Tefsir Final 9. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, Kur’ân’da “sevgi” kavramının anahtar kelimesidir?
Hubb |
Haşr |
Zevc |
Mülk |
Nebe |
“Hubb” kelimesi, Kur’ân’da “sevgi” kavramının anahtar kelimesidir. Kur’ân’ın “sevgi” mesajları genellikle “hubb” kelimesiyle ifade edilmiştir. Kur’ân’da sevgi anlamı taşıyan kelimeler, “hubb” kelimesine göre daha az geçmekte, sevgiyi ifade etmek üzere “hubb” kelimesi ve türevleri diğerlerine göre daha fazla tercih edilmektedir.
Haşr Suresi, Medine döneminin 4. yılında inmiştir. 24 ayettir. Sure ismini 2. ayetinde geçen haşr ifadesinden alır. Ahirete ilişkin olarak kullanıldığında ‘toplanma’ anlamına gelen haşr, bu surede olguya uygun olarak ‘kalkışma, ayaklanma, savaş için toplanma’ anlamlarına gelmektedir. “Tür” olarak çevirdiğimiz zevc kelimesi, sözlükte “eş, bir şeyin zıt yönden dengi, eşiti, bileşik varlığın her bir öğesi” gibi anlamlara gelir. Râgıb el-İsfahânî kelimeyi, “varlıklar topluluğunu oluşturan her bir tür” anlamında açıklamıştır. Mülk Suresi, Mekke’de inmiştir, 30 ayettir. Mushaftaki sıraya göre 67., iniş sırasına göre ise 77. suredir. Sure, adını ilk ayette geçen ve egemenlik/hükümranlık anlamına gelen “el-Mülk” kelimesinden almaktadır. Nebe’, haber demektir. Peygamber kelimesini ifade eden iki kelimeden biri olan nebî de (çoğulu: nebiyyîn ve enbiyâ) bu kökten türeyen bir sözcüktür. Kur’ân-ı Kerîm’in 78. suresinin adı da Nebe’dir.
2.Soru
Yüce Allah’ın başka bir sıfatı olan Rezzâk ‘ın anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Allah'ın varlığının bir başlangıcının veya öncesinin olmadığını anlatan sıfatıdır. |
Allah’ın rızık verici niteliğini anlatan sıfatıdır. |
Allah'ın varlığının sonsuz olmasını açıklayan sıfatıdır. |
Allah'ın tek olduğunu, eşsiz ve benzersiz olduğunu açıklayan sıfatıdır. |
Allah’ın hiçbir kelimeye, cihaza ve uzva gereksinim duymadan konuşması anlamındaki sıfatıdır. |
21. ayet, Yüce Allah’ın başka bir sıfatını, Onun Rezzâk, rızk verici niteliğini ön plana çıkarmaktadır. O (c.c.), her vesileyle kendini hatırlatmakta, insanın yaşamasına imkân veren her şeyin kendisi tarafından sağlandığına dikkat çekmektedir. Doğru cevap B'dir.
3.Soru
Fitne kelimesinin aslı olan f-t-n kökünden türeyen Yeftinûke kelimesi aşağıdaki hangi sürede geçmektedir?
Bakara |
Nisa |
Tevbe |
A’râf |
Mâide |
Fitne kelimesinin aslı olan f-t-n kökünden türeyen kelimeler yirmi beş
ayrı kalıpta şu şekilde yer almaktadır: Fitne (Bakara, 2/102, 193; Mâide,
5/71; Enfâl, 8/25, 28, 39, 73; Yûnus, 10/85; İsrâ, 17/60; Enbiyâ, 21/35, 111;
Hac, 22/11,53; Nûr, 24/63; Furkân, 25/20; Ankebût,29/10; Sâffât, 37/63;
Zümer, 39/49; Kamer, 54/27; Mümtehine, 60/5; Tegâbün, 64/15; Müddesir,
74/31); el-Fitne (Mâide, 5/ 41; En’âm, 6/ 23; A’râf, 7/155; Zâriyât, 51/14);
Fitnetüke (A’râf, 7/155); Fitnetüküm (Zâriyât, 51/14); Fitnetehü (Mâide,
5/41); Fitnetühüm (En’âm,6/23); Fütûn (Tâha,20/40); Fetentüm (Hadîd,
57/14); Fetenû (Burûc, 85/10); Fetennâ; (En’âm, 6/53; Tâhâ, 20/85; Ankebût,
29/3; Sâd, 38/34; Duhân, 44/17) Fetennâke (Tâhâ, 20/40); Fetennâhü (Sâd,
38/24) Lâ Teftinnî (Tevbe, 9/49 ); Li neftinehüm (Tâhâ, 20/131, Cin, 72/17);
Yeftîneküm (Nisâ, 4/101 ); Lâ Yeftinenneküm (A’râf, 7/27 ); En yeftinehüm
(Yûnus, 10/ 83); Yeftinûke (Mâide, 5/49 ); Leyeftinûneke (Tâhâ, 20/131,
Cin, 72/17); Fütintüm (Tâhâ, 20/90 ); Fütinû (Nahl, 16/110 ); Tüftenûn
(Neml, 27/47); Yüftenûn (Tevbe, 9/126, Ankebût, 29/2, Zâriyât, 51/13);
Bifâtinîn (Sâffât, 37/162); el-Meftûn (Kalem, 67/6).
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker ile ilgili yanlış bir bilgidir?
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker prensibi, "nemelazımcılık" veya "bana değmeyen yılan bin yaşasın" gibi yanlış düşüncelerin toplumda büyük yaralar açacağı fikrini ihsas ettirip bunların geçersiz olduğunu düşündürmesi bakımından önem arz eder. |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker, fert ve toplumun kendini yenilemesine ve aksayan taraflarını düzeltmesine yardımcı olacağından dolayı önemlidir. |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker dinde en büyük dayanak olması bakımından önemlidir. Bunu yerine getirmek her müslümana gereklidir. |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münkerin yerine getirilmesi esnasında birtakım sıkıntılara maruz kalınacağından bu görevi her müslüman yapmamalıdır. |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker toplumun düzenini koruması açısından önemlidir. |
A, B, C ve E şıkları Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker için doğru bilgilerdir. D şıkkında ise Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münkerin yerine getirilmesi esnasında birtakım sıkıntılara maruz kalınacağı Lokman suresi 17. ayette anlatılmış ve sıkıntılara karşı sabredilmesi gerektiği işaret edilmiştir.
5.Soru
"Zulüm ve baskı (fitne) ....................... daha beterdir” (Bakara, 191).
Yukarıdaki ayette boş olan kısma aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
Zina yapmaktan |
Hırsızlık yapmaktan |
Şirk koşmaktan |
Domuz eti yemekten |
Adam öldürmekten |
"Zulüm ve baskı (fitne) adam öldürmekten daha beterdir” (Bakara, 191). Doğru cevap E'dir.
6.Soru
Kur’ân’da Allah’ın sevmediğini söylediği kişiler arasında aşağıdakilerden hangisi yer alır?
Şımaranlar |
Çok uyuyanlar |
Sürekli tok gezenler |
Gürültü çıkaranlar |
Temizlenenler |
Kur’ân’da “hubb” kelimesi, Allâh’ın sevmediği fiillerin beyan edildiği âyetlerde de sıkça geçmektedir. Bunlardan birisi de Şımaranlar Kasas, 28/76 âyetinde geçmektedir. Tövbe edenler, Sabredenler, İyilik yapanlar, Temizlenenler ise Kur’ân’da Allâh’ın sevdiği fiiller ve bu fiilleri yapanlardır. Doğru cevap A'dır.
7.Soru
Haşr suresi kapsamında Medine’yi terk eden Nadiroğullarının toprakları kimler arasında paylaştırıldı?
Hz. Muhammed (SAV) akrabaları |
Yetimler |
Yoksullar |
Ensar |
Muhacir |
Nadîroğulları’nın tarlalarına ve ağaçlarına el konularak Medine’yi terk edişinden sonra 7 ve 8. ayetlerde geçtiği üzere, inançları uğruna yurtlarını terk eden muhacirler arasında paylaştırıldı.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, Kur’ân’da fitne kavramının anlamını karşılayan kelimelerden biri değildir?
Azâd |
İdlâl |
Azâb |
Fesâd |
İğvâ |
Tespit edildiği kadarıyla Kur’ân terminolojisi içerisinde fitne kelimesinin zengin anlam örgüsünü karşılayan pek çok kelime bulunmaktadır. Çünkü fitne kelimesi Kur’ân’da kullanıldığı anlamlar itibariyle tek bir kelimeyle ifade edilemeyecek kadar çok anlama sahiptir. Kur'ân-ı Kerîm'de fitne kavramının anlam alanına doğrudan giren ve daha çok öne çıkmış olan bazı kavramlar aşağıda sıralanmıştır: Belâ, İbtilâ,İmtihan, Musîbet,Zulüm, Eza, Fesâd,İdlâl Ve Dalâlet, İğvâ, Azâb. Bu kavramlarfitne kavramının anlam alanına girenlerinin en önemlileridir.
9.Soru
Salih amel hangi niyetle yapılırsa makbul ve sevaba vesile olur?
Mal ve para kazanmak için |
Allah'ın rızasını kazanmak için |
Toplumun takdirini kazanmak için |
İtibar kazanmak için |
Başkalarından üstün olmak için |
Salih amel ancak Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle yapılırsa makbul ve sevaba vesile olur.
10.Soru
Ebu Cafer Muhammed b. Bâkır Hazretleri şöyle demiştir:Kavmi içinde sevilen müslüman bir kişiydi. Ölünce Babil yurdunda kabrinin etrafında ordu kurdular, yas tuttular. İblis onların bu feryadını görünce bir insan biçiminde onlara: "Sizin ağlayıp sızlandığınızı ve üzüldüğünüzü görüyorum. Size onun bir şeklini, resmini yapsam, toplandığınız yere koysanız da onu ansanız." dedi." Peki" dediler. Bunun üzerine İblis bir şeklini yaptı. Onu toplantı yerlerine koydular. Babilliler onu anarlardı. İblis bunu görünce: "Nasıl, evlerinize de yapsam, herkes evinde de ansa olur mu?" dedi. Onu da yaptı, bu şekilde onu anar oldular. Sonra çocukları yetişti. Çocuklar büyüklerin ona yaptıklarını görüyordu. Nesil uzadıkça onu niye andıkları unutuldu. Tuttular, ona ilah diye tapmaya başladılar. İşte yeryüzünde Allah'tan başka ilk tapınılan o oldu.(Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili adlı tefsirinden)
Yukarıda bahsedilen ve Nuh Suresinde geçen putun adı nedir?
Vedd |
Süva |
Yegus |
Yeuk |
Nesr |
Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirinde geçen rivayette bahsedilen putun adı Vedd'dir. Doğru cevap A seçeneğidir.
11.Soru
Sakınmak
Korkmak
Himaye etmek
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri “takva” kelimesinin sözlük anlamlarındandır?
I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Arapça “ وقي-يقى- وقي و وقاية /Ve kâ, yekî, vakyun ve vikâyetun”: Aslı “vakyâ” dır. “Vav” harfi “Tuklân” ve “Tucah” gibi “ta” harfine; “ya” harfi de “Bakvâ” gibi “vav” harfine dönüşmüştür. Nefsi korkulacak şeylerden muhafazaya alıp korumaktır. (Elmalılı, 1979). Bir şeyi korumak, bir şeyi bir şeye karşı korumak, himaye etmek, bir şeyi diğer bir şeyden iyi bir şekilde korumak, korumada aşırı gitmek (Fertu’s-Sıyâne/ فرط الصيانة ), sakınmak, içtinap etmek; bu anlamdan hareketle bir kadının çarşafı ile saçlarını bir birinden ayıran, saçların çarşafa doğrudan değmesine engel olmak suretiyle hem çarşafı kirlenmekten koruyan, hem de saçların çarşaftan dışarı çıkmasını önleyen başörtüsüne veya bez parçasına “ وقاية المراة ” denmiştir.
Takvâ, Allâh’ın vikâyesine (korumasına) girmek, emrini tutup azabından korunmaktır. Elmalılı’nın tespitlerine göre takvâ, sebebin müsebbebine bağlılığı türünden olarak, takvâ için en gerekli kelime “korumaktır.” Takvâ, takvâ ehlinin kelimesi, korunanların alameti olan kelimedir. Takvâ kelimesi takvânın aslı demek olur. Birçoklarına göre takvâ sözünden murad, tevhid ve şehadet sözleridir. Takvâ aynı zamanda fücûr kelimesinin zıddıdır. Nefsi kurtarmanın, Allâh’ın korumasında fenalıktan korunmanın ismidir. Sonucu korunmak olan hayır, iyilik, itaati kapsar. Bazen “korku”ya takvâ denilir.
12.Soru
Hucurât Surenin 16. ayetinde anlatılmak istenen nedir?
İnsanın hayatı, imanına göre şekillendiği anlatılmaktadır. |
Yapılan davranışın, iyiliğin başa kakılmaması gerektiği anlatılmaktadır. |
Allah’ın, insanların yaptıkları yanlışları bağışladığı anlatılmaktadır. |
Allah’a teslimiyet anlatılmaktadır. |
Müminler arasındaki kavga ve savaşların ne kadar yersiz olduğuna atıfta bulunulmaktadır. |
16. ayet Allah’a teslimiyeti anlatmaktadır. Dinin sahibi, Allah’tır. O, öğretilen değil, öğretendir. İnsanların mensubu oldukları dini, sadece Allah öğretebilir. Allah’ın bilgisi, yalnızca dinle de sınırlı değildir. O, göklerde ve yeryüzünde olanları, her şeyi bilendir. Dinin sahibi, ancak bu kadar bilgi sahibi olan bir zat olabilir. Ayetin son cümlesi, “Allah, her şeyi çok iyi bilendir”, Allah’ın bilgisini ifade etmede Kur’ân’da sıkça kullanılmaktadır. Son iki cümle, Allah’ın bilgisinin genişliğine, derinliğine işaret etmektedir.
13.Soru
Seçeneklerden hangisi Kur'andaki salih ameller esasına dayanır?
Kurban kesmek |
Gusul |
Cuma günü ibadet |
Hac |
Tevhid |
Cahiliye dönemi insanlarının anladığı salih amel fikri Kur’an’daki gibi tevhit (Allah’ın birliğini kabul etme) fikrine dayanması mümkün değildir.
14.Soru
I. Medine’de inmiştir II. Adını 4. ayette geçmekte olan ve odalar anlamına gelen “el-Hucurât” kelimesinden almaktadır III. Surenin fasıla harfleri, nûn ve mimdir Hucurat suresi kapsamında Yukarıdakilerden hangisi/hangileri doğrudur?
I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Medine’deki İslâm toplumu ile üç Yahudi kabilesinden biri olan Benî Nadîr (Nadîroğulları) arasındaki çekişmeyi ve antlaşma şartlarını ihlal eden bu kabilenin daha sonra Medine’den sürülmesini konu edinmektedir. Nadîroğulları’nın Medine’ye gelişi çok eskilere dayanmaktadır.
15.Soru
Aşağıdakilerde hangisi "en ince, en gizli işleri, bütün inceliğiyle, çok kolay bilen" anlamını verir?
Latif |
Haşyet |
Zelul |
İnzar |
Akale |
Latif, en ince, en gizli işleri, bütün inceliğiyle, çok kolay bilen anlamını verir.
16.Soru
Fettânâ’l-kabr (Münker ve Nekir melekleri) f-t-n kökünün hangi anlamı ile bağlantılır?
Sınamak, imtihan etmek |
Azap ve işkence etmek |
Akılını çelmek, gönlünü çalmak |
Döndürmek, vazgeçirmek |
Ateşin içine atmak |
Araplar f-t-n’nin “sınamak” anlamından hareketle insanları kabirde zor bir sınavdan geçiren Münker ve Nekir meleklerine de fettânâ’l-kabr; kabirde sorgulanmaya ise fitnetü’l-memât demektedirler. Doğru cevap A'dır.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, Türkçe’de fitnenin ön plana çıkan anlamıdır?
Karışıklık |
Durgunluk |
Sakinlik |
Dinginlik |
Sessizlik |
Aslen Arapça olan fitne kelimesi, dilimizde de kullanılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı Örnekleriyle Türkçe Sözlükte fitnenin şu anlamları yer almaktadır: Karışıklık, kargaşa, ara bozumu, fesat; azdırma, baştan çıkarma, ayartma; fitneci, arabozan, karıştırıcı; baştan çıkaracak kadar güzel (kadın), âfet, dilber. Türk Dil Kurumu’nun yayımladığı Türkçe Sözlükte ise fitne; geçimsizlik, karışıklık ve kargaşa anlamındadır. Ferit Devellioğlu ise bu kelimenin Türkçe’deki anlamlarını şu şekilde sıralamaktadır: Belâ, musîbet, sıkıntı; ayartma, azdırma; fesat, ara bozma, karışıklık, ihtilal; dinsizlik, canilik; ceza; delilik; güzel yüz, güzel göz, güzel kadın. Bir başka sözlükte de kelimeye şu anlamlar verilmiştir: İmtihan, deneme; ayartma, azdırma, baştan çıkarma; karışıklık, kargaşa; ara bozma, bozgunculuk, fesat, küfür, azgınlık, sapıklık; arabozan, karıştıran, fesat çıkaran; fitneye sebep olacak kadar güzel kadın. İnsanın deneme ve sınama türünden maruz kaldığı şeyleri ifade de kullanılan fitne, zamanla 'sıkıntı, belâ, musibet, baskı, işkence, azap, sapıklık, yoldan sapma, saptırma, ayartma, bir şeyden çok hoşlanma, tutkun olma, insanlar arasında kargaşa çıkarma, aklın gitmesi' gibi anlamlarda kullanılmıştır. Dilimizde fitnenin ön plana çıkan anlamı; kargaşa ve karışıklıktır.
Durgunluk, Sakinlik, Dinginlik, Sessizlik kelimeleri fitnenin anlamları içinde yer almaz.
18.Soru
Nûh suresine göre aşağıdakilerden hangisi bir davetçide bulunması gereken bir nitelik değildir?
Bilgi düzeyi bakımından çok iyi hazırlanmaları |
Davayı kendi benliğinde özümsemesi |
Servet ve mal varlığının iyi derecede olması |
Tebliğde bulunduğu konuyu uzmanlık derecesinde iyi bilmesi |
Kendi davetinden sonra olumlu sonuçların gerçekleşmesi için Allah'a güvenmesi |
Servet ve maddi güç, davet ve tebliğ için şart değildir.
19.Soru
Hangisi 'İman' kelimesinin zıt anlamlısı olan 'Küfür' kelimesinin anlamlarından değildir?
Bir şeyin üzerini örtmek |
Nankörlük etmek |
İnkar etmek |
Kabul etmemek |
Zorla onaylamak |
İman, lügatte, tasdik etmek, güvenmek, boyun eğmek, anlamlarına gelmektedir Bir şeyi kabul edip tasdik etmek anlamı daha yaygındır. Genel olarak, bir adamı, söylediği sözde tasdik etmek şeklinde formüle edilmektedir. Zıddı ise küfür olup, aslında bir şeyin üzerini örtmek, nankörlük etmek ve inka^r etmek, kabul etmemek gibi anlamlara gelmektedir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi F-t-n kökünün Arap dilindeki anlamlarından biri değildir?
Bir şeyi ateşin içerisine atmak ve ateşte eritmek. |
Bir şeyi istemede çok aşırı gitmek. |
Bir şeyin kalbe çok hoş ve sevimli gelmesi |
Cin ve şeytanların musallat olmasıyla belaya uğramak |
tehlikeli bir yolda yürürken ayağı kaymak |
fitnenin arapça dilindeki anlamları arasında "tehlikeli bir yolda yürürken ayağı kaymak" yoktur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ