Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi Final 19. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bireysel siyasal katılım davranışıdır?
Bir siyasi kadroya aday olmak |
Oy vermek |
Sandık görevlisi olmak |
Siyasal katılımı güvence altına almak |
Kamu işlerini denetlemek |
Bireysel siyasal katılım, özellikle oy verme davranışına ilişkindir ve kişinin tek başına gerçekleştirebileceği bir davranıştır. Doğru cevap B'dir.
2.Soru
Türkiye'de kadınlara genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı hangi yılda tanınmıştır?
1930 |
1932 |
1933 |
1934 |
1936 |
Türkiye’de Seçme ve Seçilme Hakkı:
• 1877’de, emlak sahibi erkeklere; 1908’de, belli miktar vergi veren erkeklere oy hakkı tanınmıştır. Erkeklerin siyasi temsilin dair mülk ve vergi kısıtlamaları 1923’te kaldırılmıştır.
• Seçme ve seçilme hakkı, kadınlara önce 1930’daki yerel seçimler için, 1934’te ise genel seçimler için verilmiştir.
Doğru cevap D'dir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi oy verme davranışıyla ortaya çıkan bireysel bir etkinlik ya da siyasal kurum ve kadrolara aday olma biçiminde aktif, kamusal bir davranış olarak ele alındığında, her iki siyasal katılım biçiminin birbirinden farklı olması nedeniyle kadınların siyasal katılımının önündeki engellerin de her bir alanda birbirinden farklı olacağı düşünülebilir?
Aşağıdakilerden hangisi oy verme davranışıyla ortaya çıkan bireysel bir etkinlik ya da siyasal kurum ve kadrolara aday olma biçiminde aktif, kamusal bir davranış olarak ele alındığında, her iki siyasal katılım biçiminin birbirinden farklı olması nedeniyle kadınların siyasal katılımının önündeki engellerin de her bir alanda birbirinden farklı olacağı düşünülebilir?
Oy verme hakkı |
Kurumsal yaklaşım |
Siyasal katılım olgusu |
Toplumsal baskı |
Katılım hakkı |
Siyasal katılım olgusu, oy verme davranışıyla ortaya çıkan bireysel bir etkinlik ya da siyasal kurum ve kadrolara aday olma biçiminde aktif, kamusal bir davranış olarak ele alındığında, her iki siyasal katılım biçiminin birbirinden farklı olması nedeniyle kadınların siyasal katılımının önündeki engellerin de her bir alanda birbirinden farklı olacağı düşünülebilir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi feminist kuramsal çalışmaların amaçlarından biri değildir?
Sosyolojinin bilgi boşluklarını doldurmak |
Sosyolojik bakış açısını değiştirmek ve dönüştürmek |
Sosyolojinin erkek merkezli açıklama ve yöntemlerini, toplumsal cinsiyet bağlamında yeniden ele almak |
Cinsiyet ilişkilerini var olan kuram ve araştırmalara eklemek |
Kadınların bilgi ve deneyimini ortaya çıkaran araştırma yöntem ve teknikler geliştirmek |
Feminist kuramsal çalışmaların asıl amacı, sosyolojinin bilgi boşluklarını doldurmak, cinsiyet ilişkilerini var olan kuram ve araştırmalarına eklemek değil, sosyolojik bakış açısını değiştirmek ve dönüştürmektir. Bu amaç doğrultusunda sosyolojinin erkek merkezli açıklama ve yöntemlerini, toplumsal cinsiyet ilişkileri temelinde yeniden ele alır ve sorgular. Feminist bakış açısıyla sosyolojinin çalışma alanlarına yönelik yeni konular, kavramlar ve kuramlar üretir; kadınların bilgi ve deneyimini ortaya çıkaran araştırma yöntem ve teknikleri geliştirir. Doğru yanıt D’dir.
5.Soru
Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni hangi yıl imzalamıştır?
1979 |
1982 |
1985 |
1990 |
1999 |
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) 1985’de Türkiye tarafından bazı çekincelerle de olsa imzalanmış ve 1999 yılında sözleşmeye konan çekinceler kaldırılmıştır.
6.Soru
Osmanlı dönemindeki ilk kadın dergisi hangisidir?
Kadınların Sesi |
Terakki-i Mukadderat |
Şüküfezar |
Hanımlara Mahsus Gazete |
Kadınlar Dünyası |
Doğru cevap B'dir. Osmanlı dönemindeki ilk kadın dergisi Terakki-i Mukadderat'tır.
7.Soru
Türkiyede seçme - seçilme hakkı belli bir miktar vergi veren erkeklere kaç yılında tanınmıştır?
1877 |
1908 |
1923 |
1928 |
1930 |
1908. Cevap B'dir.
8.Soru
Maddi bir temeli olan ve erkeklerin kadınlara egemen olmalarını sağlayan erkekler arası hiyerarşik ilişkiler dizisine ne denir?
Anaerkillik |
Kast sistemi |
Ataerkillik |
Toplumsal dayanışma |
Maskülenizm |
Ataerkillik maddi bir temeli olan ve erkeklerin kadınlara egemen olmalarını sağlayan erkekler arası hiyerarşik ilişkiler ve erkek erkeğe dayanışmayı içeren bir toplumsal ilişkiler dizisidir. Doğru cevap C'dir.
9.Soru
Bedeni bir sermaye olarak gören ve kişinin kültürel seviyesinin bedene yansıdığını savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Pierre Bourdieu |
Foucault |
Jean Baudrillard |
Erwin Straus |
Sandra Bartky |
Bedeni bir sermaye olarak gören bir diğer sosyolog Pierre Bourdieu’dur. Sermayenin sadece ekonomik sermayeyle sınırlı olmadığını düşünen Bourdieu (1986) buna sosyal sermaye ve kültürel sermaye boyutlarını da ekler. Bireylerin sahip olduğu eğitimle ilgili olan kültürel sermayenin biçimlerinden biri (kurumsallaşmış kültürel sermaye), doğrudan bedenle ilgilidir ve alınan eğitimin bedene yansımasını ifade eder. Örneğin golf, binicilik gibi sporları iyi yapmak, düzgün bir aksanla konuşmak, zarif davranmak gibi özellikler alınan eğitimin beden üzerinden yansıtılmasıdır.Doğru cevap A'dır.
10.Soru
Kadınlara ABD’de tıp fakültelerinde eğitim görme hakkı hangi yıl verilmiştir?
1845 |
1945 |
1890 |
1910 |
1874 |
Kadınlar ABD’de tıp fakültelerinde eğitim görmek için 1845’te başvurmaya başlamışlar ama bu okullarda okuma hakkına ancak bir yüzyıl sonra, 1945’te kavuşmuşlardır. Doğru cevap B'dir.
11.Soru
19. yüzyılda kadınları geleneksel ev içi rolleriyle sınırlamanın bir yolu olarak kullanılan ve tıp biliminin kadınların eğitim almak istemelerini bu hastalığın bir belirtisi olarak kabul ettiği hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
Agorafobi |
Histeri |
Kleptomani |
Bulimiya |
Mensturasyon |
Özellikle histeri hastalığı, 19. yüzyılda kadınları geleneksel ev içi rolleriyle sınırlamanın bir yolu olarak kullanılmıştır. Bu dönemin tıbbi söylemi erkeklerde beynin, kadınlarda ise yumurtalıkların ve rahmin baskın olduğu, üstelik beyin ve yumurtalıkların aynı anda gelişemediği iddiasına dayanmıştır. Doğru cevap B'dir.
12.Soru
I. Küçük aile işletmelerinde cüzi miktarda ücretle çalışan kadınlar
II. Temizlik, yemek, çamaşır vb. gibi ev işleri
III. Tarımda ücretsiz aile işçiliği
IV. Çocuk, yaşlı ve hasta gibi bağımlı aile üyelerinin bakımı
Yukarıdakilerden hangileri karşılıksız ev emeği olarak nitelendirilmektedir?
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
I, II ve IV |
II, III ve IV |
Kadın emeği karşılıksız bir emek türüdür. Kadınların çocukları, kocaları ve diğer aile üyeleri için harcadıkları emekleri karşılıksızdır. Çalışan kadın aynı işleri ücret karşılığında yapar ancak hane içinde yaptığında bu işler görünmez olur. Oysa çalışan kadın “çift mesai” yapmaktadır. Ev kadınları ailede “tam zamanlı mesai yapan” kadınlardır ancak onlarda “bütün gün evde oturuyorlar” etiketlemesine maruz kalırlar. Karşılıksız ev emeği üç kategori altına toplanabilir: a) temizlik, yemek, çamaşır, alışveriş vb gibi ev işleri b) Çocuk, yaşlı, engelli ve hasta gibi bağımlı aile üyelerine yönelik harcanan emek, c) tarımda ücretsiz aile işçiliği, küçük aile işletmelerinde ücretsiz çalışan kadınların emeği. Doğru cevap E'dir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ücretli kadın emeğine yönelik kuramlardan biri değildir?
Klasik sosyolojik kuram |
Marksist kuram |
Vasıfsızlaşma kuramı |
İşsizlik kuramı |
Yedek sanayi ordusu kuramı |
İlk örnek olarak ücretli kadın emeğinin konumunu açıklayan klasik sosyoloji kuramlarına yer verilmektedir. Daha sonra ağırlıklı olarak iktisat içinde yer alan insan sermayesi kuramı ve ikili işgücü piyasası kuramı ele alınmaktadır. Ardından
Marksist kuramlar başlığı altında ücretli kadın emeğini sermaye ilişkileri temelinde açıklayan vasıfsızlaşma kuramı, yedek sanayi ordusu kuramı ve parçalı emek piyasası kuramı incelenmektedir. Son olarak, feminist kuramlar başlığı altında Heidi
Hartmann ve Sylvia Walby’nin ataerkillik kuramına dayanarak ücretli kadın emeğini nasıl açıkladıkları özetlenmektedir. Doğru yanıt D şıkkıdır.
14.Soru
Avrupa’da kadınlar, kaçıncı yüzyıldan itibaren sıkı korseler ve ağır elbiseler giymek zorunda kalmıştır?
13 |
14 |
15 |
16 |
17 |
Örneğin Avrupa’da kadınlar, 15. yüzyıldan itibaren sıkı korseler ve ağır elbiseler giymek zorunda kalmış, bu korseler 18. yüzyılda son derece yaygınlaşmıştır.
15.Soru
Cinsiyetin, yeniden üretimin, kimlik ve güç ilişkilerinin doğasının ne olduğuna odaklanarak kişilerin bedenlerini, ne yaptıklarını, hangi eşitsiz ilişkiler içerisine girdiklerini, bu ilişkilerin ne anlamlar sergilediğini, hangi sonuçlar doğurduğunu sorgulayan düşünce biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Marksizm |
Sosyalizm |
Anarşizm |
Feminizm |
Liberalizm |
Feminist düşünce cinsiyetin, yeniden üretimin, kimlik ve güç ilişkilerinin doğasının ne olduğuna odaklanırken kişilerin bedenlerini, ne yaptıklarını, hangi eşitsiz ilişkiler içerisine girdiklerini, bu ilişkilerin ne anlamlar sergilediğini, hangi sonuçlar doğurduğunu sorgular.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi olumlu eylem stratejilerinin başlıca aktörlerinden biri değildir?
Siyasal parti |
Parlamento |
Devlet |
Aile |
Kadın kolları |
Aile, olumlu eylem stratejilerinin başlıca aktörlerinden biri değildir.
17.Soru
''Erkeklerin akılla, kadınların ise duygularla ilişkili olduğunu iddia etmesinden beri, ataerkil toplumlarda yaygın olarak kadınlar akıldan ve bilimden uzak, bedenle, doğayla ve duygularla ilişkili görülmüşlerdir.''
Bu düşünceyi savunan ve kadınların toplumda ilerlemesini engelleyen düşünür kimdir ?
Aristoteles |
Pisagor |
Platon |
Descartes |
Kant |
MÖ 6. yüzyılda Pisagor’un erkeklerin akılla, kadınların ise duygularla ilişkili olduğunu iddia etmesinden beri, ataerkil toplumlarda yaygın olarak kadınlar akıldan ve bilimden uzak, bedenle, doğayla ve duygularla ilişkili görülmüşlerdir. Kartezyen dualizmiyle daha da güç kazanan bu ikilik, kadının erkekten daha değersiz görülmesinin temelini oluşturur. Kadınların asıl görevinin çocuk doğurmak olduğu düşüncesi de kadını zihinden uzaklaştırıp bedene indirgeyen bir düşüncedir. Benzer şekilde kadınların hayatlarının mensturasyon (adet kanaması), doğum yapma, emzirme ve menopoz gibi üremeyle ilgili süreçler tarafından biçimlendirildiği düşüncesi, kadının zihni tarafından değil, bedeni tarafından yönetilen bir cinsiyet olduğunun düşünülmesine yol açmış ve kadını bedene indirgemiştir.Doğru cevap B' dir.
18.Soru
1950'li yıllardan sonra, 'ev kadını' kategorisindeki kadının oranın artmasının sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
Kadınların ücretsiz çalışması |
Tarımda aile işçisi olmaları |
Kentlere göç edilmesi |
Eğitim imkanının kısıtlı olması |
İş gücüne ihtiyaç olmaması |
Her ne kadar Türkiye’de 1980’li yıllara kadar, çalışma yaşamına katılan kadınların ezici bir çoğunluğu, tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışsa da, 1950’li yıllarda kırdan-kente göçle birlikte, kentin sunduğu eğitim ve iş olanaklarından kadınlar da yararlanmaya başlamışlardır. Bu dönemde, daha önce tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların kente göç sonrasında formel işgücü piyasasının dışında kalmaları nedeniyle, “ev kadını” kategorisindeki kadın oranında önemli bir artış olmuş ve bu durum kadınların işgücüne katılım oranlarında sürekli bir düşüşün görülmesine yol açmıştır.
19.Soru
''Kadınlar genellikle temizlik, eğitim, sağlık, gıda gibi daha çok kadınların evdeki faaliyetleriyle örtüşen işlerde düşük ücretli, geçici, güvencesiz, örgütsüz şekilde
çalışırlar.'' verilen özellik ücretli kadın emeğinin hangi ayırıcı unsuru başlığı altında incelenir?
Vasıfsız emek |
Enformelleşme |
Düşük ücret |
Ev eksenli çalışma |
İşsizlik |
Enformelleşme: Çalışan kadınların çoğu yarı-zamanlı (part-time) işlerde yer almaktadır. Kadınlar genellikle temizlik, eğitim,sağlık, gıda gibi daha çok kadınların evdeki faaliyetleriyle örtüşen işlerde düşük ücretli, geçici, güvencesiz, örgütsüz şekilde
çalışırlar. Doğru yanıt B şıkkıdır.
20.Soru
Kadınların siyasette nitelikli temsilinden söz edebilmek için, yani siyasette fark yaratabilmeleri için bulundukları siyasal kurumlarda en az yüzde kaç oranında temsil edilmesi kritik çoğunluk eşiği olarak kabul edilmektedir?
Kadınların siyasette nitelikli temsilinden söz edebilmek için, yani siyasette fark yaratabilmeleri için bulundukları siyasal kurumlarda en az yüzde kaç oranında temsil edilmesi kritik çoğunluk eşiği olarak kabul edilmektedir?
40 |
15 |
20 |
30 |
45 |
Kadınların siyasette nitelikli temsilinden söz edebilmek için, yani siyasette fark yaratabilmeleri için bulundukları siyasal kurumlarda en az yüzde 30 oranında temsil edilmesi kritik çoğunluk eşiği olarak kabul edilmektedir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ