Türk Düşünce Tarihi Final 2. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Günümüze ulaşan tek eseri Hayy b. Yekzân olan Müslüman filozof aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Sînâ |
Fârâbî |
İbn Miskeveyh |
İbn Rüşd |
İbn Tufeyl |
Latinlerce Abubacer veya Aben Tofal olarak tanınan İbn Tufeyl’in bize kadar ulaşan tek eseri Hayy b. Yekzân, özellikle Batı’da bilimsel roman türü gibi edebî bir türün ve felsefî düşüncenin gelişmesine büyük katkı yapmıştır. Doğru yanıt E seçeneğidir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi vahdet-i vücud (varlığın tekliği) anlayışını savunan düşünürlerdendir?
Davud el-Kayseri
|
Süleyman Hayri Bolay
|
Sadreddin Konevi
|
Fuzuli |
Nebi |
Estetik imar bilincini yönlendiren temel unsur dini bir dünya görüşü olduğundan, Allah’ın kainatta kurmakta olduğu düzenin bir tür yansıması, izdüşümü ya da benzerini üretmek temel hedeftir. Bu nedenle değişik alanlarla üretim yapan Osmanlı düşünürlerinin kabaca Platoncu ‘asıl-kopya’ ikiliğine dayalı felsefe yapma tarzını sürdürdükleri söylenebilir. Elbette Davud el-Kayseri gibi vahdet-i vücud (varlığın tekliği) anlayışını savunan düşünürler de vardır. Doğru cevap A'dır.
3.Soru
İbn Haldun felsefi bilimleri kaç kısımda toplamıştır?
5 |
4 |
3 |
2 |
1 |
İbn Haldun Meşşâî filozofların taksimini takip ederek, felsefi ilimleri dört ana kısma ayırır. İlki akıl yürütme ile bilinenlerden bilinmeyenleri çıkarırken zihni yanlış yapmaktan koruyan mantık ilmidir. Mantığın yararı şudur; araştırma yapan kişi hangi kavram ve sonuçların zorunlu veya arazî olduğunu bilerek araştırmasında yanlışı doğrudan kolayca ayırır. Sonuç olarak filozof araştırma ve düşüncelerini son sınırına kadar kullanarak olumlu veya olumsuz evrenin gerçekliğine ve mahiyetine ulaşır. İbn Haldun aklî ilimlerden ikinci olarak fizik bilimlerini zikreder. Fizik bilimler konu olarak, temel elementleri, bunlardan oluşan, maden, bitki, hayvan, gök cisimleri, doğal hareketleri ve kendiliğinden hareket eden hayat (nefis) sahibi varlıkları inceler. Düşünürümüz üçüncü olarak duyu ötesi manevî hususları inceleyen disiplini, ilm-i ilâhi, ilahiyat şeklinde isimlendirir. İbn Haldun’un burada vurguladığı şekliyle ilm-i ilâhi Aristo’nun ve nispeten de İslâm Meşşâî filozoflarının metafiziğinden farklılaşmaktadır. Aristo’nun sunduğu şekliyle metafizik yalnızca duyu ötesi, yani oluş ve bozuluşun olmadığı ay üstü varlıkları değil, aynı zamanda fizikte kullanılan kavram ve teorilerin de genel bir değerlendirmesi ve savunmasını içerir. Fizikte kullanılan kavram ve teorileri incelemesiyle, Aristo’nun da belirttiği gibi en genel anlamda varlığı inceleyen bir ilim dalı olur. İbn Haldun’un burada sunmuş olduğu yaklaşım daha ziyade İslâm Kelâmcılarının yaklaşımına denk düşmektedir. Son olarak andığı ise nicelikleri kendisine konu edinen matematik ilimlerdir. İbn Haldun matematik ilimlerini i) çizgi, yüzey ve geometrik cisim gibi sürekli nicelikleri ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyen geometri, ii) sayılardan ibaret olan süreksiz nicelikleri değerlendiren aritmetik, iii) ses ve nağmelerin birbirleriyle olan oranlarını sayısal olarak açıklayan musiki ve iv) gök cisimlerinin sayısını ve hareketlerini araştıran astronomi olmak üzere dört kısma ayrıldığını belirtir.
4.Soru
Hangi düşünürün katkılarıyla felsefe, İslam dünyasında ve Osmanlıda düşünce tarzı olarak yaşamaya devam etmiştir?
Hocazade |
Fahreddin Razi |
Gazzali |
İbn Rüşd |
İbn Sina |
İbn Rüşd sonrası felsefi bir düşünce hareketi olarak da değerlendirebileceğimiz tehâfüt geleneği, genelde İslâm dünyasında, özelde ise, Osmanlı Türk düşüncesinde felsefi düşünüş tarzının devamını sağlamada etkili olmuştur. Çünkü tehâfüt nitelikli eserlerde, kelami-felsefi bir takım problemler analitik bir yaklaşımla, ilmi tenkitçilik çerçevesinde ve rasyonel bir yöntemle ele alınmıştır.
5.Soru
‘Kıyas’ yoluyla dini metinlerle kültürel gelenekleri (dilleri) ortak bir rasyonel düşünme konusu haline getirmek isteyen Hanefi, Maliki, Şafi gibi yaygın fıkıh mezheplerine mensup İslâm düşünürlerine tepki göstermiş olan, dinin direk Kurân ve hadislerde yer alan din dilinin açıkça bilinebilir anlamlarına göre varlık ve şekil kazanması gerektiğini düşünen düşünür kimdir?
Fârâbî
|
İbn Hazm
|
İbn Sînâ
|
İbn Tufeyl |
Gazali |
Soruda ifade edilen düşünür zahirilik mezhebine mensup olan İbn Hazm’dır.
6.Soru
Batılı bazı filozoflarca da benimsenen "şekilsiz madde” doktrini hangi Müslüman filozofa aittir?
İbn Sina |
İbn Tufeyl |
İbn Rüşd |
Kindi |
Gazzali |
"Şekilsiz madde" doktrini, İbn Rüşd'e aittir. Duns Scot, İbn Rüşdcülüğü tenkit etmesine rağmen, İbn Rüşd’ün “şekilsiz madde” doktrinini benimsemiştir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İslâm dünyasında felsefeye yöneltilen eleştirilerin sebeplerinden biri değildir?
Felsefi fikirlerin dinî-siyasî hareketler tarafından kullanılması
|
Felsefi fikirlerin dine alternatif olduğunun düşünülmesi
|
İslâm dininin insan aklına ve düşünceye önem vermesi
|
Yunancadan tercüme edilen eserlerde İslâm inancına aykırı fikirlerin bulunması
|
Kur’an ve sünnetin bütün bilgileri kapsadığına olan inancın felsefi düşünceyi dışlaması
|
8.Soru
Mahmut Kaya’nın Kindî’nin Risaleleri isimli eserinde onun eserleriyle ilgili çeşitli araştırmacıların yaptığı dökümler sonucunda Kindî'nin yaklaşık olarak kaç eseri vardır?
247 |
257 |
267 |
277 |
287 |
Filozoflar ve eserleri hakkında bilgi veren klasik kaynaklar bize onun yaklaşık 277 eseri olduğundan bahsederler.
9.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangisi ruh hakkındaki görüşlerini Kindî’ye borçludur?
Gerardo da Cromena |
St. Thomas d’Aquine |
Ebû Süleyman Rabbi b. Yahya |
Albertus Magnus |
Guillaume d’Auvergne |
Kindî birçok Yahudi filozofuna da çeşitli konularda tesir etmiştir. Mesela Isaac ben Solaman İsraeli (ö.932), The Boks of Definitions adlı eserinde ve Ebû Süleyman Rabi Yahya, Aritmetic of Nicomadius of Gerasa adlı eserinde birçok felsefî deyimin tarifini Kindî’nin Risâle fi Hududi’l-Eşyâ ve Rusumiha adlı eserinden aynen aktarmıştır; adeta Kindî’nin sözkonusu eserini kopya etmiştir. Kindî’nin talebesi durumunda olan Ebû Süleyman Rabbi b. Yahya,ruh hakkındaki görüşlerini ona borçludur.
10.Soru
Gazzali’nin filozoflara yönelttiği eleştirilere ilk ciddi karşı koyuş ve açıklama hangi filozoftan gelmiştir?
Molla Lütfi |
Molla Fenari |
İbn Rüşd |
Kayserili Davud |
Kindi |
Gazzâlî’nin filozoflara yönelttiği eleştirilere ilk ciddi karşı koyuş, Endülüslü filozof ve fakîh İbn Rüşd’den (ö.1198) gelmiştir. İbn Rüşd, Tehâfütü’t Tehâfût adlı eseriyle, Gazzâlî’nin filozofları eleştirdiği yirmi ayrı meselenin her birini ayrı ayrı ele alarak, kendine göre onun eleştirilerinde haksız olduğu noktaları ortaya koymuştur.
11.Soru
İbn Haldun’un tarih anlayışında yatan temel değer aşağıdakilerden hangisidir?
Hadis temelli bir tarih anlayışının geliştirilmesi
|
Tahkike dayalı tarih anlayışının tesisi
|
Rivayetçi tarih anlayışını yeni bir formda yeniden kurulması
|
Tarihi olayları Kurana göre yorumlanması
|
Tarih düşüncesini Yunan felsefesiyle harmanlanması
|
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İslâm düşüncesinin Batı’ya geçiş yollarından birisi değildir?
İslâm eğitimcilerinin batıdaki üniversitelerde eğitim vermeleri |
Hıristiyanların Müslümanlarla fetihler sırasında karşılaşmaları |
İki toplum arasındaki diplomatik ilişkiler |
İslâm eğitim kurumlarının taklit edilmesi |
Haçlı savaşları |
İslâm eğitimcileri batıda ders vermemiş, aksine batılılar İslâm ülkelerine eğitim için gitmişlerdir. İtalya, İspanya ve Güney Fransa’dan XI. ve XII. yüzyıllarda zengin çocukların İslâm medreselerinde okumaya gittikleri bilinmektedir. Doğru yanıt A seçeneğidir.
13.Soru
Osmanlı düşüncesinde materyalist yaklaşım aşağıdaki düşünürlerden hangisi tarafından benimsenmiştir?
Baha Tevfik |
Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi |
Rıza Tevfik |
Ziya Gökalp |
Mustafa Şekip |
Son Osmanlı felsefi düşüncesinin tarihsel dönüşümüne dair bu değerlendirmelerden sonra farklı metafiziksel felsefelerin önde gelen temsilcilerinin adlarını verebiliriz. Materyalist yaklaşım en belirgin şekliyle Baha Tevfik, Ruhçu (spritualist) yaklaşım Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, Pozitivist yaklaşım Rıza Tevfik, Sosyolojik pozitivist yaklaşım Ziya Gökalp, Sezgici yaklaşım Mustafa Şekip tarafından temsil edilmişlerdir.
14.Soru
“Bu alanda hak batıla, doğru yanlışa karışmıştır. Üstün gelenle üstün gelinen (galip ile mağlup) hakkında hüküm vermek mümkün değildir.” Yukarıdaki açıklama Gazzâlî’nin Makâsıt’ta ele aldığı dört felsefi ilimden hangisini işaret eder?
İlahiyât
|
Mantık
|
Riyaziyât
|
Tehâfüt |
Tabiîyât |
Tabiîyât: Bu alanda hak batıla, doğru yanlışa karışmıştır. Üstün gelenle üstün gelinen (galip ile mağlup) hakkında hüküm vermek mümkün değildir.
15.Soru
“Hüküm yalnızca Allah’ındır”şeklinde bir yaklaşım benimseyen ve Allah’ın kelamının anlaşılması için gereken her şey yine kelamın kendisindedir diyen grup hangisidir?
Mu’tezili
|
Maturidi
|
Hariciler |
Şiiler |
Eş’ari |
Sözgelimi, Kur’an ve hadislerin İslâm düşüncesi için birer kaynak olduğu görüşü, kimilerini Kur’an’ın kendi başına anlaşılabileceği inancına sevk etmiştir. Bu bağlamda en fazla dikkat çeken gurup Haricilerdir. “Hüküm yalnızca Allah’ındır” şeklinde özetlenebilecek yaklaşımlarının gerisinde ‘Allah’ın kelamının anlaşılması için gereken her şey yine kelamın kendisindedir’ şeklindeki bir varsayım bulunmaktadır. Doğru cevap C'dir.
16.Soru
İbn Tufeyl’i Avrupa'da üne kavuşturan etken aşağıdakilerden hangisidir?
Naturalizm ve amprizm cereyanlarının doğuşundaki rolü |
İdrak ile muhayyile güçlerinin özdeşleştiğini savunması |
Bazı Latin skolastiklerin desteğini görmesi |
Avrupa’da yeni bir edebiyat akımına yön vermesi |
Hayy b. Yekzân’ın İbraniceye çevrilmesi |
Şüphesiz, Hayy b. Yekzân’ın Latinceye çevrilmesinden önce, İbn Tufeyl’in bazı felsefi fikirleri İbn Rüşd vasıtasıyla biliniyordu. İbn Rüşd’ün De Anima olarak Latinceye çevrilen eserinin beşinci bölümünde filozof, İbn Tufeyl’in idrak ile muhayyile güçlerinin özdeşleştiğini savunmasını tenkit ediyordu. Bu görüşe katılan Latin skolastikleri vardı. İbn Tufeyl’i asıl üne kavuşturan bu görüşü değildir. Ne zaman ki, XVII. yüzyılda Hayy b. Yekzân, Arapça ve Latince çevirisiyle neşredildi, o zaman İbn Tufeyl, Avrupa’da dini ve felsefî düşüncede devrim yarattı. Naturalizm ve amprizm cereyanlarının doğuşunda büyük rolü oldu ve Aydınlanma felsefesini yarattı.
17.Soru
Kindi'nin “Gerçekte nefsin disipline edilmesinden başka bir şey değildir” olarak gördüğü alan aşağıdakilerden hangisidir?
Ahlak |
Epistemoloji |
Metafizik |
Psikoloji |
Felsefe |
Kindi, felsefenin tarifini verip değerini açıkladığı bir ifadesinde şöyle demektedir: “İnsan sanatlarının değer ve mertebe bakımından en üstünü felsefedir. Felsefenin tarifi: ‘İnsanın gücü ölçüsünde varlığın hakikatini bilmesidir’. Bir başka kitabında ise felsefeyi “Gerçekte felsefe nefsin disipline edilmesinden başka bir şey değildir” şeklinde ifade etmiştir.
18.Soru
Atalardan devralınan gelenek ve kurumların muhafaza edilmeye çalışıldığı dönem aşağıdakilerden hangisidir?
İmar dönemi
|
Gücün şahsileşmesi dönemi
|
Kuruluş ve zafer aşaması
|
Sulh ve istikrar dönemi |
Çözülme ve yokoluş devresi |
Atalardan devralınan gelenek ve kurumların muhafaza edilmeye çalışıldığı dönem, Sulh ve istikrar dönemidir.
19.Soru
"Doğruluk ve yanlışlık insanın dilini kullanmasına bağlıdır." görüşünü savunan felsefe aşağıdakilerden hangisidir?
Şüphecilik |
Deizm |
Realizm |
Sofizm |
Bilinemezcilik |
"Hayatta doğruluk ve yanlışlık insanın dilini kullanmasına bağlıdır." görüşünü savunan felsefe akımı "Realizm"dir.
20.Soru
Risale fi Tahkiki Vücudi’l-Vacib kimin eseridir?
Kemal Paşazade |
İbn Sina |
Molla Lütfi |
Kınalızade Ali Efendi |
Muhyî-i Gülşenî |
Molla Lütfi’nin Risale fi Tahkiki Vücudi’l-Vacib adlı eseri, İbn Sina’nın görüşlerini özetlemesi ve bu bağlamda eski ve yeni kelamcıların filozofları yanlış anladığını ileri sürmesi dolaylı da olsa Tehafüt geleneğine bir katkı olarak görülebilir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ