Bir vergi tanımında mutlaka bulunması gereken temel unsurlar verginin, kamu otoriteleri tarafından alınması, kanuni bir zorunluluk ve parasal bir yükümlülük olması ve özel bir karşılığının bulunmamasıdır.

Emlak vergisi, fayda prensibine göre vergilemeye örnek olarak gösterilebilir. Emlak vergisi yerel yönetimler tarafından sunulan hizmetlerin bedeli olarak kabul edilebilir. Çünkü söz konusu hizmetlerden doğrudan yararlanan emlak sahipleri, bu hizmetlerin devlet tarafından sunulmaması halinde, bu hizmetlerin büyük çoğunluğunu özel sektörden bir bedel ödeyerek sağlamak zorunda kalacaklardır.

Anket, çeşitli konularda veri seti sağlayan bir vergi toplama yöntemidir.

İleriye yansıma, vergi ödeyen birimin vergi yükünü malın (veya hizmetin) fiyatına ekleyerek kısmen veya tamamen tüketiciye aktarmasıdır.

Günümüzde ödeme gücünün göstergeleri gelir, servet ve harcamadır. Kişinin beden gücü, ödeme gücünün göstergeleri arasında yer almamaktadır. Doğru cevap "E" şıkkıdır.

Vergi oranının dikkate alınmaması, ekonomik modelin eleştirilerinden değildir.

Yasal boşluklar ve benzeri nedenler dolayısıyla vergi gelirlerinde oluşan azalmaya Vergi erezyonu adı verilir.

Vergi ahlakı mükelleflerin devletle aralarındaki ilişkiyi belirleyen davranış normlarıdır. Vergi ahlakı dışarıdan bir baskı ve zor kullanma olmadan mükellefin vergi uyumunun gönüllü olarak yüksek olmasını ifade eder. Vergi ahlakı vergi uyumunu etkileyen önemli bir faktördür. Vergi ahlakı vergi ödeme konusunda içsel bir motivasyon olarak kabul edilebilir.

Vergi ödeme bilincinde olmak, vergi algılamasıdır

On beş tir

Tablo 4.8 Esneklikler ve Vergi Yükü Dağılımına Etkileri

Sabit bir vergi oranının matraha uygulanması durumunda vergi tarifesine düz (sabit/tek) oranlı vergi tarifesi denir. Matrahtaki değişmenin vergide oluşturduğu değişmeyi gösteren marjinal vergi oranı da yüzde olarak sabit kalmaktadır. Düz oranlı vergi tarifesinde matrah arttıkça uygulanan oran aynı kalmakta fakat hesaplanan vergi artmaktadır. Bir diğer ifadeyle vergi miktar olarak artmakta fakat oransal olarak aynı kalmaktadır.

Yatay adalet: Aynı ekonomik koşullara sahip kişilerin vergisel açıdan aynı muameleye tabi tutulmalarını ifade eder.

Dikey adaletin sağlanması açısından avantajlı olması yüzünden birçok ülke gelir vergisinde artan oranlı tarifeyi uygulamaktadır.

Vergi sistemindeki muafiyet, istisna ve oranlardaki farklılıklardan doğan özellikleri kullanarak herhangi bir riske girmeden kazanç sağlama faaliyetleri Vergi arbitrajı olarak isimlendirilir.

Gelirin, geliri üreten faktörler arasında dağılımına “Fonksiyonel gelir dağılımı” ad verilir.

Mükellef direnci dolaysız vergilerin olumsuz taraflarından biridir. Doğru cevap E seçeneğidir.

Vergi konusunun büyüklük ya da ağırlık miktarına dayandığı vergilere spesifik, vergi konusunun değeri üzerinden alındığı vergilere ise ad valorem vergi denir.

Vergi uyumunun ana unsurları beş başlık altında toplanabilir:
• Vergiye tabi gelirin doğru beyan edilmesi,
• Matrahtan indirilebilecek giderlerin doğru gösterilmesi,
• Vergi beyannamesinin süresi içinde doldurulması,
• Vergi beyannamesindeki hesaplamaların doğru yapılması,
• Vergilerin zamanında ödenmesi.

Dolayısıyla doğru cevap D'dir.

Rekabet Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Türk Hava Yolları ve Devlet Demiryollarının gelirleri patrimuan gelirllere örnek iken Devlet Su İşlerinin gelirleri bu kapsamda değildir. Doğru cevap  seçeneğidir.