Tecil, iyi niyetli yazılı başvurusu bulunan mükellefin vergi borçlarının taksitlendirilerek tahsilatının sağlanmasına yönelik bir uygulamadır (6183 sayılı A.A.T.U.K. mad. 48). Doğru cevap E’dir.

6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca tüzel kişini malvarlığından tahsil edilemeyen kamu alacağının tüzel kişinin kanuni temsilcisinden tahsil edilmesi mümkündür. Ticaret Kanunu’na göre anonim şirketlerin kanuni temsilcisi yönetim kuruludur; fakat yönetim kurulunun bir gerçek kişiyi şirketin maksat ve mevzuuna ilişkin tüm işlerde yetkili kılması halinde bu gerçek kişi kanuni temsilci olarak sorumlu olacaktır. Bu nedenle de tahsilat B’nin malvarlığından yapılabilecektir.

Bazı alacakların özel kanunlarda yapılan düzenleme ile 6183 sayılı kanuna tabi olması mümkündür. 6183 sayılı kanuna giren alacaklardan bir kısmı vergi gibi asli, bir kısmı ise gecikme zammı gibi fer'i alacaktır. Bir kamu borçlusu sorumlu kişi olabileceği gibi onun temslcisi, kefili, mirasçısı da olabilir.

Ödenmeme halindeki tüm kamu alacakları, neşet ettikleri kanunda aksi bir özel hüküm bulunmadığı sürece Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilir. Tüm kamu alacakları kesinleşene kadar kendi kanunlarındaki tarh ve tahakkuk hükümlerine tabidirler. Kamu gücüyle desteklenme kamu alçaklarının, türüne bakılmaksızın kurucu özelliklerindendir. Tüm kamu alacakları ve bundan elde edilen gelir kamu hizmetlerinin finansmanı için kullanılabilir. Oysa asıl kamu alçağına bağlı olarak hesaplanma fer’i kamu alacaklarının temel özelliğidir ki zaten fer’i olma niteliği de tam bu özellikten neşet etmektedir.

İdarenin, teminat talep eden yazısında muhataba en az 15 günlük süre vermesi gerekmektedir.

Tasarrufun iptali davası, tasarrufun yapıldığı tarihten sonraki beş yıllık süre içerisinde açılmalıdır (6183 sayılı Kanun mad. 26). Bu süre hak düşürücü süredir ve bu süre geçtikten sonra tasarrufun iptali davası açılamaz. Kanun’da bu süreyi durduran veya kesen herhangi bir sebebe yer verilmemiştir. Doğru cevap D’dir.

Vergi tahsilinde makbuz sistemi 1865 tarihli bir talimat ile getirilmiştir.

Yükümlünün annesinin ağır hastalanması hangisi Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen mücbir sebep sayılabilecek hâllerden birisi değildir. Doğru cevap E'dir.

Teminatın sonradan tamamen veya kısmen değerini kaybetmesi üzerine idare başka teminat isteyebilir.  Borç miktarının artması durumunda idare teminatın tamamlanmasını isteyebilir. Teminatın üçüncü şahıslarca verildiği hâllerde teminatın tamamlanması ancak borçludan istenebilir.

Tecil edilen bir borca ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verilmesi ve yürütmeyi durdurma süresinin tecil süresini aşması durumunda tecil geçersiz olacaktır.

İkmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergilerde, vergi mahkemesine dava açılması, uzlaşmaya başvurulması, ülkeyi terk ve ölüm hallerinde özel ödeme zamanları belirlenir. Mücbir sebep ise mükellefin iradesi dışında meydana gelen, önlenmesi mümkün olmayan ve vergi ödevlerinin yerine getirilmesini engelleyen bir olayın meydana gelmesi durumunda sürelerin işlemesinin durmasıdır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10. maddesine göre hükümetçe belli edilecek millî esham ve tahvilâtın, teminat olarak kabul edilmesi durumunda en yakın borsa cetvelleri üzerinden yüzde %15 noksanıyla değerlendirilmesi gerekir. Doğru cevap E’dir.

6183 sayılı Kanun’un 3. maddesinde belirtilen kefil ise bir kamu borçlusunun borcunun, alacaklı kamu idaresine ödenmesini garanti ederek kamu borçlusu sıfatını kazanan üçüncü kişidir.

"Vergi borçları, yükümlünün bağlı olduğu vergi dairesine ödenir" ifadesi doğrudur. Doğru cevap C'dir.

Gelir vergisinde ödeme yeri mükellefin ikamet ettiği yerde yetkili olan vergi dairesidir. Bu vergi dairesinin bulunduğu belediye sınırları dışındaki vergi dairelerine ödeme yapmak mümkün olsa da böyle bir durumda ödemenin hangi vergi dairesi hesabına yapıldığının belirtilmesi gerekmektedir. Bunun dışında Maliye Bakanlığı’nca yetkilendirilmiş olması şartıyla bankalar üzerinden vergi ödemesi yapmak da mümkündür.

Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, tasfiyenin başladığını kaç gün içinde ilgili tahsil dairelerine bildirmek mecburiyetindedir.

Kamu maliyesinde vergi benzeri olarak (parafiskalite) adlandırılan, bazı kamu kuruluşlarına özgü gelir çeşitleri vardır. Sosyal sigorta ödentileri, kamu kurumu niteliğindeki belli meslek kuruluşlarının ödentileri örnek olarak gösterilebilir.

Bu hükmünden faydalanmak için afetin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili idareye yazı ile müracaat edilmesi gerekmektedir.

İkmalen, re’sen veya idarece tarh olunan vergiler taksit süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra tahhakuk etmişse, geçmiş taksitler tahakkuk tarihinden başlayarak 1 ay içinde ödenir.

Teminat, tecil kapsamında ertelenerek takside bağlanamaz.