Liebig “Kimyanın Tarım ve Fizyolojiye Uygulanması” isimli kitabında yer alan “Toprakta tüm öteki bitki besin maddeleri optimum düzeyde bulunsalar bile bunlardan birinin noksanlığı ya da yokluğu halinde topraktan kaldırılan ürün miktarını bu minimumdaki besin maddesi belirler” şeklindeki görüşü sonradan “Minimum Yasası” olarak kabul edilmiştir.

Toprak çözeltisinde en bol bulunan ve hemen her yerde rastlanan katyonlar kalsiyum (Ca+2), magnezyum (Mg+2), sodyum (Na+) ve potasyum (K+); anyonlar ise karbonat (CO3-2), bikarbonat (HCO3-), sülfat (SO4-2) ve klorür (Cl-) dür.

Justus von Liebig’in (1803-1873) “Toprakta tüm öteki bitki besin maddeleri optimum düzeyde bulunsalar bile bunlardan birinin noksanlığı ya da yokluğu halinde topraktan kaldırılan ürün miktarını bu minimumdaki besin maddesi belirler” şeklindeki görüşü Minimum Yasası olarak Kabul edilmiştir. Bu yasa bitki besleme ve gübreleme alanında çalışanların uzun süre düşüncelerine yön vermiştir. Çalışmada, bu yasaya göre bitkilerin kül analizleriyle hangi bitki besin maddelerine gereksinim duyduklarının saptanabileceği ifade edilmiştir. Yine bu analiz sonuçlarına göre, formüle edilecek bir gübrenin bitkilere verilmesini kesin olarak tavsiye ediliyor ve gübredeki mevcut mineral maddenin miktarı ile bitkilerin büyümelerinin orantılı olduğu kanısını savunuluyordu.

Kayısıdaki Fe içeriği, Temmuz Ağustos döneminde 70 ile 150 (mg kg-1) olduğundan doğru cevap E'dir.

Bitkilerin beslenmesinde, büyümesinde ve gelişmesinde mineral maddelerin önemi İngiliz bilim insanı John Woodward tarafından ortaya konulmuştur.

Mutlaka gerekli “iz elementler” veya “mikro bitki besin elementleri” olarak isimlendirilen bu elementler demir (Fe), mangan (Mn), bor (B), çinko (Zn), bakır (Cu) ve molibden (Mo)’dir. Doğru cevap A seçeneğidir. 

P Karasal bitkilerin su ve mineral madde alınımında asal öneme sahip olan kök ucu çevresindeki özel yöre rizosferdir.

Öz çürüklük bor noksanlığında görülen bir anomalidir.

Elma ve kiraz en fazla 50 mg/kg Cu tolere edebilirken bu değer tütün için 60, ıspanak içinse 25’tir. Limon en fazla Cu tolere edebilen bitkilerdendir ve 100 mg/kg Cu tolere edebilir. Doğru cevap C seçeneğidir.

Çinko (Zn) örneklemesi bitkilerin farklı bölümlerinden yapılabilmektedir. Mısırın örneklemesi toprak üstü organlarından, pamuğun yeşil gövdesinden, domatesin tepe sürgünü yanındaki bileşil yapraklarından ve lahananın sarılmış yapraklarından yapılırken limonun Zn örneklemesi meyvesiz yapraklarından yapılmaktadır. Doğru cevap E seçeneğidir.

Karbonik asit kuramına göre topraktaki besin maddelerin alınabilmesi için çözünmüş halde bulunmaları gerekir ve kök solunumu sonucu oluşan karbonik asitten H iyonu salınımı yapar ve ortamdaki katyonlarla yer değiştirerek besin maddesi alınır.

Serada veya açık alanda yetiştirilen bitkilerin belirli kısımlarından alınan taze örneklere her bir bitki besin elementinin varlığını gösterebilen reagentlerin uygulanmasına dayanan yarı kantitatif  yardımcı yönteme doku testi denir. Genelde renk yoğunluğuna dayanan gözlemlere göre elde edilen olumlu veya olumsuz sonuçlar incelenen besin elementinin topraktaki durumu hakkında oldukça güvenilir bilgiler vermeye yetmektedir. Bu yöntemler ile nitrat, fosfat ve potasyum kontrolleri yapılabilmektedir.

Bitki için gerekli besin elementlerinden biri olan Kükürt kısaca “S” olarak gösterilir.

Asit topraklarda görülen P noksanlığı kireçleme ile kaybolmaktadır.

Bitki besleme alanında ilk ölçüme dayanarak yapılan deneysel çalışmalar Belçika’lı fizikçi J.B. van Helmont (1580-1644)’a aittir. Van Helmont’un yapmış olduğu bu denemenin bugün bile değer taşımasının sebebi bitki besleme alanında uygulanmış olan ilk vegetasyon denemesi olmasındandır.

Yanlış ilaçlama: Çevre kirliliği, hastalık ve zararlıların direnç kazanması, toprakta tür değişimi ve mikrobiyal dengenin olumsuz etkilenmesi, sağlığa elverişsiz koşulların gelişimi, ekonomik kayıplar gibi çok sayıda sorun doğurur.

Bitki besleme alanında ilk ölçüme dayanarak yapılan deneysel çalışmalar Belçika’lı fizikçi J.B. van Helmont (1580-1644)’a aittir.

Bitki tarafından yeterli miktarda alınan N klorofilin yapısına katılır ve eksikliğinde kloroza sebep olur.

Fosfor Fiksasyonuna Etki Eden Etmenler:

- Kilin cinsi,
- Tepkime süresi,
- Gübrenin toprağa verilme şekli,
- Toprak tepkimesi,
- Toprak sıcaklığı,
- Organik madde

Ağır bünyeli topraklar su geçirimliliği ve havalanma yönünden çoğu zaman sorunludur. Ayrıca:
• Islanınca plastik özellik kazanarak sıkışma,
• Kesek oluşumu,
• Kuruyup kerpiçleşme,
• Kuruyunca çatlayıp profil boyunca derin yarıklar oluşturma gibi sorunları olabilmektedir.