Ey Türk gençliği

Birinci vazife

Türk istiklali

Türk Cumhuriyeti

Muhafaza ve müdafaa etmek

Soru kavramı veren mi ekine soru eki denir.

Soru eki kelimeden ayrı yazılır.

Soru eki ünlü uyumuna girer.

Soru biçimindeki yüklemlerde şahıs eklerini alabilir.

Fiil cümlelerinin yüklemi emir kipindedir.

Sıralı cümle

Birleşik cümle

Soru cümlesi

Olumsuzluk cümlesi

Zarf cümlesi

Borcuna karşılık malları alıkonuldu.

Bu proje için dün üç saat toplantı yaptık.

Her zaman için bizim için en iyisini düşünürdü.

Hemen şunu tutmasını söyle!

Bu seferlik kahve içmeyiversin.

Adam, çevresinde olup bitenlere bakıp durmadan söyleniyordu.

Kalenin tepesine dolan askerler bağrışıyorlardı.

Vefat haberini alınca yıkıldı.

Düşman kuvvetleri çekildi.

Kadın akşamki yemek için iki saat süslendi.

Cağ kebabı

Erzurum’un en lezzetli

En lezzetli yemeklerinden

Yemeklerinden biridir

Erzurum’un en lezzetli yemeklerinden biridir

Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur

İstanbul fethedildiği zaman çok harap bir şehirdi.

Her medeniyette, bilhassa Garpta, komşu ve farklı medeniyetlerin dillerinden alınmış kelimeler vardır.

Bana karşı fazla soğuk duranlar, odanın bir köşesinde yan yan bakarak benim için herhalde iyi olmayan şeyler fısıldaşanlar yok değil.

Ne hükûmetler kalır, ne ordular, ne bugünkü yaşayış, ne de bugünkü aile

kaç kere

şafak

söktü

bu dağlar

gezerken

Ödevlerinizi gelecek hafta getirebilirsiniz.

Sınıfta yüksek sesle konuşmak yasaktır

Arkadaşlarınızla iyi geçinmek zorundasınız.

Her çalışan vergi ödemekle mükelleftir.

Bugün ben gelene kadar evi temizle.

Belirtisiz nesne

Belirtili nesne

Özne

Yer tamlayıcısı

Zarf tümleci

Zavallı hayvancağız soğuktan titriyordu.

Hiç benzemiyordu diğerlerine.

Hastayken soğuk su içmemelisin.

Uyarıları anlamamış gibi davranıyorsun.

Olayların bu hâle geleceğini tahmin edemezdik.

Bağımsız sıralı cümle

Ara sözlü cümle

Bağımlı sıralı cümle

Eksiltili cümle

Bağlı cümle

Pembe, karşı koyulmaz bir duyguyla çepçevre sarsılmıştı

Tekir kedi, minderin üstüne uzanmış, dört ayağını germiş uyuyor

Şehre hâkim yüksek noktalara her biri dev gibi yüzlerce projektör konuldu

Ağlayın âşinâsız, sessiz can verenlere, Otel odalarında, otel odalarında...

Bulgaristan’da ölüyor, Yunanistan’da ölüyor, Acemistan’da ölüyor, Sırbistan’da ölüyor, yalnız yurdunda, köyünde ölmüyorsun.

Olumlu cümle

Olumsuz cümle

Kafiyeli cümle

Emir cümlesi

Ünlem cümlesi

Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar öptüler, söyleştiler, gülüştüler.

Takip ettiği hiçbir insanla yüz yüze çarpışmamış, her zaman arkadan vurmuştur.

Küçük bir kasabadaki karargâhında imparatorla buluştular.

Kalenin tepesine dolan askerler bağrışıyorlardı.

Bu cahil, fakat zeki halk adamını kendi yetiştirmişti.

Ağaç kökünden yıkılır.

Aç köpek fırın deler.

Vakit nakittir.

İnsanoğlu çiğ süt emmiş.

Baş kes, yaş kesme.