Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı 1 Final 14. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Celaleddin Harzemşah kimin eseridir?
Namık Kemal |
Şinasi |
Ahmet Mithat |
Ziya Gökalp |
Recaizade Mahmut Ekrem |
Celaleddin Harzemşah, Namık Kemal'in eseridir.
2.Soru
Tiyatronun Türk gençleri tarafından icra edilmesi ve Dolmabahçe Sarayı’nda tiyatro binasının inşa edilmesi hangi dönemde gerçekleşmiştir?
III. Selim döneminde |
Sultan Abdülmecit döneminde |
II. Mahmut döneminde |
III. Murat döneminde |
Kanunî Sultan Süleyman döneminde |
Doğru cevap B dir. Tiyatronun Türk gençleri tarafından icra edilmesi ve Dolmabahçe Sarayı’nda tiyatro binasının inşa edilmesi Sultan Abdülmecit döneminde gerçekleşmiştir.
3.Soru
I. Dili süslü ve ağır bir dile sahiptir
II. Hedef kitlesi aydın kesimdir
III. Mektuplara ve yabancı yazarların yazılarına yer verilir
Yukarıda özellikleri verilen gazete aşağıdakilerden hangisidir?
Muhbir |
Hürriyet |
İbret |
Tercüman-ı Hakikat |
Tercuman-ı Ahvâl |
Muhbir’in sade dil anlayışına karşın Hürriyet daha süslü ve ağır bir dil ile yazılarını yayımlama yoluna gider. Gazetenin yayın hayatını bu şekilde devam ettirmesi Yeni Osmanlıların fikirlerinin Osmanlı aydınlarına yönelik olmasıyla açıklanabilir.
Hedef kitlesi Muhbir’de bütün halk iken Hürriyet’te aydın kesimdir. Gazetede ayrıca mektuplara, David Urquhart ve Charles Wells gibi yabancı yazarların yazılarına yer verilir. Doğru cevap B'dir.
4.Soru
Aşağıdakilerden Hangisi ülkenin güç şartlar içerisinde bulunduğu bir dönemde vatan, millet, hürriyet gibi yeni sosyal ve siyasi kavramlara geniş yer vermiş, insanlara vatan sevgisi ve insani değerler yükleme gayreti içinde olmuştur?
Namık Kemal |
İbrahim Şinasi |
Ziya Paşa |
Recaizade Mahmut Ekrem |
Ahmet Haşim |
Türk edebiyatının Batılı bir kimlik kazanmasının yolunu açan İbrahim Şinasi’den sonra üzerinde durulması gereken isim Namık Kemal’dir. O, her ne kadar ilk gençlik yıllarında divan edebiyatı dairesinde yetişmiş, Encümen-i Şuarâ toplantılarına katılmışsa da Türk edebiyatının divan edebiyatı geleneğinden çıkarak yenileşmesinde etkili olmuştur. Gür bir sesle ülkenin güç şartlar içerisinde bulunduğu bir dönemde vatan, millet, hürriyet gibi yeni sosyal ve siyasi kavramlara geniş yer vermiş, insanlara vatan sevgisi ve insani değerler yükleme gayreti içinde olmuştur. Kendisinden sonra gelen ikinci kuşaktan Recaizade Mahmut Ekrem ile Abdülhak Hâmit üzerinde de sürekli etkisi olan ve onları yönlendiren şair, Şinasi’nin erken ölümü üzerine yeniliği temsil eden başlıca sanatkâr durumuna gelmiştir.
5.Soru
Doğu geleneğine, divan şiirine bağlı olmasına rağmen Batı tarzı şiir anlayışına geçmiş fakat Doğu’yla Batı arasında sürekli tereddüt yaşamış olan şair aşağıdakilerden hangisidir?
Namık Kemal |
Ziya Paşa |
İbrahim Şinasi |
Sadullah Paşa |
Akif Paşa |
Ziya Paşa, divan edebiyatı terbiyesiyle yetişmiş bir şairdir. Bununla birlikte İbrahim Şinasi’nin başlattığı yeniliğe katılmayı tercih etmiştir. Zevk bakımından Doğu geleneğine, divan şiirine bağlı olmasına rağmen Batı tarzı şiir anlayışına geçmiş fakat Doğu’yla Batı arasında sürekli tereddüt yaşamış bir şairdir. Bu sebeple divan şiirinden kopamamış, zaman zaman divan şiiri anlayışıyla yeni şiir zevkini birlikte yürütmüştür. Onun “Terci-i Bent”iyle “Terkib-i Bent”i yeni edebiyat anlayışının özelliklerinin ve kötümser ruh hâlinin kuvvetle hissedildiği metinler olmuştur. Nitekim edebiyat dünyasında yer almasını sağlayan kalem ürünleri de bu yenilikçi yolda ortaya koyduğu metinler olmuştur.
6.Soru
İç ve dış politikadan seçilmiş olayların ve diğer yararlı konuların halka duyurulması için aracı olarak nitelendirilen gazete aşağıdakilerden hangisidir?
Tasvir-i Efkâr |
Ruzname-i Ceride-i Havadis |
Tercümân-ı Ahvâl |
Mukaddime |
Bahâr-ı Dâniş |
Şinasi, Tercümân-ı Ahvâl Mukaddimesi’nde toplumsal yaşam içinde kanuni yükümlülüklerle sorumlu olan halkın kendi vatanının menfaatine ilişkin fikirleri açıklamasını bir hak olarak görür. Bunun için de medeni milletlerin politika gazetelerinin örnek gösterilebileceğini dile getirir. İç ve dış politikadan seçilmiş olayların ve diğer yararlı konuların halka duyurulması için de Tercümân-ı Ahvâl gazetesini aracı olarak nitelendirir.
7.Soru
Namık Kemal’in Magosa’da yazdığı bir oyunudur. Hindistan’da Babürlüler Devleti zamanında yaşanan bir olayı anlatan eserde sınıf farklılığı yüzünden kavuşamayan gençlerin dramı anlatılır. Namık Kemal'in bu eseri aşağıdakilerden hangisidir?
Âkif Bey |
Gülnihâl |
Kara Bela |
Zavallı Çocuk |
Celâleddin Harzemşah |
Namık Kemal’in Magosa’da yazdığı diğer bir oyunu Kara Bela’dır. Tek taraflı bir aşkı konu edinen eser, Tanpınar tarafından Namık Kemal’in en zayıf eseri olarak görülür. Hindistan’da Babürlüler Devleti zamanında yaşanan bir olayı anlatan eserde sınıf farklılığı yüzünden kavuşamayan gençlerin dramı anlatılır. Doğru cevap C dir.
8.Soru
Abdülhâk Hâmid'in hangi eserinde millî tiyatronun tanımı yapılmaktadır?
Sahra |
Makber |
Duhter-i Hindû |
İlham-ı Vatan |
Sardanapal |
Abdülhâk Hâmid, Duhter-i Hindû Hatimesi’nde millî tiyatronun tanımını yapmaktadır.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, kendisinden önceki şairlerin yanında fakat onlardan biraz farklı olarak klasik edebiyat anlayışını önemli bir tarafıyla sürdüren ve eski ile yeni arasında gidip gelen bir anlayışa sahip olan şairdir?
Namık Kemal |
Şinasi |
Nef'i |
Ziya Paşa |
Akif Paşa |
Şinasi ile Namık Kemal’in yanında fakat onlardan biraz farklı olarak klasik edebiyat anlayışını önemli bir tarafıyla sürdüren ve eski ile yeni arasında gidip gelen
bir anlayışa sahip olan şair Abdülhamit Ziya Paşa'dır.
10.Soru
1849-1851 yılları arasında yirmi sekiz sayı yayımlanıp, aynı zamanda Fransızca nüshası çıkarılan ve Türk basın hayatında ilk dergi hangi alanda yayınlanmıştır?
Mecmua-i Ebuzziya-Edebi |
Ceride-i Havadis-Ansiklopedik bilgi |
Tercüman-ı Ahval-Edebi yazılar |
Tasvir-i Efkâr’-Haberler ve kültür/eğitim |
Vaka-i Tıbbıye-Tıp |
Türk basın hayatında ilk dergi bir tıp dergisi olan Vaka-i Tıbbıye’dir. 1849-1851 yılları arasında yirmi sekiz sayı yayımlanır. Derginin ayrıca bir de Fransızca nüshası çıkarılır
11.Soru
Namık Kemal, Celal Mukaddimesi’nde yer alan “Baykara zamanına dönüş” ifadeleriyle hangi yazarın Çağatayca kelimeler kullanmasına itiraz etmiştir?
Ziya Paşa |
Ahmet Midhat Efendi |
Şinasi |
Şemsettin Sami |
Ahmet Vefik Paşa |
Namık Kemal, “Baykara zamanına dönüş” ifadeleriyle Ahmet Vefik Paşa’nın Çağatayca kelimeler kullanmasına itiraz eder. Namık Kemal, yeni edebiyatçıların imla bilmediklerine dair eleştirilerin yeni edebiyat taraftarlarından değil Türkçe kelimeleri asıl köklerinden ayırmamak için Nevâî tarzının taklit edilmesi gerektiğini savunanlardan geldiğini söyler. Namık Kemal’e göre Baykara zamanına dönüş ve İstanbul’u Buhara’ya çevirmek mümkün değildir. Zira ileri gitmek için yedi sekiz asır evvelki hâllere dönmeye uğraşılırsa ortaya bir tezat çıkar. Doğru cevap E’dir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat birinci kuşak tiyatrosunun genel özelliklerinden biri değildir.
Milli kültüre aykırı gördükleri eserleri de çevirmişlerdir. |
Konu seçiminde yerli ve millî olana yönelirler. |
Toplum için sanat görüşü tiyatro türü için de geçerlidir |
Eserlerin konuları genellikle sosyal mesaj içeriklidir. |
Toplumsal yapının aksayan tarafları eleştirel gözle vermişlerdir. |
İslam ve Türk geleneklerine aykırı gördükleri eserleri ya çevirmezler ya da millî kültüre uyarlama yoluna giderler. doğru cevap A dır.
13.Soru
"Klasik şiir ile halk şiirinin en çok iç içe girdiği ortamın şairidir".
Tanpınar onun halk şiirinin geleneklerine açık bulunan bir muhitte yetişmesine dikkat çekerek bu aruz şairinin hece vezniyle kaleme aldığı şiirlerinin özellikle meşhur “Vardım ki yurdundan ayağ götürmüş” mısrasıyla başlayan koşmasının iki ayrı koldan yürüyen zevki, hece vezni geleneğinde birleştirmeye çalışan ilk tecrübe olduğunu belirtir.
Yukarıda bahsedilen şair aşağıdakilerden hangisidir ?
Gevheri |
Âşık Ömer |
Bayburtlu Zihni |
Erzurumlu Emrah |
Âşık Tahirî |
Bayburtlu Zihnî ise klasik şiir ile halk şiirinin en çok iç içe girdiği ortamın şairidir.
Devrinin halk şairlerinin ötesinde bir eğitim alan şairin klasik bir şair mi yoksa halk şairi mi olduğu hâlâ tartışmalı bir konudur.
Tanpınar onun halk şiirinin geleneklerine açık bulunan bir muhitte yetişmesine dikkat çekerek bu aruz şairinin hece vezniyle kaleme aldığı şiirlerinin özellikle meşhur “Vardım ki yurdundan ayağ götürmüş” mısrasıyla başlayan koşmasının iki ayrı koldan yürüyen zevki, hece vezni geleneğinde birleştirmeye çalışan ilk tecrübe olduğunu belirtir.
14.Soru
Aşağıdaki şiir içeriklerinden hangisi Namık Kemal'in şiire kattığı yeni kavramlardan biridir?
Hak |
Adalet |
Kanun |
Vatan |
Medeniyet |
Şinasi, şiire yeni ve değişik kelimeleri, kavramları ve temaları sokar. “Akıl”, “kanun”, “hak”, “adalet”, “millet”, “devlet”, “medeniyet”, “reis-i cumhur” gibi o güne kadar şiirde
pek rastlanmayan kelime ve kavramlar yeni dönemde yer tutmaya başlar. Namık Kemal’in eserleriyle birlikte bu kelime ve kavramlar nitelikleri aynı kalmak kaydıyla ülke sathını ilgilendiren bir boyuta dönüşerek genişler ve onun vasıtasıyla “vatan”, “hürriyet”, “istiklal” gibi temler ve kavramlar şiirin başlıca konusu olur. Doğru cevap D'dir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 1861’de toplanan Encümen-i Şuarâ’nın takipçilerin birbirlerini tanımalarının sebeplerinden birisi değildir?
şairlerin hemen hemen hepsinin ya soyunun: doğum yerinin ya da memuriyetinin Rumeli ile bir alakasının bulunması; |
şairlerin büyük kısmın aynı meslekte, aynı büroda veya aynı amir idaresinde çalışmaları; |
şairlerin dinî, fikrî, edebî hatta siyasi meseleler gibi tematik dünyalarının benzeşmesi; |
şairlerin hepsinin edebiyat alanında usta olmaları; |
şairlerin sıkça uğradıkları kahvehane ve meyhanelerin aynı olması; |
Doğru cevap D dir. Encumen-i Şuarâ’ya katılan şairlerin hepsinin edebiyat alanında usta olmaları birbirilerini tanımalarına sebep olmamıştır.
16.Soru
Edebiyatımızda Batılılaşma gayretlerine paralel olarak beliren ve bir Doğu-Batı sentezinden yana olan edebiyatçıların ortak adına ne denir?
Encümen-i Şuarâ |
Mutavassıt |
Sûk-ı Ukâz |
Mazmun |
Vezin |
Mutavassıt: Sözlük karşılığı “bir orta yol tutturan” yahut “iki şey arasında aracılık eden” olsa da edebiyatımızda Batılılaşma gayretlerine paralel olarak beliren ve bir Doğu-Batı sentezinden yana olan edebiyatçıların ortak adıdır.
17.Soru
Moliére’den on çeviri ve altı da uyarlama yaparak Türk tiyatrosuna katkı sağlayan yazar kimdir?
Ahmet Vefik Paşa |
Ziya Paşa |
İrfan Paşa |
Ahmet Midhat Efendi |
Recaizâde Mahmut Ekrem |
Ahmet Vefik Paşa’nın tiyatro alanındaki Moliére’den yaptığı on çeviri, altı da adaptasyon (uyarlama) olmak üzere toplam 16 eseri bulunmaktadır. Çevirileri, Savruk, İnfiâl-i Aşk, Dudukuşları, Kocalar Mektebi, Kadınlar Mektebi, Tartüf, Don Civani, Adamcıl, Yorgaki Dandini ve Okumuş Kadınlar’dır. Uyarlamaları ise Tabib-i Aşk, Zoraki Tabip, Azarya, Zor Nikâhı, Merâki ve Dekbazlık’tır. Doğru seçenek A’dır.
18.Soru
Türk şiirinde kaside yazmamak veya divanda kasideye yer vermemek ne anlama gelir?
Halk şiirinin şair-iktidar ilişkisinin |
Klasik şiirde şair-iktidar ilişkisinin |
Klasik şiirin şair-iktidar ilişkisini sınırlaması anlamına gelir. |
Klasik şiirin halk şiirine yaklaşması anlamına gelir. |
Halk şiirinin klasik şiire yaklaşması anlamına gelir. |
B seçeneğidir.
19.Soru
"Tek bir medeniyet vardır: O da, insan toplulukları arasındaki karşılıklı tesirlerin
büyümesi, çoğalması ve genişlemesidir" sözü kime aittir?
Hilmi Ziya Ülken |
Akşit Göktürk |
Ahmet Kocaman |
André Gide |
Müteferrika Süleyman Ağa |
Bu söz, Hilmi Ziya Ülken tarafından söylenmiştir.
20.Soru
Klasik Türk edebiyatının ağdalı dilinden ve soyut dünya anlayışından uzaklaşarak gittikçe halkın anlayacağı bir dille yaşanan hayatı ifade edebilecek, gerçekçi, akla dayanan, sosyal konulara geniş yer ayıran bir edebiyat kurmak ister. Bir yandan yazı dilini sadeleştirerek konuşma diline yaklaştırırken diğer yandan klasik Türk edebiyatının hayal sisteminden uzaklaşır. Klasik Türk edebiyatının nazım şekillerini önemli ölçüde sürdüren şair, bu nazım şekillerinin iç düzenlenişinde değişiklik yapar. Yukarıda bilgileri verilen Tanzimat dönemi şairi aşağıdakilerden hangisidir?
Akif Paşa |
Namık Kemal |
İbrahim Şinasi |
Sadullah Paşa |
Ziya Paşa |
Paris’te Fransız edebiyatını yakından okuma ve tanıma fırsatı bulan İbrahim S¸inasi, Türk edebiyatını Batı tarzında yeni bir anlayışa kavuşturmak düşüncesiyle hareket eder. Bunun için klasik Türk edebiyatının ağdalı dilinden ve soyut dünya anlayışından uzaklaşarak gittikçe halkın anlayacağı bir dille yaşanan hayatı ifade edebilecek, gerçekçi, akla dayanan, sosyal konulara geniş yer ayıran bir edebiyat kurmak ister. Bir yandan yazı dilini sadeleştirerek konuşma diline yaklaştırırken diğer yandan klasik Türk edebiyatının hayal sisteminden uzaklaşır. Üslupta yeniliğe gider. S¸iire yeni ve değişik kelimeleri, kavramları ve temaları sokar.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ