Dolaylı uygulama gerçekleştiren sosyal hizmet uzmanlarının birey ve gruplarla çalışırken kullandığı yöntemler sosyal gruplar, görev odaklı gruplar ve hayırseverlik terapisi olarak ele alınabilir.

Müracaatçı bilgilerini elde etmek ve açığa çıkarmak konusunda genel kural olarak sosyal bir kurum tarafından yapılan kayıtlar müracaatçıya aittir, yani karar verme hakkı müracaatçıya aittir. Doğru cevap D'dir.

Müracaatçı bilgilendirilirken önemli olan işlemlerden biri de müracaatçının yayımlanacak materyali okumasının sağlanmasıdır. Müracaatçının yayımlanacak materyali okumasına olanak sağlanmalı ya da eğer gerekliyse kişinin anlayabileceği şekilde yazılı olarak açıklanmalı ya da okuması sağlanmalıdır.

Birey, ail eve grup doğrudan uygulama alanları kapsamında yer alır.

Toplumla sosyal hizmet uygulamasının sona ermesi; planlı değişimin gerçekleşmesi, amaçların ve hedefler in tamamlanması ya da sosyal hizmet uzmanının uygulamaya devam etmenin anlamlı olmadığına karar vermesiyle olmaktadır.

Seçeneklerde verilen soruların her biri grupta kazanılan şeylerin uygulamaya dökülmesiyle alakalı sorulardır. Bu sebeple grup lideri kendisini değerlendirmek amacıyla bu soruları sorabilir.

Doğrudan sosyal hizmet uygulamasının bileşenleri: Barınma ve maddi hizmetler, Hastane ve sağlık hizmetleri, Ruh sağlığı hizmetleri, Engelli hizmetleri, Madde bağımlılarına yönelik hizmetler, Çocuk, yetişkin ve aile hizmetleri, Çocuk refahı,  Okul sosyal hizmeti, Yaşlı müracaatçılarla çalışma, Göçmenlerle çalışma.

Netting, Kettner ve McMurtry (1998) hedef toplumu saptama, toplumun özelliklerini ortaya koyma, farklılıkları tanıma ve yapıyı belirleme olmak üzere dört odaktan oluşan bir çerçeve sunmaktadır.

Sosyal politika, ekonomik ve sosyal düzeni önemli bir şekilde etkileyen ve insanların yaşam ve çalışma koşullarında büyük ve köklü değişimlere neden olan Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Sosyal politika kavramı ise dünyada ilk modern sosyal güvenlik örgütlenmesini gerçekleştiren Bismarck Almanya’sında kullanılmıştır.

Müracaatçının kişisel özelliklerinin değerlendirilmesi bir son değerlendirme değildir.

Sosyal hizmet uzmanının, ailelerle uygulama yapması, bireylerle uygulama yapmasından daha zordur. Bunun başlıca nedeni her aile üyesinin farklı ve ayrı sorunlara sahip olmasıdır. Doğru cevap A'dır.

Grupların amacı ve hedefleri belirlendikten, olası destek kaynakları ve olası grup üyeleri saptandıktan, üyeler seçildikten, grup kompozisyonu belirlendikten, üyeler gruba yönlendirildikten, sözleşme yapıldıktan ve grup ortamı hazırlandıktan sonra uygulama aşamasına geçilebilir. Değerlendirme grubun sonunda gerçekleştirilir başlaması için bir koşul değildir. 

Ailede sosyal hizmet ilkeleri: Ailelere yardım etmek için en iyi yer ailelerin evidir. Danışmanlık, ailelerin sorunlarını kendi başlarına çözmeleri için onları güçlendirir. Müdahale bireyselleştirilmelidir ve ailenin sosyal, psikolojik, kültürel, eğitimsel, ekonomik ve fiziksel özelliklerini temel almalıdır.  Aile, parçaların toplamından daha fazla bir bütündür. Ailelerin gereksinimleri karşılanmalı, daha sonra uzun dönemli amaçlara yönelmelidir. Aileler değişme ve değişmeme arasında denge kurmaya çalışır. Bir aile üyesinde meydana gelen değişme tüm aile üyelerini etkiler. Aile üyelerinin davranışları en iyi, döngüsel nedensellik ile açıklanabilir. Aile, daha büyük sosyal sistemlere aittir ve ailenin de birçok alt sistemi vardır. Aile, oluşturulmuş kurallar çerçevesinde işlev görür. 

Grubun sonlanması her zaman bütünleşme aşamasının sonunda gerçekleşmeyebilir. Grup güven ve hatta yakınlaşma aşamasında da sonlanabilir. Bu durum grup üyeleri arasında güvenin kurulamaması, grubun gelecekten korkması ve gelecekle ilgili umut beslememesinden kaynaklanabilmektedir.

Soruda verilen değerlendirme tanımının karşılığı özetsel değerlendirmedir.

Sosyal ve Ekonomik Kalkınma modelinin amacı düşük gelirli ve baskı altındaki toplumlarda yasam kalitesini geliştirmek ve ekonomik fırsatlar yaratmaktır.

Kanıta Dayalı Uygulama: Sosyal hizmet mesleğinde kanıta dayalı uygulama; sosyal hizmet uzmanlarının yapılmış araştırmaların sonuçları ile klinik deneyimlerini, etik kuralları, müracaatçılarının özelliklerini ve kültürel yapılarını birleştirerek gerçekleştireceği müdahalelerde ve vereceği hizmetlerde kullanmasıdır. Uzman ve müracaatçı birlikte neyin, kiminle ve hangi koşullarda ise yaracağını saptamak için beraber çalışmalıdır. Kanıta dayalı uygulama yaklaşımı ile tedavi ve hizmetlerin; araştırma sonuçlarında gösterildiği gibi en etkili şekilde fayda sağlaması garantilenmiş olur. Ayrıca kanıta dayalı uygulamada başarılı olmuş müdahale ve programların daha geniş bir mesleki kesim tarafından kullanılması ve yaygınlaştırılması da mümkündür.

Sosyal hizmet uzmanı müracaatçı ile birlikte müdahale düzeyini belirleme basamağında özel sorunlara ilişkin temel hedefleri başarmayı amaçlayan stratejiler belirlemekte ve bu stratejilere yönelik ihtiyaçların üzerinde durmaktadır.

GRUPLARLA SOSYAL HIZMET UYGULAMASI VE SON DEĞERLENDİRME:  Uygulama kapsamında değerlendirilmesi gereken diğer konu grubun sürecidir. Bu bağlamda,

• Grup toplantılarının formatı esnek mi?
• Yeni grup üyeleri nasıl karşılanıyor?
• Her bir grup üyesi konuşmak için eşit miktarda zaman bulabiliyor mu?
• Grup oturumları olumlu ve yapıcı mı?
• Grup yeni görüşlere açık mı?
• Grup tartışmaları anlamlı mı?
• Gizlilik nasıl sağlanıyor?

• Grup üyeleri birbirlerine karşı özenli mi? sorularının değerlendirilmesi gereklidir.     

Aile değerlendirme şemasına göre yapısal değerlendirme grubunda içsel yapı, aile dışındaki yapı ve aile içinde bulunduğu durumu oluşturan yapı yer alır.