Türk Dış Politikası 2 Final 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 2007-2011 yılları arasında Türkiye’nin dış politikada benimsediği prensiplerden biri değildir?
Komşularla sıfır sorun |
Maksimum iş birliği |
Merkez ülke |
Stratejik derinlik |
Model ortaklık |
1 Mayıs 2009 tarihinde Dış işleri Bakanlığı’na atanan Ahmet Davutoğlu tarafından Türk dış politikasına komşularla sıfır sorun, maksimum iş birliği, merkez ülke ve stratejik derinlik gibi birçok yeni kavram kazandırılırken, model ortaklık Türkiye-ABD ilişkilerini tanımlamak için Obama’nın kullandığı bir terimdir.
2.Soru
AB’nin tarihinde Lüksemburg ve Helsinki’den sonra bir başka “Türkiye Zirvesi” olarak da zirve aşağıdakilerden hangisidir?
Ottowa Zirvesi |
Oslo Zirvesi |
Münih Zirvesi |
Kopenhag Zirvesi |
Paris Zirvesi |
AB’nin tarihinde Lüksemburg ve Helsinki’den sonra bir başka “Türkiye Zirvesi” olarak da bilinen tarihi AB Kopenhag Zirvesi’ne Türkiye’nin üyelik müzakerelerine başlaması tartışmaları damgasını vurdu. Daha 1997’de Türkiye’yi AB geleceği içinde görmeyen, adaylar arasına bile almayan AB’nin, Aralık 1999’daki kararı sonrasında Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri için ortaya koyduğu performans son derece şaşırtıcıydı.
3.Soru
1987 seçimlerinden sonra, 2002 yılı seçimlerde tek parti işe iktidara gelen parti aşağıdakilerden hangisidir?
MHP |
CHP |
AK PARTİ |
DSP |
SAADET PARTİSİ |
14 Ağustos 2001’de Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında kurulan Adalet ve Kalkınma Partisinin (AK Parti) % 34 oyla birinci parti oldu, daha da önemlisi tek başına iktidar olacak kadar milletvekilliği kazandı.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi sonucu Türkiye resmen AB ile müzakerelere başlamıştır?
Annan Planı |
Kopenhag Zirvesi |
Paris Antlaşması |
Lüksemburg Hükümetler arası Konferansı |
18 Ocak Tezkeresi |
Avrupa Birliği Devlet ve Hükûmet Başkanlarının 16-17 Aralık 2004 tarihli Zirve’de aldığı karar doğrultusunda 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg’ ta yapılan Hükûmetler arası Konferans (HAK) ile Türkiye resmen AB’ye katılım müzakerelerine başlamıştır. Böylece, Türkiye ile AB arasındaki inişli-çıkışlı ilişki, çok önemli bir dönüm noktasını aşarak yepyeni bir sürece girmiştir.
5.Soru
24 Mart 2001 tarih ve 24352 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programı” başlıkları sınıflandırıldığında hangi seçenek bu grubun dışında kalmaktadır?
Siyasi Kriterler |
Uygulamaya Yönelik İdari Yetenekler |
Ekonomik Kriterler |
Üyelik Yükümlülüklerinin Üstlenebilme Kapasitesi |
Reformların Mali Açıdan Global Değerlendirilmesi |
24 Mart 2001 tarih ve 24352 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programı” adı altında yayınlanmıştır. Resmîleşen (Ulusal Program) UP; “Giriş”, “Siyasi Kriterler”, “Ekonomik Kriterler”, “Üyelik Yükümlülüklerinin Üstlenebilme Kapasitesi”, “Müktesebatın Uygulanmasına Yönelik idari Kapasite” ve “Reformların Mali Açıdan Global Değerlendirilmesi” olmak üzere altı ana başlıktan oluşmaktadır.
6.Soru
1993-1996 dönemi Türk dış politikasının en önemli gündem maddesi aşağıdakilerden hangisidir?
Türkiye AB’ne üyeliği Kabul edilmiştir. |
Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği anlaşması imzalanmıştır |
Türkiye NATO’ya kabul edilmiştir. |
1992 yılı Ocak ayında, Türk Cumhuriyetlere destek vermek için, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) adında ekonomik, kültürel ve teknik işbirliği ajansı kurulmuştur. |
Türkiye’nin BM’ e üyeliği kabul edilmiştir. |
31 Aralık 1995’te gerçekleşen Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşması 1993-1996 dönemi Türk dış politikasının en önemli gündem maddelerinin başında gelmektedir.
7.Soru
Aşağıdaki ülkelerden hangisi Kopenhag Zirvesi öncesi Türkiye’ye tarih verilmesinden yana tavır koymamıştır?
İsveç |
İngiltere |
Portekiz |
İtalya |
Yunanistan |
Zirve öncesinde AB Birliği içerisinde bazı ülkeler müzakere tarihi verilmesi gerektiğini bazıları ise verilmemesi gerektiğini önce sürmüştür. Müzakere tarihi verilmesi gerektiğini öne süren ülkeler arasında ise hangi tarihte olması gerektiğine yönelik itirazlar ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede İngiltere, Portekiz, İtalya ve Yunanistan, Türkiye’ye müzakere tarihi verilmesi gerektiğini en net söyleyen ülkeler olmuştur. İspanya, İrlanda, Lüksemburg, Finlandiya ve Belçika net bir tavır belirlememiş, Fransa, Almanya, İsveç, Danimarka, Hollanda ve Avusturya ise güçlü bir sinyal olduğunu ancak tarih verilmemesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin AB üyesi olması durumunda diğer üye ülkeler için ciddi endişeler yaratan özelliklerinden biri değildir?
Tarihi-kültürel özellikleri |
Ekonomik seviyesi |
Genç ve dinamik nüfus yapısı |
İddialı bir ülke olması |
Eğitim seviyesi |
Üye olması halinde AB’nin en büyük ülkesi olacak olan Türkiye’nin tarihî-kültürel özellikleri, ekonomik seviyesi, komşuları, genç ve dinamik nüfus yapısı ve iddialı bir ülke olması ciddi endişeler yaratmaktadır. 2004’te AB’ye üye olan 10 ülkenin toplamına yakın bir coğrafya ve nüfusa sahip olan Türkiye’nin AB içinde hazmedilmesi kolay olmayacaktır.
9.Soru
ABD’nin, Türkiye’yi AB’ne girmesinde desteklemesinin en büyük nedenlerinden birisi aşağıdakilerden hangisidir?
Türkiye’de eskisi gibi Doların Euroya göre talep görmemesi |
ABD’nin Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu’daki referans ve destek noktası olması |
Türkiye ile daha çok ticaret ilişkisine girmek için AB’nin avantajlarından yararlandırmak istemesi |
Türkiye’nin AB’ye girmesiyle nüfusun çoğunun Avrupaya gitmesiyle, Avrupa ülkeleriyle daha çok ticaret yapılacağı görüşü |
Geçmişten gelen yakın ilişkiler nedeniyle destekleme ihtiyacı |
1970’li yıllardan itibaren de Türkiye, ABD için İslam “tehdidine” karşı en çok ihtiyaç duyduğu ve iş birliği yaptığı ülkelerden biri olmuştu. Doğu Bloku’nun çökmesinden sonra da ABD için önemli işlevleri olan bir ülke konumunda bulunan Türkiye, yeni dünya düzeninin oluşmasında ABD’nin Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu’daki referans ve destek noktası olarak belirlenmişti. Türkiye, ABD’nin “stratejik partneri” konumundaydı ve her zaman için Türkiye’nin Batı Bloku’nda kalması Amerika’nın arzu ettiği bir durumdu. Bu nedenle de ABD, Türkiye’nin AB’ye üyeliğini zaman zaman AB ülkelerini rahatsız edecek denli destekliyordu.
10.Soru
NATO'nun 1949 yılında kurulmasına karşılık Doğu blokunda kurulan örgüt aşağıdakilerden hangisidir?
Birleşmiş Milletler
|
Varşova Paktı
|
Yeşil Kuşak
|
Bağlantısızlar hareketi
|
Balkan İttifakı
|
11.Soru
Hangisi, 3 Kasım 2002 seçimleri ile ilgili değildir?
Seçim, tek bir partinin iktidara gelmesiyle sonuçlanmıştır. |
550 sandalyeli Meclisin 450’si ilk defa milletvekili seçilmiştir. |
Seçimlerden kısa bir süre önce kurulan Cem Uzan’ın liderliğindeki Genç Parti % 7,25 (2.420.345) oy almıştır. |
Seçimlerde %10 barajı uygulanmıştır. |
Seçimler sonucunda kazanan, Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi (ANAP) olmuştur. |
3 Kasım 2002 seçimleri ile ilgili verilen seçeneklerden A,B,C ve D seçenekleri doğru bilgiler vermektedir. Ancak Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında kurulan Adalet ve Kalkınma Partisinin (AK Parti) % 34 oyla birinci parti olmuş, daha da önemlisi tek başına iktidar olacak kadar milletvekilliği kazanmıştır.
12.Soru
AB ile üyelik müzakereleri ve Türkiye tarihinin görmediği yoğunluk ve kapsamda büyük bir dönüşüm ve reform döneminin başladığı aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
15 Eylül 2009 |
3 Ekim 2005 |
23 Kasım 2011 |
13 Aralık 2003 |
13 Ocak 2001 |
3 Ekim 2005’te üyelik müzakerelerine başlanıncaya kadar geçen süre ise Türkiye tarihinin görmediği yoğunluk ve kapsamda büyük bir dönüşüm ve reform dönemi olmuştur.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin dış politika belirleme sürecinde tüm dönemlerde göz önünde bulundurulmuştur?
Batı Blokunda yer alması |
Merkez ülke anlayışı |
Model ortaklık |
Lozan Statükosu |
Stratejik derinlik anlayışı |
Türkiye Cumhuriyeti’nin tanınma belgesi olarak kabul edilen Lozan Antlaşması’nın statüsü, Türk dış politikası açısından her zaman belirleyici faktörlerden biri olmuştur. “Lozan Statüsü” olarak da bilinen bu faktör, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve dahası başka topraklarla ilgilenmeme prensibini belirleyen temel durumdur.
14.Soru
Hangisi, 2004 yılının Türkiye-AB ilişkilerinde son derece önemli bir yıl olmasının sebeplerinden biri değildir?
AB’nin bu yılın sonlarına doğru “2004 yılı İlerleme Raporu’nu yayımlayacak olması |
“2004 yılı İlerleme Raporu” sonuç olumlu olursa, Türkiye ile “beklenilmeksizin” üyelik müzakerelerine başlanacak olması |
Avrupa Konseyi’nin 1996’dan beri devam eden Türkiye üzerindeki denetim sürecini ortadan kaldırması |
1982 Anayasası’nda çok önemli değişiklikler yapılması |
Türkiye’nin, ilerleme raporundan olumlu bir sonuç alabilmek için 2004 yılında basın özgürlüğü konularında “uyum paketleri” hazırlaması |
A,B,C ve D seçeneklerinde verilen bilgiler 2004 yılının Türkiye ve AB ilişkilerinde taşıdığı önemi anlatır niteliktedirler. Ancak E seçeneğinde sözü geçen uyum paketleri, basın özgürlüğü konusunda değil demokrasi ve insan hakları konularında hazırlanmıştır.
15.Soru
Lozan Anlaşması'nın sadece “dinî azınlıklar” üzerine yaptığı tanımı eleştiren ve Türkiye Yunanistan ilişkilerinde iyileşme sağlayan en önemli kişi hangisidir?
Bülent Ecevit
|
Yorgo Papandreou
|
Süleyman Demirel
|
Laurent Fabius
|
Lloyd George
|
16.Soru
Komşularla sıfır sorun anlayışı altı temel unsur üzerine inşa edilmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?
Ekonomik entegrasyon |
Farklı kültürlerin saygı içinde bir arada yaşaması |
En yüksek düzeyde siyasi işbirliği oluşturma |
Sadece Türkiye için güvenlik |
İstikrar ve gelişme ile güvenlik işbirliği ilişkisinin iyi şekilde kurulması |
Komşularla sıfır sorun anlayışı altı temel unsur üzerine inşa edilmiştir: “a-Herkes için eşit güvenlik, b-Ekonomik entegrasyon, c-Farklı kültürlerin saygı içinde bir arada yaşaması, d-En yüksek düzeyde siyasi işbirliği oluşturma, e-En yüksek düzeyde bölgesel bilinç, f-İstikrar ve gelişme ile güvenlik işbirliği ilişkisinin iyi şekilde kurulması”
17.Soru
Rus Ortodoks Patriği Türkiye’yi ilk kez hangi yılda ziyaret etmiştir?
2000 |
2002 |
2005 |
2008 |
2009 |
2009 yılında yapılan ziyaretlerde eğitim alanında adımlar atılmış, Türkiye’de bir Türk-Rus üniversitesi ve kolejinin kurulması kararı alınmıştır. Bu ziyaretler kapsamında ilk kez Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Doğru cevap E’dir.
18.Soru
2006 yılı sonrasında Kıbrıs sorunu sebebiyle 8 Avrupa Birliği müzakere başlığının askıya alınmasından sonra, GKRY ile birlikte 5 başlığı daha veto eden ülke hangisidir?
Almanya |
İngiltere |
İtalya |
İspanya |
Fransa |
3 Ekim 2005’te AB ile üyelik müzakerelerinin başlaması kısa zaman içinde büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüş, 2006 yılı sonunda Kıbrıs sorunu gerekçe gösterilerek 8 müzakere başlığı askıya alınmış, ardından Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) 5’er müzakere başlığını veto etmesi ile bloke edilen başlık sayısı 18’e çıkmış, böylece ilişkiler donma noktasına gelmiştir. Bu durumun ortaya çıkmasında AB’ye yön veren en önemli iki ülke olan Almanya ve Fransa’da Türkiye’nin AB üyeliğine kategorik olarak karşı çıkan siyasi liderlerin işbaşında olması büyük bir rol oynamıştı.
19.Soru
17 Aralık 2004 tarihinde Brüksel’de toplanan AB Konseyi, Türkiye ile hangi tarihte müzakerelere başlama kararı almıştır?
10 Ocak 2005 |
30 Eylül 2005 |
3 Ekim 2005 |
5 Mart 2005 |
15 Mayıs 2005 |
Uzun müzakere ve tartışmaların ardından 17 Aralık 2004 tarihinde Brüksel’de toplanan AB Konseyi Türkiye ile müzakerelere 3 Ekim 2005’te başlanması kararını aldı.
20.Soru
Hangisi, Güney Kafkasya Bölgesi’nin Türkiye açısından önemli olmasının sebeplerinden değildir?
Bölgenin coğrafi konumu |
Rusya’nın bölgede istekli olması |
Türkiye’nin bölgeye ilişkin tarihsel bir bağ hissetmesi |
Türkiye’nin Orta Asya ile bağlantısının bu bölgeden geçmesi |
Batıya giden petrol hatlarının bu bölge üzerinden Türkiye’ye ulaşacak olması |
Güney Kafkasya Bölgesi’yle ilgili olarak Türkiye açısından belli başlı önemli dört faktör sıralanabilir. Bunlardan ilki bölgenin coğrafi konumu, yani Türkiye’ye sınır komşusu olmasıdır. Bununla birlikte Türkiye’nin bölgeye ilişkin tarihsel bir bağ hissetmesi ve bölgeden Türkiye’de yaşayan büyük bir nüfusun olması da teşvik edici olmuştur. Üçüncü olarak, yukarıda da belittiğimiz gibi gerek stratejik gerekse etnik bağlılık olarak Türkiye açısından önemli olan Orta Asya ile bağlantısının bu bölgeden geçmesi başka bir unsurdur. Son ve en önemli faktör olarak, batıya giden petrol hatlarının bu bölge üzerinden Türkiye’ye ulaşacak olması ve bölgenin bu kapsamda Batı için stratejik öneme sahip olması sayılabilir (Demir, 2004:717-718).
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ