Tarihsel sürece bakıldığında Eski Yunan’da Olimpiyat Oyunları’nın izlenmesi amacıyla yapılan geziler turizm anlamında kabul edilen ilk örnektir.

Güdü; bireyi, bir amaca ulaşmak için davranmaya iten, harekete geçiren, bireyin davranışını güçlendiren bir iç güçtür. Güdüleme ise, bir veya birden çok insanı, belirli bir yöne doğru devamlı şekilde harekete geçirmek için yapılan çabaların toplamıdır. Turistleri satın almaya yönlendiren güdülerin bilinmesi turizmciler açısından son derece önemlidir. Örneğin, firmanın ya da markanın; güvenilir olması, ürün ya da hizmeti zamanında sunması, ürüne bağlı hizmetleri sağlaması, daha önceki misafirlerden olumlu yorumlar alması bu güdüler arasında sayılabilir.

Makroekonomi iktisadın, bir bütün olarak ekonomiyi ve toplulaştırılmış¸ ekonomik davranışı inceleyen bölümüdür. Turizmin ülke ekonomisindeki yeri ve önemi hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak, temel makroekonomik göstergeler yönünden ülkeler, bölgeler ve hatta kıtalar arasında karşılaştırma yapabilmek açısından, makroekonomideki konuların turizm sektörü¨ ile ilişkilendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Örneğin, dünyanın herhangi bir ülkesindeki turizm sektörünün ekonomi içindeki yeri ve önemine ilişkin olarak; o ülkeye gelen uluslararası turist sayısı, elde edilen turizm geliri, turizmin ödemeler bilançosuna olan net katkısı, ekonomik büyüme üzerindeki etkisi, yoksulluğu önleyici ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarını azaltıcı ve gelir dağılımını düzenleyici etkisi ile GSYİH ve ihracat gelirleri içindeki oransal payına bakılabilir.

Fiyatın fonksiyonu olarak arzı ifade eden bu eşitlik Xa= f (Fx), fiyatla arz edilen miktar arasındaki pozitif ilişkiyi vermektedir. Bu ilişki kısaca arz kanunu olarak isimlendirilmektedir. Arz kanununa göre, fiyat dışındaki faktörler sabitken bir malın fiyatı artarsa arz artar, fiyat azalırsa o malın arz edilen miktarı da azalma gösterir . Doğru cevap B' dir.

Turizm talebi tahmininde yaygın kullanılan kanı-destekli modeller; “Delphi metodu”, “senaryo yazımı” ve “morfolojik analiz” olarak sıralanmaktadır. Delphi metodu, uzman görüşlerinin belirlenmesi ve fikir birliği oluşturulması esasına dayanır. Delphi metodu, birkaç aşamadan oluşur. İlk aşamada uzmanlardan oluşturulan grupta bireysel fikirler or­taya konulur. İkinci aşamada ilk aşamanın sentezi uzmanlara gönderilir ve bu sentezde ortaya çıkan farklı yanıtlar üzerinde görüşler alınır. Bu aşama sonunda uzmanlar arasında oluşan fikir birliği bulgu olarak raporlanır.

A,B,C ve D şıkları doğru iken E şıkkında verilen ifade yanlıştır. Çünkü, sektörde faaliyet gösteren firma ve işletmelerin faaliyetlerini eksik piyasa koşullarında sürdürdüğü görülmekte, oligopol ve monopolcü rekabet piyasası koşullarının egemen olduğu farklı piyasa özelliklerine rastlanmaktadır.

Dünyanın en fazla turist gönderen ve harcama yapan gelişmiş ülkelerindeki yıllık izinler, ulusal tatil günleri gibi iş dışı zamanın artması, boş zamanı değerlendirmeye daha çok zamanın ayrılmasına yol açmıştır. Turizmin bu gelişimi ile beraber destinasyonlar arasındaki rekabette, 1990’lı yılların başlarından itibaren büyük bir artış söz konusu olmuştur. Sektörün bu dönemlerdeki hızlı büyümesi ve rekabetin giderek daha da yoğunlaşmasında; küreselleşmenin yanında, Doğu-Avrupa ülkelerindeki siyasi rejimlerin hızla liberalleşmesi ve ekonomilerini dışa açması sonucu seyahat özgürlüğünün kolaylaşmasının da büyük etkisi bulunmaktadır.

Bölgeler arasındaki farklılıkları belirlemek üzere geliştirilmiş özelliklerden biri olan ve "Doğal, insan elinden çıkmış, bir amaca hizmet için yapılmış ve miras olarak geçmiş uygarlıklardan günümüze ulaşmış eserler ile özel olayların bütünü olarak" tanımlanan özellik çekiciliktir. Başka bir deyişle turistleri; bir ülkeyi, bölgeyi, yeri vb. ziyaret etmeye çeken, motive eden ana faktörler o yerin çekicilikleri olarak tanımlanmaktadır. Doğru seçenek "C" şıkkıdır.

Boş zaman ile yaşam kalitesi ve yaşam standardının artması, havayolu firmalarının ve buna bağlı rekabetin artarak uluslararası seyahatlerin ucuzlaması, ulaştırma araçlarındaki kalitenin ve güvenirliğin artması, hızla artan paket turların çok sayıda uluslararası bölgeyi kapsaması ve sonuçta kitle turizminin ortaya çıkması, konaklama birimlerinin yaygınlaşması ve çeşitlenmesi gibi unsurlar dünya turizm hareketlerinin gelişimini sağlamışlardır.

Değerler formüle knulduğunda sonuç 0,5 olmaktadır.

İnanç tüketici davranışını etkileyen kişisel faktörlerden biri değildir.

Mikroekonomide, toplam büyüklüklerin ve hatta diğer birimlerin davranışlarının sabit olduğunu (veri) ya da değişmediğini kabul eden varsayım, Ceteris Paribus varsayımıdır. Doğru seçenek "B" şıkkıdır. 

Normal mal özelliği gösteren bir turizm ürününde gelir arttığında turizm ürününe olan talep artar ve talep eğrisi sağa doğru kayar. Düşük mal özelliği gösteren bir turizm ürününde tüketicilerin  geliri arttığında ise talep eğrisi sola kayar. Yani her gelir düzeyinde bu mala olan talep azalır. 

  Satıcı seçimi, pazarlama uyaranlarından biri değildir.

Tanıtım, reklam ve propaganda ile yeni destinasyonların ortaya çıkması dışsal faktörlerdir. Doğru cevap D' dir.

Ekonomide herhangi bir mal veya hizmetin arzı denildiğinde, arz edilen miktarı etkileyen diğer faktörler sabitken, belli bir piyasada belirli bir zamanda (gün, ay, hafta, yıl vb.) çeşitli fiyatlardan satıcıların satmaya hazır oldukları mal veya hizmet miktarları akla gelmektedir. Bu tanım aynı zamanda çizelge anlamındaki arzın tanımı olmaktadır. Doğru cevap B' dir.

Makroekonomi, milli gelir, para, nominal ve reel faiz, toplam üretim, toplam yatırım, toplam tasarruf, ihracat, ithalat ve net ihracat, istihdam, işsizlik oranı, büyüme ve kalkınma, enflasyon ve bankacılık gibi makro konuları incelemeye çalışmaktadır. Dolayısıyla soruda yer alan konu başlıkları makroekonomi bakış açısını açıklamaktadır.

Birim esnek arz’da (ea = 1), her fiyat düzeyindeki artış oranı, arz edilen miktardaki artış oranına eşittir. Örneğin, malın fiyatında %10 değişme olması halinde, arz edilen miktardaki değişmenin de %10 olması gibi. Bu esneklik türü, daha çok teorik bir durumu yansıtmaktadır. Gerçek yaşamda olması pek muhtemel değildir. Arz eğrisi, orijinden çıkan 45°’lik bir doğru şeklindedir.

Tüketici davranışı analizi, tüketicilerin belli ürünleri almaya nasıl karar verdiklerinin incelenmesidir. Doğru cevap A’dır.

Arz esnekliği sonsuz olduğu zaman, tam esnek arz durumu söz konusudur. Doğru cevap B' dir.