Kıyılar, denizler, akarsular, göller, termal sular, dağlar, ormanlar, ilginç oluşumlar ve eşsiz doğal peyzajlar, iklimsel özellikler, turizmin başlaması ve gelişmesi için hem birer kaynak hem birçok turizm türünün uygulanma mekânıdırlar. Doğru cevap C'dir.

Kültürel coğrafi görünüm hakkında şu yaklaşımlar vardır: Kültürel coğrafi görünüm; kültür gruplarının yeryüzünde yarattıkları yapay görünümlerdir, doğal coğrafi mekan ve kültür sentezidir, toplum ve doğanın birliğidir, bir bölgesel kimliktir, kültürün aynasıdır, insan yapısı ya da insanın değiştirdiği mekanların bir kompozisyonudur. Kültür bir ajan, doğal alan bir aracı, kültürel coğrafi görünüm bir sonuçtur. Doğru cevap B’dir.

A, C, D ve E seçenekleri olumsuz etkiler ya da nitelikler barındırırken B seçeneğinde desteklenmesi beklenen olumlu bir etkiden bahsedilmektedir.

Doğru cevap B seçeneğidir.

İklime ek olarak uluslararası turist hareketinde etkili olan diğer faktörler şunlardır: İklim, Mesafe, Siyasal faktörler, Kültürel bağlar, Göreceli maliyetler, Ulaşım bağlantıları ve teknolojik yenilikler ve Doğal, kültürel ya da insan tarafından yaratılmış çekiciliklerdir. Doğru cevap E’dir.

Ölçeği ne olursa olsun gerçekleştirilen turizm planlanmasının yararları;

1. Turizm gelişiminin amaçları ve politikalarının belirlenmesi,
2. Doğal ve kültürel kaynakların korunmasını sağlayacak şekilde bir turizmin gelişiminin sağlanması,
3. Ülkenin veya bölgenin genel gelişim politikalarına turizmi entegre etmesi ve diğer sektörlerle bağlantılı olması,
4. Kamu ve özel sektöre turizm gelişimi için akılcı zemin yaratması,
5. Çeşitlenen turizm pazarının birbiri ile bütünleştirilmesi,
6. Olası turizm sorunlarını en aza indirirken, faydaların topluma eşit dağılımı ile optimum ekonomik, çevresel ve sosyal faydalarını dengelemesi ve optimize etmesi
7. Turizmin tüm alanları için fiziksel bir yapı sağlanması
8. Belirli turizm alanları için hazırlanan ayrıntılı planlar için standartlar ve rehberlik sağlanması,
9. Turizm gelişimi politikasının etkin uygulanması ve turizm sektörünün sürekli yönetimi için temel yaratılması,
10. Kamu ve özel sektör eş güdümüne olanak sağlaması.
11. Kontrole ve denetlemeye olanak sağlaması olarak sayılabilir.

Çin, Dünya turizm çekim merkezleri arasında Doğu Asya’nın yıldızı konumundadır.

Diğerleri arz çekicilikleridir. Cevap B şıkkıdır.

Eğlendinlen kavramı daha geniş bir ifadeyle aşağıdaki şekilde tanımlanabilir:

1. Serbest zamanda yapılır. İş değildir. Kâr amacı taşımaz.

2. Kişi; gönüllü olarak tamamen kendi arzusu ile katıldığı etkinliklerde bulunur.

3. Katılana zevk veren, mutlu eden ve neşelendiren tarzdaki faaliyetlerdir.

4. Kişisel ya da toplumsal fayda sağlayan faaliyetlerdir.

5. Toplumsal değerlere aykırı değildir.

Bu sebeple doğru cevap E şıkkıdır.

017 verilerine göre Uluslararası Turizmde en fazla turist alan ülke Fransa'dır. Doğru cevap E'dir. 

Atmosferin doğal yapısı incelendiğinde esas olarak %78,08’inin azot ve %20,95’inin de oksijenden meydana geldiği, ancak çok daha düşük miktarlarda var olan argon ve
karbondioksit gibi gazları da içerdiği görülmektedir.

Coğrafi konumlarının yanı sıra, göllerin çeşitli özellikleri de turizme açılmalarında etkilidir. Genel olarak göller, doğal yaşam ve biyolojik çeşitlilik bakımından zengindir ve doğa turizmine, yaban hayatına ilgi duyan turistler için çekicilik oluşturmaktadır. Göller, çeşitli su kuşları için yaşam alanıdır. Örneğin Türkiye’de Kuş gölü (Manyas) ve Sultan Sazlığı önemli kuş alanlarıdır. Yine, çeşitli kuşların beslenmeleri ve yuva yapmaları için uygun ortamlar oluşturan lagün gölleri, kuş gözlemciliğine uygundur.

Turizm politikası birçok faktör dikkate alınarak, ulaşılması istenen amaç doğrultusunda belirlenmelidir. Örneğin bir bölgede turizmin sosyal hayat ve kültür üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilmek isteniyor ise burada uygulanacak turizm politikası daha sıkı kontrolleri gerektireceği gibi, turizmin gelişmesinin sınırlandırılması bile söz konusu olabilir. Daha geniş bir ifadeyle turizm politikası, ülkedeki diğer turizm politikalarıyla ve turizm sektörüyle bağlantılı olan sektör politikalarıyla uyumlu olmalıdır. Hazırlanan turizm politikalarının başarısı için, turizm gelirlerinin yanı sıra sürecin içindeki çevresel, tarihi ve sosyal değerleri de her yönüyle dikkate alarak planlama yapmayı gerektirmektedir. Turizm politikalarının hayata geçirileceği planlar hazırlanırken, dikkate alınması gereken birçok doğal ve kültürel faktörün yanı sıra, turistlerin değişen taleplerinin karşılanabilmesi, turizm politikalarının başarıya ulaşma şansını arttıran bir faktör olarak önem kazanmaktadır.

Sürdürülebilir turizm uygulamalarında dikkate alınması istenen başlıca özellikler aşağıda belirtildiği gibidir:

• Talebe Göre Değil, Arza Göre Turistik Düzenlemelerin Yapılması
• Önceliklerin Yerel Halka Verilmesi
• 12 Ay Boyunca Turizm
• Toplu Taşıma
• Toplumsal Katılım
• Temiz Enerji Kullanımı
• Eylem Durumunda Dinlenme
• Gerçek Yaşamın Sahnelenmesi
• Mevcut Yapı Stokunun Kullanılması
• Toplumsal Ve Kültürel Kimliğin Korunması

Turizm Yatırımlarının Esnek, Gelişmeye Açık Ve Uzun Vadeli Olması.

Turistlerin yerel halkın örf ve adetlerine, ahlaki anlayışlarına aykırı hareket etmesinin önlenmesi Sürdürülebilir turizm uygulamalarında dikkate alınması istenen başlıca özelliklerden biri değildir. Doğru cevap B’dir. 

Çağdaş kentler kültürel yayılma sonucunda birbirlerine çok benzerler: çok katlı binalar, alışveriş merkezleri, kültür-sanat-eğlence mekânları, ulaşım hatları, trafik yoğunluğu, parklar vb. Ancak, ibadet yapıları ve kente özgü bazı semboller (marka) ve kendi dillerinde yazılmış panolar, kentsel coğrafi görünümlere farklılık katar.

Kıyı turizminin yoğun biçimde görüldüğü Akdeniz’in kuzey ülkelerindeki turistik coğrafi görünümler batıdan doğuya ufak farklılıklar gösterse de hemen hemen aynıdır: beyaz badanalı evler, kıyıları süsleyen çam ağaçları ve palmiyeler, kıyılardaki turizm merkezlerinin içinde ya da kenarındaki marinalar ve eğlence bölgeleri, kıyı kuşağı boyunca sıralanan alışveriş mekânları, restoranlar ve oteller, yamaçlara tırmanan ikinci konutlar… O yüzden kıyı turizmine kitle turizmi denilmesinin bir anlamı da budur; tekrarlanan görsellikler.

Kıyı kordonu, dalga ve akarsuyun getirdiği malzemenin sığ olan koy ağızlarında bir dil gibi uzanarak birikmesiyle oluşmuş alçak yassı yer biçimidir. Doğru cevap A seçeneğidir.

İklim değişikliğinin turistik yöreler üzerindeki etkilerinin çeşitli şekillerde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu etkiler;

1- Doğrudan Etki: İklim değişikliği nedeniyle turizm sezonlarının uzunluğu ve kalitesinde önemli etkileri olması muhtemeldir. Benzer şekilde, turistler için çekiciliğe sahip olan önemli kültürel miraslar iklim tehdidi altındadır.

2- Dolaylı Etki: İklim değişikliğinin dolaylı etkileri doğal çevrede gerçekleşmesi olası değişikliklerle ilişkilidir. Örneğin; Su kapasitesinde değişiklikler, biyolojik çeşitlilik kaybı, doğal manzaranın estetik değerinin azalması, tarımsal üretimdeki değişim, kıyı erozyonu, doğal afetlerdeki artış, sel felaketi, su baskını, altyapı zararları, bulaşıcı hastalıklar vb. sıralanabilir.

Çin 143,4  milyon kişi.

Sürdürülebilir turizmin amaçlarından bir diğeri de, sektörün gereksinim duyduğu enerjinin fosil yakıtlar yerine, temiz enerji kaynaklarından sağlanmasıdır. Güneş enerjisi, rüzgâr gücünden enerji elde edilmesi, jeotermal enerji, bitkisel ve hayvansal kökenli enerjiler ve hidrolik enerji kaynakları gibi tüketildiklerinde çevre sorunlarına yol açmayan veya fosil enerji kaynaklarıyla kıyaslandığında daha az çevre sorunu ortaya çıkaran ve çevre dostu enerji kaynakları kullanımını teşvik etmektedir.

Turizm faaliyetleri gerçekleştirilirken orman, toprak, kıyı ve plaj gibi doğal çekiciliklerin yanı sıra kültürel değerlerin de yozlaşma noktasına kadar yıpranması veya zarar görmesi, turizm faaliyetlerinin neden olduğu kirlilik ve atıkların ortaya çıkması, tatlı su kaynaklarının tüketilmesi ve gürültü kirliği de turistik faaliyetlere bağlı olarak artmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu gibi sorunların ortadan kaldırılması için gereken altyapı olanaklarının çoğunlukla bulunmadığı gerçeği dikkate alındığında, turizm sektörünün sürdürülebilirliği açısından tehdit oluşturduğu düşünülebilir.

Bazı coğrafyacılara göre yer; daha yerel ve kişisel, mekân ise daha büyük ve daha az kişiseldir. Yer “burası” (dar çevre) iken mekân “orası”dır (geniş çevre). Bir diğer görüşte yer; mekâna göre daha fazla deneyim, daha çok yaşama ve sıkı etkileşim demektir. Bazılarına göre ise yer; sınırlandırılmış ve özel, mekân ise daha açık ve geniş alanlardır. Yerler arasındaki farklılıklar, mekânsal karşılıklı etkilenmenin temel nedenidir, o yüzden etkilenmenin boyutu da değişir. Mekânsal etkileşim, insan faaliyetlerinden doğan her türlü hareket ve akış demektir.