Çağdaş Sosyoloji Kuramları Deneme Sınavı Sorusu #1144356

Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri postmarksizm için doğrudur?

I- Sınıf kavramı yerini vatandaş, azınlıklar, farklı kimlikler, özne konumları,
‘öteki’ler ve bireylere bırakmıştır.

II- Ekonomik ilişkiler toplumdaki her şeyi belirler.

III- İşçi sınıfı dışındaki toplumsal gruplar da toplumsal değişimin aktörleridir.

IV- Sosyalizmin eşitlik ve özgürlük idealine kitlesel bir siyasal devrim yoluyla ulaşılabilir.


II-IV

II-III-IV

Yalnız III

I-III

I-II-III


Yanıt Açıklaması:

Laclau ve Mouffe’un Postmarksizm kuramının
temel varsayımlarını özetlemeye çalışırsak şunları
söyleyebiliriz:
1. Kapitalist toplumsal düzenin dayandığı özgül ilişki biçimi olan burjuvazi ve proletarya
arasındaki sömürü ilişkileri yerini devlet ve
sivil toplum arasındaki tabiiyet ilişkilerine
bırakmıştır. Sınıf kavramı yerini vatandaş,
azınlıklar, farklı kimlikler, özne konumları,
‘öteki’ler ve bireylere bırakmıştır.
2. Marksizmdeki ekonominin toplumsal alandaki her şeyi belirlediği ekonomik indirgemeci anlayış terk edilmelidir. Siyasal alanda
meydana gelen toplumsal çatışmalar, artık
ekonomik alandaki sermaye-emek çelişkisinden değil, siyasal alandaki devlet-sivil
toplum (bürokrasi, metalaşma ve homojenleşmeye karşıt olarak gelişen yeni toplumsal hareketler) çatışmasından türemekte
ve gittikçe çeşitlenmekte ve daha çok sayıda
farklı toplumsal ilişkilere dağılmaktadır.
3. Bir kimsenin sosyo-ekonomik açıdan işgal
ettiği yer ile siyasi-ideolojik çıkarları arasında herhangi zorunlu ilişki yoktur. Bu
anlamda, ideoloji ve politika kategorileri,
ekonomi ve sınıfsal ilişkilerden ayrı ve bağımsız toplumsal kategorilerdir. Bir kimse
siyasal alana, sadece ekonomik ilişkilerdeki
yerine göre değil, kültürel, bireysel ve kimliksel tercihleri ile de katılır.
4. Günümüz toplumlarında “sınıf” gibi evrensel kimlikler ve nesnel çıkarlardan söz
edilemez çünkü toplumsal mücadeleler
çeşitlenmiştir ve bu doğrultuda ‘yeni’ toplumsal hareketlerin özneleri olan çevreciler,
kadınlar, barış inisiyatifleri vb. hareketler
siyasetin temel aktörleri haline gelmiştir.
5. İşçi sınıfının devrimci bir rolü olduğu fikri terk edilmelidir. İşçi sınıfının toplumsal
değişim ve devrimler içerisinde işgal etmiş
olduğu merkezi konumu artık ortadan kalkmıştır ve işçi sınıfı artık önemli bir toplumsal aktör/özne olarak düşünülmemelidir.
Dolayısıyla, herhangi bir özne konumunun
ve farklı kimliklerin (çevreci, eşcinsel, barış
veya kadın hareketi vb) toplumsal değişime
yapacağı katkıyla işçi sınıfının katkısı arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır.
6. Sosyalizmin eşitlik ve özgürlük idealine
kitlesel bir siyasal devrim yoluyla değil,
Radikal Demokrasi Projesinin dayandığı
burjuva demokrasinin derinleştirilmesi ve
genişletilmesiyle ile ulaşılabilir.

7. Radikal demokrasi stratejisi toplumsal olguların tamamlanmamış ve açık bir karakteri olduğundan hareket etmektedir. Toplumsal olan tarihseldir, önceden belirlenemez; bu anlamda onlara
göre toplumda çoğulluğu, ve merkezsizliği kabul etmeliyiz. Buna göre, siyasal alanlar ve özneler
çoğullaşmıştır ve bu çoğulluk tek bir özelliğe indirgenemez. Radikal demokrasi, bu öznelerin
çoğullaşmasını ve birey merkezli hakları temele alır ve herkese uyabilecek bir evrensellik fikrini
reddeder. Ayrıca, radikal demokrasi mücadelesinde hiçbir özne konumu diğerinden daha ayrıcalıklı bir durumda değildir.
8. “Toplumsal” olan her şey söylemseldir. İdeolojik ve politik çıkarlar ancak, söylem yoluyla kurulabilir. Siyaset, hegemonik pratiklere yönelen bir söylem inşası sürecidir ve herhangi bir sınıfın maddi
çıkarları üzerinden biçimlendirilemez. Siyaset, güncel duruma uygun olarak çoğullaşmış ve farklılaşmış özne konumlarını eklemleyecek hegemonik bir pratik olarak kavranmalıdır.

Yorumlar
  • 0 Yorum