XIV-XV. Yüzyıllar Türk Edebiyatı Ara 9. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Oğuzca, hangi yüzyıldan itibaren Azeri ve Anadolu Türkçesi olarak ayrılmaya başlar?
XI |
XII |
XIII |
XIV |
XV |
Oğuzca, tarihi, coğrafi ve sosyal sebeplerle XIV. yüzyıldan itibaren Azeri (Doğu Oğuzcası) ve Anadolu Türkcesi (Batı Oğuzcası) olmak üzere ayrılmaya başlar.
2.Soru
J. Eckmann’ın gruplandırmasına göre bakıldığında aşağıdaki şairlerden hangisi “Klasik Öncesi Dönem” temsilcilerinden biri değildir?
Sekkâkî |
Şeybânî |
Atâî |
Yakînî |
Gedâî |
Klasik Öncesi Dönem, Çağatay yazı dilinin başlangıç dönemidir. XV. yüzyıl başlarından Nevâî’nin ilk divanını düzenlediği 1465 yılına kadarki dönemi içerir. Bu dönem Türkçesi, Harezm-Altın Ordu Türkçesi ile Nevâî dili arasında geçiş özelliği taşımaktadır. Klasik şeklini Nevâî ile bulan Çağatayca ile yazılmış eserlerde Nevâî’nin ilk divanına kadar gittikçe azalan derecede Harezm-Altın Ordu Türkçesi özellikleri yer almaktadır. Bu dönemde meydana getirilen divanlar, tertip bakımından klasik devirdeki kadar gelişmiş değildir. Başlıca temsilcileri Sekkâkî, Mevlânâ Lütfî, Yûsuf Emîrî, Atâî, Haydar Tilbe, Seyyid Ahmed Mîrzâ, Gedâî, Yakînî ve Ahmedî’dir. Bu bilgiden yola çıkarsak Şeybânî’nin bu döneme ait bir şair olmadığı ortaya çıkacaktır.
3.Soru
Yûsuf-ı Meddâh’ın, dilini tutmanın faziletini ispat ve gelişigüzel söz söylemenin birçok felaketlere sebep olduğunu açıklamak için Farsça olarak kaleme aldığı mesnevisi aşağıdakilerden hangisidir?
Hâmûş-nâme |
Bahtiyâr-nâme |
Ferah-nâme |
Şefâ’at-nâme |
Gülşen-nâme |
Yine Yûsuf-ı Meddâh’ın, dilini tutmanın faziletini ispat ve gelişigüzel söz söylemenin birçok felaketlere sebep olduğunu açıklamak için Farsça olarak kaleme aldığı Hâmûş-nâme isimli bir mesnevisi daha vardır.
4.Soru
“XIV. yüzyılın ikinci yarısında manzum ve mensur eserleri ile Türk kültür hayatında önemli yeri olan bir şahsiyettir. Şair, doğuştan kör olduğu için şiirlerinde Türkçede Gözsüz mahlasıyla birlikte bu anlama gelen asıl mahlasını kullanmıştır. Kuvvetli hafızası sayesinde Arapça ve Farsçayı çok iyi öğrenmiş, İslami ilimlerde de söz sahibi olarak kadılık payesi almıştır. 1377 yılında Mısır’a gitmiş, Mısır hükümdarı Melik Mansûr Ali İbni Şa’bân İbni Hüseyin’in meclislerinde bulunmuş ve geniş ilmi, ifadesinin gücü ve güzelliği sayesinde hükümdara yakınlık sağlamıştır. Mısır’da Vâkıdî’nin (öl. 822-23) Şam fetihlerini konu alan Fütûhu’ş-Şâm adlı eserini tercümeye başlamış ve bu eseri Halep’te 1392-23’te tamamlayarak Emir Çolpan’a sunmuştur.”
Yukarıda sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
Erzurumlu Mustafa Darîr |
Tâceddîn İbrâhîm Ahmedî |
Şeyhoğlu Mustafâ |
Hoca Dehhâni |
Fahreddîn Yakub (Fahrî) |
Sözü edilen şair, açıköğretim kitabının 50-52 sayfaları arasında hayatı ve eserleri anlatılan Erzurumlu Mustafa Darîr’dir.
5.Soru
Yakînî’nin ünlü eseri aşağıdakilerden hangisidir?
Ok ve Yay Münâzarası |
Sazlar Münâzarası |
Afyon ve Şarap Münâzarası |
Muhabbet Münâzarası |
Din ve Ahlak Münâzarası |
Yakînî, Döneminde aristokrat zümre arasında önemli olan okçuluğa ait nesir tarzında yazdığı Ok ve Yaynın Munazarası adlı eseri ile tanınmıştır.
6.Soru
“Emîr” yani “Dîvân beyi” unvanını alan şair kimdir?
Muhammed Sâlih |
Mûnis Harezmî |
Ebu’l-Gâzî Bahadır Han |
Ali Şir Nevâî |
Ubeydî |
1472 yılında Nevâî, “Emîr” yani “Dîvân beyi” unvanını aldı.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Yûsuf u Züleyhâ’ı kaleme alan şairlerden biri değildir?
Kadı Darîr, |
Suli Fakîh, |
Hoca Mes’ûd |
Ahmedî |
Garîb |
Şeyyâd Hamza’nın Yûsuf u Zelîhâ’sı, aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla nazmedilmiş olup 1529 beyitten oluşmaktadır.
Bu dönemde Yûsuf u Züleyhâ kaleme alan şairlerden biri de hayatı hakkında bilgi bulunmayan Garîb’dir. Aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılan eser, 2926 beyitten oluşmaktadır
Bunların dışında Kadı Darîr, Suli Fakîh, Ahmedî ve Şeyhoğlu Yûsuf u Züleyha yazan diğer şairlerdir. Bunlardan Ahmedî ve Şeyhoğlu’nun eserleri şu an için kayıptır.
8.Soru
XIV. yüzyılda Anadolu’da mesnevi nazım şekliyle kaleme alınan ilk müstakil Türkçe eser hangisidir?
Risâletü’n-Nushiyye |
Atâbetü’l-Hakâyık |
Kutadgu Bilig |
Divân-ı Lügâti’t-Türk |
Mantıku’t-Tayr |
Anadolu’da mesnevi nazım şekliyle yazılan ilk müstakil Türkçe eserler, XIV. asra aittir. Bu geleneğin ilk müstakil eseri ise asrın başlarında 707/1307 tarihinde Yûnus Emre tarafından kaleme alınan Risâletü’n-Nushiyye’dir.
9.Soru
Gülşehrî’nin Mantıku’ttayr’ı ile Âşık Paşa’nın Garîb-nâme’si Mehmet Çavuşoğlu’nun sınıflandırdığı hangi grup mesnevilerdendir?
Manzum Dinî Destanlar |
Tekke Edebiyatı |
Klâsik Türk Edebiyatı |
Tasavvufî Mesneviler |
Aşk Mesnevileri |
Mehmet Çavuşoğlu, bu asırda yazılan mesnevileri üç grupta incelemiştir:1. Manzum dinî destanlar, 2. Tekke edebiyatı mahsulleri, Klâsik Türk edebiyatı. Tekke edebiyatı mahsulleri: Bu tip eserler içerisinde en meşhurları Gülşehrî’nin Mantıku’ttayr’ı ile Âşık Paşa’nın Garîb-nâme’sidir.
10.Soru
Kâbus-nâme ve Marzubân-nâme hangi beylik döneminde Türkçe'ye çevrilmiştir?
Saruhanoğulları Beyliği |
Germiyanoğulları Beyliği |
Aydınoğulları Beyliği |
İnançoğulları Beyliği |
Menteşeoğulları Beyliği |
Germiyanoğulları Beyliği döneminde, Mehmed Bey oğlu Süleyman Şah’ın emriyle Kâbus-nâme ve Marzubân-nâme Türkçeye çevrilmiştir. Cevap B şıkkıdır.
11.Soru
Harflerin sırlarına dayanan, varlığı ve yaratılışı harflerle izah etmeye çalışan batini akım aşağıdakilerden hangisidir?
Hurufilik |
Bektaşilik |
Mevlevilik |
Hayderilik |
Kalenderilik |
Hurufilik, Fazlullah-ı Hurufi’nin (ol.1394) kurup geliştirdiği, harflerin sırlarına dayanan batini bir akım. Bu inanca sahip olanlar, varlığı ve yaratılışı harflerle izah etmeye çalışırlar. Arapçadaki yirmi sekiz ve Farsçadaki otuz iki harf ile bütün varlıklar, hatta Kur’an tefsir edilir.
12.Soru
Asıl adı İmadüddîn olan ve inandığı her şeyi açık bir dille şiirlerine yansıttığı için propaganda şairi olarak görülüp bu sebeple Halep’te derisi yüzülerek idam edilen ve Alevî-Bektaşî geleneğinde büyük yere sahip olan şair kimdir?
Gülşehrî |
Ahmedî |
Nesîmî |
Hasanoğlu |
Âşık Paşa |
Nesîmî’nin coşkun bir propaganda şairi olarak, pervasız bir şekilde, çekinmeden inandıklarını söylemesi fitneye yol açmış ve kendisinin zındıklıkla ithamına sebep olmuştur. Sonunda derisi yüzülerek öldürülen Nesîmî’nin acıklı durumu onun etrafında menkıbelerin ortaya çıkmasına yol açtığı gibi, edebiyat âleminde de geniş şekilde yer tutmuştur. Şiirlerinde dört büyük halifeden yalnızca Hazret-i Ali ve Âl-i Abâ’ya yer vermesinin de etkisiyle Alevî ve Bektaşîler de onu kendilerinden saymışlardır. Nesîmî, Alevî şairler arasında “Şâh-ı Şehîd” adıyla anılarak saygınlık kazanmıştır.
13.Soru
Aşağıdaki şair- eser eşleşmelerinden hangisi doğrudur?
Kema^loğlu- Ferah-na^me |
S¸eyhoğlu- Bahtiya^r-na^me |
Tutmacı-Işk-na^me |
Pi^r Mahmu^d -Hurşi^d ü Ferahşa^d |
Mehmed - Gül ü Hüsrev |
Kema^loğlu’nun Ferah-na^me’si, Pi^r Mahmu^d’un Bahtiya^r-na^me’si, Mehmed’in Işk-na^me’si, S¸eyhoğlu’nun Hurşi^d ü Ferahşa^d’ı, Tutmacı’nın Gül ü Hüsrev’i, Fahri^’nin Hüsrev ü S¸i^ri^n’i, Hoca Mes’u^d’un Süheyl ü Nev-baha^r’ı, Ahmedi^’nin İskender-na^me’si ve Cemşi^d ü Hurşi^d ’i klasik Türk edebiyatının ilk örnekleridir.
14.Soru
Asıl adı Şeyh İzzeddîn-i Esferâyânî olan ve XIII. yüzyıl sonları ile XIV. yüzyıl başlarında yaşamış divan sahibi Azerî sahası şairi kimdir?
Hasanoğlu |
Kadı Burhaneddîn |
Nesîmî |
Sultan Ahmed b. Veys |
Gülşehrî |
E şıkkındaki Gülşehrî Anadolu sahası şairi olduğu için doğru cevap olamaz. Şeyh İzzeddîn Esferâyânî Farsça şiirlerinde Pûr Hasan, Türkçe şiirlerinde ise Hasanoğlu mahlasını kullanmış Azeri sahası şairidir. Bu nedenle B, C ve D şıkları da elenir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kadı Darîr tarafından kaleme alınan ve telif mahiyetinde olan eserdir?
Süheyl ü Nev-bâhâr |
Yûsuf u Züleyhâ |
Cemşîd ü Hurşîd |
Hurşîd-nâme |
Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-şerîfe |
Hatta Ahmed Fakîh’in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-şerîfe’sinde hece vezniyle ve dörtlükler hâlinde yazılmış parçalara da rastlanmaktadır. Bu tavır, şairin millî nazım birimimiz olan dörtlüklere bağlılığını göstermesi bakımından önemlidir. Kadı Darîr tarafından kaleme alınan ve telif mahiyetinde olan Yûsuf u Züleyhâ’da, değişik aruz kalıplarıyla oluşturulmuş çeşitli gazeller yer almaktadır. Şeyhoğlu Mustafâ ise gazellerin dışında Hurşîd’in ağzından bir terci-bende yer vermiştir. Ayrıca Farsçadan veya başka bir dilden Türkçeye tercüme edilen veya nazire olarak yazılan mesnevilerde de farklı nazım şekilleri kaleme alınmıştır. Hoca Mes’ûd’un Süheyl ü Nev-bâhâr’ı, Ahmedî’nin Cemşîd ü Hurşîd’i ve Şeyhoğlu Mustafâ’nın Hurşîd-nâme’si bu tip eserlerdendir.
16.Soru
I. Şiirlerinde, Azerî ve Doğu Türkçesinin özellikleri görülmez.
II. Şiirlerinde görülen sevgili, okuyucuyu ve dinleyiciyi ilâhî yöne götüren bir sevgilidir.
III. İran şiirine ait mazmunları geniş ölçüde Türk şiirine getirmiştir.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi Kadı Burhaneddîn ile ilgili olarak doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I, II |
II, III |
Kadı Burhaneddîn, Oğuz Türkçesinin yanında Doğu Türkçesine de hâkimdir. Şiirlerinde, Eski Anadolu Türkçesiyle birlikte Azerî ve Doğu Türkçesinin özellikleri de görülür. Kadı Burhaneddîn, İran şiirine ait mazmunları geniş ölçüde Türk şiirine getirmiş ve sık sık cinas ve tevriye sanatları yaparak Türkçenin dil ve ifade imkânlarından yararlanmıştır. Kadı Burhaneddîn, şiirlerinde daha çok aşktan, şaraptan, eğlenceden hoşlanan realist ve ihtiraslı bir insanın dünya zevklerini, sevgilinin güzellik unsurlarını işlemekle birlikte, tasavvufun düşünce ve mecazlarına da yer vererek, bunları en ince şekilde ele almıştır. Şiirlerinde görülen sevgili, okuyucuyu ve dinleyiciyi ilâhî yöne götüren bir sevgilidir.
17.Soru
Mesnevi anlatan kişilere verilen sıfatlar arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Kassâs |
Meddâh |
Muallim |
Muarrif |
Kıssahân |
Kassâs ve kıssahân kıssa anlatan, meddâh taklitler yaparak hikâye anlatan, muarrif ise tarif ederek etraflıca anlatan demektir. Muallim ise öğretmen demektir ki mesnevi anlatanlara verilen bir sıfat değildir.
18.Soru
1436 yılında yazılıp Şahruh Mirza’ya sunulan Ta‘aşşuk-name adlı mesnevinin şairi aşağıdakilerden hangisidir?
Haydar Tilbe |
Seyyid Ahmed Mîrzâ |
Gedâî |
Yakînî |
Hüseyn-i Baykara |
Şahruh zamanında Horasan valiliği yapmış olan Seyyid Ahmed, 1436 yılında yazıp Şahruh Mirza’ya sunduğu Ta‘aşşuk-name adlı mesnevisi ile tanınmıştır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed’in hayatının anlatıldığı manzum ve mensur eserlere verilen isimdir?
Mi’râc-nâme |
Gazavât-nâme |
Mahşer-nâme |
Siyer |
Şârih |
Siyer: Hz. Muhammed’in hayatının anlatıldığı manzum ve mensur eserlere verilen isim.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Yakînî’nin eseridir?
Letâfet-nâme |
Beng ü Çagır |
Ok ve Yaynıŋ Münâzarası |
Zafer-nâme |
Sazlar Münâzarası |
Yakînî: Döneminde aristokrat zümre arasında önemli olan okçuluğa ait nesir tarzında yazdığı Ok ve Yaynıŋ Münâzarası adlı eseri ile tanınmıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ