Yunanistan 1974’de askeri kanattan çıkmıştır (Türkiye’nin Kıbrıs çıkartmasına tepki olarak) 1980’de geri dönmüştür.

En çok kayrılan ülke kuralı, üye ülkelerden birinin en çok kayırdığı ticaret ortağına herhangi bir gümrük vergisi indirimi ve formalite kolaylığı sağlaması durumunda, bu ayrıcalığın otomatik olarak diğer üye ülkeleri de kapsamasıdır.

1970’lere kadar siyasal ekonomi ve uluslararası ilişkiler konusunda varolan literatürde Adam Smith, David Ricardo, Karl Marx ve Frederich Engels’in çalışmaları önemlidir.

Uluslararası adalet divanın merkezi Hollanda’nın la haye şehrindedir. 

Bölgeselleşme, en genel anlatımıyla birbirlerine coğrafi olarak yakın ülkelerin girdikleri iş birliği ilişkileridir. Ülkelerin, özellikle ekonomik alanda ve ticaret ilişkilerinde kurdukları iş birliği sonucunda ortaya çıkan karşılıklı yarara ve kazanca dayalı bölgesel iş birliği, yani bölgeselleşme süreci, bugün en somut olarak yaşanan küreselleşme biçimini yaratmıştır.

Bir devletin uluslararası sistemde yasal olarak tanınması, 1933’te kabul edilen Montevideo Sözleşmesi’ndeki 4 yasal koşulu yerine getirmesiyle mümkün oluyor. Bu koşullar; coğrafi olarak sınırları tanımlanmış bir toprak, bu toprak üzerinde yaşayan bir nüfus, hükümet, diğer devletler tarafından diplomatik olarak tanınma (Pazarcı, 1989: 7).

Temmuz 1944’te ABD’nin Bretton Woods kentinde 44 ülkenin katılımıyla gerçekleşen Konferansta, II. Dünya Savaşı sonrası yeni uluslararası para sisteminin esaslarını içeren Bretton Woods Anlaşması imzalanmıştır.

Birleşmiş Milletler örgütü, dünya barış ve güvenliğini sağlamak ve sürdürmek gibi iddialı hedefleri hayata geçirmek için kurulmuştur.

Avrupa ülkelerine dünya sahnesinde kaybetmiş oldukları gücü yeniden kazandırabilmek için öngörülen yeni birleşme modelini 9 Mayıs 1950’de Robert Schuman sunmuştur. “Schuman Bildirgesi”nin sunulduğu gün olarak 9 Mayıs Avrupa Birliğinin kuruluş günü sayılmış ve Avrupa Günü olması kararlaştırılmıştır.

1990’da Sovyetler Birliği’nin çökmesi, bir taraftan Soğuk Savaş’ı bitirirken, diğer taraftan da bugün “kimlik siyaseti ve kimlik temelli çatışmalar” dediğimiz olgunun dünya ölçeğinde yaygınlaşmasını ortaya çıkarmıştır. 1990’da Soğuk Savaşın bitimi ile 1980’lerde serbest pazara küresel ölçekte geçiş sürecinin başlaması birleşince, ekonomi alanına küreselleşme anlam ve şekil vermeye başlamıştır. 11 Eylül teröründen sonra, İslam karşıtı söylemlerin güçlenmesi söz konusu olmuştur.

Bir diğer söylemle küresel kriz, etkileri ve etki alanı bakımından oldukça geniş olan, içerisinde siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel vb. sebepler barındıran ve birbirleri ile sebep-sonuç ilişkisi olan problemler bütününe verilen isim küresel çalkantıdır.