Turkish Language 1 Final 53. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Türkçenin söz varlığında binlerce sözcük, deyim, atasözü bulunmasına karşılık konuşmada özellikle de yazıda az sayıdaki belirli sözcüklerin kullanılması bir sorundur. Ancak eğer konuşurlar bu söz varlığının tamamını kullansaydı yaklaşık kaç sözcükle konuşurlardı?
200000 |
300000 |
400000 |
500000 |
600000 |
Bir dilin islenmişliğini ortaya koyan en önemli gösterge söz varlığıdır. Türk Dil Kurumu’nun 1945’te çıkardığı birinci baskı Türkçe Sözlük’te yaklasık 32.000 söz vardı. Türkçenin bugünkü yazı dilinin söz varlığı son baskı (TDK 2011) Türkçe Sözlük’te 122.423’e ulasmıştır. Türkçenin bütün söz varlıgını bir araya getiren ve Türk Dil Kurumu ağ sayfasında ortak bir veri tabanında kullanıma sunulan Büyük Türkçe Sözlük’te ise yazı dili söz varlığının yanı sıra bütün bilim, sanat ve spor terimleri, bölge ağızlarındaki sözcükler, deyimler yer almaktadır. Bugün Büyük Türkçe Sözlük’te söz, deyim, terim ve ad olmak üzere toplam 616.767 söz varlığı bulunmaktadır. Doğru cevap E’ dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ana dil olarak tanımlanır?
Anneden öğrenilen Türkçe |
Doktorların kullandığı Türkçe |
Eski Türkçe |
Lingua Franca |
Ölçünlü dil |
Ana dil, ata dil olarak da bilinen ve bir dilin veya dil ailesinin tarihî gelişim sürecinde kuramsal olarak var olduğu düşünülen en eski seklidir. Örneğin, bütün Türk yazı dilleri veya lehçeleri kuramsal İlk Türkçe (IT), (Milada kadar) ve Ana Türkçe (AT) (Milat-MS 5. yüzyıl) dönemlerinden gelişmiştir. İlk Türkçe, bütün Türk dillerinin ‘ana’sıdır. İlk Türkçe döneminde aileden ilk ayrılan üye Ana Bulgarcadır (Eski Çuvaş Türkçesi). Ana Türkçe ise modern Çuvaşça dışında bütün Türk dillerinin anasıdır. Ana Türkçe döneminde aileden ayrılan ikinci üye ise Yakut Türkçesidir. Avrupa, Hindistan ve İran’da konuşulan bütün modern diller binlerce yıl önce konuşulduğu varsayılan Hint-Avrupa ana dilinden gelişmiştir. Doğru cevap C’ dir.
3.Soru
Anlatım gücünü artırmak, anlamı pekiştirmek, kavramı zenginleştirmek amacıyla aynı sözcüğün tekrar edilmesi veya anlamları birbirine yakın veya karşıt olan ya da sesleri birbirini andıran iki sözcüğün yan yana kullanılmasına ne ad verilir?
İkileme |
Deyim |
Atasözü |
Tekerleme |
Söz öbeği |
İkileme, anlatım gücünü artırmak, anlamı pekiştirmek, kavramı zenginleştirmek amacıyla aynı sözcüğün tekrar edilmesi veya anlamları birbirine yakın veya karşıt olan ya da sesleri birbirini andıran iki sözcüğün yan yana kullanılmasıdır. Türkçenin bir zenginliği ve Türk beyninin yaşatma gücünün ürünleri olan ikilemeler, Türk düşüncesindeki anlam zenginliğini ve kavram inceliklerini ortaya koymak üzere türlü şekillerde birbiriyle ilgili sözcüklerin yan yana getirilmesi ve bu yan yana getirilen sözcüklerde yeni bir anlatım inceliği sergilenmesiyle oluşturulur.İkileme, aslında anlamı etkili kılmak amacıyla oluşturulan psikolojiyle ilgili ve dilin müzik yönüne katkı sağlayan bir yapıdır.
4.Soru
" (I) Kim alabilir hatıralarını insanın elinden? (II) Hatılarımız geçmişimizin resmi, kulağımızda güzel bir melodi gibidir. (III) Ne zaman dara düşsek güzel anılarımıza koşarak sığınırız çünkü şimdiyi yaşamak bazı anlar ağır gelir insana.(IV) Bir fotoğraf veya bir şarkı ile istediğiniz güzel ana zamanda yolculuk yapar gibi gitmemiz mümkün.(V) Daima iyiye sarılarak karanlık anlarımıza ışık tutabiliriz.
Yukarıda verilen parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili hangi bilgi yanlıştır?
I. cümle soru cümlesidir. |
I. ve III. cümle yüklemin yerine göre devrik cümlelerdir. |
III. cümle sıralı birleşik cümledir. |
II ve IV. cümeleler ad cümlesidir. |
V. cümle basit cümledir. |
III. cümle "çünkü" edatıyla bağlanmış bağlı birleşik cümledir. Sıralı cümle değildir. Doğru cevap C şıkkıdır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi söyleyiş bozukluklarına örnek olarak verilebilir?
Nasip sözündeki /a/ sesinin uzatılması |
Edebiyātımız sözündeki /ā/ sesinin uzun söylenmesi |
Dekan sözünün son hecesinin kalın söylenmesi |
Hikâyedeki /a/ sesinin ince söylenmesi |
Börek sözcüğünün ilk hecesinin kısa söylenmesi |
Bir sözcüğün ölçünlü söylenişi, genel kabul görmüş, yaygınlaşmış biçimidir. Ölçün dışı kul- lanımlar hemen kulakları tırmalar. Örneğin nasip sözündeki /a/ sesinin uzatılarak nāsip, edebiyātımız sözündeki uzun /ā/ sesinin ise kısa söylenmesi söyleyiş yanlışıdır. Dekan sözünün son hecesinin kalın söylenmesi gerekirken dekân biçiminde ince, hikâyedeki /a/ sesinin ince olmasına karşın kalın söyleyişi bir başka yanlıştır.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yabancılarca Run harfleri, Yenisey Run Harfleri, Runik alfabe, Türk Run yazısı gibi terimlerle, V. Thomsen tarafından da “Türk alfabesi” olarak adlandırmıştır?
Mani Alfabesi |
Köktürk Alfabesi |
Soğut Alfabesi |
Uygur Alfabesi |
Brahmi Alfabesi |
Bugünkü bilgilerimize göre Türkçenin metinlerle izleyebildiğimiz tarihi boyunca kullandıkları ilk düzenli, kuralları yerleşmiş yazı sistemi Köktürk alfabesidir.
Köktürk alfabesi yabancılarca Run harfleri, Yenisey Run Harfleri, Runik alfabe, Türk Run
yazısı gibi terimlerle adlandırılmıştır ancak bu esrarengiz yazıyı okumayı başaran ilk bilgin olan V. Thomsen, “Türk alfabesi” olarak adlandırmıştır.
Doğru yanıt B
7.Soru
'Belirli meslek gruplarına yada toplumsal gruplara özgü, bu grupların mensupları dışında kolayca anlaşılamayacak söz varlığına dayalı özel dil' şeklinde tanımlanan aşağıdakilerden hangisidir?
Jargon |
Argo |
Özel dil |
Kutsal dil |
Diyalekt |
B) Argoyu genel olarak gemici argosu, şoför argosu, öğrenci argosu vb. belirli meslek gruplarına yada toplumsal gruplara özgü , bu grupların mensupları dışında kolayca anlaşılamayacak söz varlığına dayalı özel dil şeklinde tanımlayabiliriz.
8.Soru
"Komisyon, sınavın son durumunu merak ediyor." cümlesinin öge sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla ve doğru olarak verilmiştir?
Özne - zarf tümleci - yüklem
|
Dolaylı tümleç -özne- yüklem
|
Dolaylı tümleç- belirtili nesne-yüklem
|
Özne-dolaylı tümleç-yüklem
|
Özne-belirtili nesne-yüklem
|
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Altay dillerinin özelliklerinden biri değildir?
Türk dillerinin Moğolca ve Mançu-Tunguz dilleri ile akraba olması
|
Adlarda cinsiyet ayrımının olmaması
|
Ünlü uyumunun olması
|
Cümledeki ögelerin özne-nesne-fiil dizilişinde olması
|
Yapı bakımından yüksek düzeyde önden eklemelilik özelliği göstermesi
|
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 'söz varlığı' ile aynı anlamda kullanılır?
Söz hazinesi
|
Söz birlikteliği
|
Söz gelimi
|
Söz darlığı
|
Söz kalabalığı
|
11.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde takısız ad tamlaması bulunmaktadır?
Vitrinde gördüğü elmas yüzükle geçmişe daldı. |
Mavi deniz, sıcak güneş ve dost sohbeti... İşte tatil |
Beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evler yol boyunca dizilmişti. |
Kadın pazardan üç kilo elma ve iki kilo armut aldı. |
Çalışkan çocuk sınavdaki tüm soruları doğru yanıtlamıştı. |
Takısız ad tamlaması: Her iki sözcüğün de ek almadığı ad tamlamasıdır. Bu tür ad
tamlamalarında tamlanan ögenin niteliği, benzetme ve/ya neden yapıldığını belirtilir.
Örnek: Kendisine yün kazak örmüştü.
Tahta kapıdan içeri girince ilk onu gördü.
Vitrinde gördüğü elmas yüzükle geçmişe daldı.
Sıfat Tamlaması
Adı nitelemek ve/ya belirtmek amacıyla oluşan sözcük öbeğidir. Sıfat tamlamasının oluşumunda birden fazla sıfat bir adı niteleyebilir ya da belirtebilir. Tamlayan (sıfat) da tamlanan (ad) da bir sözcük öbeği olabilir. Sıfat tamlamaları cümlede ad, sıfat ve zarf görevlerinde bulunabilir.
Örnek: Mavi deniz, sıcak güneş ve dost sohbeti... İşte tatil.
Beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evler yol boyunca dizilmişti.
Kadın pazardan üç kilo elma aldı.
Çalışkan çocuk sınavda tüm soruları doğru yanıtlamıştı.
Doğru yanıt A
12.Soru
Ad tamlamaları iyelik ekli bir adın (tamlayan), iyeliğin belirttiği başka bir adla (tamlanan) aitlik, içinde bulunma, sınırlandırma, belirtme vb. anlam ilgileriyle bağlandığı sözcük öbeğidir. Ad tamlamaları cümlede ad, sıfat ve zarf görevlerinde, cümlenin her ögesi olarak bulunabilirler. Belirtili, belirtisiz ve takısız ad tamlaması olmak üzere üç türü vardır.
Aşağıdakilerden hangisi belirtili isim tamlamasıdır?
Vişne reçeli |
Yün kazak |
Gül kokusu |
Selma'nın sesi |
Elmas yüzük |
Belirtili ad tamlaması: İlk sözcüğün ilgi eki –(n)In + ikinci sözcüğün iyelik eki –sI almasıyla oluşan ad tamlamasıdır. Örnek: Selma’nın sesi çok güzeldir. Doğru cevap D'dir.
13.Soru
- Köktürk
- İbrani
- Grek
- Soğut
- Brahmi
Yukarıda verilen alfabelerden hangileri inanç sisteminin etkisiyle Türkler tarafından kullanılmış alfabelerdendir?
I-II-III |
I-II-IV |
II-III-V |
II-IV-V |
III-IV-V |
Daha çok Budist Uygurlar tarafından kullanılan ve Budizm’le ilgili eserler yazılan Brahmi alfabesi Hindistan kökenli bir yazı sistemidir. Din dolayısıyla kullanılan alfabelerdendir. Anadolu, Suriye, Balkanlar ve Kırım’ın bazı bölgelerindeki Ortodoks Hristiyan Türkler tarafından kullanılmış olan Grek alfabesi de din dolayısıyla gelen alfabelerdendir. İbrani alfabesi ise, yine inanç sisteminin etkisiyle Türkler tarafından kullanılmış alfabelerdendir. Doğru cevap C seçeneğidir.
14.Soru
"Lise arkadaşımla yıllar sonra karşılaşmıştık." cümlesinde, aşağıdakilerden hangisi cümlenin temel ögelerindendir?
Lise |
Lise arkadaşımla |
Yıllar sonra |
Sonra |
Karşılaşmıştık. |
Cümlenin temel ögeleri, özne ve yüklemdir. Verilen cümlede karşılaşmıştık sözcüğü cümlenin temel ögesidir.
15.Soru
‘Konuşma’ dört aşamalı bir süreç olan sesin hangi aşamasına karşılık gelmektedir?
Ses bilgisi
|
Üretim
|
İletim
|
Algılama
|
Değerlendirme
|
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi türemiş bir sözcüktür?
konuk
|
cetvel
|
güzel
|
evet
|
neşe
|
17.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kargış örneği bulunmaktadır?
Yerli kara dağların yıkılmasın! |
Gölgelice kaba ağacın kesilmesin! |
Ağ pürçekli anan yeri behişt olsun! |
Ahir sonu arı imandan ayırmasın! |
Otların biter iken bitmez olsun! |
Alkış dua, kargış ise beddua anlamına gelmektedir. İlk dört seçenekte alkış örnekleri verilmiştir. Otların biter iken bitmez olsun! İfadesinde ise olumsuz bir istem bulunmakta yani beddua edilmektedir. Bu nedenle bu ifade bir kargış örneğidir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkçeyi diğer pek çok dilden ayıran özelliklerdendir?
günaydın, afiyet olsun gibi ilişki sözleri |
söz varlığındaki deyimler |
söz dağarcığındaki deyimler |
kelime hazinesindeki deyimler |
akrabalık adlarında çeşitlilik |
Bir dildeki sözcüklerin bütünü, söz varlığını (söz dağarcığı, kelime hazinesi) oluşturur. Her dilin söz varlığında deyimler vardır. Kimi deyimler belirli dillere özgü olsa da bunların benzerleri başka dillerde de görülebilir. Günaydın, afiyet olsun, özür dilerim gibi sınırlı sayıda birkaç ilişki sözü pek çok dilde de bulunur. Oysa Türklerde aile bağlarının ve ilişkilerinin güçlü olması, akrabalıkla ilgili adların zenginleşmesini sağlamıştır. Türkçede en yakın akrabadan en uzak akrabaya kadar her birine farklı bir ad verilmiştir. Pek çok dilde amca ile dayıyı, hala ile teyzeyi ayırt edecek sözcük bulunmazken, bu akrabalıklar birer sözcükle karşılanırken Türk dilinde baldız, bacanak, elti, görümce, yenge gibi en uzak akrabaya kadar ayrı ayrı akrabalık adları bulunmaktadır. Dört ayrı akraba baldız, elti, görümce, yenge için Türkçede ayrı ayrı sözcükler kullanılırken bu kavramlar İngilizcede sister-in-law, Almancada schwägerin, Fransızcada belle-soeur gibi pek çok dilde birer sözcükle karşılanmaktadır. Doğru cevap E’ dir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye Türkçesinin yayılma alanlarının son elli yılda genişlemesinin nedenlerinden biri değildir?
Türkçe gazete ve dergilerin sanal ortamda yayımlanması |
Dilimizin söz varlığına giren yabancı kökenli sözcükler |
Yurt dışında Türkçe öğretim veren okulların, kursların, enstitülerin açılması |
Vatandaşlarımızın çalışmak amacıyla çeşitli ülkelere yerleşmesi |
Türk radyolarının ve televizyon kanallarının uydudan yayın yapması |
Türk dilinin yayılma alanlarını belirlerken öncelikle bütün bu yazı dillerini, lehçelerini ve ağızlarını değerlendirmek gerekir. Türkiye Türkçesiyle birlikte Azerbaycan, Türkmen, Gagavuz, Özbek, Uygur, Kazak, Tatar, Başkurt, Kırgız, Karakalpak, Karaçay, Balkar, Nogay, Kumuk, Tuva, Hakas, Altay Türkçeleri ile çeşitli özellikleri bakımından Türk yazı dillerinden farklılaşarak bağımsız birer dil durumuna gelen Çuvaşça ve Yakutça, yirmi yazı dili hâlinde bu geniş coğrafyada devlet dili, resmî dil veya özerk dil olarak kullanılmaktadır.
Türk yazı dilleri içerisinde en fazla konuşura sahip Türkiye Türkçesi, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde değil Balkanlar’da, Orta Doğu’da, Kafkaslar’da yazı dili olarak kullanılmaktadır. Türkiye Türkçesinin bu coğrafyalarda yazı, edebiyat, yayın kısmen de öğretim dili olarak kullanılmasının nedeni Türkçenin Osmanlı Devleti’nin resmî dili olmasından kaynaklanmaktadır. Türkçe, Osmanlı Devleti döneminde “imparatorluk dili” niteliğini kazanmıştır. Osmanlı Devleti’nin dağılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında Türkçe varlığını azalarak da olsa korumuştur. Bugün Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Makedonya, Kosova, Karadağ, Gürcistan, Suriye, Irak vb. ülkelerde Türkiye Türkçesi konuşurları bulunmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de resmî dili Türkçedir. Günümüzden elli yıl önce çalışmak amacıyla Avrupa’nın çeşitli ülkelerine giden vatandaşlarımız sayesinde Türkiye Türkçesinin yaygınlık alanı daha da genişlemiştir. Çeşitli dönemlerde Arabistan yarımadasındaki ve Kuzey Afrika’daki ülkelere, Güney ve Kuzey Amerika kıtasında başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere ve Avustralya’ya yerleşen konuşurları sayesinde, bugün Türkçe dünyanın dört bir köşesinde konuşulan, kullanılan dil konumuna ulaşmıştır. Uydudan yapılan radyo ve televizyon yayınları, ağ ortamındaki yayımcılık, yurt dışında da yayımlanan gazeteler ve dergiler, yabancı ülkelerde açılan öğretim kurumları ve kurslar aracılığıyla bugün Türk dili geniş bir coğrafyada, etkin bir biçimde varlığını sürdürmektedir.
20.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde sözcük yapımında başvurulan yollardan birine değinilmemiştir?
Kalıplaşma |
Yorumlama |
Karma |
Derleme |
Tarama |
Sözcük yapımı ile ilgili başlıca yollar şu şekilde sıralanabilir: Birleştirme Türetme Kalıplaşma Örnekseme Kırpma, Karma Kısaltma Kasıtlı yaratma Ters türetme Derleme Tarama Genelleşme Kopyalama
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ