Türk Islam Edebiyati Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 11 Soru1.Soru
Yedi meclis anlamına gelen Mecalis-i Seb’a adlı eser aşağıdakilerden hangisine aittir?
Mevlana
|
Aşık Paşa
|
Ahmed Yesevi
|
Yunus Emre
|
Ahmed Fakih
|
2.Soru
Aşağıdakilerden hanğisi Türk-İsla^m edebiyatını tanımak, öğrenmek ve doğru biçimde günümüze aktarmak için yapılacak araştırma ve çalışma- larda başvurulacak klasik kaynaklardan biri değildir?
Sufi tabakatları
|
Tezkiretü’ş-S¸uara^lar
|
Tezkire-i Hatta^ti^n
|
Haraba^t
|
Hadi^katü’l-vüzera^
|
3.Soru
I. Ortak şuur
II. Ortak menfaat
III. Vicdan
IV. Mukaddes duygu
V. Şiddet
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri dinin bireye doğrudan yönelttiği, birleştirici unsurlar arasındadır?
Yalnız IV |
I, II ve III |
III ve IV
|
I, III ve IV |
III, IV ve V |
Din bireye doğrudan menfaat (çıkar) ve şiddet odaklı olarak yaklaşmaz. Din bireyi mukaddes duygu, ortak şuur ve vicdan etrafında birleştirir; ahlâkî bir kurum olarak insanlara yön verir, bireyi içten kuşatarak yönlendirir.
4.Soru
I.“Sıra”, “düzen”, “sıraya koyma” demektir.
II.Nazım dendiğinde vezinli, kafiyeli söz yani şiir anlaşılır.
III. Şiirinde nazım birimi genellikle bendtir.
Yukarıdaki nazım birimleri ile ilgili ifadelerden hangisi veya hangileri doğrudur?
I
|
I, II
|
I, II, III
|
I, III
|
II |
Nazım, sözlük anlamıyla “sıra”, “düzen”, “sıraya koyma “demektir. Ama Divan Edebiyatı’nda nazım dendiğinde vezinli, kafiyeli söz yani şiir anlaşılır. Divan şiirinde nazım birimi genellikle beyit olup şiirler, çeşitli nazım şekilleri içinde kurallarını Arap ve Fars Edebiyatı’ndan alan aruz vezniyle yazılmıştır.
5.Soru
- Yüzyılın en büyük tasavvuf şairlerinden olan eserlerini Farsça yazmış Mesnevi eseriyle dünya çapında ün kazanmış bu şair kimdir?
Ahmet Yesevi
|
Kaşgarlı Mahmut
|
Mevlâna
|
Hacı Bayram Veli
|
Edip Ahmet |
Anadolu coğrafyasında ahlak öğretisiyle toplumları etkilemiş, yazdığı Mesnevi’siyle ünü bütün dünyada bilinen bu kişi Mevlâna’dır.
6.Soru
“Zaman o gül gibi görmemiş zaman oldu
Gülün güzelliği dillerde destan olalı”
Yahya Kemal Beyatlı
Yukarıdaki beyitte hangi söz sanatı vardır?
Teşbih
|
Açık istiare
|
Telmih
|
Kinaye
|
Mecaz |
Bu beyitte şair, Hz. Muhammed’i güle benzetmiştir. Açık istiare söz sanatında yalnızca kendisine benzetilen vardır. Burada da kendisine benzetilen gül ’dür.
7.Soru
Edebiyat sanatının yegâne malzemesi aşağıdakilerden hangisidir?
Kelime
|
Din
|
Medeniyet
|
Duygular
|
Gönül |
Edebiyat sanatının yegâne malzemesi sözdür, kelimelerdir ve dile bağlı bir sanattır.
8.Soru
Türk-İslâm edebiyatının ilk ürünlerinden olan devlet içerisinde yönetenleri ve yönetilenleri bilgilendirmeyi amaçlayan bu eserin adı aşağıdakilerden hangisidir?
Şehnâme
|
Kutadgu Bilig |
Divan-ı Lugatı’t Türk
|
Atabet’ül -hakâyık
|
Divân-ı Hikmet
|
İlk İslâm edebiyatının ürünlerinden olan Kutadgu Bilig kelime anlamı olarak mutlu olma bilgisidir. Şair, ülkenin mutlu olması için bu eserinde yöneticilere ve yönetilenlere öğütler vermektedir.
9.Soru
13. Yüzyılın en büyük tasavvuf şairlerinden olan eserlerini Farsça yazmış Mesnevi eseriyle dünya çapında ün kazanmış bu şair kimdir?
Ahmet Yesevi |
Kaşgarlı Mahmut |
Mevlâna |
Hacı Bayram Veli
|
Edip Ahmet |
Anadolu coğrafyasında ahlak öğretisiyle toplumları etkilemiş, yazdığı Mesnevi’siyle ünü bütün dünyada bilinen bu kişi Mevlâna’dır.
10.Soru
“Yılın ilk karı yağdı
İyice kısaldı günler
Ölülerimiz üşür mü ki?
Ahmet Erhan
Yukarıdaki dizelerde hangi söz sanatı vardır?
Tecahül-Ârif
|
Teşbih
|
Telmih
|
İntak
|
Tenasüp
|
Şair, son dizede ölülerin üşümediğini bildiği halde anlamı kuvvetlendirmek için soru soruyor.
11.Soru
Şiir ve nesirde, “bilinen bir hususun bir nükteye bağlı olarak bilinmiyormuş gibi ifade edilmesi” şeklinde tarif edilebilen edebi sanat aşağıdakilerden hangisidir?
Tecâhül-i ârifâne
|
Teşhis ve İntak
|
Hüsn-i ta’lil
|
Tenâsüb
|
Leff ü neşr |
Osmanlı edebiyat çevrelerinda kısaca “tecâhül” veya “tecâhül-i ârifâne” şeklinde anılan tecâhül-i ârif sanatı, şiir ve nesirde, “bilinen bir hususun bir nükteye bağlı olarak bilinmiyormuş gibi ifade edilmesi”şeklinde tarif edilebilir. Batı retoriğindeki karşılığı ironidir. Şair bunun için muhatabına aslında cevabını bildiği sorular sorar. Böylece hem maksadı doğrudan söylemenin basitliği yahut yeknesaklığı kırılmış olur, hem de söze nükte ve zarâfet kazandırılır.