Türk Düşünce Tarihi Final 30. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Farabi’nin müzik alanında yazdığı eseridir?
Kitab’el-hurûf |
Elfâz el-Müsta’amele fi’l-mantık |
el-Mûsîka’el-kebîr |
Kitabu’l-ibane |
El-Kavl fi’n-nefs |
el-Mûsîka’el-kebîr Farabi’nin müzik alanında yazdığı eseridir.
2.Soru
İslam felsefesi kaçıncı yüzyıldan itibaren Batı’ya aktarılmaya başlanmıştır?
VI |
VII |
VIII |
X |
IX |
İslam felsefesi tercüme yoluyla X. yüzyıldan itibaren Batı’ya aktarılmaya başlanmıştır.
3.Soru
Atalardan devralınan gelenek ve kurumların muhafaza edilmeye çalışıldığı dönem aşağıdakilerden hangisidir?
İmar dönemi |
Gücün şahsileşmesi dönemi |
Kuruluş ve zafer aşaması |
Sulh ve istikrar dönemi |
Çözülme ve yokoluş devresi |
Atalardan devralınan gelenek ve kurumların muhafaza edilmeye çalışıldığı dönem, Sulh ve istikrar dönemidir.
4.Soru
Aşağıdaki geleneklerden hangisinde mevcut bir genel dünya görüşü içinde metinler ve metinlerde ele alınan konular yeniden konumlandırılmaktadır?
Meşşai
|
Platoncu
|
Şerh ve Haşiye
|
Kelamcı |
Fıkıhçı |
Osmanlı bilginlerinin klasik entelektüel mirası daha ziyade şerh ve haşiye şeklinde yorumlamaları asla bir küçültme şeklinde değer yargısı sorununa indirgenmemelidir. Zira şerh ve haşiye geleneği, basitçe bazı metinlerin kısmen yorumlanarak ve açıklayıcı notlar eklenerek yeniden bilimsel tedavüle (dolaşıma) sokulması değildir. O daha ziyade mevcut bir genel dünya görüşü içinde metinlerin ve metinlerde ele alınan konuların yeniden konumlandırılması olayıdır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Gazzali’nin Makâsidü’l-Felâsife adlı eserindeki felsefi ilimleri ele aldığı başlıklardan değildir?
Riyaziyat |
İlahiyat |
Mantık |
Tabiiyat |
Tehafüt |
Gazzali Makâsıt’ta felsefî ilimleri dört başlıkta ele almaktadır: 1. Riyaziyât: Matematik ve geometri olup, bunların akıl ve dinle çelişen hiçbir yönleri yoktur. Bunların inkârı imkânsızdır. 2. İlahiyât: Filozofların buradaki görüşlerinin çoğu yanlıştır, doğruları azdır. 3. Mantık: Buradaki görüşlerin çoğu doğru, yanlışları azdır. Anlaşmazlık yalnızca kavramlar ve onların kullanışlarındadır. Anlam ve gayelerde ihtilaf yoktur. 4. Tabiîyât: Bu alanda hak batıla, doğru yanlışa karışmıştır. Üstün gelenle üstün gelinen (galip ile mağlup) hakkında hüküm vermek mümkün değildir.
6.Soru
İstanbul’da doğdu. Ülkemizde sağlam bir felsefe geleneğinin, bir düşünce tabanının oluşmasında büyük hizmeti geçti. Bu çok yönlü aydın, bütün öğretim yaşamı boyunca binlerce öğrenciye ders verdi. Özellikle Selahattin Eyüboğlu ve Cemalettin Ezine ile birlikte çıkardığı “İnsan’’ dergisi, bir dönemin aydın dünyasında hümanist yaklaşımıyla büyük bir etki bırakmıştır. Eserlerinden bazıları şunlardır: Aşk Ahlakı, Uyanış Devirlerinde Felsefenin Rolü; Yirminci Asır Filozofları; İlliyet Meselesi ve Diyalektik; İçtimai Doktrinler Tarihi; Sosyoloji; Sosyolojiye Giriş; İslâm Sanatı; Varlık ve Oluş; İnsani Vatanseverlik; İslâm Felsefesi; Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi.
Yukarıda hakkında bilgiler verilen Türk aydını kimdir?
Mehmet Âkif Ersoy |
Nurettin Topçu |
Cemil Meriç |
Hilmi Ziya Ülken |
Necip Fazıl Kısakürek |
Soru kökünde verilen bilgilere göre doğru cevap D seçeneğidir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi insanların hayvani bir yönünün bulunduğunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma halinin bulunabildiğini, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını belirtir?
İbn Haldun |
Aristo |
Makyavel |
Hobbes |
Farabi |
İbn Haldun insanların hayvani bir yönünün bulunduğunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma halinin bulunabildiğini, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını belirtir. Bu durum ise toplumsal yaşamayı zorunlu hale getirmektedir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Meşşai iç duyu tasnifinde yer almaz?
Hayal |
Hafıza |
Vehim |
Müfekkire |
Görme |
Messai iç duyu tasnifinde hayal, hafıza, vehim, müfekkire ve ortak duyu yer almaktadır.
9.Soru
Aşağıdaki filozoflardan hangisi felsefeyi dinle bağdaştırarak Müslümanlar tarafından kabul görmesini sağlamıştır?
Hasan Sabbah |
Gazzali |
İmam Cuveyni |
İbn Sina |
İbn Rüşd |
Kindî, Fârâbî ve İbn Sinâ gibi filozofların felsefeyi dinle uzlaştırma çabaları, felsefenin Müslüman toplumlarda kabul görmesini sağladı. Bu filozofların din ve felsefe arasındaki uzlaştırıcı rollerinin yanı sıra İslâm dünyasında sırf felsefe yapanlar veya felsefeyi kendi batınî fikirleri için araç olarak kullananlar ise şiddetli tepkilerle karşılaştılar. Bunun önemli örneklerinden biri Selçuklular dönemindeki Batınîliktir. Bu hareket siyasal anlamda büyük sorunlara sebep oldu. Dolayısıyla batınîliğe yönelik tepkiler beraberinde felsefeye karşı da bir tepkinin oluşmasına neden olmuştur. Doğru cevap D’dir.
10.Soru
İbn Rüşd'ün hangi eserinde fıkıhla-felsefe arasında benzerlikler kurmaktadır?
Ki-tâbü'1-Kevn ve'l-fesâd |
Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid |
Kitâb'l-Âşâri'l Ulviyye |
et-Ta-bî'iyyâtü's-suğrâ |
Kitâbü'n-Nefs |
İbn Rüşd'ün felsefenin gerekliliğini ortaya koyabilmek için başvurduğu diğer bir yolda gereklilik ve meşruiyetini ispatlamış olan fıkıhla-felsefe arasında benzerlikler kurmaktır. Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid gibi dört ciltlik karşılaştırmalı fıkıh kitabının müellifi olan filozofumuzun felsefeyle fıkıh arasındaki benzerlik ve ilişkileri tespit edebilmesinde fakihliğinin çok önemli yeri vardır.
11.Soru
İbn Haldun bir grup tarihçiyi neden eleştirmiştir?
Olayların nedenlerine yeterince dikkat etmediklerinden |
Tarihi, bir varlık alanı olarak ele aldıklarından |
Haberleri tabiata göre açıkladıklarından |
Rivayetleri aktardıklarından |
Toplumun değişim hallerini gözettiklerinden |
İbn Haldun’un yeni oluşturduğu tarih anlayışı taklitçi ve asalak tarihçiler diye betimlediği diğer bir grup tarihçiyi eleştirisinde de kendini gösterir Bu tip tarihçiler olayların ve ahvalin sebeplerine dikkat etmeyip yeterince incelemede bulunmamaktadırlar. Bundan dolayı da saçma ve anlamsız rivayetleri terk etmemektedirler.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İbn Rüşd’ten etkilenen Hristiyan filozoflardan değildir?
Michel Scot |
Hermann I’Allemand |
Amaury de Bene |
Moise de Narbonne |
David de Dinant |
Moise de Narbonne İbn Bacce’nin felsefesinden etkilenmiş bir filozoftur.
13.Soru
İbn Rüşd, hangi şerhlerde çok sık bir şekilde Aristo sonrası Yunanlı şarihlerden Themistius, Aleksander Aphrodisias, Theophrastus’a, çağdaşlarım dediği Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye sıklıkla atıfta bulunur?
Küçük şerhler |
Orta şerhler |
Büyük şerhler |
Otorite şerhleri |
Toplu şerhler |
Küçük ve Orta Şerh’te İbn Rüşd diğer otoritelere nadiren atıfta bulunmakta iken Büyük Şerhlerde çok sık bir şekilde, Aristo sonrası Yunanlı şarihlerden Themistius, Aleksander Aphrodisias, Theophrastus’a, çağdaşlarım dediği Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye sıklıkla atıfta bulunur.
14.Soru
İslâm düşüncesinin en önemli yabancı kaynağını teşkil eden Antik Yunan ve Hellenistik düşüncesi aşağıdakilerden hangi yüzyıldan itibaren oluşmuştur?
M.Ö. 4. Yüzyıl |
M.Ö. 5. Yüzyıl |
M.Ö. 6. Yüzyıl |
M.Ö. 7. Yüzyıl |
M.Ö. 8. Yüzyıl |
İslâm düşüncesinin en önemli yabancı kaynağını Antik Yunan ve Hellenistik
düşüncesi teşkil eder. Antik Yunan düşüncesi, M.Ö.6. yüzyıldan, yani Thales
ve Yedi-Hakîm zamanından, Aristo’nun ölüm yılı olan M.Ö.324 yılına kadar
süren devrede oluşan düşüncedir.
15.Soru
Gazzali ile başlayan tehafut geleneği hangi düşünüre kadar devam etmiştir?
Ali et-Tûsî |
Hocazâde |
Musa Kazım Efendi |
İbn Rüşd |
İbn Tufeyl |
Gazzâlî ile başlayan tehafut geleneği, Osmanlının son Şeyhül İslâmlarından olan Musa Kazım Efendi’nin (ö. 1918) yazdığı “İbn Rüşd’ün Felsefi Metodu ve İmam-ı Gazzâlî ile Bazı Konulardaki Münazarası” başlıklı eserine kadar devam etmiştir. Yaklaşık bu 800 yıllık süre içinde İslâm dünyasında gerek müstakil tehâfüt, gerekse mevcut olan bir tehâfütün yorumu tarzında, bu gelenek kapsamında on iki eser yazılmıştır.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Dönemi’nde Sezgici yaklaşımı temsil eden düşünürlerden birisidir?
İbrahim Müteferrika
|
Baha Tevfik
|
Mustafa Şekip
|
Kemal Paşazade (İbn Kemal) |
Katip Çelebi |
Osmanlı Dönemi’nde Sezgici yaklaşım en belirgin şekliyle Mustafa Şekip tarafından temsil edilmekteydi.
17.Soru
Gazzâlî ile başlayıp İbn Rüşd ile devam eden felsefe geleneğini Osmanlı'da tekrar hayat bulması hangi padişah zamanında olmuştur?
Orhan Gazi |
Yavuz Sultan Selim |
Fatih Sultan Mehmet |
III.Selim |
Abdülhamid |
Gazzâlî ile başlayıp İbn Rüşd ile devam eden tehâfüt geleneği (dolayısıyla da felsefi hareket) yaklaşık iki yüz yıl kadar süren bir kesintiye uğramıştır. Ancak Fatih Sultan Mehmet’in tehâfüt tartışmalarını yeniden başlatması ile felsefi hareket de önemli bir ivme kazanmıştır.Doğru cevap C'dir
18.Soru
İbrahim Müteferrika'nın Osmanlı Devletinin toparlanmasını sağlayacağına inandığı yeni düşünce tarzına verdiği ad nedir?
Bölünmüş bilinç |
Nizam-ı cedit |
Mizanu'l-Hak |
Ahlak-ı Alâ |
Ahlak-ı Kebîr |
İbrahim Müteferrika, zaten aslen Avrupalıdır ve çok sayıda Batı ve Doğu dilini bilen bir mühtedidir. Bu yüzden İbrahim Müteferrika, Kopernik devriminden haberdardır ve Batıdaki teknolojik gelişmeleri bir ölçüde yakından izleyebilmektedir. Osmanlı topraklarında ilmi zihniyetteki aksaklıkları Batı ile mukayeseli bilebilecek biri olduğu için, Osmanlı Devletinin toparlanmasının ancak yeni bir düşünme tarzı ile mümkün olacağına inanır. Bu düşünme tarzının adına da, Kanun-i Kadim’e nispetle, Nizam-ı Cedit (Yeni Düzen) adını verir. Bu düşünme tarzında fizik, astronomi ve coğrafya bilmenin, Amerika’nın keşfini fark etmenin büyük yeri vardır. Kendisi bir papazın oğlu iken daha sonra mühtedi olduğundan, Hıristiyanlık ve İslâm’ı karşılaştırabilecek biridir ve bu bağlamda özellikle dinler tarihi alanında değer taşıyan ve İslâm’ın üstünlüğünü savunan Risale-i İslâmiye bir eseri vardır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Dönemi’nde Sosyolojik pozitivist yaklaşımını temsil eden düşünürlerden birisidir?
İbrahim Müteferrika |
Baha Tevfik |
Mustafa Şekip |
Rıza Tevfik |
Ziya Gökalp |
Osmanlı Dönemi’nde sosyolojik pozitivist yaklaşım en belirgin şekliyle Ziya Gökalp tarafından temsil edilmekteydi.
20.Soru
İkinci Muallim olarak anılan İslam filozofu kimdir?
Fârâbî
|
Kindî
|
İbn Rüşd
|
Gazzâli |
İbn Sînâ |
Fârâbî’nin gerçekleştirmeye çalıştığı felsefi sistem o kadar başarılı bir model oluşturmuştur ki, kendisine antik felsefenin en büyük otoritesi kabul edilip “birinci muallim” adıyla anılan Aristoteles’e ilaveten “ikinci muallim” lakabı verilmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ