Ancak bazı hâllerde, tahakkuk etmemiş olan vergi muaccel hâle gelebilmektedir. Örneğin tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, verginin tahsili tahakkuku da içermektedir. Bu durumlarda ayrı bir tahakkuk aşaması yoktur, tahakkuk ve tahsil aynı anda gerçekleşebilmektedir. Bu vergiler Emlak vergisi ve Motorlu Taşıtlar Vergisidir. 

Vadesinde ödenmeyen vergi borcu için vade tarihini izleyen günden itibaren gecikme zammı işlemeye başlar. Vergi borçlusu borcunu ödememekte diretirse ödenmeyen vergi, vergi dairesi tarafından cebren tahsil edilir.

Tahsil işleminin unsurları şunlardır.

• Yetki
• Şekil
• Sebep
• Konu
• Amaç

Doğru cevap D seçeneğidir.

Ödeme, haciz uygulaması, kamu alacağının teminata bağlanması ve mal bildirimi tahsil zamanaşımını durduran sebeplerden biridir. Doğru cevap C seçeneğidir.

Terkin, vergi borcunu bütün hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldıran tek taraflı, subjektif ve özel bir idari işlemdir. Doğru cevap B seçeneğidir.

İsteğe bağlı (ihtiyarî) (Özel hukuk kurallarına göre alınan) kamu gelirleri (özel ekonomi gelirleri): Bunlara devletin mülk ve teşebbüs gelirleri, borçlanma gelirleri örnek gösterilebilir. Devlet de özel hukuk kişileri gibi mülk edinebilir, bunları satabilir, kiralayabilir. Özel hukuk kuralları geçerli olup bu gelirlerin elde edilmesinde zor kullanma söz konusu değildir.

Vergiler Cebri kamu geliri olduğu için doğru cevap C'dir.

Tarh işlemi için bilinmesi gereken Vergi matrahı ya mükellef tarafından veya idare tarafından saptanmaktadır. Matrah belirleme yöntemleri ise şunlardır:
1. Beyana Dayanan Tarh (Ana yöntem)
2. İkmalen Vergi Tarhı
3. Re’sen Vergi Tarhı
4. İdarece Vergi Tarhı. Doğru cevap E'dir.

Tarh işleminin unsurları beş tanedir:

• Yetki
• Şekil
• Sebep
• Konu
• Amaç

Vergi kanunlarımıza göre  vergilerin ödenmesinde genel ödeme yeri olarak kabul edilen vergi dairesi Mükellefin ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesidir.

Terkin, vergi borcunu bütün hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldıran tek taraflı, subjektif ve özel bir idari işlemdir.

Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı hükmü ilk defa 1982 Anayasasında düzenlenmiştir. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ilkesi de, sosyal devlet ilkesinin doğal bir sonucudur. Sosyal devlette vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ilkesinin yanı sıra, vergiler aracılığıyla millî gelir ve servetin adaletli bir şekilde dağılımının sağlanması da gözetilmelidir. Vergi yükü bir yandan adaletli ve dengeli olarak dağıtı- lırken, diğer yandan da vergileme yoluyla servetin ve gelirin adil dağılımı gerçekleştirilmeye çalışılmalıdır. Ancak malî güce göre vergileme yapıldığında bu sonuçların elde edileceği açıktır. Doğru cevap E'dir.

Kanunun ruhuna (özüne) göre yorumlanmasına amaçsal yorum denir.

Dolayısıyla doğru cevap B'dir.

Ölüm vergi borcunu değil, vergi cezalarını sona erdirir.