Çağdaş Felsefe 1 Deneme Sınavı Sorusu #785201
Moore, ''Principa Ethica'' adlı eserinde, ahlak felsefesinin hangi yaklaşımına karşı çıkmaktadır?
Varoluşçuluk Yaklaşımı, |
Tarihsel Gelişim, |
Pozitivist Yaklaşım, |
Doğalcı Yaklaşım, |
Didaktik Yaklaşım, |
Moore, Principa Ethica adlı eserinde, ahlak felsefesinde doğalcı yaklaşımlara karşı çıkar ve kendinden sonra gelen meta-etik tartışmalarında belirleyici olur.
Moore, felsefi kanıtlamaların, kendisinin doğalcı yanılsama olarak adlandırdığı bir sorunla malul olduğunu ifade eder. Bu sorunun kaynağında, bir terimin belli bir kanıtlama dahilindeki kullanımının, söz konusu terimin tanımı ile karıştırılması yatar. Ahlak felsefesi tartışmalarında bu sorunla, özellikle iyi teriminin tanımlanmasında karşılaşılır. Ahlaki kanıtlamalar genellikle şu şekilde ifade edilir. Bir şey belli başlı özelliklere haiz ise iyi olduğu kabul edilmelidir. Farklı ahlaki anlayışları savunan düşünürlere göre bu özellikler farklılık gösterebilir. Örneğin, hazcı yaklaşımın savunucularına göre hoş, haz veren şeyler iyidir. Moore, bu kanıtlamaların bir geçerliliği olsa dahi bize, ''iyi''nin tanımını vermediklerini öne sürer. Bir özellik olarak ''iyi'', Moore göre tanımlanamaz. Sadece ne olduğu gösterilebilir ve bu gösterme üzerinden kavranılabilir. ''A iyidir eğer B özelliğine sahipse'' biçimindeki ifadeler, B özelliğinin neden iyi kabul edildiğini açıklayamadığı için sadece ''iyi''nin tanımlamasını ertelemiş olur.
Moore'un ''iyi''nin tanımlanamaz olduğuna dair kanıtlaması, genellikle açık soru kanıtlaması olarak anılır. Moore, ''Haz veren bir şey aynı zamanda iyidir'' biçiminde bir ifadeyi ele alır. Eğer bu ifade ''iyi''nin tanımını içeriyorsa ''Bir şeyin haz verici olması iyi midir? sorusu ile ''Bir şeyin haz verici olması haz verici olması mıdır?'' sorusunun aynı anlama gelmesi ve anlamca eşdeğer olması gerekir. Moore göre ilk soru gayet anlamlıdır ve bir içeriği vardır. ; öte yandan ikinci soruya kolayca 'evet' cevabı verilebilir. İlk biçimdeki sorular açık sorulardır. ''Haz veren'' yerine hangi özellik konulursa konulsun bu durum değişmez. Moore bu kanıtlaması sonucunda, değer kavramının çözümlenmesine yönelik tüm girişimlerin başarısızlığa mahkum olduğunu ifade eder. Eğer değer kavramının çözümlemesi olanaklı olacaksa, yukarıda sözü geçen soru ve ifadelerin aşikar olması beklenir ki böyle bir durum söz konusu değildir. Bir başka biçimde ifade edersek, eğer iyi kavramı başka bazı kavramlarla çözümlenebiliyor olsa, iyi kavramını içeren analitik ifadelerin bulunması gerekir ki Moore, tam olarak böyle analitik ifadelerin bulunmadığını iddia etmektedir. Sonuç olarak ''iyi''yi diğer sözcükleri kullanarak tanımlayamayız. Sadece bir eyleme veya bir şeye işaret ederek ''İşte bu iyidir.'' diyebiliriz. Moore'un bu kanıtlaması, sadece değer kavramı ile sınırlı tutulmayabilir. Bazı düşünürler, Moore'un burada altını çizdiği sorunun başka çözümlemeler için de geçerli olacağını söylemektedirler. Dolayısıyla tartışma, ahlak felsefesi alanıyla sınırlı olmayıp çözümlemenin olanağına dair bir tartışmaya dönüşmektedir. Moore'a göre iyi, doğal olmayan bir özelliktir. Bunun anlamı, iyinin ampirik veya bilimsel olarak test edilmeyeceği veya doğrulanamayacağıdır. İyi kavramı, doğa bilimlerinin sınırlarının dışında kalmaktadır. Hal böyle ise iyi ile ilgili bilgimizin kaynağı, bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. İyi, duyusal deneyimin sınırları içerisinde algılayıp kavrayabileceğimiz bir özellik değil ise bir şeyin iyi olup olmadığını iddia ederken neya dayanmaktayız? Moore, bu noktada dolaysız bir bilgi edinme biçimi olarak ahlaki bir görüntüden söz eder. Ahlaki bilgiler, kendiliğinden aşikar önermelerdir ki ispatları ya da değillemelerinin ispatları söz konusu değildir.
Yorumlar
- 0 Yorum