doktorların öncelikle dikkat ettiği belirtiler hangileridir?


CEVAP:

Psikiyatrik muayenede doktorların öncelikle ele aldıkları belirtiler belirgin neşesizlik, intihar düşünceleri, uyuşukluk ve dalgınlık hali, saldırganlık, bellek sorunları ve kuşkuculuktur. Bu bağlamda acil bir durumun var olup olmadığı öncelikle bu belirtilerin varlığı ile ortaya konabilir. Yaşlı bakım elemanının bu bağlamda bu
belirtilere dikkat etmesi gerektiği söylenebilir.


#3

SORU:

Psikoz ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Psikotik belirtiler ya da “psikoz” kişinin gerçeklik ile bağının koptuğu bir durumdur. Böylesi bir durumda kişinin gerçek olan ile gerçek olmayanı birbirinden ayırt etmeyebilmektedir. Psikoz durumunda kişi gerçekte olmayan bazı algılamalara
sahiptir. Örneğin kötülük göreceğini, birilerinin kendisini takip ettiğini söyleyebilir (hezeyan) veyaolmayan kişi ya da nesneleri gördüğünü (halüsinasyon) ifade edebilir.


#4

SORU:

Hezeyan nedir ve hangi durumlarda ortaya çıkar?


CEVAP:

Hezeyan (Sanrı, delüzyon); bir kültür içinde paylaşılmayan, gerçeğe uymayan, mantıklı bir düşünce ile değiştirilemeyen, direnen bir inanıştır (Kırpınar, 2007).
Hezeyanlar en çok şizofreni, psikotik özellikli mani ve organik beyin bozuklularında görülür. Hezeyanlar “hakkımda kötü düşünüyorlar, beni izliyorlar, komplo kurmuşlar beni zehirleyecekler” gibi kötülük görme korkusu biçiminde olabileceği gibi “bana söz atıyorlar, arabalar farlarını yakıp söndürerek bana imada bulunuyorlar” gibi doğrudan bir eylem algısı biçiminde de olabilirler.


#5

SORU:

Halüsinasyon nedir?


CEVAP:

Halüsinasyon ise gerçek bir uyaran olmamasına karşın ortaya çıkan algılamalardır. Görsel ve işitsel olabileceği gibi koku, tat halüsinasyonları ve beden uyarımları ile ilgili halüsinasyonlar da bulunmaktadır. En sık işitsel ve görsel halüsinasyonlara rastlanmaktadır.


#6

SORU:

Depresyon nedir ve yaşlılıkta belirtilerin tanısı neden önemlidir?


CEVAP:

Depresyon ana hatları ile kişinin yaşamdan zevk almadığı, mutsuz ve umutsuz olduğu bir duygu durum dönemini tanımlar. Yaşlı bakım elemanlarının acil müdahale gerektiren bir durum olarak depresyonla ilgili belirtileri tanımaları son derece önemlidir. Açıklanan belirtiler hem gençler hem de yaşlı kişiler için ortak belirtiler olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte yaşlı kişilerin depresyon yaşama biçimlerinin gençlere göre bazı farklılıklarının olduğunu da hatırlatmakta yarar
vardır. Yaşlı bireylerde depresyonu “zamanın kalmadığı ve yaşamın yitirildiği” duygusuyla gelişen uzun bir yas süreci olarak da değerlendirebiliriz.


#7

SORU:

Majör depresyon belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Bu belirtiler, depresif duygu durumu, daha önce zevk alınan aktivitelerden zevk almama, suçluluk, umutsuzluk ve karamsarlık duyguları, beden şikayetleri ile aşırı meşgul olma, iştahta ve kiloda değişim ve uyku bozukluğu, libido azlığı ve cinsel isteksizlik olarak ortaya çıkabilir.


#8

SORU:

Depresif duygu durumunun kişilerde gözlemlenen hali nasıldır?


CEVAP:

Hepimiz zaman zaman mutsuz ve neşesiz olabiliriz. Ancak bu mutsuzluk ve neşesizliğin sürekli bir hâl alması bir sorunun varlığına işaret eder. Depresif duygu durumunda kişi sürekli çökkün, üzüntülü hissettiğini ifade eder. Yaşlı bireylerde
bu durum sözle ifadeler yerine sık ağlamalar, gündelik işlevlerde ağırlaşma şeklinde gözlenebilir. Kolaylıkla ağlayabilen, sürekli geçmişi düşünen ve geçmişte yaptığı hatalar ile sürekli zihinsel uğraşı içinde olan yaşlı bir kişide depresyon mutlaka
düşünülmelidir.


#9

SORU:

Somatizasyon nedir ve yaşlılarda hangi durumda ortaya çıkar?


CEVAP:

Yaşlı kişilerde gerçek bir hastalık veya beden işlevlerinde bir bozukluk bu belirtiler ile aşırı uğraşma ile sonuçlanabilir Yaşlılar ruhsal sıkıntı ve bunaltı duygularını ifade etmek yerine çocukluk çağında olduğu gibi bedensel belirtiler ile ifade etmek yoluna giderler. Bu durum somatizasyon –bedenselleştirme olarak adlandırılır. Depresyon içinde bulunan birçok yaşlıda açık depresyon belirtileri, yerine çoğu zaman tıbbi bir açıdan birçok kez yapılan tetkikler ile açıklanamayan bedensel bazı
rahatsızlıklar maskeli bir şekilde depresyon belirtisi olabilirler.


#10

SORU:

Dehidrasyon nedir ve hangi durumda ortaya çıkar?


CEVAP:

Depresyonun belirgin göstergelerinden birisi de iştahsızlık veya yemek yemeye karşı isteksizliktir. Bazı durumlarda kişilerin iştahsızlığı o kadar belirgindir ki kişi yeteri kadar sıvı almadığı için dehidratasyona (ileri derecede su kaybı) girebilir. Böyle bir durum ise beyinde bazı yetersizliklere ve hatta aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklanan deliryuma neden olabilir.


#11

SORU:

Yaşlılık dönemi depresyonunda, kişinin hastaneye yatırılmasını gerektirecek durumlar nelerdir?


CEVAP:

Yaşlılık döneminde depresyon tedavisi belirtilerinin şiddeti göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Yoğun depresif yakınmalar kişinin hastaneye yatmasını gerektirebilir. Yaşlı bireyin eşlik eden diğer hastalıklarının varlığı, intihar fikirleri, bilişsel işlevlerde bozukluk bulunması, sosyal ve toplumsal desteklerin azlığı hastaneye yatışı gerektirebilir. Bunların dışında yoğun bedensel uğraşılar, hezeyanların varlığı, özellikle suçluluk ve kötülük görme hezeyanları, alkol kullanımının eşlik etmesi durumlarında da yatırılarak tedavi gereklidir.


#12

SORU:

Yaşlılıkta intihar için risk faktörleri nelerdir?


CEVAP:

 Yaşlılıkta intihar için risk faktörleri umutsuzluk, erkek cinsiyet, düşük eğitim düzeyi,yalnız yaşama, dul veya boşanmış olma, düşük sosyo- ekonomik düzey, yaşamı sürdürme nedenlerinin azlığı, psikiyatrik ve/veya fiziksel hastalıkların varlığı
ve geçmişte intihar girişimlerinin olmasıdır.


#13

SORU:

Yaşlılıkta depresyon açısından risk faktörleri nelerdir?


CEVAP:

Yaşlılıkta depresyon açısından önemli olan risk faktörleri; kadın olmak, yalnız yaşamak, sosyal ve toplumsal desteğin zayıf olması, yakın dönemde önemli kayıpların olması ve eşlik eden olumsuz seyreden tıbbi hastalıkların varlığıdır.


#14

SORU:

Yaşlılarda intihar düşünce ve davranışlarının ele alınmasında motivasyonel görüşme teknikleri nedir?


CEVAP:

Bu teknik danışmanlık yapma, empatik yaklaşım, kişinin yaşam ile ilgili sorumluluğu almasına olanak tanıma, gerektiği durumlarda öneriler getirme, elde bulunan seçenekleri ve yardım yollarını sunma ve kendine güveni ve yeterliliği arttırmaya yönelik girişimlerdir.


#15

SORU:

Deliryum nedir?


CEVAP:

Yaşla birlikte gelişen psikolojik hastalıklardan biridir. Deliryum ani başlangıçlı, zaman içinde dalgalanan algılama, dikkat ve bilinç düzeyinde değişikliklerin olduğu, uyku-uyanıklık döngüsü, davranış ve hareketlerde değişikliklerin olduğu organik (beyin işlev bozukluğuna bağlı) gelişen bir tablodur. Deliryum’da kişinin yer, kişi ve
zaman bilgisi ve yönelimi sıklıkla bozulmaktadır. Çoğu zaman kişinin dikkatini bir yöne kaydırması veya dikkatini odaklaması başarısızdır. Bellek kusurları gözlenir. Bellek, dikkat ve algı kusurlarının yanı sıra özellikle görsel halüsinasyonlar deliryum
için tipiktir.


#16

SORU:

Deliryumun nedenleri nelerdir?


CEVAP:

En önemli faktör yaştır. Eşlik eden başka hastalıkların varlığı ve bu hastalıkların şiddeti diğer bir belirleyicidir. Demans tanısı almış olan yaşlı kişilerin deliryum açısından daha fazla risk taşıdığı akılda tutulmalıdır. Dehidratasyon yeme ve içme
reddi ya da yetersiz beslenme de deliryum nedeni olabilir. Çoklu ilaç kullanımı, yeterli ve iyi düzeyde düzeyde tedavi edilemeyen enfeksiyonlar da deliryumu
tetikleyebilir.


#17

SORU:

Hiperaktif deliryumun ve hipoaktif deliryumdan farkı nedir?


CEVAP:

Aşırı konuşma, aşırı uyarılmışlık hali, dikkat dağınıklığı, gezinme, sürekli hareket etme, davranış bozuklukları örneğin yatak çarşaflarını çekiştirme gibi belirtilerin egemen olduğu bir tablo gözlemlenebilir. Bu duruma “hiperaktif deliryum” denmektedir. Bazı durumlarda da tam tersine bireyin daha çok uykuya eğilim gösterdiği, konuşmada yavaşlama, donukluk, motor hareketlilikte azalmanın olduğu “hipoaktif ” form gözlemlenmektedir.


#18

SORU:

İki uçlu duygu durum bozukluğu nedir?


CEVAP:

İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu manik ve depresif duygudurum dönemleri
olmak üzere iki kutupta yer alan duygulanım ile kendini gösterir.Manik dönem kişinin aşırı hareketli, zaman zaman saldırgan olabildiği, halüsünasyon veya hezeyanların olduğu bir dönemken depresif dönem daha kişinin içine kapandığı ve
depresif yakınmalar içinde olduğu bir dönemdir. Yaşlılık döneminde özellikle depresif dönemler duyguduruma daha egemendir.


#19

SORU:

Panik hali nedir ve nasıl ortaya çıkar?


CEVAP:

Kaygı ani ve nedensiz bir biçimde ortaya çıkabilir ve kişiyi allak bullak edebilir. Bazı bireylerde nedensiz biçimde ortaya çıkan kaygı kısa süre içinde doruk noktasına çıkıp tekrar azalabilir. Kaygı durumunda bireylerde göğüs ağrısı, çarpıntı, ölme
veya çıldırma korkusu veya kontrolünü kaybedeceği kaygısı görülebilmektedir. Bu duruma kısaca panik demek yanlış olmayacaktır. Panik hâlindeki bir kişiye kaygısını daha da arttırıcı bir yaklaşımda bulunmak yerine onu sakinleştirmeye çalışmak
önemlidir.


#20

SORU:

Şizofreni nedir ve nasıl tedavi edilir?


CEVAP:

Şizofreni, düşünce, algılama, davranış ve motor aktivite, motivasyon ve duygu duruma ait belirtilerle tanımlanan, çoğunlukla ergenliği takip eden dönemde başlayan önemli bir ruhsal bozukluktur. Çok faktöre bağlı birçok genin çevre ile etkileşimi sonucunda gelişen bir bozukluktur. Pozitif (görülebilir, tespit edilebilir)
belirtileri hezeyanlar, halüsinasyonlar, gerçeği değerlendirme yetisinde bozukluk ve uygunsuz dezorganize (dağınık ) davranışlardır. Şizofreninin diğer belirtileri ise çoğunlukla sonradan gelişen Bu bozukluğun doğası şizofreninin tedavisinde antipsikotik ilaçların kullanılmasını gerektirmektedir. Diğer bir ifade ile şizofrenisi
olan bir yaşlı kişi ilaç tedavisi olmaksızın iyileşemez.