Reşit olan çocuk aileden ayrılarak kendisine ev açar.

Sosyal politikanın uluslararası araçlarının en önemlisi Uluslararası Çalışma Örgütü'dür.

Gelir yoksulluğu, kişilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri ya da asgari bir yaşam standardında yaşayabilmeleri için ihtiyaç duydukları temel gereksinimlerini karşılayacak gelire sahip olmamaları durumu olarak tanımlanabilir. Gelir yoksulluğu hesaplanırken genellikle asgari bir yaşam düzeyini sağlamak için gerekli olan gelir, yoksulluk sınırı olarak tanımlanmaktadır. Bu sınırın altında gelire sahip olan kişiler ya da hane halkları da yoksul olarak adlandırılmaktadır.

4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu 1945 yılında hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Doğru cevap B seçeneğidir.

Sosyal politikanın ortaya çıktığı dönemdeki hedeşeri daha çok çalışma hayatı ile sınırlıyken, kapsamındaki konuların çeşitlenmesi ile sosyal barış, sosyal adalet ve sosyal refah hedeflerinin yanında özel hedefleri de değişime uğramıştır.

Hepsi de Türkiye'de yoksulluğa ilişkin ölçüt ve durumlardandır.

Toplumsal hayatta bazı kesimler özel olarak korunma gereksinimi duymaktadırlar.
Toplum içerisinde var olmaları ve toplumla bütünleşmeleri özel uygulamalarla
mümkün olabilecek bu kesimlere ilişkin sosyal politikalar üretilmek durumunda
kalınmaktadır. Bu kesimler çocuklar, yaşlılar, tüketiciler, özürlüler, eski hükümlüler,
gençler, kadınlar, göçmenler olarak sınıflandırılabilir.

Ekonomi bilimi ile sosyal politika arasındaki önemli fark, ekonominin
işleyişinden kaynaklanan bazı sorunlar, ekonomi biliminin ilgi alanını oluşturmazken,
sosyal politika ekonominin işleyişinden kaynaklanan sorunların odağındadır.

Sanayi Devrimi döneminde yeni enerji kaynaklarının keşfi ile üretim artmış bu da ekonomik hayatta ticaretin öneminin artmasına yol açmıştır. Ticaret ve tasarruf yoluyla zenginleşen burjuva sınıfı ülke yönetimlerinde kralların önemli dayanakları hâline de gelmiştir. Asillerin ekonomik güçlerini kaybetmeleri kralların, tüccarların parasal desteğine ihtiyaç duyar hale gelmelerine neden olmuştur ve bu durum burjuva sınıfının siyasi anlamda da güçlenmesini sağlamıştır. Ekonominin tarıma dayalı  olduğu ve istilalarla ticaret yollarının kesildiği dönemler Sanayi Devrimi'nden öncedir ve bu durumlar feodal sistemin güçlenmesini sağlamıştır. Doğru cevap B'dir. 

Aynı bölgede yaşayan esnaf ve zanaatkârların örgütlendiği Orta Çağ üretim ve iş gücü yapısının temelini oluşturan meslek organizasyonlarına lonca denir. Doğru cevap C'dir.

  İşsizliğin Toplumsal Etkileri:

• İşsizlik; sosyal, ahlaki ve ailevi pek çok değerin kaybolmasına yol açar. 

• İşsizlik sosyal dışlanmaya neden olur.

• İşsiz kitlelerin artışı, toplumsal çözülmeleri ve sosyal gerginlikleri artırır. 

• Vakıf: Bir hizmetin gerçekleştirilmesi amacı ile kişinin sahip olduğu malın özel mülkiyetten çıkarılarak toplumsal mülkiyete aktarılması ve orada tutulmasıdır.

• Korporasyon: Aynı meslek ve sanat dalında faaliyet gösterenlerin üretim birlikleri şeklinde oluşturdukları yapılardır.

• Lonca: Aynı bölgede yaşayan esnaf ve zanaatkârların örgütlendiği Orta Çağ üretim ve iş gücü yapısının temelini oluşturan meslek organizasyonlarıdır.

Sosyal sigorta düzenlemelerinde tüm ülkelerde iş kazası, yaşlılık, hastalık, işsizlik gibi temel sigorta kollarında kapsayıcı uygulamalara geçilen dönem II. Dünya Savaşı sonrasından 1950'lere kadar uzanan dönemdir.

Sosyal politika, sanayileşme öncesi de varlığından söz edilebilen bir kavramdır. 

Mecelle, Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir bilim kurulu tarafından hazırlanan ve 1877 yılında Sultan Abdülhamit tarafından uygulanmaya başlayan ilk Medeni Kanundur. Doğru cevap C seçeneğidir. 

A,B,C,D seçeneklerinde verilen gelişmelerin hepsi Sanayi Devriminin altyapısını hazırlayan gelişmeler arasında yer alır. Bu nedenle doğru cevap E seçeneğidir. 

Türkiye’de kişisel gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini katsayısının yüksek­liği OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında daha net görülmektedir. Doğru cevap C'dir.

Ücretin ülkedeki fiyatların düzeyi dikkate alınarak hesaplanan satın alma gücü, Reel Ücret olarak ifade edilmektedir. 

Sosyal politikanın finansman kaynakları, sosyal politikanın yürütücüsü olarak
ifade edilen devletin bütçesi ve bu bütçeye gelir olarak yazılan bütün kalemler
olarak ifade edilebilir. Sosyal politikanın yürütücüsü temel olarak devlettir. Bu anlamda sosyal politikanın ana finansman kaynağı devlet bütçesidir.