Cevap A'dır

Türk-iş 1952 yılında kurulmuştur. Doğru cevap B’dir.

Tanımlanan oran satın alma gücü paritesidir. Cevap A'dır

Milli^ gelirin onu üreten üretim faktörleri, bir diğer ifadeyle, emek sahipleri, sermaye sahipleri, toprak sahipleri ve girişimciler arasındaki dağılımı fonksiyonel gelir dağılımdır. Yanıt A'dır

"Ne Tanrı ne efendi" sloganı anarşizm akımını yansıtmaktadır. "Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!" sloganı ise sosyalist bir anlayışı yansıtmaktadır. "Eşit işe eşit ücret!" ABD'deki işçi hareketinin başlıca sloganlarındandır. "Özgürlük, eşitlik, kardeşlik!" kökeni Fransız Devrimine uzanan bir Fransız sloganıdır. "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" sloganı ise Adam Smith tarafından söylenilmiş olup liberalizm akımını en iyi şekilde yansıtan vecizelerden biridir. Bu akım ise ekonomik gelişmenin her türlü sınırlamadan arınmış bir şekilde serbest alışverişe imkan tanımasını savunur. Bir diğer deyişle, hükümetin iş hayatına veya ticari teşebbüslere karışmaması gerektiğini öne sürer.

Sanayi Devrimi’nin başlangıcındaki emek-sermaye ilişkisinde emeğin zayıf konumu (ücretlerin düşüklüğü, ağır çalışma koşulları, kadın ve çocukların çalıştırılması vb.), sefalete mahkûm olarak yaşayan büyük bir sınıfın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sosyalist düşünce, liberal düşüncenin temelinde yer alan bireycilik düşüncesine karşı, toplumun bireye üstünlüğü düşüncesini geliştirmiştir.

O güne kadar insan, hayvan ve doğa gücüne dayanan mekanik düzenlemelerin yerini, buhar ve elektrik gücüyle çalışan makineler almıştır. Öncelikle dokuma sektöründe başlayan fabrikalaşma sanayinin gelişmesi ile paralel olarak diğer sektörlerde de giderek yaygınlaşmıştır.

Sosyal bir bilim olması dolayısıyla ekonomi bilimi de insan odaklıdır. Ancak ekonomi insan davranışlarının ekonomik yönü ile ilgilenir ve insanın davranışları sadece ekonomik yönü ile ekonomi biliminin konusu içerisindedir. Ekonomi bilimi bu özelliği ile amacı toplumların refahı ve bu refahın yükseltilmesi olan sosyal politikadan ayrılır.Ekonomi bilimi ile sosyal politika arasındaki bir diğer önemli fark, ekonominin işleyişinden kaynaklanan bazı sorunlar, ekonomi biliminin ilgi alanını oluşturmazken, sosyal politika ekonominin işleyişinden kaynaklanan sorunların odağındadır. Ekonominin iyi işleyip işlemediği, ekonomi bilimi açısından gayrisafi yurt içi hasıla ile ölçülebilirken, sosyal politikaların gelişmişlik düzeyi hakkında gayrisafi yurt içi hasıla tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Gayrisafi yurt içi hasılanın artırılması ekonomi biliminin hedefiyken, transfer ödemelerinin ve sosyal harcamaların artış göstermesi ve artan gayrisafi yurt içi hasılanın toplum kesimleri içerisindeki bölüşümü sosyal politikanın konusunu oluşturmaktadır.

Adalet politikası, gelir dağılımı politikası araçlarından değildir.

Seçenekte verilenin aksine Gini katsayısı Lorenz eğrisinden türetilmiş­tir. Doğru cevap E'dir.

toplumsal hayatta özel olarak korunması gereken kişiler arasında çocuklar, kadınlar, yaşlılar, özürlüler, tüketiciler, göçmenler ve eski hükümlüler yer alır. Buna göre doğru cevap D şıkkıdır.

Bir ülkedeki mevcut emeğin tamamı kulla­nılmasına rağmen, ta­lebin karşılanamaması. O¨rnek: II. Dünya Savaşı ­ Almanya. Yanıt A.

Türkiye'de yoksulluk üzerinde etkili olan faktörler; gelir dağılımı, göç, işgücü piyasası, ekonomik krizler, sosyal güvenlik, aile ve dayanışmacı unsurlar, eğitimdir.

A. Smith tarafından atılmıştır.

Serbest pazarlar kurma

Osmanlı Devleti’nde üretim yapısının ağırlıklı olarak tarıma dayanması bu alanda başarılı bir sistemin kurulmasını gerekli kılmıştır. Tımar sistemi olarak tanımlanan Osmanlı toprak sistemi, köylülerin kiracı olarak işledikleri topraklarda elde ettikleri ürünün bir kısmını toprağın sahibi olan devlete vermeleri şeklinde işlemiştir. 16. yüzyıla kadar başarı ile sürdürülen bu sistemin bu dönemden itibaren yozlaşması, devlet ve köylü arasındaki aracıların çoğalması, devletin çözülmesi ile paralel bu sistemin de güç kaybetmesi ve ortadan kalkması ile sonuçlanmıştır. Yeni kıtaların bulunması, ticaret ve sanayi kapitalizminin hızla gelişmesi ve makine çağı Osmanlı ülkesinin uluslararası ticaret alanından uzaklaşmasına neden olmuştur. Doğru cevap C'dir.

Sanayi Devrimi sonrasında işçi sınıfının örgütlenme çabalarının kurumsal bir yapıya büründüğü zaman dilimi 19. yüzyışlın ilk çeyreğine denk gelmektedir. Doğru cevap D'dir.

Sosyal politikanın genel olarak yürütücüsü devletdir

Sanayi Devrimi sonrasında, devletin çalışma hayatına müdahalesinde Sovyetler Birliğinin dağılması rol oynamamıştır.

Dar anlamda sosyal politika kavramı, bu bilim dalının ortaya çıktığı dönemde kendisine yüklenen anlam ve dönem itibarıyla incelediği konular temel alınarak yapılanmış bir kavramdır. Bu tanıma göre dar anlamda sosyal politika, işçi statüsünde çalışanların iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması amacıyla, devletçe alınan karar ve sürdürülen uygulamaları inceleyen bilim dalıdır.