XVIII. Yüzyıl Türk Edebiyatı Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
XVIII. yüzyıl divan şairleri üzerine yaptığı bir incelemede ilk sıraya Vahit Mahtumî’yi yerleştiren bir araştırmacı hangi konuyu öncelikli olarak ele almıştır?
Hece ölçüsüyle şiir söyleyen divan şairlerini |
Muamma yazan divan şairlerini |
Tarih düşürme sanatını başarıyla kullanan şairleri |
Divanında bahr-ı tavil örnekleri veren şairleri |
Dini nitelikli şiirleriyle tanınan şairleri |
Vahit Mahtumî hece ölçüsüyle otuzun üzerinde şiir söylemiştir.
2.Soru
Şehy Galip aşağıdakilerden hangisi gerçekleştirince "dede" olmuştur?
1001 günlük çile dönemini tanımladıktan sonra |
Şevket-i Buharî’yi okuduktan sonra |
Tuhfe-i Şahidî’yi okuduktan sonra |
Hüsn ü Aşk mesnevisini yazdıktan sonra |
Şerh-i Cezire-i Mesnevisini yazdıktan sonra |
Ailesi de Mevlevi olan ve böylece bir Mevlevi muhitinde büyüyen Şeyh Galip, aynı tarikatın şeyhlerinden dersler alarak yetişmiş ve sonunda bir Mevlevi dervişi olmuştur. Şair, 1784 yılında ailesinden izin almadan çileye girmek için Konya’ya gitmiştir. Fakat onun yokluğuna dayanamayan babası, çilesini İstanbul’da tamamlayabilmesi için başvuruda bulunmuş ve gerekli izin alındıktan sonra Galip, İstanbul’a dönmüştür. Galip, 10 Temmuz 1784’te girdiği 1001 günlük çileyi 11 Temmuz 1787’de doldurarak dede olmuştur. Bu tarihten sonra o, artık Galip Dede’dir.
3.Soru
Şeyh Galip'in çok başarılı bir şekilde tamlamalarda kullandığı "duyuların olumlu birlikteliği"ne hangi ad verilir?
Paradoksal imaj |
Berceste |
Soyutlama |
Çoklu duyulama |
Vecize |
"Çoklu duyulama" tamlamalarda kullanılan ve bir organa birden çok duyu işlevinin atfedildiği dolayısıyla duyuların uyumlu birlikteliği olarak tanımlanan bir şiir tekniğidir. Doğru cevap D'dir.
4.Soru
- Neşatengiz
- Zenanname
- Hezliyat
- Çenginame
- Defter-i Aşk
Yukarıdaki eserlerden hangisi ya da hangileri Müverrih Sürurîye aittir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
III ve V |
IV ve V |
Neşatengiz ve Hezliyat Sürurî'nin eserleridir. Dğer yandan, Defter-i Aşk, Zenanname ve Çenginame Enderunlu Fazıl'a aittir.
5.Soru
Şeyh Galip’in ‘kulzüm-i şu’le, mevc-i şerâre, çeşme-i mihr’ gibi tamlamalarda kullandığı edebi sanat aşağıdakilerden hangisidir?
Tevriye
|
Hüsn-i talil
|
Tezat
|
Teşbih
|
Tenasüp
|
6.Soru
18. Yüzyıl Divan edebiyatı sanatçılarından Nedim’le ilgili olarak verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Mahallileşme akımının en güçlü temsilcilerindendir.
|
Şiirlerini lirik bir dille yazmış, divan edebiyatının en serbest, en neşeli şairidir.
|
Şiirlerine döneminin zihniyetini yansıtmıştır.
|
Şiirlerini halkın anlayabileceği sade bir dille oluşturmuş ve şarkı nazım biçimini ilk ortaya koyan divan şairidir.
|
Şiirlerinde dünyevi aşkı, yaşama sevincini işlemekle birlikte tasavvufa da büyük önem vermiştir.
|
7.Soru
Aşağıdaki beyitlerden hangisinde mübalağa (abartma) sanatı kullanılmıştır?
Mest-i nâzım kim büyütdü böyle bi-pervâ seni / Kim yetiştirdi bu güne servden balâ seni
|
Bûydan hoş rengden pâkizedir nazük tenin / Beslemiş koynunda güyâ kim gül-i ra’nâ seni
|
Hac yollarında meş’ale-i kârbân gibi / Erbâb-ı aşk içinde nü mâyânsın ey gönül
|
Güllü dibâ giydin ammâ korkarım âzâr eder / Nazenînim sâye-i hâr-ı gül-i dibâ seni
|
Peymâne-i mahabbeti sundun Nedime çün / Lutf eyle alma câmı biraz kansın ey gönül
|
8.Soru
Elin koy sine-i billura rahm et aşıka zira
Beyaz üzre bizim de pençe bir fermanımız vardır
Nedim’in yukarıda verilen şiirindeki “elini göğsüne koy” ifadesinin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
emin ol |
insaf et |
inan |
sev |
güven |
Nedim’in yukarıda verilen şiirindeki “elini göğsüne koy” ifadesinin anlamı “insaf et”tir. Doğru yanıt B’dir.
9.Soru
Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr eder Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni Yukarıdaki beyitten hareketle Nedim ve d
XVIII. yüzyılda gül motifli kumaşlar kullanılır.
|
Nedim, konuşma dilinin kalıplarını şiirlerinde kullanır.
|
Nedim’in şiirlerinde ulama ve imalelere rastlanır.
|
Nedim’in Güllü adlı narin bir sevgilisi vardır.
|
Nedim, yer yer Hint üslubunun soyut ve zarif anlatım tarzına uygun dizeler söyler.
|
10.Soru
Aşağıdakilerden hangileri Şeyh Galip'in şiirlerine yansıyan özelliklerdendir?
I. Örneklendirmeye dayalı bercesteli beyit yapısı içinde, atasözü gibi işlevsel mısralar söylemiştir.
II. Büyük oranda soyut kavramlara yönelmiştir.
III. Tezat sanatından çok fazla yararlanmıştır.
IV. Çoklu duyulamalara yer vermiştir.
I ve II |
I ve III |
III ve IV |
I ve IV |
Hepsi |
Şeyh Galip, örneklendirmeye dayalı bercesteli beyit yapısı içinde, atasözü gibi işlevsel mısralar söylemiştir. Bu özellik, Saib-i Tebrizî, Nabî, Edip, Raşit gibi Sebk-i Hindî şairleri için ayırt edici bir üslup özelliğidir. Şeyh Galip, büyük oranda soyut kavramlara yönelmiştir. Çünkü o, sözü yücelten şeyin anlamdaki soyutluk olduğuna inanmaktadır. Şair, soyut kavramları anlatabilmek için hayal unsuruna ağırlık vermiş ve o kavramları hayal aracılığıyla okuyucu zihninde canlandırmaya çalışmıştır. Galip’in şiirlerinde tasavvuf da önemli bir yer işgal etmiştir. Onun Hüsn ü Aşk adlı mesnevisi bütünüyle tasavvufu konu aldığı gibi, divanında da tasavvufî düşünceler şiirin en önemli muhteva unsurlarından biridir. Şeyh Galip, tezat sanatından çok fazla yararlanmıştır. Onun şiirlerinde tezat sanatı, bazen zıt anlamlı sözcükleri aynı tamlamada bir araya getirmek bazen de paradoksal imajlar biçiminde karşımıza çıkar. Şeyh Galip, son derece orijinal ve bir o kadar da başarılı paradoksal imajlarıyla verili dünyadaki zıtlıkları, imajlar dünyasında uyumlu birlikteliğe kavuşturarak kesretin arkasında yatan vahdeti açığa çıkarmış; tasavvuf düşüncesindeki vahdet-i vücudu hiç zorlanmadan anlatmanın yolunu göstermiştir. Bazı Sebk-i Hindî şairlerinde ayırt edici bir üslup özelliği olan çoklu duyulamalar da Şeyh Galip’te görülür. O, göze konuşma ve susma, gamzeye gammazlık özellikleri vermiş; ayrıca sözün sıcak veya soğuk, acı veya tatlı olmasından, hatta sözü saça benzeterek onun kokusundan, bir başka yerde ise renkli kokudan söz etmiştir. Bunların her biri birer çoklu duyulamadır.
11.Soru
XVIII. Yüzyılın başında Nedim’in geliştirdiği bir tarz olan ‘’Nedimane’’ tarzının özelliklerinden hangisi yanlıştır?
Nedim’e özgü edâ söz konusudur. Başka şairlerde olmayan bir anlatım bulunmaktadır.
|
Yerlilik arzusuyla halk şiirinden yararlanmış, hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır.
|
Şiir dili çok zengin değildir. Bulduğu bir imajı veya hoşuna giden benzetme unsurlarını tekrar tekrar kullanır.
|
Söyleyiş mükemmelliğini en üst derecede tutar, şiirleri bestelenmeye elverişlidir.
|
Daha önceki divan şairlerinin kullandığı soyut konuları kullanmaya devam etmesi, Nedim’in en büyük eksikliklerinden biridir.
|
12.Soru
Şöyle gird olmuş Firengistan birikmiş bir yere
Sonra gelmiş guşe-i ebruda hal olmuş sana
Nedim’in yukarıda verilen şiirindeki “Firengistan” sözcüğünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
cennet bahçesi |
kafirlerin ülkesi |
Babil kuyusuna asılı olan iki melekten biri |
cehennem kuyusu |
fani dünya |
Nedim’in yukarıda verilen şiirindeki “Firengistan” “kafirlerin ülkesi”dir. Doğru yanıt B’dir.
13.Soru
XVIII. yüzyılda hece ölçüsüyle en fazla şiir yazan şair hangisidir?
Vahit Mahtumî
|
Nedim
|
Şeyh Galip
|
Sürurî
|
Sümbülzade Vehbî
|
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Nedim ve Şeyh Galip’in şiirlerinde görülen ortak özelliklerden değildir?
İkisinin de divanında bahr-ı tavil örneği vardır. |
İkisi de musammat şekillerle şiir söylemiştir. |
Tarih düşürme sanatında ikisi de başarılıdır. |
İkisi de hece ölçüsüyle şiir söylemiştir. |
Her ikisi de tardiyye biçimini kullanmıştır. |
Şeyh Galip Divanı'nda bahr-ı tavil örneği vardır, Nedim Divanı'nda yoktur.
15.Soru
18. Yüzyılda Osmanlı Devletinde bilim, kültür alanında en önemli yenilik aşağıdakilerden hangisidir?
‘’Kevakib-i Seba ‘’ adlı eser yazdırılarak, Osmanlı’da uygulanan ilim ve öğretim usulü hakkında bilgi verilmesi
|
Osmanlı mimarisinde rokoko ve barok üslupların etkisinin görülmesi
|
Avrupai tarzda bir Humbaracı Ocağı ( Hendesehane) kurulması
|
Birtakım tercüme eserlerin, tarihi, coğrafi eserlerin basılacağı matbaanın kurulması
|
‘’Hayalhane’’ adı verilen opera, komedya benzeri yerlerin kurulması
|
16.Soru
Fazıl Divan'ında çok sayıda kaside olmasının sebebi nedir?
Fazıl'ın bu biçimi diğerlerine üstün tutması |
Değer verdiği bazı şairlerin de bu biçimi yeğliyor olması |
Klasik şiirden ayrılmak istememesi |
En kolay eser verebildiği biçimin kaside olması |
Hemen hemen tüm ömrünü himaye ve lütuf arayışında geçirmesi |
Şair, hayatının büyük bölümünü sürgün ve affedilme arasında geçirdiği için divanında döneminin yöneticilerine yazılmış doksan kadar kaside vardır. Bu kasideler, şairin hayatına ve piskolojisine dair önemli veriler içerir. Fazıl Divanı’nda kasideler önemli bir yekûn tutar. Hemen tüm ömrünü himaye ve lütuf arayışında geçiren rint şairin, tahmin edileceği gibi çok sayıda kasidesi vardır. Doğru cevap E'dir.
17.Soru
Nedim'in şöhret kazanmasında en büyük paya sahip olan eseri hangisidir?
Sahaifü’l-Ahbar |
Camiü’d-Düvel |
Aynî Tarihi |
Nedim Divanı |
Safayî Tezkiresi’ne Takriz’i |
Nedim’e asıl şöhretini kazandıran eseri, divanıdır. Şairin hayattayken divan tertip edip etmediği bilinmemektedir. Nedim Divanı’nın bilinen en eski tarihli nüshası, 1149 yılında istinsah edildiği tahmin edilen ve Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi Y.13 numarada kayıtlı olan nüshadır. Doğru cevap D'dir.
18.Soru
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi, Şeyh Galip’ten etkilenmemiş ve onun şiirlerine nazire yazmamıştır?
Şevket Buharî
|
Enderunlu Rasih
|
Yenişehirli Avni
|
Bayburtlu Zihni
|
Vakanüvis Pertev
|
19.Soru
Şeyh Galip bir dizesinde, “gülzâr-ı sü-handa gül-i hod-rûy” yani “sözün gül bahçesinde kendiliğinden yetişen bir gül” olduğunu
söyleyerek ne anlatmak istemiştir?
Dizelerinde kullandığı kelimelerin aklına hemen geldiğini |
Düzenli bir medrese eğitiminden geçmediğini, özel hocalardan ders aldığını |
Düzenli bir medrese eğitimi gördüğü ve hocalarının onu "gül" olarak gördüğünü |
1001 günlük çile süresi sonrasında dede olduğunu |
Bu dizelerini asitanede yazdığını |
Kaynakların verdiği bilgilerden Şeyh Galip'in düzenli bir medrese eğitiminden geçmediği, ailesinden ve dönemin bazı büyük hocalarından
aldığı özel derslerle kendini geliştirdiği anlaşılmaktadır. Şair, bir dizesinde, “gülzâr-ı sü-handa gül-i hod-rûy” yani “sözün gül bahçesinde kendiliğinden yetişen bir gül” olduğunu söyleyerek aynı gerçeğe temas etmiştir.
20.Soru
Bûy-ı gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu Biri olmuş hoy birisi dest-mâl olmuş sana Yukarıda beytin diliçi çevirisi hangi seçenekte doğru yapılmıştır?
Gülün kokusu damıtılmış, nazın ucu işlenmiş; biri sana ter, birisi de mendil olmuş.
|
Gülün kokusu beğenilmiş, nazın ucu işlenmiş; biri sana ter, birisi de mendil olmuş.
|
Gülün kokusu damıtılmış, nazın ucu işlenmiş; biri sana iyi huy, birisi de mendil olmuş.
|
Gülün boyu beğenilmiş, nazın ucu işlenmiş; biri sana ter, birisi de sarık olmuş.
|
Gülün kokusu damıtılmış, nazın ucu işlenmiş; biri sana huy, birisi de sermaye olmuş.
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ