Dünyaca ünlü Fransız fizikçi ve kimyacısı L.J.Gay-Lussac gaz yasaları ile ilgili alanlarda çalışmalar yapmıştır.

Toprak reaksiyonunun azalmasına veya artmasına neden olan etmenlerin, yıllık yağış miktarı, toprağı meydana getiren materyalin cinsi, ayrışma olayının nitelik ve derecesi, organik maddenin cinsi ve miktarı, yağış sularındaki sızmanın derecesi ile gübreler ve gübreleme olduğu görülür. Bu durumlarda toprakta değişebilir H+ iyonları ile değişebilir bazlar ve özellikle Ca++ ortamda birikebilir veya azalabilir.

Gerçekleşirken dışarıdan ısı formunda enerji alan işlem veya tepkimeye endotermik adı verilir.

N, P ve K bitkiler için gerekli birincil makro besin elementidir.

Bitkideki hücre duvarı komponentleri ile reaksiyona giren B, polihidroksil bileşikleri meydana getirerek hücre duvarlarınınn ince ve güçlü olmasını sağlamaktadır. Bu nedenle noksanlığında bitkilerde çatlak ya da mantarlaşmış gövde görünümü ortaya çıkmaktadır.

Su molekülleri hidrojen köprüleri nedeniyle kendi molekülleri arasında da güçlü bir şekilde bağlanmakta, yani yüksek bir kohezyon gücüne sahip bulunmaktadır. Açıklanan bu nitelikleri suyun ksilem iletim demetlerine sıkıca tutunması ve kopmadan ilerlemesini sağlarken, besin elementlerinin de bitki bünyesinde taşınması gerçekleşmektedir.

Fosfor, bitkinin fotosentez, solunum, enerji transferi (ATP), gen aktarımı (DNA), şeker ve nişasta gibi maddelerin taşınması ve depolanması, çiçek ve meyve oluşumu, ilk kök oluşumu ve gelişimi, hücre bölünmesi ve yeni hücre oluşumu; karbonhidratların, hormon, protein ve enerjiye dönüştüğü birçok olayda etkilidir. Meristem dokularının büyümesini düzenlemektedir. Tohum oluşumunda etkilidir ve bitkinin diğer bölümlerine göre tohumdaki içeriği yüksektir. Köklerin ve fidelerin daha hızlı gelişmesine yardımcı olur, olgunlaşmayı hızlandırır. Bazı bitkilerde hastalıklara karşı direnç sağlarken kimi sebze ve meyvelerin kalitesini düzenler.

Bitkisel canlılar, çoğunlukla güneş enerjisinden yararlanarak mineral maddeleri organik ürünlere çevirebilen ve kendi besinlerini üretebilen varlıklardır. Bakteriler, aktinomisetler, mantarlar ve algler mikroskobik bitkisel toprak canlılarını oluşturur.

Ekzotermik: Gerçekleşirken dışarıdan ısı formunda enerji salan işlem veya tepkimedir.

NH₄⁺ NO₃^- şeklinde alınan azot bitkilerde NH₂^- formuna dönüştürülerek kullanılır.

Yarı geçirgen bir ortamda su çözülmüş madde miktarı yüksek, yani su potansiyeli düşük yöne doğru daha fazla hareket etmektedir. Bu durum osmoz olarak tanımlanmaktadır.

Mikro besin elementleri bitkiler tarafından az miktarda alınmasına rağmen eksikliklerinde gelişimin olumsuz yönde etkilendiği besin grubudur.

Nanoteknoloji kelimesini ilk defa kullanan Tokyo Bilim Üniversitesi’nden NorioTaniguchi olmuştur.

En yaygın kullanılan MnSO₄ gübresidir.

İlerde yer değiştirecek ve başka parçalarla birleştirilecek arazinin değeri parsel indeksi denen bir yöntemle hesaplanır.

Joseph Priestley (1733- 1804) 1775 yılında CO2’ten arınmış bir ortamda yetiştirildiğinde, ortam havasının karbondioksit ile bozulduğunu fark ettiği ve bitkilerin solunum yaptığı düşüncesinin uyandığı denemeyi nane üzerinde yapmıştır.

Doğru cevap B seçeneğidir. 

Azotobakterler, atmosferdeki azotun bir bölümünü toprağa kazandırabilen bakteri grubudur. Rhizobium bakterileri gibi ortak değil, havalı ortamda serbest yaşarlar.

Doğal toprakta sayıları diğer mikroorganizmalara göre azdır. Havadan bağladıkları azotu, amonyum (NH4 +) bileşikleri olarak toprağa aktarırlar. Toprakta azotun varlığı, ilginç biçimde bunların çalışmasını sınırlandırır. Ilıman iklimde ve nötr ile hafif alkali arası reaksiyona sahip topraklarda sayıları biraz artar. Çok sıcak ortamlarda ve tuzlu veya asit topraklarda yaşayamazlar.

Son yüzyılda kaliteli ve yüksek verim arayışlarındaki artış ile birlikte gelişen teknoloji, bitkilerin az miktarda da olsa diğer bazı besin elementlerine ihtiyaç duyduğunu ortaya çıkarmıştır.  Sözü edilen bu besin elementlerinin bitkiler tarafından alınımlarının düşük olduğu saptanmış ancak eksiklikleri halinde bitkilerde ve bu bitkiler ile beslenen canlılarda optimum gelişimin engellendiği, verim ve kalite- parametrelerinde azalmanın gözlendiği belirlenmiştir. Bu elementlere mutlaka gerekli “iz elementler” veya “mikro bitki besin elementleri” denilmektedir.

Fosfor, bitkiler için önemli besin elementlerinden biri olup, topraktaki toplam miktarı genellikle % 0,02 ile 0,14 arasında değişir.