Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Ara 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Hem tüketim toplumunun genelde bedene özelde de toplumsal cinsiyetlendirilmiş kadın bedenine ilişkin temel sosyal değerlerine uygun eylemde bulunan bedene ne ad verilir?
Tüketen Kadın Bedeni |
Üreten Kadın Bedeni |
Sağlıklı / İnce / Güzel Kadın Bedeni |
Estetik Kadın Bedeni |
Namuslu Kadın Bedeni |
Tüketen kadın bedeni, hem tüketim toplumunun genelde bedene özelde de toplumsal cinsiyetlendirilmiş kadın bedenine ilişkin temel sosyal değerlerine uygun eylemde bulunan bedendir. Doğru yanıt A’dır.
2.Soru
"Beden, ruha özgü bir irade hareketinin isteklerine tabi olmak durumunda olan bir unsurdur" görüşünü savunan düşünür kimdir?
Aristo |
Descartes |
Aristotoles |
Platon |
Llyod |
Beden/Ruh dualizminin felsefi içeriği Platon, Aristo gibi filozoflar tarafından tartışılmıştır. Platon’da beden, ruha özgü bir irade hareketinin isteklerine tabi olmak durumunda olan bir unsurdur.
3.Soru
Foucault’ya göre beden, biyolojik var oluşunun ötesinde, toplumdaki güç-iktidar ilişkilerinin merkezinde bulunan bir konuma sahiptir. Bu konumu içinde beden, kurumsal-yönetsel pratikler aracılığıyla düzenlenmektedir. Foucault’ya göre bedene yönelik gerçekleştirilen bu düzenlemeler hangi olgunun sonucu olarak ortaya çıkmıştır?
Kapitalizmin hakim üretim biçimine dönüşmesi |
Totaliter yönetimlerin iktidara gelmesi ile |
Endüstriyel kapitalizmine geçiş ile |
Modern toplumsal örgütlenmelerin ortaya çıkışı |
İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile |
Foucault'nun belirttiğini beden sorunu, modern toplumların her alanda bedenlerin yönetimi ve düzenlenmesine ilişkindir. Okul, hastane, hapishane gibi kurumlarda işletilen disipliner iktidar kanalları, ona göre bireyi "normalleştirmek" olan disiplin sayesinde, zihinleri ve bedenleri yeniden şekillendirmekte ve "uysal özneler" yaratmaktadır. Doğru yanıt D seçeneğidir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hegemonik erkeklik özellikleri arasında gösterilemez?
Duygusallık |
Heteroseksüellik |
Homofobi |
Hakimiyet |
Otorite |
Duygusallıktan uzaklık hegemonik erkeklik özellliklerindendir, dolayısıyla duygusallık bunlardan biri değildir. Cevap A şıkkıdır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi göç türlerinden biri değildir?
İç göç-dış göç |
Dikey göç-yatay göç |
Düzenli göç-düzensiz göç |
Daimi göç-geçici göç |
Gönüllü göç-zorunlu göç |
Göçler; iç göç-dış göç, daimi göç-geçici göç, düzenli göç-düzensiz göç, gönüllü göç-zorunlu göç olarak göç tipleri oluşturulmaktadır.
6.Soru
19. Yüzyıl feminist hareketlerinin ortak paydası nedir?
Özel alandaki deneyimlerin kamusal alanda tartışılmaya başlanması |
Özel alandaki özgürlüğe odaklanmak |
Klasik liberalizme dayanan hak ve özgürlükler mücadelesi |
Kadın erkek arasındaki siyasi eşitlik ve kanun üzerinde eşitlik talebi |
Sosyalist/Marksist, radikalliğe ve çatışmaya dayalı kadın devrimi mücadelesi |
Kadın erkek arasındaki siyasi eşitlik ve kanun üzerinde eşitlik talebi
7.Soru
Beden olmaksızın hiçbir şey algılanamayacağını savunan sosyolog aşağıdakilerden hangisidir?
Merleau-Ponty |
Durkheim |
Weber |
Parsons |
Mauss |
Kartezyen anlayış, bedeni fiziki nesneler içinde bir nesne olarak görürken, Fenomenolojik yaklaşım çizgisinde Merleau-Ponty’ye göre beden, ‘sayesinde dünyanın varolduğu şey’dir ve ‘yaşayan’ bir niteliğe sahiptir. Diğer fiziki nesneler ile beden arasındaki en temel farklılık ona göre, ‘bedenin beni bırakıp gitmeyen, benden ayrılmayan bir obje’ olmasıdır. Yaşayan beden üzerinde odaklaşan Fenomenolojik perspektif ve Merleau-Ponty’ye göre, ‘dünyada olmak’ algı ile özdeştir ve yaşayan beden, algı çözümlemesinde merkezi bir konum teşkil etmektedir. Beden olmaksızın hiçbir şey algılanamaz ve duyular işlev göremez. Doğru yanıt A’dır.
8.Soru
Doğrudan kadın ve erkek bedenlerinin, toplumsal cinsiyetleri temelinde, eylemleri ve bu eylemlere rehberlik eden davranışsal niteliklerini işaret eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Cinsiyet |
Bedensel cinsiyet rolleri |
Toplumsal cinsiyet rolleri |
Cisimleşme |
Biyolojik beden rolleri |
Toplumsal cinsiyet rolleri doğrudan kadın ve erkek bedenlerinin, toplumsal cinsiyetleri temelinde, eylemleri ve bu eylemlere rehberlik eden davranışsal niteliklerini işaret etmektedir.
9.Soru
Göçün nedenini açıklamaya çalışan teorilerden en çok bilineni aşağıdakilerden hangisidir?
Makro |
İtme-çekme |
Zorunlu |
Mikro |
Sistem |
Literatürde göçün nedenini açıklamaya çalışan teorilerden en çok bilineni itme-çekme teorisidir.
10.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Ön plana çıkarılmış kadınlık son aşamada kültürel bir inşa biçimidir |
Ön plana çıkarılmış kadınlığın kitle iletişim araçları yoluyla herhangi bir erkeklik biçimine göre daha çok reklamı yapılır |
Ön plana çıkarılmış kadınlığın sürdürülmesi, öteki kadınlık modellerinin kültürel ifadesinin önlenmesi sayesinde gerçekleşmektedir |
“Ön plana çıkarılmış kadınlık”, küresel cinsiyet düzeni bağlamında kadınların erkeklere küresel düzeyde tabi olmasını ifade etmektedir |
Ön plana çıkarılmış kadınlık boyun eğmeme seçeneğinin bir çıktısıdır |
Ön plana çıkarılmış kadınlık bu noktada boyun eğme seçeneğinin bir çıktısıdır ve bu kadınlık biçimi en fazla kültürel ve ideolojik desteğin verildiği kadınlık örüntüsünün merkezindedir.
11.Soru
En basit haliyle toplumsal iktidar ilişkilerinin cinsiyet ayrımı bağlamında ele alınması olarak kabul edilebilen eril tahakküm kavramı kim tarafından kullanılmıştır?
Max Weber |
Antonio Gramsci |
Loic J. D. Wacquant |
Pierre-Felix Bourdieu |
Raymınd Aron |
Pierre-Felix Bourdieu tarafından kullanılan eril tahakküm kavramı, en basit haliyle toplumsal iktidar ilişkilerinin cinsiyet ayrımı bağlamında ele alınması olarak kabul edilebilir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Irıgaray'ın fikrini içermez?
Aydınlanma aklı eril bir akıldır |
Aklın erilliğinin içindeki yapı görülmelidir |
Kadın nesne konumunda kalmalıdır |
Kadınların kendilerine özgü bir dili olmalıdır |
Kadının baskı altından çıkması gerekmektedir |
L. Irigaray için de Batı kültürü, erkek cinsiyeti üzerine temellenmiş ve eril değerler ile yapılanmıştır. Bu kültür içinde erkekler, her alanda kendilerine özgü ataerkil bir dil, söylem ve kavramlar oluşturmuşlardır. Ona göre, birçok yazar eril-dişil simgeciliğini ve aklı (ussallığı) erkek, akıl dışılığı ise kadını tanımlamak için kullanmıştır. Aklın eril olmasının içindeki yapıyı görmek gereklidir. Aydınlamanın aklı, eril bir akıldır. Her şey, gerçekte, cinsiyet bağımlıdır. Her şey, erkek öznenin söylemidir. Fakat kadınların da artık kendilerine özgü bir dil oluşturmaları gereklidir. Kadına ilişkin sembolik ve sosyal bir düzen oluşturulmalıdır. Bu düzenin oluşturulmasında öncelikli olan, kadının özne olmasıdır. Özne olmak, yalnızca dile girmek ile değil kültürel, ekonomik ve siyasal toplumsal pratiklerin içinde de özne olarak var olmakla mümkündür. Yine, kadınların bedeninin ve kadınlığının baskı altından çıkması gereklidir.
Doğru seçenek C olup kadın özne olmalıdır şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Elias'a ait olan görüşlerden biri değildir?
Toplumsal olan ile biyolojik olan bir aradadır ve insan bedeni de bunun en iyi örneklerinden biridir |
Uygarlaşma süreci, insan bedeni üzerinde oldukça etkilidir |
Bedenlerin uygarlaşması da toplumların uygarlaşması gibi başı sonu olmayan bir süreçtir |
Bedenler de bireyler arası etkileşimlerin, toplumsal olguların yoğun olduğu toplumsal ortamlarda bulunurlar |
Beden olmaksızın hiçbir şey algılanamaz ve duyular işlev göremez |
İnsanın toplumsal / kültürel özelliklerinin, doğal / biyolojik özellikleriyle bağlantılı olduğunu düşünen Elias’a göre, toplumsal olan ile biyolojik olan bir aradadır ve insan bedeni de bunun en iyi örneklerinden biridir. Bedeni hem tamamlanmamış biyolojik bir süreç hem de devam eden toplumsal bir süreç olarak ele alan Elias’a göre uygarlaşma süreci, insan bedeni üzerinde oldukça etkilidir. Bedenlerin uygarlaşması da toplumların uygarlaşması gibi başı sonu olmayan bir süreçtir. Bedenler de bireyler arası etkileşimlerin, toplumsal olguların yoğun olduğu toplumsal ortamlarda bulunurlar.
14.Soru
Toplumların farklı cinsiyetlere yönelik farklı kültürel kodlar oluşturduğunu gösteren antropoloji, zaman içerisinde bu kültürel kodların kadın erkek arasında eşitsiz bir ilişki biçimini de ürettiğine dair bir yaklaşım olan bilim alanı hangisidir?
Ataerkil Antropoloji |
Biyolojik Antropoloji |
Fiziksel Antropoloji |
Feminist Antropoloji |
Kültürel Antropoloji |
Toplumların farklı cinsiyetlere yönelik farklı kültürel kodlar oluşturduğunu gösteren antropoloji, zaman içerisinde bu kültürel kodların kadın erkek arasında eşitsiz bir ilişki biçimini de ürettiğine dair bir yaklaşımı ortaya atarak feminist antropoloji alanının oluşması sağlamıştır.
15.Soru
Biyolojik determinist görüş aşağıdakilerden hangisine yönelik bir referans oluşturmak amacıyla kullanılmamıştır?
Sosyal ve politik alanlarda erkeklere tanınan hakları meşrulaştırmak |
Erkek egemen düzenin meşruluğunu sağlamlaştırmak |
Kadınların erkek meslekleri alanında çalışamayacağını kanıtlamak |
Erkek / kadın mesleklerini ve etkinlik alanlarını oluşturmak |
Kadın ve erkek bedenlerinin hormonlarını biyolojik açıdan incelemek |
Canlı/biyolojik özellikleri ön planda olan bedenin, ‘Kadın’ ve ‘Erkek’ olarak cinsiyetinin belirlenmesini sağlayacak biyolojik farklılıkları ilk ölçütlendiren bilim dalı Biyoloji bilimi olmuştur. 18.yy’da gelişen ve 19.yy’da olgunlaşan Biyoloji bilimi, kadın ve erkek bedenlerinin kromozom sayıları, seksüel organları, hormonları ve diğer biyolojik/fiziksel biyolojik özeliklerini bilimsel olarak netleştirmiş ve “biyolojik kadın ve erkek olma normları”nı oluşturmaya başlamıştır. 19. yy.’da etkili olmaya başlayan Biyolojik Determinizm adlı görüş açısı (Biyolojik Belirlemecilik) ise, Biyoloji bilimi aracılığıyla oluşan bu biyolojik normları toplumsal alanlara da uyarlamaya başlamıştır. Kadın ve erkeğin biyolojik / bedensel farklılıkları onların sosyal, psikolojik ve davranışsal farklılıklarını açıklamak için kullanılmış ve biyolojik normlar aracılığıyla “sosyal alanlarda norm olma” süreci de başlamıştır. Biyolojik determinist görüşlerin son derece etkili olduğu 19. yy. sonu - 20. yy. başlarında olgunlaşan bu görüşün içeriği, sosyal ve politik alanlarda erkeklere tanınan hakları meşrulaştırmak, erkek egemen düzenin meşruluğunu sağlamlaştırmak, kadınların erkek meslekleri alanında çalışamayacağını kanıtlamak ve erkek / kadın mesleklerinin ve etkinlik alanlarının oluşturulması amacıyla referans olarak kullanılmıştır. Doğru yanıt E’dir.
16.Soru
En genel anlamıyla babanın ya da “aile reisi sayılan erkeğin” yönetimini ifade eden kavrama ne ad verilir?
Otorite |
Ataerkil sistem |
Meşruluk |
Siyasal iktidar |
Sosyal iktidar |
Ataerkil kavramı en genel anlamıyla babanın ya da “aile reisi sayılan erkeğin” yönetimini ifade etmektedir ve aslında belirli bir “erkek-egemen aile” türünü anlatmak üzerinden temellenmiştir. Cevap B şıkkıdır.
17.Soru
Biyolojik cinsiyet / toplumsal cinsiyet ayrımının ilk işareti olan “kadın doğulmaz, kadın olunur” cümlesi aşağıdakilerden hangisine aittir?
S. De Beauvoir |
J. Butler |
N. Elias |
M. Foucault |
L. Irigaray |
S. De Beauvoir’nın “kadın doğulmaz, kadın olunur” cümlesi, biyolojik cinsiyet / toplumsal cinsiyet ayrımının ilk işareti olurken, toplumsal cinsiyet ve toplumsal beden etkileşimi için de farklı boyutları olan bir alanın kapısını aralamıştır.
18.Soru
Göçün en temelde bireyin rasyonel kararının ürünü olarak görülmesi hangi yıllara kadar sürmüştür?
1970 |
1960 |
1980 |
1990 |
1950 |
1970’li yıllara kadar göç teorileri, göçü en temelde bireyin rasyonel kararının ürünü olarak görmektedir.
19.Soru
- Mülteciler
- Yerinden edilmiş kişiler
- Yerinden çıkarılmış kişiler
- Ekonomik göçmenler
Yukarıda verilenlerden hangileri Uluslararası Göç Organizasyonu'na göre göç tanıma dahildir?
I ve II |
II ve IV |
I, II ve IV |
II, III ve IV |
I, II, III ve IV |
Tarihin her anında ve her toplumda görülen göç, en temelde insanların bulundukları mekandan, ekonomik, siyasal ve kültürel sebepler ile başka mekana gitmesi durumudur. Türk Dil Kurumu, göç kavramını “Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi” olarak tanımlamaktadır. Uluslararası Göç Organizasyonu tarafından hazırlanan sözlükte ise göç “Uluslararası bir sınırı geçerek veya bir devlet içinde yer değiştirmek; süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun insanların yer değiştirdiği nüfus hareketleri” olarak tanımlanmıştır. Uluslararası Göç Organizasyonuna göre mülteciler, yerinden edilmiş kişiler, yerinden çıkarılmış kişiler ve ekonomik göçmenler bu tanıma dahildir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ataerkil sistemin bir parçası olan ve sistemin değerlerini ve ideolojilerini içselleştiren kadının, bu sistemi kabullenişini sağlayan yöntemlerden biri değildir?
Kadına ve erkeğe doğduğu andan itibaren toplumsal cinsiyet kimliklerine ve kendilerinden beklenen rollere ilişkin bilgi vermek |
Öğrenme ve pekiştirme süreçlerini bireyin toplumsallaşma sürecinin ana dinamiklerinden biri haline getirmek |
Kadınların eğitim imkânlarından faydalanmalarını engellemek |
Kadınlara kendi tarih bilgilerini vermek |
Yasaklar ve çoğu zaman da baskı yoluyla kadınların ekonomik imkânlara ve siyasi özgürlüklere erişiminde eşitliksizlik yaratmak |
Kadınlar da ataerkil sistemin bir parçasıdırlar ve sistemin değerlerini ve ideolojisini içselleştirmişlerdir. Bu içselleştirme ve kabulleniş bir dizi yöntemle sağlanmakta ve güvence altına alınmaktadır. Örneğin kadına ve erkeğe doğduğu andan itibaren toplumsal cinsiyet kimliklerine ve kendilerinden beklenen rollere ilişkin bilgi vermek, öğrenme ve pekiştirme süreçlerini bireyin toplumsallaşma sürecinin ana dinamiklerinden biri haline getirmek, kadınların eğitim imkânlarından faydalanmalarını engellemek, kadınlara kendi tarih bilgilerini vermemek; saygınlık ve aykırılığı kadınların cinsel faaliyetlerine göre tanımlayarak kadınları iyi –kötü, edepli-edepsiz gibi kategoriler üzerinden birbirinden ayırmak ve ayrıştırmak; yasaklar ve çoğu zaman da baskı yoluyla kadınların ekonomik imkânlara ve siyasi özgürlüklere erişiminde eşitliksizlik yaratmak, eşit yurttaşlık ilkesinin gereği olarak kadınları her türlü insan haklarından yararlanılması noktasında bazı somut uygulamalar üzerinden –araba kullanamamak gibi- ayrımcılığa maruz bırakmak gibi yöntemler üzerinden ataerkil sistem hem kadınlar hem de erkekler tarafından içselleştirilerek
sistemin sürdürülebilirliği sağlanmaktadır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ