Şebeke örgütlenme yapıları yakından incelendiğinde; eski yapılardan ayrılan başlıca özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

- Şebeke organizasyonlarda organizasyon yapısı dikey değil yataydır.

- Şebeke organizasyonlar, bir işletmenin kendi birimleri arasında ya da dışarıdan başka
işletmelerle oluşturulmaktadır.

- Şebeke organizasyonların yönetiminde, hiyerarşi azdır.

- Şebeke organizasyonlarda şebekenin bir üyesi, bir fonksiyonu yerine getirerek diğer üyelerin faaliyetlerini tamamlayıcı bir nitelik taşır.

- Şebeke üyeleri birbirleri ile uzun dönemli ilişki içindedir.

- Şebeke organizasyon yapıları oldukça esnektir.

- Şebeke üyeleri arasında amaç birliği vardır.

- Büyük ölçekli ve riskli projelerde şebeke organizasyon yapısı riski azaltır.

- Şebeke organizasyonlarda tek bir lider yoktur.

- Şebeke organizasyonlarda planlar belli bir grup tarafından yapılmaz.

Görüldüğü üzere şebeke organizasyonlarda organizasyon yapısı diğer yapılar gibi dikey değil yataydır.

Gündem belirleme üç ayrı gündem ile ilgilidir. Birincisi haber değeriyle veya izleyicilerin tercihleriyle fark edilen “medya gündemidir. İkincisi, medya tarafından etkilendiği varsayılan “kamu gündemidir. Üçüncü siyasal ya da diğer çıkar gruplarının belirlediği “politika gündemidir.

McCombs ve Shaw (2004) iletişimin insanlar üzerinde belirli etkilerinden söz etmektedirler ve bunları da belirli düzeylerdeki etkileri olarak açıklanmaktadır. Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır:McCombs ve Shaw (2004) iletişimin insanlar üzerinde belirli etkilerinden söz etmektedirler ve bunları da belirli düzeylerdeki etkileri olarak açıklanmaktadır. Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır:
Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi
Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi
Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi
Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi
Gündem belirleme kavramına geri döndüğümüzde, iletişimin etkilerindeki düzeylerin medyanın etkisi ve gündem belirleme kavramı bağlamında incelemesi yapıldığında “farkında olma ya da farkındalık” düzeyi olan birinci düzeyi ile yani bilişsel yaklaşım ve gündem belirleme kavramları bu noktada birleşmektedir (İrvan, 2001).

Medya tarihi incelendiğinde 1890’lı yıllarda hareketsiz görüntülerin yanına hareketli görüntülerin de eklendiğini görülmektedir.

Televizyon, diğer bir deyişle, hem sesi hem de hareketli görüntüleri taşıyabilen müthiş araç için insanların 1936 yılını beklemesi gerekmekteydi.

Türk basınında, spor yazarlığını meslek haline getiren ilk kişi Çelebizade Said Bey (Said Çelebi) olmuştur.

Hürriyet Gazeteciliği kitabında tanımlanan başlık türleri dikkate alınarak spor gazetelerinin kullandığı başlıklar Enformatik, Kışkırtıcı, Espirituel, Yorumlu ve Manipülatif başlıklar olarak açıklanmıştır.

Türk basınında ilk spor yazısı 14 Mart 1891’de, bir edebiyat ve fikir dergisi olan Servet-i Fünun’da yayınlandı. Ali Ferruh Bey’in Paris’ten yolladığı eskrim konusundaki yazı, çağdaş sporla ilgili ilk yazı oldu.

Rss, İngilizce Really Simple Syndication kelimelerinin kısaltmasıdır. Web kullanıcılarının içerikte yapılan değişikleri otomatik olarak almalarını sağlayan bir tür güncelleme sistemidir. Bu nedenle doğru cevap E'dir. 

Örgütün insan kaynaklarının rasyonel ve etkin biçimde motive ederek, belirlenen hedeflere ulaşılmasını sağlayan yönetim fonksiyonuna yöneltme denir.

1980 sonrası dönemde Türkiye’de medya alanında da önemli değişimler yaşanmıştır. Büyük sermaye grupları medya alanına girmiş, TRT'nin kamusal yayın tekeli kırılmış ve 1990'lardan itibaren özel televizyonlar yaygınlaşmıştır. Medya alanındaki bu değişimler de medya ve spor arasındaki ilişkinin gelişmesini ve güçlenmesini sağlamıştır. Spor-medya ilişkisinin gelişmesi ise spora ilişkin süreli yayınların sayısında belirgin bir artışa neden olmuştur. Bu süreli yayınların en önemlileri de günlük spor gazeteleridir.

Video-streaming, internette bilgilerin paketler halinde ulaşmasını ve gelen verinin anında geliyormuş gibi iletilmesini sağlayan bir sistemdir.

Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli, görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır denilebilir. Günümüzde bu ve benzeri ortamlara geleneksel medya adı verilmektedir.

Türk basınında ilk spor yazısı 14 Mart 1891’de, bir edebiyat ve fikir dergisi olan Servet-i Fünun’da yayınlandı.

Bu anlaşma geleneksel medya yani televizyon ve yeni medya araçları ve spor takımları arasında yapılan çok önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşma ile yayın hakları konusunda yeni medya araçlarına da ayrıcalıklar tanınmış oldu ve bu tür spor organizasyonlarının yayınlarında yeni medya araçlarının hukuksal olarak yayın yapmasına yönelik yeni bir örnektir.

Unesco Komisyonunca hazırlanan kapsamlı çalışmada kitle iletişiminin işlevleri sekiz ana başlık altında ele alınmıştır: Haber ve Bilgi Sağlama İşlevi, Toplumsallaştırma, Güdüleme, Tartışma Ortamı Hazırlama, Eğitim, Kültürün Gelişmesine Katkı, Eğlendirme ve Bütünleştirme.