Denizel biyolojik çeşitliliğin azalması, yaz veya kış sıcaklığının artması ve seyahat maliyetlerinin artması iklim değişikliğinin genel olarak olumsuz etkileri arasındadır. Turizm planlanmadan veya hesaplanmadan gerçekleştirilmesi durumu farklı olumsuzluklara neden olabilmektedir. Bunlar arasında; doğal, tarih, ve kültürel çevrenin bozulması, aşırı kalabalıkların oluşturduğu gürültüye kadar çeşitli fiziki parametreler üzerinde ortaya çıkabilecek olumsuzluklar, turizm sektörünün önemi konusunda yeterince bilinçlendirilmeyen yöre halkının sosyal, ekonomik ve kültürel konularda karşı karşıya kalabileceği sorunlar, turizm yöresinin tanıtımı ve bölgenin turistik imajının yaratılması ile rakip konumundaki bölgelere karşı rekabet etmede karşılaşılan sıkıntılar, bölge turizminde faaliyet  gösteren kamu ve özel sektöre ait birimlerin koordineli çalışma olanaklarının yaratılamamasından ve ortaya çıkan fırsatların olumlu değerlendirilmemesinden problemler gösterilebilir. Yanıt B’dir.

1990’larda başlayan ve 1998’in ilk yarısında da etkili olan “El Nino” (Güney Sıcak Salınımı) olayı döneminde, tropiklerdeki sıcaklıklar tarihsel kayıttaki ikinci en yüksek değerlerine ulaşmıştır. Doğru cevap A'dır. 

Bu tanım yalnızca turizm planlamasını tam olarak karşılamaktadır.

Doğru cevap D seçeneğidir.

Balık yoğunluğu kıyı turizminin gelişmesini etkileyen doğal coğrafi kaynaklardan biri değildir. Doğru cevap B’dir. 

Eko turizm, doğallığı bozulmamış alanlarda, manzara, doğal bitki örtüsü ve hayvanları, yerel kültürel özellikleri görmek, incelemek, öğrenmek, korunmasına ve doğru işletilmesine katkıda bulunmak amaçlı eğlen-dinlen faaliyetlerini kapsayan turizm türü olarak tanımlanmaktadır.

Rekreasyon alanları resmî olup olmamalarına göre temel olarak üç ana gruba ayrılır:

• Genç ve yetişkinlerin kamusal oyun alanları

• Çocukların oyun alanları

• Resmî olmayan eğlendinlene uygun açık alanlar

Kaynakların sürdürülebilir olarak kullanımını ve çevre sorunlarının en aza indirilmesini amaçlayan ekoturizmin WTO’ya göre amaçları;

1- Turizmin doğal ve geleneksel çevreye verdiği tahribatın en alt düzeye indirilmesi,

2- Turistlere ve yerel halka, doğanın ve geleneksel sosyo-kültürel çevrenin korunmasına yönelik eğitim verilmesi,

3-Turizmin yerel halkın ihtiyaçlarını karşılayan, yerel yönetim ve halkla iş birliği içinde gelişen sorumlu bir ticaret olarak özendirilmesinin sağlanması,

4- Koruma kapsamandaki (doğal ve sosyo-kültürel) alanların yönetimi için kaynak ayrılması,

5- Turizmin olumsuz etkisinin en alt düzeye indirilmesi amacıyla sosyo-kültürel ve doğal çevreye yönelik uzun vadeli takip ve değerlendirme programının desteklenmesi,

6- Turizmin yerel halkın geçimine katkıda bulunmasını sağlayacak şekilde geliştirilmesinin sağlanması,

7- Turizmin gelişiminin yöresel, sosyal ve çevresel kapasitesini arttıracak şekilde gelişmesinin temini,

8- Çevreyle uyumlu, doğal ve geleneksel sosyo-kültürel yaşamla iç içe geçen, yöresel bitki örtüsünü ve yaban hayatını koruyan turizmin alt yapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi, şeklinde belirtilmektedir ki, yukarıda ifade edilen amaçlar ve beklentilerin önemli ölçüde sürdürülebilir turizm ilkeleriyle paralellik taşıması, sürdürülebilir turizm ile ekoturizmin ne kadar iç içe geçtiğini ve birbirini tamamladığının veya birbirlerinden ayrılmasının ne kadar güç olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

Alpinizm, dağcılık sporuna bağlı olarak gelişme gösteren turizm şeklidir. İsmini Avrupa’daki Alp Dağları’ndan almaktadır.

Dalgaların aşındırma gücü yüksek kıyılarda daha fazladır.

Kırsal turizm; kırsal kültür, çevre ve tarımla bütünleşen ayrıca diğer turizm türleriyle de son derece kolay entegre olabilen bir turizm türüdür. Doğru cevap B'dir.

B, C, D ve E seçeneklerinde yer alan ifadelerin tam tersinin gerçekleşmesi öngörülmekte iken, A seçeneğinde yer alan durumun aynı şekilde yaşanması beklenmektedir.

Doğru cevap A seçeneğidir.

Sürdürülebilir turizmde, talebe göre değil arza göre turistik düzenlemelerin yapılması esastır.

Coğrafya, insanın yaşam alanı olarak yeryüzünü inceleyen bir bilim dalıdır. Diğer bir ifadeyle coğrafya, yeryüzünde insan ve mekân (çevre) ilişkisini ve bu illişki sonucu ortaya çıkan coğrafi görünümleri inceler. Doğru cevap B'dir.

Çok şeritli yollar (otobanlar) ise 1930’larda Almanya’da inşa edilmiştir.

Küresel ısınmanın direkt etkisine bağlı olarak artan sıcaklık deniz turizmi sezonunu uzatacaktır. Klasik yaz mevsimini içeren deniz turizmi, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinin de ılımanlaşmasıyla bu aylara doğru genişleme gösterecektir. Turizm sezonunun uzamasıyla birlikte, yaz sezonunda otellerde oluşan aşırı yığılmanın azalması beklenmektedir. Böylece konaklama tesislerinde boş geçen diğer mevsimlerdeki kapasite kullanım oranlarında artış yaşanabilecektir. İklim değişikliği ile ortaya çıkacak sıcaklık artışına bağlı olarak turizm merkezlerinde de değişimler görülebilecektir.

Coğrafi görünümleri ayırmak gerektiğinde esas olarak ikili bir ayrıma gidilebilir: doğal ve kültürel coğrafi görünümler. Bu noktada doğal coğrafi görünümlere dilimizde “manzara” denilmesi doğru düşmektedir. Doğru cevap E'dir.

Kıyıların doğal ve kültürel kaynaklarını turizm amaçlı kullanırken koruma-kullanma dengesini sağlamak ve coğrafi görünümlerin sürdürülebilirliklerini garanti etmek açısından çeşitli projeler, planlamalar yapılmakta, kampanyalar düzenlenmekte ve kurumsal tedbirler alınmaktadır. Bunlar arasında en bilinenlerden biri “Mavi Bayrak”tır. Mavi Bayrak; plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülüdür. Bu ödül; deniz suyunun temizliğini, çevre yönetimine önem verildiğini, çevre bilincinin oluşturulmasına yönelik etkinliklerin yapıldığını, plaj veya marinayı kullananların ihtiyaçlarına cevap verecek donanım ve güvenliğin garanti altında olduğunu göstermektedir.

Etnik Turizm: Belirli bir etnik grubun, özellikle uzak köşelerde kalmış egzotik toplumların, hayatını, yaşam tarzını, kültürünü yerinde öğrenmek ve otantik deneyimler
edinmek amacıyla yapılan seyahat ve konaklamadır. Doğru cevap B'dir.

İzmir-Kordonboyu, Antalya-Kaleiçi büyük şehirlerin eğlendinlen merkezlerine örnek verilebilir.

Doğru yanıt E'dir. Aristo serbest zaman etkinliklerini kendi kendine meditasyon ( derin düşünme ) ve kendini geliştirmenin bir yoludur şeklinde tanımlamıştır. Aristo’ya göre serbest zaman etkinlikleri, kendini geliştirmeye, yaratıcılığa ve öz gelişime katkı sağladığı için insanlığın en önemli parçalarından biridir. Yaşamımız gelişmeyi gerektirmektedir ve bu tür etkinlikler insancıl bir anlayış için pek çok fırsat sunmaktadır.