Uluslararası Ticaret Hukuku Final 15. Deneme Sınavı
Toplam 4 Soru1.Soru
Yapılan inceleme neticesinde belgelerde uygunsuzluk ve/veya tutarsızlık tespit eden muhabir bankanın, alıcı veya amir bankanın bunları kabul etmemesi hâlinde, satıcıya rücu hakkını saklı tutarak satıcıya ödeme yapmasına ne denir?
Rücu |
Rezervli işlem |
Ramburse |
Küşat mektubu |
Vesaik B 60 |
Yapılan inceleme neticesinde belgelerde uygunsuzluk ve/veya tutarsızlık tespit eden muhabir bankanın, alıcı veya amir bankanın bunları kabul etmemesi hâlinde, satıcıya rücu hakkını saklı tutarak satıcıya ödeme yapmasına “rezervli işlem” denir. Bu durum bir anlamda muhabir bankanın satıcıya kredi imkânı tanımasıdır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangileri atıf ile ilgli olarak doğrudur?
I Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda uygulanacak hukuk olarak yabancı bir devlet hukukunun tayin edildiği durumlarda “atıf” problemiyle karşılaşılır.
II Atıf, Türk hukukunda kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar dışında kabul edilmiştir.
III Uygulanacak hukuk olarak tayin edilen yabancı devlet hukukunun kanunlar ihtila^fı kurallarının, Türk hukukunu yetkili görmesi ha^line “iade atıf” veya “ha^kimin hukukuna atıf” denir.
IV Kamu düzenine aykırılık ve doğrudan uygulanan kurallar uygulanacak hukukun uygulanmasını engelleyebilmektedir.
I, III |
I, II |
II, III, IV |
I, II, III |
I, III, IV |
Yabancılık unsuru taşıyan bir uyuşmazlığa uygulanacak hukuk olarak yabancı bir devlet hukukunun tayin edildiği durumlarda, bu hukukun hangi kapsamda dikkate alına- rak uygulanacağı problemi doğar. Uygulanacak hukuk olarak tayin edilen yabancı devlet hukukunun kanunlar ihtila^fı hukuku kuralları da da^hil edilmek üzere bir bütün olarak dikkate alınarak uygulanacağının kabul edilmesi durumunda atfın kabul edilmesi, buna karşın söz konusu hukukun sadece uyuşmazlığın esasına ilişkin çözüm getiren maddi hukuk hükümlerinin dikkate alınması durumunda atfın reddedilmesi söz konusu olur. Dolayısıyla yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda uygulanacak hukuk olarak yabancı bir devlet hukukunun tayin edildiği durumlarda “atıf” problemiyle karşılaşılır.
Türk hukukunda atıf MO¨HUK’un 2. maddesinin 3. fıkrasında hükme bağlanmıştır. Anılan hükme göre “[u]ygulanacak yabancı hukukun kanunlar ihtila^fı kurallarının başka bir hukuku yetkili kılması, sadece kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin ihtila^flarda dikka- te alınır ve bu hukukun maddi hukuk hükümleri uygulanır”. Buna göre atıf, Türk hukukun- da sadece kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda kabul edilmiştir. Bir diğer ifadeyle kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda, Türk mahkemesi Türk kanunlar ihtila^fı hukuku kuralları uyarınca tayin ettiği yabancı devlet hukukunun kanunlar ihtila^fı kurallarını da dikkate alacak ve söz konusu devletin kanunlar ihtila^fı kurallarının işaret ettiği devlet hukukunun maddi hükümlerini uygulayarak uyuşmazlığa çözüm getirecektir.
Uygulanacak hukuk olarak tayin edilen yabancı devlet hukukunun kanunlar ihtila^fı kurallarının, Türk hukukunu yetkili görmesi ha^line “iade atıf” veya “ha^kimin hukukuna atıf” denir. Bununla birlikte eşlerin müşterek yerleşim yerlerinin İngiltere’de bulunması durumunda ha^kimin yapması gereken İngiliz maddi hukuk kurallarını uygulamaktır. Bu şekilde Türk kanunlar ihtila^fı kural- ları aracılığıyla uygulanacak hukuk olarak tespit edilen yabancı hukukun kanunlar ihtila^fı kurallarının (örnekte Alman hukukunun kanunlar ihtila^fı hukuku kurallarının), üçüncü bir devletin hukukunu yetkili görmesi ha^line (örnekte İngiliz hukuku) “devam eden atıf ” veya “üçüncü bir devletin hukukuna atıf ” denir. U¨çüncü devlet hukuku, Türk hukuku ve Türk kanunlar ihtila^fı hukuku kuralları uyarınca uygulanacak hukuk olarak tespit edilen yabancı devlet hukuku dışında bir hukuktur.
Yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda, yukarıda da açıklandığı üzere, Türk kanunlar ihtila^fı kuralları uyarınca uygulanacak hukuk tayin edilir. Ha^kimin görevi uygulanacak hukuk olarak tayin ettiği devlet hukukunu somut uyuşmazlığa uygulamaktır. Bununla birlikte, birbirinden farklı iki durum uygulanacak hukukun uygulanmasını engelleyebilmektedir. Bu durumlardan ilki kamu düzenine aykırılık, diğeri ise doğrudan uygulanan kurallardır.
3.Soru
Bir davanın mahkemece nasıl hükme bağlandığının belgesine hukuk dilinde ne ad verilir?
İcra |
İlam |
Onay |
Karar |
Kabul |
Uyuşmazlıkların mahkeme yoluyla çözümünde; bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belgeye ilam adı verilir. Doğru cevap B'dir.
4.Soru
Antlaşma çerçevesinde ferden belirlenmiş mallara veya belirli bir stoktan karşılanacak nev’en belirlenmiş mallara veya imal edilecek veya üretilecek mallara ilişkin olması ve tarafların sözleşmenin kurulduğu sırada malların belirli bir yerde bulunduğunu veya orada imal edileceğini yahut üretileceğini bilmeleri durumunda satıcının teslim yükümlülüğü aşağıdaki yerlerden hangisinde yerine getirilmelidir?
Satıcının işyeri |
Mallarının bulunduğu veya üretildiği yer |
Alıcının işyeri |
Satıcının mutad meskeni |
Alıcının mutad meskeni |
Mesafeli satımın söz konusu olmadığı hâllerde satıcının yükümlülüğü m. 31/b’ye göre belirlenir. Madde 31/b hükmü aynen şöyledir: “Sözleşmenin, ferden belirlenmiş mallara veya belirli bir stoktan karşılanacak nev’en belirlenmiş mallara veya imal edilecek veya üretilecek mallara ilişkin olması ve tarafların sözleşmenin kurulduğu sırada malların belirli bir yerde bulunduğunu veya orada imal edileceğini yahut üretileceğini bilmeleri durumunda malları bu yerde alıcının tasarrufuna hazır bulundurmak; satıcının teslim yükümlülüğünü gereği gibi ifa edebilmesi için teslimin kararlaştırılan yerde kararlaştırılan zamanda kararlaştırıldığı şekli ile teslimi gerekmektedir.” Hükümde yer alan ihtimalleri de dikkate alarak düzenlemeye şöyle bir örnek vermek mümkündür: Sözleşme konusu mal belirli bir stoğa aitse –bir ton parfüm gibi–söz konusu mallar o stoğun bulunduğu yerden teslim alınır veya sözleşme konusu mallar bir fabrikada üretiliyorsa satıcı malı teslim yerinde, yani fabrikada teslime hazır bulundurmalıdır. Taraflar sözleşmede teslim yerini kararlaştırmamışlar ve üstelik bir mesafeli satım da söz konusu değilse ve (b) bendinin şartları da gerçekleşmemişse, son çare olarak m. 31/c hükmü uygulanır. Bu hükme göre, alıcının malı satıcının işyerinde teslim alması gerekir. Eğer satıcının birden fazla işyeri varsa, sözleşme ile en yakın irtibatlı olan yer esas alınır (m. 10/a). Satıcının işyeri yoksa teslim yeri, satıcının mutad meskenidir (m. 10/b).