Türkiye´de Sosyoloji Ara 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 1940-1950 dönemi Türk sosyolojisinin genel özelliklerinden biri değildir?
Marksizm eğiliminin artması
|
Köy araştırmalarının ivme kazanması
|
Resmi ideolojinin savunulmaya devam edilmesi
|
Amerikan sosyolojisine eğilim gösterilmesi
|
İstanbul sosyoloji ekolünü tek olma özelliğini yitirmesi
|
2.Soru
Aşağıdaki seçeneklerde yer alan dönemlerin hangisinde oluşturulan fikir akımları Osmanlı'nın dağılmasını önleme kaygısından doğmuştur?
1. Meşrutiyet |
2. Meşrutiyet |
Batıcılık |
Osmanlıcılık |
Türkçülük |
İkinci Meşrutiyet Dönemi fikir akımları Osmanlının dağılmasını önleme kaygısından doğmuştur. Osmanlı toplumunu bir arada tutan en güçlü bağ
keşfedilmeye ve geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda doğru seçenek B seçeneğidir.
3.Soru
Yenileşme ve kuruluşları Avrupalılaştırma fikrinin yerleşmesi hangi padişah döneminde gerçekleşmiştir?
I. Mahmud |
III. Osman |
III. Mustafa |
I. Abdülhamid |
III. Selim |
Yenileşme ve kuruluşları Avrupalılaştırma fikrinin yerleşmesi III.Selim(1789-1807) zamanında gerçekleşmiştir. Doğru cevap E'dir.
4.Soru
Peyami Safa, Türk düşünürleri hakkında şimdi de de geçerli olabilecek hangi eleştiriyi yapar?
Türk düşüncesi kendine Batılı filozofların aynasından bakmaktadır ve yerli düşünce gelişememektedir.
|
Türk Düşüncesi Batıyı yeterli bir düzeyde örnek almamaktadır.
|
Türk düşünürleri yeterince siyasi ve hukuki konuları ele almamaktadır.
|
Batılı filozofların eserleri yeterli bir düzeyde Türkçe'ye çevirilememektedir.
|
Yerli düşüncenin gelişebilmesi için Batıya öğrenciler gönderilmelidir.
|
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, 1940-1950 aras Türk sosyolojisinin genel özelliklerinden birisi olarak gösterilemez.
İstanbul Sosyoloji ekolü tek olma ayrıcalığını devam ettirmiştir.
|
1940'lı yıllarda Marksizme eğilim artmıştır.
|
Köy ve şehir araştırmaları ivme kazanmıştır.
|
Fransız etkisi yanı sıra, Amerikan sosyolojisine eğilim gösterilmeye başlanmıştır.
|
Resmi ideoloji savunusu yerine, Türk toplumuna dair somut araştırmalar yapılmaya başlanmıştır.
|
6.Soru
Bir fikir akımı olarak Osmanlıcılık ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
İkinci Meşrutiyet sonrasında gelişen bir fikir akımıdır. |
Jön Türkler tarafından eleştirilmiş ve reddedilmiştir. |
Mevcut Osmanlı topraklarında ve önceden Osmanlı İmparatorluğu’na ait olmuş olan topraklarda yaşayan herkesin Osmanlı milleti olduğunu varsayar. |
Devleti parçalayarak farklı bir yönetim planıyla yeniden inşa etmeyi hedefler. |
Osmanlıcılığı savunan aydınların tümü batıcılığı (garpçılığı) kesinlikle reddetmişlerdir. |
Osmanlıcılık düşüncesi, yüzyıllardır birlikte yaşamakta olduğumuz Osmanlı topraklarının hepimiz için kutsal bir vatan olduğu, bu kutsal vatanda yaşayan bütün halkların bir Osmanlı Milleti oluşturduğu varsayımına dayanmaktadır. Bu vatanda farklı milletlerden ve dinlerden insanlar, Osmanlı Devlet sistemi içinde uzun bir zaman diliminde barış, huzur ve refah ortamında yaşamışlardır. Son asırlarda ise Batılı devletlerin büyük başarıları ve ilerlemeleri karşısında sıkıntıya girilmiştir. Osmanlı aydınları ve yöneticileri geri kalmışlıktan kurtulma ve devleti parçalanmadan ayakta tutma kaygısı içindedirler. Bu çabanın somut yansıması Osmanlıcılık olmuştur. Osmanlıcılığı savunan aydınlar büyük çoğunlukla, aynı zamanda çağdaş gelişmeleri ülkeye getirmek gerektiğini düşünen Batıcılığın temsilcisidirler.
7.Soru
Çiçek aşısı uygulamasına hangi Padişahın emriyle başlanmıştır?
III. Mustafa |
III. Selim |
II. Mahmut |
II. Selim |
II. Murat |
1839'da II. Mahmut'un emriyle çiçek aşısı uygulamasına başlanmıştır.
8.Soru
Meşrutiyet dönemi düşünce ortamını özetleyen Üç Tarz-ı Siyaset isimli çalışma kim tarafından kaleme alınmıştır?
Ziya Gökalp |
Niyazi Berkes |
Yusuf Akçura |
Hilmi Ziya Ülken |
Mehmet Akif Ersoy |
Meşrutiyet dönemi düşünce ortamını özetleyen Üç Tarz-ı Siyaset isimli çalışma, Türkçülerin önde gelen isimlerinden Yusuf Akçura tarafından kaleme alınmıştır.
9.Soru
Osmanlıda matbaa hangi yüzyılda kurulmuş ve kullanılmaya başlanmıştır?
15 |
16 |
17 |
18 |
19 |
Bütün direnmelere rağmen matbaa Osmanlı topraklarına getirilmiş ve yenileşmenin ilk sembollerinden biri olmuştur. İlk olarak 1639 yılında İstanbul’a getirilen matbaa, dönemin şartları gereği hattatlık mesleğini koruma kaygısıyla, kullanılma şansı bulamamış ama 1727 yılında İbrahim Müteferrika tarafından kurulması ve kullanılmaya başlanması önemli bir dönüm noktası olmuştur.
10.Soru
Yusuf Akçura aşağıdaki fikir akımlarından hangisinin önde gelen isimlerindendir?
Osmanlıcılık
|
İslamcılık
|
Türkçülük
|
Anadoluculuk
|
Memleketçilik
|
11.Soru
"Vatan, şeref, bilgi ve mektep için ölümü göze alanlar aslında ölmezler" fikrini kim ileri sürmüştür?
Mahmut Esat Bozkurt
|
Ziya Gökalp
|
M. S. Engin
|
Reşit Paşa
|
H. Z. Ülken
|
12.Soru
Gökalp, yaşadığı dönemde memleketin önemli problemleri konusunda çok sayıda yazı yazmış ve bunları muhtelif dergilerde yayınlamıştır. Gökalp bir imparatorluğun yıkılışına şahit olmuş ve bunun sancısını iliklerine kadar yaşamış bir düşünürdür. Bütün gücünü yıkılma sürecindeki imparatorluktan yükseltebileceği bir ışık için kullanmıştır. Buna göre Gökalp bu ışığı hangi akımda görmektedir?
İslamcılık |
Milliyetçilik |
Osmanlıcılık |
Batıcılık |
Panislamizm |
Bu ışık Gökalp’e göre milliyetçiliktir. Doğru cevap B'dir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İbrahim Şinasi'nin görüşlerinden biridir?
Batı medeniyetinin temelinde maneviyat ve güç eşitsizliği vardır. |
Yeni medeniyetin temeli dindir. |
Rejim değişikliği gerekmektedir. |
Zulmün ve köleliğin temelinde bilgisizlik değil, insanların özünde kötü varlıklar olması yatar. |
Rasyonel insan hedefine ancak nefsini yenerek ulaşabilir, bunun da yolu akıldır. |
İbrahim Şinasi’ye göre, yeni girilen Batı medeniyetinin temelinde akıl ve adalet vardır. Kanun, yeni medeniyetin temeli sayılır. Adalet, hak ve hikmet kavramları yeni değerler dünyası olarak ortaya çıkmıştır. O, İslâmiyet’in bilgisizlik devrini kapattığı gibi yeni medeniyetin zulüm ve bilgisizlik devrini kapatarak, akıl ve adalet devrini açtığı düşüncesindedir. Rejim değişikliği düşüncesinde olmayan Şinasi, herkese eşit ölçüde yaklaşan bir hükümdar istemektedir. O, zulüm ve köleliğe karşıdır. Ona göre, zulmün ve köleliğin temelinde adaletsizlik ve bilgisizlik vardır. Bilgisizliğin ortadan kaldırılmasını akıl, zulmün ortadan kaldırılmasını adalet temin edecektir. Akıl adaleti insani gayelere yönlendirdiğinden, adalet, aklın emrindedir. Yeni medeniyet, İslâmîyet’in ilkelerine uygundur. Dönem, akıl çağı dönemidir. Dönemin insanı rasyonel insandır. Rasyonel insanın hedefi, insan ve insanlıktır. İnsanlığa ancak insanın nefsini yenmesiyle ulaşılabilir. İnsanın nefsini yenmesi akılla sağlanacaktır. Adaletli davranılarak zulmün önüne geçilebilir ve insanlığa hizmet edilebilir. Tek gaye, insan ve insanlıktır; milletler, ona giden yollardır. Batı medeniyeti, İslâm medeniyeti gibi akıl ve adalete dayanır. Bilgisizlik ve adaletsizlik akıl ve adaletin dışına çıkmaktır ve yanlış yollara sapmaktır. O, her milletin layık olduğu hükümet tarafından yönetildiği düşüncesindedir. Hükümet fikri, sorumluluk fikrine bağlıdır. Hükümet, halkı memleket yönetimine ortak edebilirse, sorumluluğu o oranda hafifler. Bütün işleri kendisi yöneten yönetimler, yönetimi yönetimleri altında tuttuklarından sorumlulukları o derecede artar. Her iş, devletin girişimiyle yapılır. Batı medeniyetine girince gereksinimlerimiz arttığından, daha fazla çalışmak gerekmektedir. Toplum gibi toplumlardan ibaret insanlık da bir bütündür. Doğru cevap E şıkkıdır. Doğru cevap "İbrahim Şinasi" başlığı altında bulunabilir.
14.Soru
- Behice Boran
- Ziya Gökalp
- Mübeccel Kıray
- Şevket Süreyya Aydemir
- Yusuf Akçura
Türk Sosyolojisinde Marks’tan ilham alarak toplumsal ilişkileri toplumdoğa ve insan-insan ilişkileri şeklinde ikiye ayırma tutumu yukarıdaki isimlerden hangilerinde görülmektedir?
Türk Sosyolojisinde Marks’tan ilham alarak toplumsal ilişkileri toplumdoğa ve insan-insan ilişkileri şeklinde ikiye ayırma tutumu yukarıdaki isimlerden hangilerinde görülmektedir?
I ve II |
I, III ve IV |
II ve III |
III, IV ve V |
IV ve V |
Türk Sosyolojisinde daha sonra Behice Boran ve Mübeccel Kıray gibi Toplumsal Yapı ve Değişim çalışan sosyologların Marks’tan ilham alarak toplumsal ilişkileri toplumdoğa ve insan-insan ilişkileri şeklinde ikiye ayırma tutumu Aydemir’de de vardır.
15.Soru
İhtilal ve inkılap kavramlarını dil bilgisi itibariyle karşılaştıran, ihtilalin bir şeyin esasından kaldırılıp yerine yenisinin konması olduğunu, oysa inkılabın bir şeyin aslının korunarak başka bir kalıba girmesi anlamına geldiğini belirten ve bu nedenle eserine “İnkılap” adını vermekten kaçınan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Mahmut Esat Bozkurt |
Celal Nuri |
Şevket Süreyya Aydemir |
Recep Peker |
Peyami Safa |
Bozkurt eserine “İnkılap” adını vermekten kaçınır, ihtilal (özne-yapan) ile inkılap (yapılan-nesne) kavramlarını dil bilgisi itibariyle karşılaştırarak ihtilal demenin daha doğru olduğu sonucuna varır. Bununla birlikte, ona göre, ihtilal bir şeyin esasından kaldırılıp yerine yenisinin konmasıdır oysa inkılap bir şeyin aslının korunarak başka bir kalıba girmesidir.
16.Soru
Köy monografilerinde İstanbul ve Ankara ekollerinin çalışma prensibi bakımından ayrılmalarının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Durkheim'ın kollektif bilince ilişkin hem nitel hem nicel verileri gündeme getirmesi |
Bilimsel araştırma yöntemlerinin zaman içerisinde post pozitivizme kaymasıyla nitel paradigmanın öne çıkması |
Nitel verilerin genellenebilmesinde yaşanan zorluklar nedeniyle nicel bakışın bilim dünyasındaki hakimiyeti |
Ankara ve İstanbul köylerinin kültürel yapısının değişkenlik göstermesi nedeniyle birbirlerinden ayrılması |
Hegel'in zıtlıktan doğan yeni ve gelişmiş düşünceler anlayışının toplumun farklı bölgelerindeki etkisi |
Türk sosyolojisinin iki ana ekolü özellikle araştırma metodolojileri itibariyle birbiri ile ayrılır. Buna göre, Durkheim’ın toplumu toplum yapan varlığın kollektif bilincinin nerelerde ortaya çıktığına dair görüşlerinin hem nicel hem de nitel verileri gündeme getirmesi, İstanbul ve Ankara ekollerinin toplumu nerelerde arayacaklarına dair aynı pozitivist epistemolojinin farklı tekniklerine yönelmelerine neden olmuştur.
17.Soru
Osmanlı Devletinin 3.272.000 kilometrekare yüz ölçümüne ve 30 milyon nüfusa sahip olduğu, halkın yüzde sekseninin köylerde tarım ve hayvancılık ile geçimini sağladığı dönem aşağıdaki seçeneklerin hangisine doğru olarak verilmektedir?
1. Meşrutiyet |
2. Meşrutiyet |
Duraklama Devri |
Yükselme Devri |
Gerileme Devri |
İkinci Meşrutiyet döneminde Osmanlı ülkesi 3.272.000 kilometrekare yüz ölçüme sahiptir. 30 milyon insan yaşamaktadır. Halkın yüzde sekseni köylerde tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlamaktadır. Bu bağlamda doğru seçenek B seçeneğidir.
18.Soru
Osmanlı Devletinde 1727 yılında kurulan matbaada bin nüsha ve ciltsiz olarak basılan ilk eser aşağıdakilerden hangisidir?
Naima Tarihi |
Cihannüma |
Füyüzât-ı Mıknatiyye |
Sıhah-i Cevheri |
Tuhfetü’l-Kibâr fî Esfari’l-Bihâr |
Kurulan matbaada, XVI. asır sonları bilginlerinden Vanlı Mehmed Bin Mustafa’nın, Vankulu Lügatı ismiyle 31 Ocak 1729’da çevrilen Sıhah-i Cevheri’si, bin nüsha ve ciltsiz olarak basılan ilk eserdir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hoca Tahsin'in ayırdığı idrak çeşitlerinden birisi değildir?
Maddi parçaları tahayyül etme. |
Maddelerin ve kısımların, parçaların gayrılarını idrak etmekten ibaret olan düşünme. |
Maddenin parçalarını idrak etmekten ibaret olan duyumlama. |
Beş duyudan biriyle algılanamayanları algılamak demek olan vehmetme. |
Aklın tek yol gösterici olduğunu duyumsama |
İdrak dörde ayrılır:
1. Maddenin parçalarını idrak etmekten ibaret olan duyumlama.
2. Maddi parçaları tahayyül etme.
3. Beş duyudan biriyle algılanamayanları algılamak demek olan vehmetme.
4. Maddelerin ve kısımların, parçaların gayrılarını idrak etmekten ibaret olan düşünme.
Hoca Tahsin, “Bir tek idrakın dahi, önce duyum, sonra tahayyül etme, bundan sonra da düşünme olduğunu” söyler.
20.Soru
Kendi dönemi için yeni sayılabilecek, medeniyet, kamu sanısı, umumi hukuk, şûray ı devlet, yani danıştay; şûray-ı ümmet, yani kanun kurucu meclis, senato gibi kavramları gündeme taşıyan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Ahmet Mithat Efendi
|
Ahmet Cevdet Paşa
|
Beşir Fuad
|
Namık Kemal
|
Ali Suavi
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ