Yukarıda verilen tanım zamirlere aittir.

Behçet hastalığı, kalaşnikof, bankamatik, ve oralet kelimeleri özel adların genelleşmesi kuralına örnek verilebilecekken D seçeneğinde bu kurala uygun bir örneğe rastlanmaz.

A seçeneğindeki -gil eki uyuma girmez. Örneğin, annemgil, babamgil. 

Özel adların, marka adlarının yaygınlaşarak genel anlamlı kelimelere dönüşebildiği de görülmektedir:
Behçet hastalığı, selpak, nescafe, bankamatik, kalaşnikof Doğru cevap A'dır.

Yukarıda verilen tanım ünlemlere aittir.

A, B, C ve D seçeneklerindeki altı çizili kelimelerde fiilden isim yapan yapım ekleri kullanılmıştır. E seçeneğindeki altı çizili kelimede fiilden fiil yapan yapım ekli kullanılmıştır.

Belirtisiz tamlamalarda tamlananın sonuna gelen iyelik eki sahiplik belirtmez. Hacettepe Üniversitesi, demiryolu, el kapısı, çamaşır makinesi ifadesi belirtisiz tamlamadır. “Gözlerinin buğusu” ifadesindeki iyelik eki ise buğunun gözlere ait olduğunu göstermekte dolayısıyla sahiplik ifade etmektedir.

Herhangi bir yapım eki almamış, sadece kökten ibaret olan kelimeler ile anlam değişikliği yaratmayan çekim eki almış kök halindeki kelimelere basit kelimeler denir. Çok, pek, anne,, siz, o, bana, sana ve anneye gibi kelimeler bu türdendir. Açık ve yolcu kelimesi ise köke yapım eki eklenmesiyle oluşturulmuş türemiş kelimelerdendir. Çekyat kelimesi ise iki kelimeden meydana gelmiş birleşik kelimedir.

İle, yahut , ya….. ya kelimeleri cümlede sıralama bağlacı olarak kullanılırken, ama kelimesi cümle başı bağlacı olarak kullanılmıştır. “Gelecek yıl okuldan mezun oluyorum” cümlesinde ise herhangi bir türde bağlaç kullanılmamıştır.

Çekim ekleri kelimelerin anlamını veya türünü değiştirmez; kelimenin çoğul, iyelik, kişi, sayı, durum, kiplik, zaman gibi kök anlamının değişmediği farklı kullanımlarının ortaya çıkmasını sağlar.

Zamirler, bağlaçlar, edatlar ve ünlemler işlevli kelimeler grubuna dahildir. İsimler ise anlamlı kelimeler grubundandır.

Var olan kelimeleri çeşitli biçimlerde kısaltma da yeni kelime türetme yollarından biridir. Kelimelerin ilk harflerinin veya belli hecelerinin seçilmesi sonucu yeni kelimeler oluşturulmaktadır:
TBMM , TÜBİTAK, TÖMER 

Doğru cevap B'dir.

Kelimenin ünlüyle bitmesi, ekin ise ünlüyle başlaması durumunda Türkçenin yan yana iki ünlüden kaçınması nedeniyle araya giren ünsüz yardımcı ünsüzdür.

Türkçede fiilden türemiş ve tek başına kullanılan birçok kelime bulunmaktadır. A, B seçeneğine baktığımızda kelimeler herhangi bir ek almamış, anlamlı daha küçük parçalara ayrılamayacak niteliktedir. D seçeneği göz kelimesinden yani isimden türemiştir. E seçeneği kitap kelimesinden yani isimden türemiştir. C seçeneği ise vermek kelimesinden türemiştir: Ver-gi.

Bir kelimenin zarf olabilmesi için mutlaka bir fiile, sıfata ya da zarfa bağlı olması ve bunları niteliyor olması gerekir.

Söz diziminde tek kelime gibi işlev gören, yeri kaydırılabilen iki ve daha fazla kelimenin oluşturduğu söz birlikteliklerine öbek adı verilir.

B­içimbi­ri­mler, kullanılışlarına göre bağımsız biçi­mbi­r­imler ve bağımlı b­içi­mbi­ri­mler olmak üzere ­iki­ gruba ayrılır. Cümlede tek basına kullanılabilen, başka bir ögeye i­hti­yaç duymayan bi­ç­imb­ir­imlere bağımsız bi­çi­mbiri­mler denir. Ancak başka bi­r ögeyle, daha doğrusu bağımsız bi­r bi­çi­mbi­ri­mle b­irli­kte ortaya çıkab­ilen bi­çi­mbiri­mler de vardır. Bunlara bağımlı bi­çi­mbi­ri­mler denmektedi­r.

Nesnelerin özünde olmayan bir özelliği bir şekilde belirten sıfatlar; işaret sıfatları, sayı sıfatları, soru sıfatları ve belirsizlik sıfatları olmak üzere dört gruba ayrılır. Niteleme sıfatları ise isimlerin bir özelliğini, bir niteliğini gösterir. Buna göre doğru cevap E şıkkıdır.

A, C, D ve E seçenekleri olumsuz cümlelerdir. B seçeneği olumlu bir cümledir.

A, B, C ve D seçeneklerinde –(y)ken, -gil, -leyin, -ki, -(X)mtrak ünlü ve ünsüz uyumuna girmeyen ekler kullanılmıştır. E seçeneğinde böyle bir ek kullanılmıştır.