Mücbir sebepler, mükellefin iradesi dışında meydana gelen, önlenmesi mümkün olmayan ve vergi ödevlerinin yerine getirilmesini engelleyen olaylardır.

Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu 7 gün içinde borcunu ödemek veya mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.

Vergi Usul Kanunu’na göre vergi borcunun yükümlü tarafından yasalara uygun biçimde yerine getirilmesi olarak tanımlanan ödeme vergi alacağını sona erdiren en doğal nedendir.

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'unun 13’ üncü maddesi uyarınca “ihtiyati haczin hiçbir müddetle mukayyet (sınırlı) olmaksızın” uygulanması gerekmektedir Bu nedenle ihtiyati hacizler belirli bir süre için konulmayıp, kaldırılmadığı sürece devam eder.

Haciz bildirisini alan üçüncü şahıslar tarafından, amme borçlusuna borcu olmadığı veya malın kendisinde bulunmadığı veya haciz bildirisinin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef (yok) olduğu veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi ileri sürülebilecek iddiaların haciz bildirisinin kendilerine tebliğinde itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirilmesi zorunlu olup, bu zorunluluğun yerine getirilmemesi hâlinde mal ellerinde ve borç zimmetlerinde (kendilerine ait) sayılacak ve haklarında haciz işlemi uygulanacaktır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55’nci madde de belirtildiği gibi ödeme emrinde kamu borcunun 7 gün içinde ödenmesi veya mal bildiriminde bulunulması hükmü yer almaktadır. Doğru cevap C’dir.

Haczedilen mallara haczi yapan memurlar tarafından değer biçilir, borçlunun başvurusu üzerine veya tahsil dairesinin gerek görmesi hâlinde haczedilen menkul mallara bilirkişi aracılığı ile değer biçtirilir.

Malı olmadığını veya borcu karşılayacak miktarda malı olmadığını beyan eden kamu borçlusu, daha sonra edindiği mallar ile gelirlerindeki artışları alacaklı idareye bildirmek zorundadır.

Kamu alacağının cebren kovuşturulması ödeme emrinin tebliği ile başlar.

Mali durumu bozulmuş dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş olan uygulamaya konkordato adı verilir.

Yükümlünün annesinin ağır hastalanması mücbir sebep olmayıp zor durumdur.

AATUHK’nun 103. maddesi tahsil zamanaşımının kesilmesini düzenlemektedir. Borçlunun yabancı memlekette bulunmasın durumda 6183 sayılı Kanunu’nun 104. Maddesi gereğince tahsil zamanaşımını durmaktadır.

Kamu alacaklarının takibinde ise borçlu tarafından borcun vadesinde ödenmemesi hâlinde herhangi bir talep olmaksızın cebri icranın başlaması söz konusu olacaktır. Böyle bir durumda ise artık uygulanacak olan kanun, özel hukuktan kaynaklanan alacakların cebri takibinde temel teşkil eden 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu değil, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun olacaktır.

Haklarında ihtiyari haciz uygulananlar, gıyapta (yokluklarında) yapılan hacizlerde haczin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesine başvurarak yapılan işleme itiraz edebilirler. Bu konudaki uyuşmazlıklar, diğer uyuşmazlıklardan önce incelenir ve karara bağlanır. Bu konuda oluşan kararlar kesindir.

Borçlunun teminat göstermeyi önceden taahhüt etmiş olduğu hâller dışında, mevcut bir borcu için ödeme süresinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme süresinin başlamasından sonra verdiği rehinler geçersizdir.

İyi niyetli fakat çok zor durumda olan mükelleflerin vadesi geçmiş borçlarının faiz karşılığında ve ilke olarak belli koşullarda teminat altına alınmak suretiyle taksitlendirilerek tahsilatının sağlanmasına yönelik uygulamaya tecil adı verilir.

Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar vergi mahkemesinin görev alanına girer.

Tahsil dairesince mal bildirimindeki malların borcu karşılayamayacağına veya haciz ve satışının çok güç olacağına kanaat getirilmesi hâlinde, borçludan ilave bildirimde bulunulması da istenebilir. Borçludan ilave mal bildirimi isteği, yazılı veya sözlü yapılabilir. Hazırlanan yazının ilgiliye tebliğ edilmesi, sözlü taleplerde de durumun bir tutanakla tespit edilmesi, ileride gerektiği takdirde, borçlunun gerçeğe aykırı bildirimde bulunması sebebiyle cezai sorumluluğuna başvurulabilmesi için gereklidir.

Kendisine usulüne uygun şekilde düzenlenmiş ödeme emri usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği hâlde 7 gün içinde borcunu ödemeyen ve mal bildiriminde de bulunmayan borçlular hakkında, 6183 sayılı Kanun’un 60. maddesi uyarınca hapsen zorlama yoluna gidilir.

Verilmesi gereken bu bilgiler kanunda aşağıdakilerle sınırlı olarak sayılmıştır:
• En son yasal yerleşim yeri ve iş adresleri,
• Varsa devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer tahsil daireleri ve kamu idareleri ve bunlardaki hesap ve kayıt numaraları,
• Nüfus kayıt sureti