Sosyal Politika 2 Final 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
- Yerel yönetimler ülkenin yönetim sisteminin bütünü içinde yer alırlar.
- Yerel yönetimler merkezi yönetimin hiyerarşik denetimi altındadırlar.
- Yerel yönetimlerin karar organları bazı durumlarda da yönetim organları yerel
topluluklarca seçilir.
topluluklarca seçilir.
Yukarıda yerel yönetimlerle ilgili olarak verilenlerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Yerel yönetimler merkezi yönetimin hiyerarşik denetimi altında değildirler. Merkezi yönetim yerel yönetimler üzerinde hukuki uygunluk denetimi yürütür.
2.Soru
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uluslararası Sakatlık, Özürlülük ve Engellilik sınıflamasını hangi yıl düzenlemiştir?
1980 |
1982 |
1984 |
1986 |
1988 |
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uluslararası Sakatlık, Özürlülük ve Engellilik sınıflamasını 1980 yılında yapmıştır. Doğru cevap A'dır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sosyal dışlanmanın sonuçlarından biridir?
Kişilerin gereksinimlerini karşılayacak gelirden yoksun olmaları |
Toplumun kişiyi yaşadığı mekân veya coğrafya nedeniyle dışlaması |
Vatandaşlık haklarını özellikle hukuki ve siyasi hakları tam olarak kullanamama |
Kişinin gereksinimlerini sürekli olarak karşılayamaması ve toplumla olan bağlarının zayıflaması |
Farklı din/mezhep veya etnik kökenden geldiği için kişinin toplumsal yaşamdaki etkinliklere alınmaması |
Sosyal Dışlanma Biçimleri: Ekonomik dışlanma kişilerin gereksinimlerini karşılayacak gelirden yoksun olmalarını ifade etmektedir. Çeşitli nedenlerle belli mekânlara ulaşmada ve bu mekânlardan yararlanmada sorunların bulunması mekânsal dışlanmayı ifade etmektedir. Farklı din/mezhep veya etnik kökenden geldiği, farklı cinsel yönelime sahip olduğu için kişinin toplumsal yaşamdaki etkinliklere alınmaması, farklı davranışlarla veya sürekli engellerle karşılaşması kültürel dışlanmaya örnek oluşturmaktadır. Çeşitli nedenlerle vatandaşlık haklarını özellikle hukuki ve siyasi hakları tam olarak kullanamama veya siyasi yaşama katılımın doğrudan veya dolaylı olarak engellenmesi, siyasi dışlanmayı ifade etmektedir. Sosyal Dışlanmanın Sonuçları: Sosyal dışlanmanın kişi ve toplum üzerinde olumsuz sonuçları bulunmaktadır. Kişi açısından konuya bakıldığında; kişinin gereksinimlerini sürekli olarak karşılayamaması toplumla olan bağlarının zayıflamasına, stres, kaygı, özsaygısını kaybetmesine, çevresine ve toplumsal kurumlara güveninin ortadan kalkmasına neden olmaktadır.
4.Soru
Ebeveyn izni ilk olarak 1974 yılında hangi ülkede uygulanmaya başlanmıştır?
İsviçre |
Türkiye |
Danimarka |
Almanya |
İsveç |
Ebeveyn izni ilk olarak 1974 yılında İsveç’te kabul edilen bir kanun ile uygulanmaya başlanmış, daha sonra AB üyesi diğer ülkelerde de uygulama alanı bulmuştur.
5.Soru
Aşağıdaki ülkelerden hangisi diğerlerinden farklı bir yerel yönetim sistemine sahiptir?
İtalya |
Belçika |
Portekiz |
İngiltere |
Yunanistan |
Ülkeleri yerel yönetim sistemlerine göre sınıflandırmak oldukça güç olmakla birlikte, ortak özelliklerinden yararlanarak dört sistemden bahsedebilmek mümkündür. Bu sistemler, “Fransız sistemi”, “Anglo-Sakson geleneğine sahip ülkelerde yer alan sistem”, “Kuzey ve Orta Avrupa ülkelerinde uygulanan sistem” ve son olarak “Eski Sovyetler Birliği ile Orta ve Doğu Avrupa ülkelerindeki sistem” olarak sıralanabilir. Şıklarda yer alan İtalya, Belçika, Portekiz ve Yunanistan Fransız sistemine dahilken, İngiltere Anglo-Sakson geleneğine sahiptir. Doğru cevap D’dir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çevre politikaları üretme ihtiyacının oluşmasındaki nedenlerden biri değildir?
Sanayileşme |
Dünya Savaşları |
Üretim Artışı |
Nüfus Artışı |
Hava Kirliliği |
Çevre politikaları üretme ihtiyacı; Sanayileşme ve Dünya Savaşları, Kentleşme, Nüfus Artışı, İklim Değişiklikleri, Hava Kirliliği, Suyun ve Yaşanabilir Alanları Azalması ve Teknoloji gibi nedenlerden doğmuştur.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yeşil ideolojiler arasında yer almaz?
Hayatta Kalmacılık (Survivalizm) |
Ekolojizm |
Kapitalizm |
Ekofeminizm |
Ekososyalizm |
Yeşil ideolojiler birçok ana etmenden etkilenerek kendine bir çerçeve oluşturmuştur. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:
Ekolojizm: Çevre krizinin insanoğlunun en öncelikli konularından biri olduğunu ve diğer tüm düşüncelerin bu konunun alt kollarını oluşturduğunu ileri süren düşüncedir. Yeşil ekonominin üst ideolojisi olarak kabul edilebilir.
Hayatta Kalmacılık (Survivalism): Herkesin bu dünyayı paylaştığını ancak birilerinin sorumsuzca/dikkatsizce kirlettiğini ileri süren görüştür. ABD menşeli bir ekol olan bu ideoloji daha çok vahşi alanların korunması ile ilgili fikirleri savunmaktadır. En tanınmış teorisyeni Hardin’dir.
Ekofeminzm: Doğal dünyanın istismarı ile kadının istismarı ve küçümsenmesi arasından güçlü bir ilişki kuran ve kadının her zaman doğaya erkekten daha yakın olduğunu ileri süren bir düşüncenin ideolojik yapılanmasıdır. Ekofeministler kadının üstünlüğünün doğal hazine ile bağlantılı olduğuna inanırlar ve ‘kadın’ ilgi, şefkat ve anaçlığının kalitesi gereği özellikle ekolojik topluma uygundur.
Ekososyalizm: Dünyadaki çevreci tahribatların büyük bir kısmının mevcut piyasa sisteminden kaynaklandığını eğer çevrenin gelecek nesillere devredilmesi isteniyorsa Kapitalizmin yıkılması gerektiğini savunan görüştür.
Muhafazakârlık: Doğrudan yeşil ekonomi ile ilişkisi olmamakla birlikte, mevcut düzenin korunması ana felsefi çerçevesinde çevreci yaklaşımlara temel teşkil etmektedir. Bu algıya göre eskinin/mevcudun korunması muhafazakârlık söylemine daha uygundur.
8.Soru
- Kız çocuklarının eğitim maliyetinden dolayı zorunlu eğitim aşamasından sonra okutulmaması
- Kamu sektöründe belli iş ve mesleklere kadınların kabul edilmemesi
- Kadın - erkek arasında cinsiyete dayalı ücret farklılıklarının olması
Yukarıdakilerden hangileri kadınların işe alınma ve iş sırasında yaşadıkları ayrımcılıklara örnek olarak verilebilir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Kadınlar işe alınırken dolaylı veya dolaysız ayrımcılıkla karşı karşıya kalabilmektedirler. Bazı araştırma sonuçlarına göre ayrımcılık, en belirgin şekilde işe alınma sırasında ortaya çıkmaktadır. İşe alım sürecinde işverenler adaylar hakkında fazla bilgi sahibi olmadıkları için bu aşamada önyargılar daha fazla devreye girmekte böylece ayrımcı davranışlar oluşmaktadır. İşte girdikten sonra da kadınlar eğitim düzeyi ve deneyim yetersizliği, evlenme veya doğum nedeniyle işlerinden ayrılmaları veya ara vermeleri, buna bağlı olarak vasıf kaybına uğramaları, ev ile iş arasında denge sağlamakta zorlanmaları gibi nedenlerle işlerinde yeterli yükselme olanaklarına sahip olamamaktadırlar. İş için erkeklerle aynı eğitim ve deneyime sahip olan, onlarla eşit verimde çalışan kadınlar bile günümüzde işlerinde yükselme aşamasında cam tavan olarak bilinen engelle karşı karşıya kalmaktadırlar.
9.Soru
Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan hangi politikalar yerel yönetimlerin daha fazla yetki ve sorumluluk almasına yol açmıştır?
Kamu yönetim reformu |
Neo-liberal politikalar |
Decentralization |
Keynezyen politikalar |
Sosyal belediyecilik |
Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan decentralization (adem-i merkeziyetçi- yerinden yönetim) politikaları ise yerel yönetimlerin daha fazla yetki ve sorumluluk almasına yol açmıştır. Örneğin, İskandinav ülkelerinde kamu bakım hizmetlerinin uygulanmasında yerel yönetimlere geniş yetkiler verilmiş, bu ülkelerde yerel yönetimler refah belediyeciliği kavramı ile anılmaya başlanmıştır.
10.Soru
1870’li yıllarda görülen belediye sosyalizmi akımı hangi ülkede ortaya çıkmıştır?
İngiltere |
Almaya |
Fransa |
Yunanistan |
Norveç |
Joseph Chamberlain öncülüğünde 1870’li yıllarda İngiltere’nin Birmingham kentinde ortaya çıkan belediye sosyalizmi akımı 1890-1940 yılları arasında İngiltere’de Birmingham ve Londra’da gaz, su, ulaşım, aydınlatma, sağlık sorunlarının çözümünde etkili olmuştur. Bu akım etkisini Avrupa’nın diğer kentlerinde de göstermiş, Budapeşte ve Verona’da konut, ekmek fabrikası, balık pazarı, Münih’te belediye emlak girişimleri, mağazalar, Lille’de sosyal yardım, çocuk ve yaşlılara yönelik sübvansiyonlar, kreşler, burslar ve halk sağlığı merkezleri yerel yönetimler tarafından kurulmuştur.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yerel yönetim ile ilgili doğru bir özelliktir?
Yerel yönetimler merkezi yönetimin kural ve kararlarından bağımsız hareket ederler. |
Merkezi yönetim yerel yönetimlerin uymaları gereken ulusal amaç, hedef, ilke ve standartların belirlenmesinde söz sahibi değildir. |
Yerel yönetimler merkezi yönetimin hiyerarşik denetimi altındadırlar. |
Yerel yönetimler ülkenin yönetim sisteminin bütünü içinde yer alırlar. |
Yerel yönetimlerin kuruluş ilkeleri, görev ve yetkileri ve gelir sistemleri yürütme organı tarafından belirlenir. |
Yerel yönetimlerin yukarıdaki tanımda da yer alan evrensel nitelikleri Avrupa Konseyi, Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği gibi uluslararası örgütlerin belgelerinde açık bir biçimde yer almaktadır. Buna göre;
- Yerel yönetimler ülkenin yönetim sisteminin bütünü içinde yer alırlar.
- Yerel yönetimlerin kuruluş ilkeleri, görev ve yetkileri ve gelir sistemleri yasama organı tarafından belirlenir.
- Yerel yönetimler merkezi yönetimin hiyerarşik denetimi altında değildirler. Merkezi yönetim yerel yönetimler üzerinde hukuki uygunluk denetimi yürütür.
- Merkezi yönetim, ülke yönetiminde birlik ve bütünlüğü sağlamak amacıyla yerel yönetimlerin uymaları gereken ulusal amaç, hedef, ilke ve standartları belirler.
- Yerel yönetimler yürütülmesi kendilerine bırakılmış olan kamu hizmetleri ile ilgili kararları almak, tercihleri yapmak, bunlar için vergi almak yetkisini de içerecek şekilde çeşitli yollarla mali kaynak bulmak, bu kaynakları hizmetleri için kullanmak ve bu hizmetleri yürütmek için gerekli iç örgüt yapılarını kurmak açısından idari özerklikten yararlanırlar.
- Yerel yönetimlerin karar organları bazı durumlarda da yönetim organları yerel topluluklarca seçilir .
12.Soru
Kadınların çalışma yaşamındaki yerine tarihsel bir bakışla bakıldığında kadınlar hangi dönemde ücretli işçi statüsünde çalışmaya başlamıştır?
XVII yüzyıl |
XVIII yüzyıl |
XIX yüzyıl |
XX yüzyıl |
XXI yüzyıl |
Kadınların ücretli işçi statüsünde çalışmaları, XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Sanayi Devrimi ile birlikte başlamıştır.
13.Soru
....................... anlayışının etkisiyle yerel yönetimler özellikle 1994 yılından sonra yerel kalkınmadan, istihdam ve yoksullukla mücadeleye kadar geniş bir alanda insiyatif kullanmaya, yerel kalkınma projelerini harekete geçirmeye başlamışlardır.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi doğru olarak tamamlar?
Merkezileşme |
Yerelleşme |
Belediyeleşme |
Kentleşme |
Modernleşme |
Decentralization (yerelleşme) anlayışının etkisiyle yerel yönetimler özellikle 1994 yılından sonra yerel kalkınmadan, istihdam ve yoksullukla mücadeleye kadar geniş bir alanda insiyatif kullanmaya, yerel kalkınma projelerini harekete geçirmeye başlamışlardır. Özellikle büyükşehir belediyeleri bu konuda önemli adımlar atmışlardır. Bu gelişmede hukuki düzenleme ve belediye gelirlerinde meydana gelen büyük artışlardan çok 1994 yılındaki yerel seçimlerinden sonra yönetime gelen belediye başkanlarının kişisel hizmet anlayışları etkili olmuştur.
14.Soru
Osmanlı imparatorluğunda ilk belediye idaresi hangi isimle kurulmuştur ?
İstanbul Şehremaneti |
İstanbul Vilayeti |
Ankara Şehremaneti |
Galata Vilayeti |
Beyoğlu Şehremaneti |
Osmanlı İmparatorluğunda ilk belediye idaresi 1855 yılında İstanbul Şehremaneti adı ile kurulmuştur. İstanbul Şehremaneti atama ile belirlenen Şehremini (belediye başkanı) ile 12 üyeli bir meclisten oluşmuştur. 1858 yılında da Galata ve Beyoğlu semtlerini içine alan Altıncı Daire-i Belediye kurulmuştur. Daha sonra İstanbul’un diğer semtlerinde ve diğer kentlerde yeni belediyeler oluşturulmuştur. Osmanlı döneminde 1876 Kanun-i Esas-i başta olmak üzere İstanbul ve diğer belediyelerle ilgili olarak yapılan çeşitli hukuki düzenlemelerden sonra, cumhuriyet döneminde ilk olarak 1924 yılında Ankara için Ankara Şehremaneti Kanunu çıkarılmıştır. Osmanlı döneminde 1877 yılında çıkarılan Vilayet Belediye Kanunu ise bazı değişikliklerle 3.4.1930 tarih ve 1580 sayılı Kanun çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet Dönemine 389 belediye kalmış, 1930 yılında bu sayı 492’e yükselmiştir. 1580 sayılı Kanun ise çeşitli değişikliklerle 3.7.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’na kadar yürürlükte kalmıştır.
15.Soru
Türkiye'de ilk olarak engelli çalıştırılma zorunluluğunu getiren düzenleme aşağıdakilerden hangisidir?
1924 Anayasası |
1982 Anayasası |
818 sayılı Borçlar Kanunu |
1475 sayılı İş Kanunu |
854 sayılı Deniz İş Kanunu |
1960’lı yıllarda özellikle eğitim gören görme engelliler tarafından hak arama arayışları başlatılmıştır. 1961 Anayasası’nda sosyal devlet anlayışı çerçevesinde engellilerin üretken hale getirilmeleri ve özel eğitim ile ilgili düzenlemeler yapılmış, İlköğretim ve Eğitim Kanunu’na özel eğitimle ilgili hükümler konmuş, Kanuna dayanılarak bir yönetmelik çıkarılmıştır. Ayrıca bu dönemde engellilerin rehabilitasyonu ele alınmıştır. 20.4.1967 tarih ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile ilk olarak engelli çalıştırılma zorunluluğu getirilmiş, kota yöntemi ise 12.8.1967 tarih ve 931 sayılı İş Kanunu ile düzenlenmiştir. 931 sayılı Kanunu’nun Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinden sonra çıkarılan 25.8.1971 tarih ve 1475 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde kota sistemine yeniden yer verilmiştir
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat dönemine kadar belediye hizmetleri yürütenlerden değildir?
Kadı |
Muhtesip |
Mimarbaşı |
Şehremini |
Subaşı |
Tanzimat dönemine kadar belediye hizmetleri kadı, muhtesip, mimarbaşı,subaşı, mahalle teşkilatı, vakıflar ve loncalar tarafından yürütülmüştür.
17.Soru
Seçeneklerden hangisi bugünkü anlamda küreselleşmenin gelişmesinin nedenlerinden biri değildir?
Neo-liberal ekonomik politikalar |
Soğuk Savaş döneminin sona ermesi |
Televizyon yayıncılığının artışı ve internet kullanımındaki yaygınlaşma |
Uluslararası anlaşmaların artması |
II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan hızlı ekonomik gelişme |
II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan hızlı ekonomik gelişme ile sağlanan üretim artışı, 1970’li yıllarda yaşanan ekonomik kriz sonrası başta ABD, Almanya ve İngiltere olmak üzere bütün sanayileşmiş ülkelerde benimsenen yeni neo-liberal ekonomik politikalar, haberleşme teknolojisindeki (telefon) hızlı gelişme, televizyon yayıncılığının artışı ve internet kullanımındaki yaygınlaşma, Soğuk Savaş döneminin sona ermesi ile siyaseten iki bloklu-parçalı bir dünyadan tek bloklu bir dünyaya geçiş, ulus devletin sınırlarını anlamsız hale getiren serbestleşme politikaları, sermayenin sınırlar ötesi hareketliliğini artıran bankacılık sistemi ve finans piyasalarının gelişmesi ve bütün bu somut iktisadi ve siyasi gelişmelerle iç içe ve birbirini hızlandıran etkiye sahip sosyal ve kültürel gelişmeler birlikte değerlendirildiği zaman, bugünkü anlamda küreselleşmenin sürecini hızlandırmıştır.
18.Soru
Sosyal politikanın altın çağı olarak adlandırılan dönem aşağıdakilerden hangisidir?
1915-1945 |
1945-1960 |
1945-1975 |
1960-1975 |
1960-1990 |
Sosyal devlet anlayışı, II. Dünya Savaşı Sonrası dönemde sanayileşmiş-gelişmiş ülkelerde uygulanan Keynezyen ekonomi politikalarının olduğu bir ortamda gelişmiştir. Refah devleti anlayışının hakim olduğu 1945-1975 yılları arasındaki yaklaşık 30 yıllık süre sosyal politikanın altın çağı olarak da adlandırılmaktır. Doğru cevap C’dir.
19.Soru
Kadın işçilerin eğitime katılmalarını engellemek amacıyla örgüt içi eğitimin hafta sonu veya iş saati sonrası yapılması, kadınların işe girmelerini engellemek amacıyla işin niteliği gerektirmediği halde belli bir kilo veya boyun altında olanların işe kabul edilmemesi hangi tür ayrımcılığı oluşturmaktadır?
Çoklu ayrımcılık |
Dolaylı ayrımcılık |
Olumlu ayrımcılık |
Ters yönlü ayrımcılık |
Dolayısıyla ayrımcılık |
“Tarafsız görünen bir hükmün, kriterin veya uygulamanın belli bir ırk, din, etnik köken, cinsiyet, yaşta olan kişiler için diğer kişilerle karşılaştırıldığında daha dezavantajlı konum yaratması” dolaylı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır (Şeşen, 2006: 12).
20.Soru
Küreselleşmenin sermaye hareketlerine yönelik boyutunu incelerken finansal piyasalar kaç grupta incelenmektedir?
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
Küreselleşmenin sermaye hareketlerine yönelik boyutunu incelerken finansal piyasaların para ve sermaye piyasası olarak ikiye ayrıldığını; para piyasaları kısa dönemli talepler (hazine bonoları ve kısa dönemli borçlanmalar), sermaye piyasaları ise uzun dönemli taleplerin (süresi 1 yıldan fazla) piyasasını temsil eder.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ