Tefsir Tarihi ve Usulü Final 10. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hicri ikinci asırda Hişam b. Abdülmelik zamanında yaşayan Vâsıl b. Ata’nın kurmuş olduğu mezheptir?
Şîa
|
Mutezile
|
Hâricîyye
|
İmâmiyye
|
Hanefi
|
Emevîler zamanında, hicri ikinci asırda Hişam b. Abdülmelik zamanında yaşayan Vâsıl b. Ata’nın kurmuş olduğu mezhep Mutezile mezhebidir.
2.Soru
Her ne kadar özel bir metoda uyularak kurgulanmamış olsa da Arkoun’un Kur’ân nasslarını yorumlama çabasına giriş yaptığı kapı, aşağıdakilerden hangisidir?
Sosyoloji
|
Tarih
|
Filoloji
|
Antropoloji
|
Psikoloji
|
Her ne kadar özel bir metoda uyularak kurgulanmamış olsa da Arkoun’un Kur’ân nasslarını yorumlama çabasına giriş yaptığı kapı, Tarih’dir.
3.Soru
Müfessirler ortaya koydukları tefsîrlerde temelde kaç tür yönteme dayanmışlardır?
1
|
2
|
3
|
4
|
5
|
İlgi ve eğilimleri ne olursa olsun müfessirler ortaya koydukları tefsîrlerde temelde, B seçeneğinde belirtilen iki tür yönteme dayanmışlardır. Bunlar rivâyet ve dirâyet tefsîr yöntemleridir.
4.Soru
َوقَالَ ِت الْيـَُهوُد يَُد اللِّه َمْغلُولَةٌ (Maide, 5)‘’Yahudiler, Allah’ın eli bağlıdır, dediler” ayetindeki ‘eli bağlıdır’ sözüyle kinaye edilmek istenenin ne olduğu aşağıdaki seçeneklerin hangisinde yer almaktadır?
Hikmet sahibi |
Kudretli olma |
Adil davranma |
Cimrilik |
Merhametli olma |
Bu ayette kinaye edilen ‘cimriliktir’.
5.Soru
Aşağıdaki hangi Halife döneminde Mushaf çoğaltılmaya başlanmıştır?
Hz. Ebubekir
|
Hz. Ömer
|
Hz. Ali
|
Hz. Osman
|
Muaviye
|
Halife döneminde Mushaf çoğaltılmaya Hz. Osman.döneminde başlanmıştır.
6.Soru
“benzemek, ayırt edilmesi zor olacak şekilde birbirine benzer olmak, benzediği için de şüphe uyandırmak” gibi anlamları ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?
muhkem
|
müteşabih
|
hurufu mukatta
|
İcaz-ul Kuran
|
Üslübu’l Kuran
|
Benzemek anlamına gelen kavram “ş-b-h” kökünden gelen Müteşabih kavramıdır.
7.Soru
Lafzın umûmî dilde konulduğu anlamda kullanılmasına ne denir?
Luğavî hakîkat |
Şerî/dînî hakîkat |
Umûmî örfî hakîkat |
Husûsî örfî hakîkat |
sti’âre |
Luğavî hakîkat: Lafzın umûmî dilde konulduğu anlamda kullanılmasıdır. Bunun karşısında ise luğavî mecâz vardır; bu ise lafzın umûmî dilde konulduğu mananın dışında bir anlamda kullanılmasıdır.
8.Soru
Yahudi, Hıristiyan ve diğer kültürlerden İslamiyet’e giren rivayetler bütününe ‘________________’ denilmektedir. Yandaki boşluğa gelmesi gereken uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?
İsrailiyat |
Kıssa |
Tefsir |
Hüküm |
Batıl |
Kur’a^n tefsi^rinde isra^iliya^t, Yahudi, Hıristiyan ve diğer kültürlerden İsla^miyet’e giren riva^yetler bütününe denir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “bütün fertleri istisnasız bir şekilde kapsayan lafız” için kullanılan terimdir?
Garîb Lafzı
|
Mübhem Lafız
|
Mücmel Lafız
|
Mütebâyin Lafız |
Âmm Lafız
|
Âmm, genel, umum ve kapsam gibi manalara sahiptir. E seçeneğindeki Âmm Lafız ise terim olarak, bir kullanımda sözlük anlamına uygun olarak bütün fertleri istisnasız bir şekilde kapsayan lafız demektir.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kur’ân’ı anlama ve yorumlamada yeni yönelişlerin doğmasına yol açan bazı tarihî gelişmelerden sayılamaz?
Müslüman entelektüellerin Batı dünyasındaki . gelişmelerden etkilenmiş olmaları
|
Öze dönüş söylemi ile Kur’ân’a dönüşü savunmaları
|
Kur’ân’ın bütüncül bir tarzda okunması gerektiği iddiası
|
Modern yönelişlerin önemli bir kısmı, Kur’ân’ın ezelî kelam olduğu düşüncesini reddederek tarihselci bir bakış açısıyla Kur’ân’ı yorumlamak
|
Kur’ân’ın, rasyonalist bir bakış açısı yerine sosyalist bakış açısıyla yorumlanması
|
Kur’ân’ın geleneksel yorumamasında ne sosyalist ne de rasyonalist bir bakış açısıyla yorumlamaları yapılmamıştır.
11.Soru
Kur’ân’ın, vahyedildiği gibi korunması göz önüne alındığında hangisinin yer almadığı söylenebilir?
Önce Levh-i Mahfûz’a, sonra toplu halde Beytu’l-İzze’ye inmiştir. |
Beytu’l-İzze’den sonra Resûlullah’a inmiştir. |
23 yılda inmiştir. |
Kur’ân’ın âyet ve sûreleri sadece ashâb tarafından ezberlenerek korunmuştur. |
Çeşitli yazı malzemelerine yazılarak titizlikle korunmuştur. |
Kur’ân’ın, vahyedildiği gibi korunduğunun ispatını yapabilme incelendiğinde sadece ashap tarafından ezberlenerek korunmadığı aynı zamanda yazılarak çoğaltılmıştır.
12.Soru
Kur’ân’ın tamamını içeren ilk meâl hangi dilde kaleme alınmıştır?
Berberice
|
Türkçe
|
Farsça
|
Latince |
Hintçe
|
İtalyan müsteşrik Guidi’ye göre Kur’ân’ın tamamını içeren ilk meâl hicrî 127 senesinde, A seçeneğinde belirtildiği üzere Berberice kaleme alınmıştır.
13.Soru
Müslümanların büyük çoğunluğunun okuduğu kırâat aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Nafi’nin |
İbn Âmir’in |
İbn Kesîr’in |
Ebû Amr’ın |
Âsım’ın |
“Kırâatların Bugünkü Durumu” konusu dikkatle incelendiğinde günümüzdeki Müslümanların büyük çoğunluğunun Âsım’ın kırâatını okudukları görülmektedir.
14.Soru
Aşağıdaki isimlerden hangisi vahiy katiplerinden biri değildir?
Abdullah b. Ömer |
Ubey b. Ka'b |
Zeyd b. Sabit |
Muaz b. Cebel |
Muğire b. Şu'be |
Hz. Peygamber, ümmî olduğu için kendisine gelen vahiyleri okuma-yazma bilen
pek çok sahâbîye yazdırmıştır. Meselâ sadece Medîne döneminde 65 kişi kendisine vahiy kâtipliği yapmıştır. Mekke’de ilk vahiy kâtibi Abdullah b. Sa’d b. Ebî
Sarh’tır. Medîne’de ise ilk vahiy kâtipliği yapan kişi Übeyy b. Ka’b’tır. Ondan sonra
Zeyd b. Sâbit vahiy kâtipliği yapmıştır. Bunlardan başka vahiy kâtiplerinin bazılarının isimleri şöyledir: Ebû Bekir, Ömer b. el-Hattâb, Ali b. Ebî Tâlib, Osman b.
Affân, Zübeyir b. Avvâm, Halid b. Velîd, Amr İbnu’l-Âs, Huzeyfe İbnu’l-Yemân,
Âmir b. Füheyre, Mu’âviye, Şurahbil b. Hasene, Muğîre b. Şu’be, Muâz b. Cebel,
Abdullah b. Erkâm, Sâbit b. Kays, Abdullah b. Zeyd, Abdullah b. Revâha, Talha b.
Ubeydillah, Sa’d b. Ebî Vakkâs, Huvaytıb b. Abdi’l-Uzzâ, Hâlid b. Sa’îd, Hanzala b.
er-Rabî’, Cehm İbnu’s-Salt, el-Huseyin en-Nemerî, Muhammed İbnu’l-Mesleme
ve Ebân b. Sa’îd.
Abdullah b. Ömer ise vahiy katipliği yapmamıştır.
15.Soru
Kur’an’da geçen “Andolsun biz, "Allah'a kulluk edin ve tâğûttan sakının" diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur” (Nahl (16), ayetinde geçen kıssanın hedefini içerir?
Hz. Peygamber’i ve müminleri teselli etmek ve önceki peygamberlerle ümmetlerinden misaller vererek tüm peygamberlerin tebliğ yaptığını, her ümmetin benzer sıkıntılardan geçtiğini anlatmak.
|
Tevhîd, nübüvvet ve ahiret inancı gibi itikadî konuları, önceki ümmetlerin kıssalarını anlatarak tahkim etmek. |
İslâm toplumunu, önceki ümmetlerin kıssalarıyla yetiştirmek.
|
Akla ve kalbe dengeli hitap ederek toplumu eğitmek ve yetiştirmek.
|
Anlatılan kıssalardan hareketle ortak bir prensibe ulaşmak ve muhataplara genel bir ilke hakkında fikir vermek.
|
Kur’an’da geçen “Andolsun biz, "Allah'a kulluk edin ve tâğûttan sakının" diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur” (Nahl (16), ayetinde geçen kıssanın hedefi; Tevhîd, nübüvvet ve ahiret inancı gibi itikadî konuları, önceki ümmetlerin kıssalarını anlatarak tahkim etmektir.
16.Soru
Hz. Peygamber’in risâlet döneminde meydana gelen ve Kur’ân’ın bir veya birkaç âyetinin yahut bir sûresinin inmesine yol açan olayı, durumu ya da soruyu ifade etmek üzere kullanılan tabir aşağıdakilerden hangisidir?
Esbab-ı Nüzul
|
Kasasu’l Kur’an
|
Vahiy
|
Mensuh
|
Nasih
|
Hz. Peygamber’in risâlet döneminde meydana gelen ve Kur’ân’ın bir veya birkaç âyetinin yahut bir sûresinin inmesine yol açan olayı, durumu ya da soruyu ifade etmek üzere kullanılan tabir;Esbab-ı Nüzul’dur.
17.Soru
Kur’ân tefsîrinde, Yahudi, Hıristiyan ve diğer kültürlerden İslâmiyet’e giren rivâyetler bütününe aşağıdakilerden hangisi denmektedir?
Esbab-ı Nüzul
|
Tehaddî
|
Tedricîlik
|
Tarihî kıssalar
|
İsrâiliyât
|
“İsrâiliyye” kelimesinin çoğulu olan İsrâiliyat, her ne kadar kelime anlamıyla belirli bir kavimden (Yahudilerden) alınan haberleri çağrıştırıyorsa da aslında farklı dinlerden ve kültürlerden İslamiyet’e giren rivayetlere verilen addır.
18.Soru
“Muhyi’s sünne” ve “Rüknu'd-dîn” gibi lakaplar verilen alim aşağıdakilerden hangisidir?
Begavi
|
Ebu’l-Leys es-Semerkandî
|
Taberi
|
İbn Ebî Hâtim
|
Celâleddîn es-Suyûtî
|
Begavî Kur’ân, sünnet ve fıkıh ilimlerinde temayüz etmiştir. Müçtehit bir âlimdir. Sünnet ilminde otorite olmasından dolayı kendisine “Muhyi’s sünne” ve “Rüknu'd-dîn” gibi lakaplar verilmiştir.
19.Soru
Kur’ân’ın herhangi bir sûresinde, bir veya birkaç kelime ya da cümleden meydana gelen ve başından ve sonundan ayrılmış olan bölümleri tanımlayan terim aşağıdakilerden hangisidir?
Hadis
|
Âyet
|
Sünnet
|
Lafz
|
Sûre
|
Kur’ân’ın herhangi bir sûresinde, bir veya birkaç kelime ya da cümleden meydana gelen ve başından ve sonundan ayrılmış olan bölümleri tanımlayan terim Âyet’tir.
20.Soru
Kur’an’ı merkeze alan okumaların tabii bir neticesi nedir?
Kur'an kıraat biçimlerinde yeniliklerin ortaya çıkması |
Geleneğin merkeze alınarak tefsir yapılması |
Sünnet konusundaki menfi yaklaşımların ortaya çıkması. |
Kur'an dilinin zamanlar üstü olması hakikatinin ortaya çıkması |
Arapçanın üstün özelliklerinin ortaya çıkması |
Kur’ân’ı merkeze alan okumaların tabiî bir neticesi, Sünnet konusundaki
menfi yaklaşımların ortaya çıkmasıdır. Bu cümleden olmak üzere rivâyet
eksenli tefsîrler de modern dönemde sık sık eleştiriye tâbi tutulmuştur.
Meselâ isrâiliyat konusunda büyük bir hassasiyetin geliştiğini bu dönemde
görmekteyiz.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ