XVIII. Yüzyıl Türk Edebiyatı Ara 10. Deneme Sınavı
Toplam 8 Soru1.Soru
Gülüm şöyle gülüm böyle demedir yâre mu'tâdım Seni ey gül sever cânım ki cânâne hitabımsın Yukarıdaki beyitte baskın olan söz sanatı aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Hüsn-i Tâlil |
Tecâhül-i Ârif |
Cinas |
İştikak |
Kalb |
Sevilen birisinin güle benzetilmesinden dolayı, samimiyeti ve sevgiyi ifade etmek için ‘gülüm’ hitabı bugün de günlük konuşma dilinde kullanılır. Şair güle, seni severim demek yerine seni canım sever diyerek konuşma dilinin sıcaklığını hissettirir. Gülü sevmesinin sebebi ise sevgilisine gülüm diye hitap ediyor olmasıdır. Bu durum da bir güzel sebebe bağlama yani hüsn-i tâlildir. Doğru cevap A şıkkıdır.
2.Soru
XVIII. Yüzyılda ortaya çıkan ve bir şiiri ya da bir şiir parçasını şakalı, alaycı bir anlatıma çevirme anlamına gelen kavram, aşağıdakilerden hangisidir?
Hezeyan
|
Vaveyla
|
Hezel
|
Tahkiye
|
Taktî
|
3.Soru
Şeyh Galip'in Hüsnü Aşk eserine dair aşağıdakilerden hangisi/hangileri doğrudur?
I.Eserinde, Fuzulî’nin Leyla vü Mecnun ve Sıhhat ü Maraz adlı eserleriyle benzerlikler görülür.
II. Kendinden önceki mesnevi şairlerine uymamıştır.
III. Mesnevisinde yeni bir yol gözettiğini söylemiştir.
IV. “Tâze edâ” geliştirme peşinde olmuştur
Yalnız I |
I ve III |
I, II ve III |
I ve IV |
Hepsi |
Sebk-i Hindî’nin en önemli yapıtlarından biri olan Hüsn ü Aşk’ın mesnevi geleneğinde farklı bir yeri vardır. Şeyh Galip, bu farklılığı, kendinden önceki şairleri aşarak “bir başka lügat” (şiir dili) kullandığını ve bir “özge macera” (hikâye) anlattığını söylemek suretiyle ifade etmiştir. Galip, kendinden önceki mesnevi şairlerine uymadığını ve mesnevisinde yeni bir yol gözettiğini söylemiştir. Şair, gerek kullandığı şiir dili gerekse anlattığı hikâye bakımından öncekilerden farklı özellikler gösteren yeni ve özgün bir mesnevi yazmıştır. Şair, gerek divanında gerekse mesnevisinde daima yenilik ve orijinallik vurgusu yapmış, hatta geleneği yer yer eleştirmiştir. Ama o, eleştirse de içinden çıkıp geldiği geleneği göz ardı etmemiş, ondan en iyi biçimde yararlanmasını bilmiş, fakat onu tekrarlama yoluna gitmemiştir. Çünkü o, “hâyîde edâ” yani başkalarınca kullanılmış, başka ağızlarda sakız olmuş bir tarz yerine “tâze edâ” geliştirme peşinde olmuştur. Eserinde, Fuzulî’nin Leyla vü Mecnun ve Sıhhat ü Maraz adlı eserleriyle benzerlikler görülür. Attar’ın Mantıku’tTayr, Sühreverdî’nin Munisü’l-Uşşak ve Mevlana’nın Mesnevi adlı eserlerinin de bu eser üzerindeki etkileri gözle görülür düzeydedir. Şeyh Galip, bütün bu etkileri kendi sanat kudretiyle birleştirerek bir şaheser ortaya koymuştur.
4.Soru
Süruri’nin divanına verdiği ad, aşağıdakilerden hangisidir?
Neşatengiz
|
Şehrengiz
|
Sebilname
|
Hezliyat
|
Müverrihname
|
5.Soru
Şeyh Galip'in Hüsnü Aşk adlı eserinde gerek isim gerekse naz-niyaz ilişkisi bağlamında âşık ile sevgilinin yer değiştirmesinin altındaki temel yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Taze Eda |
Özge Macera |
Vahdet-i Vücud |
Yeni Mazmun |
Paradoksal İmaj |
Gerek isim gerekse naz-niyaz ilişkisi bağlamında âşık ile sevgilinin yer değiştirmesi, aradaki ikiliği kaldırmak ve birliğe ulaşmak içindir. Bu da tasavvufun en önemli konusu olan vahdet-i vücut (=varlığın birliği) felsefesini gündeme getirmektedir. Çünkü bu felsefe, görünen âlemdeki kesretin (=çokluğun) arkasında görünmeyen bir vahdetin (=birliğin) bulunduğunu kabul etmekte ve onu açığa çıkarmayı hedeflemektedir. Galip’in de yaptığı budur. Hüsn ile Aşk, hikâyenin iki ayrı kahramanı oldukları hâlde, bazen birbirinin yerini alabiliyorlar. Şair, ikisi arasındaki birliğe bu yolla vurgu yaptığı gibi, onların okulda tanışıp kaynaşmalarını anlatırken de aynı birliği açığa çıkarma çabası içindedir. Doğru cevap C'dir.
6.Soru
Ol büt-i tersa sana mey nuş eder misin demiş
El-aman ey dil ne müşkilter sual olmuş sana
Nedim’in yukarıda verilen şiirindeki hangi sözcüğün anlamı “put” tur?
büt |
tersa |
nuş et- |
müşkilter |
mey |
Nedim’in yukarıda verilen şiirindeki “büt” “put” demektir. Doğru yanıt A’dır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi XVIII. yüzyıl Türk şiiri için söylenemez?
Hüner gösterileri ve söz sanatlarına ara sıra başvurulur. |
Önceki yüzyıllarda yüceltilen aşk sıradanlaşır. |
Gündelik hayat tarih manzumelerinin konusu olur. |
Bazı şairler cinselliğin anlatımına şiirlerinde yer verirler. |
Uçarılık ve rahat söyleyiş görülür. |
XVIII. yüzyılda gündelik hayatın bütün ayrıntıları manzum eserlerde yer alır. Daha önceki yüzyıllarda genellikle yüceltilen aşk, sıradanlaşır. Eserlere edebî değer katmak üzere ara sıra başvurulan hüner gösterileri ve söz sanatları bazı eserlerin temel niteliği hâline gelir. Nedim’in şiirlerinde görülen uçarılık ve rahat söyleyiş, Enderunlu Fazıl tarafından bir adım ötesine taşınarak cinselliğin farklı biçimlerde anlatımına dönüşür. Klasik dönemde daha çok, önemli olaylara ve etkinliklere ebced hesabıyla tarihler düşürülürken giderek gündelik hayatın her türlü sıradanlığı tarih manzumelerinin konusu olur. Doğru cevap A'dır.
8.Soru
1739-1768 arasındaki yılları rehavet ve barış içinde geçiren Osmanlı'da Lale Devri'nden kalan boğaz sefaları ve imar faaliyetleri devam etmiş, İstanbul ve çeşitli illerde kütüphaneler kurulmuştur. Yalova'da bir de kağıt fabrikası faaliyete başlamıştır. Bu gelişmelere yön veren Osmanlı padişahı aşağıdakilerden hangisidir?
I. Mahmud |
III. Ahmed |
II. Mustafa |
IV. Mehmed |
III. Selim |
Belgrad Antlaşması’ndan Rus Savaşı’na (1739-1768) kadar sürecek otuz yıllık uzun bir barış ve rehavet dönemini getirmiştir. Ruslar ve Avrupalıların kolaylıkla ittifak yapmaları, ilk kez bu kadar uzun bir süre savaştan uzak kalan Osmanlılara, kuvvetler dengesinde diplomasinin önemini kavratmıştır. I. Mahmut, barış yıllarında Lale Devri’ni hatırlatan boğaz sefaları ve imar faaliyetlerini devam ettirmiş, İstanbul’da ve diğer illerde kütüphaneler, Yalova’da bir kâğıt fabrikası kurmuştur. Bu bilgi doğrultusunda bakıldığı zaman doğru cevabın A şıkkı olduğu anlaşılacaktır.