Faktör Donatımı Teorisi, Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi’nin cevaplamada yetersiz kaldığı konu olan “yurtiçi fiyat farklılığının nedenleri” ni açıklamaya çalışmıştır.

Ülkenin belli miktar veya hacimdeki ithal malı karşılığında önerdiği ihraç malı tutarına teklif adı verilir. Buna göre bir teklif aynı anda 3 maddeyi ifade eder.

İsveçli İktisatçı Brunstam Linder’in 1961’de geliştirdiği tercihlerde benzerlik hipotezi homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır. Bu görüşe göre, sözü edilen malları ticareti üretim maliyetlerinden çok, ülkeler arasındaki zevk ve tercihlerin benzerliğine yani talep koşullarına bağlıdır. Zevk ve tercihleri belirleyen temel etken de göreceli gelir düzeyleridir. Linder’e göre bir ülkede firmalar, halkın çoğunluğu tarafından talep edilen ve piyasası geniş olan malları üretirler. İç piyasanın talebini karşılamak için üretim yapıldıkça bu malların üretiminde deneyim ve etkinlik kazanılır; daha sonra da söz konusu mallar zevk ve tercihleri, ya da genel olarak gelir düzeyleri yönünden benzer olan ülkelere ihraç edilir. Diğer yandan, zevk ve tercihleri farklı olan düşük veya yüksek gelirli azınlıkların talebi ise tercihleri kendilerine benzeyen yabancı ülkelerden yapılan ithalatla karşılanır. Taleplerin çakışması hipotezi de denilen bu görüşe göre sanayi ürünlerinin ticareti özellikle benzer tercihlere ve gelir düzeylerine sahip ülkeler arasında yoğunlaşacaktır.

Tüketiciyi aynı tatmin düzeyinde bırakırken, birbiri yerine geçebilen (ikame edilebilen) mal miktarları arasındaki orana marjinal (uçsal) ikame oranı (marginal rate of substi-tution) denmektedir. Kayıtsızlık eğrisi boyunca hareket etmekle tüketicinin bir maldan elde ettiği miktar artarken, öteki maldan sahip olduğu miktar azalır. Azalan uçsal fayda veya marjinal fayda kuralı uyarınca, bir maldan tüketilen her yeni birimin sağladığı fayda giderek düşer. Bunu tersinden söylersek, vazgeçilen her birim mal dolayısıyla uğranılan fayda kaybı bir öncekinden daha büyük olur. Kayıtsızlık eğrisinin orijine göre dış-bükey olmasının nedeni budur.

Doğru cevap A'dır. Türkiye emek faktörü açısından nispeten zenginse Almanya sermaye faktörü açısından nispeten zengin demektir. A, bu durumu ifade etmektedir.

Doğru cevap A'dır. II yanlıştır çünkü ilgili ülke ABD değil İngiltere'dir.

Doğru cevap D'dir. II yanlıştır. Üretim fonksiyonu eş ürün eğrileriyle gösterilir.III yanlıştır. İç bükey sözcüğü yerine dış bükey sözcüğü gelmeliydi.

Devletin dış ticarete müdahale nedenleri arasında gösterilen faktörler; Ödemeler Bilançosunun İyileştirilmesi, Ticaret Hadlerinin İyileştirilmesi, Ulusal Pazarlık Gücünü Artırma, İşsizliğin Önlenmesi şeklinde sıralanmaktadır.

Bu durumda dönüşüm eğrisi orijine göre içbükeydir. Ülke, tarımda uzmanlaşırken üretilecek her yeni tarım ürünü için sanayi malından giderek artan miktarlarda vazgeçmek zorunda kalır. Tersine, eğer sanayi kesiminde uzmanlaşmaya gidilirse, bu kez de sanayi malından üretilecek her birim artış için tarımsal malın üretimini artan miktarlarda kısmak gerekecektir. O nedenle üretim olanaklarının sınırı artık bir doğru şeklinde değil orijine göre içbükey bir eğri durumundadır. Eğri üzerindeki her noktada maliyetler farklıdır.

Uluslararası ticaretin ilk kez bilimsel bir yöntemle incelenmesi Adam Smith’in 1776’da yayımlanan eseri “Ulusların Zenginliği” ile başlar. Bu eser aynı zamanda Klasik İktisat Ekolü ’nün de temeli olarak kabul edilir.

Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’ne göre, ülke verimli olduğu malların üretiminde uzmanlaşıp bunları ihraç ederek göreceli üstünlüğü bulunmadığı malları diğer ülkeden ithal etmelidir. Bu durum profesörün kendine daha fazla kazanç sağlayan kendi mesleğini yapması, kazanç getirmeyen yazı yazma işini ise sekreterine yaptırması ile örneklendirilebilir.

Üretim hacmindeki değişme ile üretim maliyetleri arasındaki ilişkilerin niteliği üç ayrı şekilde olabilir. Birincisi, üretimin değişmesine karşın maliyetlerin sabit kalmasıdır. Buna üretimde “sabit maliyetler”koşulu adı verilir. İkincisi, üretim hacmi genişlerken maliyetlerin artmasıdır. Buna da artan maliyet ilişkisi denir. Nihayet üçüncüsü, üretim artarken maliyetlerin azalması durumudur ki buna da azalan maliyet koşulu adı verilir. Maliyet ve verimlilik (productivity) kavramları birbirlerinin tersi olduklarına göre, yukarıdaki ilişkiler verimlilik açısından sırasıyla, sabit verimler, azalan verimler ve artan verimler biçiminde de ifade edilebilir.

Bir teklif aynı anda şu üç şeyi ifade eder; ithal miktarı, ihraç miktarı ve uluslararası fiyat oranı.

“Bir toplumda ancak hiç kimsenin geliri düşürülmeden bazı kişilerin gelirleri artırılabiliyorsa, o toplumun refahı yükseltilmiş sayılır” görüşüne dayanan yaklaşım Normatif Ekonomi Kuralı’dır.

Dış ticaretin kalkınmaya olan dinamik katkıları verilen tüm seçeneklerdeki maddeleri kapsamaktadır.

İthalat ikamesinin yol açtığı sorunlar arasında; kaynak israfi dişa bağimlilik diş borçlarin artişi ve artan işsizlik bulunmaktadır.

Verilen öncüllerin hepsi ithalât ikamesinin yol açtığı sorunlardandır.

II yanlıştır. Çünkü teklif eğrileri ülkelerin hem arz hem talep koşullarını yansıtır.Dolayısıyla yalnız II'nin yanlış olduğu A seçeneği doğru cevaptır.