Tefsir Tarihi ve Usulü Final 4. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi lafzın umûmî dilde konulduğu anlamında kullanılan hakîkat çeşididir?
Şerî/dinî hakîkat
|
Umûmî örfî hakîkat
|
Luğavî hakîkat
|
Husûsî örfî hakîkat
|
İsti’âre-i müfrede
|
Hakîkat; dil, din ve örf bağlamında üç çeşide ayrılır. C seçeneğinde adı geçen Luğavî hakikat ise lafzın umûmî dilde konulduğu anlamda kullanılmasıdır.
2.Soru
I. Konulu tefsir ekolü
II. Bilimsel tefsir ekolü
III. Fıkhi tefsir ekolü
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri çağdaş tefsir ekollerindendir?
Yalnız I |
I ve II |
II ve III |
Yalnız III |
I, II ve III |
Çağdaş tefsîr ekolleri konulu tefsîr ekolü, bilimsel tefsîr ekolü ve ictimâî tefsîr ekolü olarak üç kısımda ele alınmaktadır. Doğru cevap B'dir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi/hangileri Mezhebî tefsîr ekollerindendir?
I. Mutezile
II. Şîa
III. Hâricîyye
IV.İşârî
V.Fıkhî
I ve IV
|
II ve III
|
III, IV ve V
|
I, II ve III
|
IV ve V
|
Mezhebî tefsîr ekolleri, esas itibariyle mutezile ekolü, şîa ekolü ve hâricîyye ekolü olarak üç kısma ayrılmaktadır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’da umum ifade eden lafızların önemlilerin biri değildir?
İsm-i mevsuller |
Olumsuz cümlede geçen nekra (belirsiz) kelimeler |
Başında Lam-ı tarif bulunan kelimeler |
Cins isimler |
Soyut isimler |
Soyut isimler Kur’an’da umum ifade eden lafızların önemlilerinden biri değildir.
5.Soru
Hurûf-ı mukatta’a hakkında ileri sürülen görüşler, son derece subjektif ve doğruluğu test edilemeyen yorumlardır. Benzer keyfilikteki yorumları Batılı oryantalistlerin de ileri sürdüğü görülmektedir. Bu harflerin Kur’ân’a ait olmadığını, Kur’ân’ın toplanması sürecinde ilgili sûrenin kendisinden temin edilen sahabînin adının sembolü olduğunu ileri süren Batılı Oryantalist aşağıdakilerden hangisidir?
Aloys Sprenger
|
Regis Blachere
|
Nöldeke
|
Hirshfield
|
Loth
|
Bu harflerin Kur’ân’a ait olmadığını, Kur’ân’ın toplanması sürecinde ilgili sûrenin kendisinden temin edilen sahabînin adının sembolü olduğunu ileri süren Batılı Oryantalist Hirshfield’dir.
6.Soru
İçtimai Tefsir Ekolünün en belirgin yönü aşağıdaki seçeneklerin hangisinde açıkça verilmiştir?
Mesajını doğrudan vermek istemesi |
Olaylara temkinli yaklaşması |
Önceliğinin temiz bir dil olması |
Tefsirde durgun ve donukluk göstermesi |
Çelişkiye mahal vermemesi |
İctima^i^ tefsi^r ekolünün en belirgin yönü, tefsi^rde donukluğu ve durgunluğu aşmak; mesajın ötesindeki faydasız gramatik polemikler ve ileri detaylardan uzaklaşarak doğrudan mesaja yoğunlaşmaktır.
7.Soru
I. Bâtınî anlamın, zâhirî anlama ters düşmesi
II. Bâtınî anlamın doğruluğunu teyid eden aklî veya naklî bir delilin bulunması.
III. Bâtınî manaya aykırı dini veya akli bir delilin bulunmaması.
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri işari tefsirin kabul görmesi için gerekli şartlardandır?
Yalnız I |
I ve II |
II ve III |
I ve III |
I, II ve III |
İşârî tefsîrin kabul görmesi için müfessirler, şu şartları ileri sürmüşlerdir:
1. Bâtınî anlamın, zâhirî anlama ters düşmemesi.
2. Bâtınî anlamın doğruluğunu teyid eden aklî veya naklî bir delilin bulunması.
3. Bâtınî manaya aykırı dini veya akli bir delilin bulunmaması.
4. Zâhirî mana olmaksızın sadece bâtınî mananın kastedildiğinin iddia edilmemesi gerekmektedir.
Doğru cevap C'dir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kur’ân’da müteşâbih âyetlerin bulunmasının nedenlerinden biri değildir?
İnsanlar çalışmaları sonucunda ulaştıkları son noktayı, hakikatte varılabilecek son nokta olarak görmek,
|
İnsanlığın ilerlemesi, medeniyetlerin kurulmasını sağlamak,
|
Bir taraftan arayış içinde olmak, diğer taraftan hangi noktaya ulaşırsa ulaşsın son noktaya ulaşamadığını bilmek,
|
İnsanın halifelik görevinde başarılı olmasında, yönettiği dünyayı mamur ve huzurlu hale getirmesinde kilit rol oynamak,
|
Allah’ın karşısında ne kadar aciz olduğunu kavramak,
|
İnsanlar çalışmaları sonucunda ulaştıkları son noktayı, hakikatte varılabilecek son nokta olarak görmek; Kur’ân’da müteşâbih âyetlerin bulunmasının nedenlerinden biri değildir.
9.Soru
Kur’ân’daki meseller kaç kısma ayrılmaktadır?
Bir
|
İki
|
Üç
|
Dört
|
Beş
|
Kur’ân’daki meseller, Sarîh mesel, Gizli mesel ve Mürsel mesel gibi C seçeneğinde de belirtildiği üzere üç kısma ayrılmaktadır.
10.Soru
“Şâyet Kur’ân, Allah’tan değil de başka bir kaynaktan gelmiş olsaydı onda pek çok ihtilaf ve çelişki bulunurdu.” diyen bir alim aşağıdakilerden hangi kavram üzerine açıklık getiriyordur?
Muhkem
|
Müteşabih
|
Müşkilü’l Kuran
|
İcaz-ul Kuran
|
Üslübu’l Kuran
|
Müşkilü’l Kuran kavramı Kuran’da hiçbir çelişkinin olmadığına ve onun bu durumu Kuranın Allah kelamı olduğuna işarettir.
11.Soru
İslam düşüncesinde tarihselciliği hakim kılmak için çalışmış Kur'an nasslarını yorumlayan Modernist İslam düşünürü aşağıdakilerden hangisidir?
Muhammed Arkoun |
Fazlurrahman |
Nasr Hamid Ebu Zeyd |
Hasan Hanefi |
Hasan Basri Çantay |
Her ne kadar özel bir metoda uyularak kurgulanmamış olsa da Arkoun’un Kur’ân nasslarını yorumlama çabasına giriş yaptığı kapı, tarih kapısıdır. Kendisini bir felsefeciden önce tarihçi sayması da bunu gösterir. Kur’ân nassına tarihçi gözüyle yaklaşması Arkoun’a göre son derece tabiîdir; çünkü kurucu metin olarak Kur’ân, daha sonraki hadiselerle -ki bunlar, kelamî ve ideolojik tartışmaların serapa her yanı doldurduğu hadiselerdir- önemli bir ilişki içerisindedir. Filozof bu ilişkileri inceleyecek değildir. İlk elde yapılması gereken şey, yığınla önümüze gelen tarihsel malzemenin bir tarihçi elinde –ama bu modern anlamıyla bir tarihçi- tasnifi ve değerlendirilmesidir. Bunun ardından devreye filozof girer ve yorum ondan sonra başlar. Arkoun’un yorum ahasındaki tek çabası, Arap-İslâm düşüncesine tarihselci bakış açısını egemen kılabilmektir.
12.Soru
I. İslâm davetçisine yardımcı olması
II. Çağdaş problemlere çözüm arayışı
III. Müfessiri bütüncül bir yaklaşımdan uzaklaştırması
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri konulu tefsîr yönteminin gelişmesindeki etkenlerden değildir?
Yalnız I |
Yalnız III |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
İslâm davetçisine yardımcı olması, çağdaş problemlere çözüm arayışı, müfessire bütüncül bir yaklaşımı kazandırması gibi etkenler konulu tefsîr yönteminin gelişmesine katkı sağlamıştır.
13.Soru
Mağara arkadaşları (ashab-ı kehf) ve Ebrehe’nin ordusu hakkındaki kıssaların aşağıdaki seçeneklerde verilen kategorilerin hangisine girdiği söylenilebilir?
Peygamber döneminde yaşanan olaylarla ilgili kıssalar |
Allah’ın elçilerini anlatan kıssalar |
Geçmişte yaşayan bazı topluluklar hakkında anlatılan kıssalar |
Elçilerin getirdikleri mesajları anlatan kıssalar |
Elçilerin getirdikleri mesajlara verilen tepkileri anlatan kıssalar |
İkinci gruptaki kıssalar, geçmişte yaşayan bazı topluluklar hakkında anlatılan kıssalardır. Mağara arkadaşları (ashâb-ı kehf) ve Ebrehe’nin ordusu hakkındaki kıssalar bu kategoridedir.
14.Soru
Kur’ân’ı başından sonuna kadar âyet âyet ele alıp belli bir yöntemle açıklamaya çalışan kişiye verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Lügat Alimi
|
Müfessir
|
Nahivci
|
Hatip
|
Fakih
|
Müfessir, Kur’ân’ı başından sonuna kadar âyet âyet ele alıp belli bir yöntemle açıklamaya çalışan kişi” demektir. Bu kelime ( فسر ) sülâsi/üçlü kök fiilinden ( تفعيل ) vezninde türetilmiş ism-i fâil, yani edilgen ortaçtır. Tefsîr eden, açıklayan anlamını ifade etmektedir. İslâmî ilimlerin önemli bir branşı olan tefsîre özgü bir kavramdır.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hurûf-ı mukatta’ayı hece harfi kabul eden görüş mensuplarının ortaya attıklar manalardan biri değildir?
Başında bulundukları sûrelerin isimleridir |
Bu harfler iki sûreyi birbirinden ayırma işlevi görürler |
Bu harfler ebced hesabıyla bazı önemli olayların tarihine işaret ederler |
Bu harfler Kur’ân’a dikkat çekmektedir |
Bu harfler ilahî isim veya sıfatların kısaltmasıdır |
Kesik harfleri hece harfleri olarak gören 1. görüş mensupları şu tür manaları ortaya atmışlardır: a. Başında bulundukları sûrelerin isimleridir.
b. Kur’ân’ın isimleridir. c. Bu harfler iki sûreyi birbirinden ayırma işlevi görürler. d. Bu harfler Kur’ân’a dikkat çekmektedir. Çünkü inkarcılar Kur’ân okunurken gürültü çıkarıyorlar ve insanları etkilemesine engel olmaya çalışıyorlardı. Dolayısıyla bu harfler, Kur’ân’a atıfta bulunan devamındaki âyetlere dikkat çekmek üzere nazil olmuştur. e. Bu harfler yemin için zikredilmişlerdir ve üzerlerine yemin edilmiştir. f. Bu harfler ebced hesabıyla bazı önemli olayların tarihine işaret ederler. g. Bunlar münferid harflerdir. Bu harflerin amacı müşriklerin dikkatini çekmektir.
Kur’ân, bunlarla meydan okumuştur.
16.Soru
Kur’ân’da birçok manaya ihtimali olan ve bu manalardan birini tayin edebilmek için hârici bir delile ihtiyacı olan âyetlere verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Siyak |
Müşkil |
Müteşabih |
Muhkem |
İ’caz |
Müteşâbih ise birçok manaya ihtimali olan ve bu manalardan birini tayin edebilmek için hârici bir delile ihtiyacı olan âyetlerdir. Bu tür âyetlerde muhtemel manalar çoğu zaman eşit derecede birbirine benzerler, benzedikleri için de karıştırılırlar.
17.Soru
Kur’ân’ın tamamını içeren ilk meâl de İtalyan müsteşrik Guidi’ye göre hangi dilde kaleme alınmıştır?
Farsça
|
Berberice
|
Hindçe
|
İbranice
|
Süryanice
|
Kur’ân’ın tamamını içeren ilk meâl de İtalyan müsteşrik Guidi’ye göre Berberice dilinde kaleme alınmıştır.
18.Soru
Arap dilinde lafızları da anlamları da farklı kelimelere verilen isim nedir?
Mütebâyin
|
Müterâdif
|
Mütekârib
|
Müşterek
|
Mütezâd
|
Arap dilinde lafızları da anlamları da farklı kelimelere, A seçeneğinde adı geçen mütebâyin (ayrı anlamlı lafızlar); bu olguya da tebâyün (ayrı anlamlılık) denir. B seçeneğindeki müterâdif, lafızları farklı, anlamları ise aynı olan kelimelere verilen isimdir. C seçeneğindeki mütekârib, lafızları farklı, fakat anlamları yakın olan kelimelere denir. D seçeneğindeki müşterek, birçok farklı anlama delalet eden lafza verilen addır. E seçeneğindeki mütezâd, zıt iki anlama sahip olan kelimeye denir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “detaya girilmeden ana hatlarıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılmadıkça kendisinden kastedilen mananın anlaşılamadığı lafız türü” nü tanımlamak için kullanılan terimdir?
Garîb
|
Mübhem
|
Mütebâyin
|
Mücmel
|
Âmm
|
Soruda açıklaması yapılan terim D seçeneğindeki mücmeldir. İcmâl mastarından türeyen mücmel kelimesi, sözlükte “ayrıntılı olarak açıklanmamış lafız, ana hatlarıyla sunulan söz, muğlak/kapalı” gibi anlamlara gelir. İcmâl ise detaylarına girilmeksizin ana hatlarıyla bir şeyden söz etmek demektir.
20.Soru
Kur’ân’da kronolojik bir anlatımla naklediliyor gibi görünen tek kıssa aşağıdakilerden hangisidir?
Hz. Yusuf’un kıssası,
|
Hz. İbrahim’in kıssası,
|
Hz. Musa’nın kıssası,
|
Hz. Nuh’un kıssası,
|
Hz. Lut’un Kıssası,
|
Kur’ân’da kronolojik bir anlatımla naklediliyor gibi görünen tek kıssa Hz. Yusuf’un kıssasıdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ