Simurg’ un yuvası Elbruz dağındadır. Simurg, Rüstem’in babası Destan’ ı deniz kıyısında terkedilmiş bularak bu dağdaki yuvasına getirmiş, bakmış ve büyütmüştür.

İslam edebiyatında, özellikle Divan edebiyatında geceyi ve karanlıkları dolayısıyla ölümü aşarak yeniden her sabah doğudan doğan güneş bir kartala ve kartal türüne mensup bâz, şahbâz, “şahin, doğan” gibi kuşlara benzetilmiş ayrıca tavus ve horoz da onun sembolleri arasına girmiştir.

Zühre ile Müşteri’nin bir araya gelmesine “kırân-ı sa’deyn” denir ki, güzellerin bir araya toplandığını görünce, şair bu topluluğun uğurlu oluşunu bu iki uğurlu yıldızın bir araya gelişine telmihle anlatılmıştır.

Çamlar Altında Muhasebe Yahya Kemal’in eseridir.

Mezopotamya’da eski Sümer’de adı Dumuzi (Temmuz) olan fakat değişik bölgelerde ve zamanlarda Asur, Marduk, Baal, Adonis, Attis, Osiris gibi değişik adlarla adlandırılan ölen ve dirilen bitki tanrısıdır.

Erenler destanı ve Gaziler destanı İslam kaynaklı bir Anadolu Hümanizmi ile yazılmıştır.

Birçok dilde “mit”le neredeyse aynı anlamda kullanılan “efsane” (legend) anlatım türü Türk mitolojisinde de mitlerin en yoğun olarak yer aldığı sözlü kültür ürünleridir. Bir başka ifadeyle, efsaneler halk inançları ve halk dininin yansıtıldığı türlerin başında gelir. Ancak, tür analizine dayalı efsane araştırmalarında, tanım başta olmak üzere pek çok konuda henüz bir neticeye varılamamıştır. Bununla birlikte yaygın olarak kabul gören bir tanım şu şekildedir: “Efsane, yakın veya uzak geçmişte de olsa tarihî bir dönemde yer alan ve anlatanla dinleyenin gerçek olduğuna inandığı bir hikâye veya anlatı”dır.

Divan edebiyatında yılan sevgilinin saçını sembolize eder. Genel olarak bu benzerlik sevgilinin saçının kıvrım kıvrım ve uzun olmasına dayanmaktadır.

Rüstem Efsanevî İran Şahı Keykavus’u esir olduğu devlerin elinden kurtarmış ve bu macerasında Heft-han adı verilen yedi aşılmaz engeli aşarak, Mazenderan seferiyle devleri mağlup etmiştir.

Eski Bâbil’de Süryanî ve Keldanîlerle Mısır’daki Kıptîler arasında çok yaygın olan İlm-i sihir ve ilm-i tılısım’ın yaygın olarak kullanılan diğer adı, Hârût ile Mârût’tur.