Çağdaş Sosyoloji Kuramları Final 14. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Yapısökümünün temel varsayımlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Gösterenler arasında herhangi bir ilişkisellik bulunmaz. |
Dil, anlam tutarsızlığı ve kaymalarının silinemez izlerini taşır. |
Hiçbir analiz yöntemi (örneğin felsefe veya eleştiri) metnin yorumu açısından herhangi bir otorite iddiasında bulunamaz. |
Yorum, alışıldık anlamıyla “analiz”e benzemeyip bir tür oyunu andıran serbest bir alandır. |
“Anlam oyunu” sonsuz/bitimsiz bir oyundur. |
A şıkkı yanlış şıktır. Çünkü her gösteren, başka bir göstereni gösterir ve buradan elde edilecek olan yalnızca mevcudiyet değil anlama kaynaklık eden “gösterge zincirleri”dir.
2.Soru
Foucault'nun modern çağda biyo-iktidar olarak adlandırdığı farklı bir iktidar biçimini tartıştığı kitabı aşağıdakilerden hangisidir?
Deliliğin Tarihi (1995) |
Bilginin Arkeolojisi (1969) |
Kliniğin Doğuşu (1973) |
Cinselliğin Tarihi (2010) |
Hapishanenin Doğuşu (2010) |
Doğru cevap D şıkkıdır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Post-yapısalcılık üzerine çalışmalar yapmamıştır?
Louis Althusser |
Jean Baudrillard |
Pierre Bourdieu |
Raymond Aron |
Michel Foucault |
Raymond Aron
4.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangisine göre yeni bir bilgiye ulaşmak ancak tüm sınırların zorlanmasıyla mümkündür?
Ferdinand de Saussure |
Jacgues Derrida |
Michel Foucault |
Claude Lévi-Strauss |
Habermas |
Doğru Cevap C şıkkıdır. Foucault’un yaşam biçimi, felsefesinin bir uygulama alanı gibiydi. Ona göre yeni bir bilgiye ulaşmak ancak tüm sınırların zorlanmasıyla mümkündü(Gutting 2005).
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Baudrillard'ın sanata ilişkin görüşlerinden biridir?
Sanat günümüzde amacından tamamen sapmış durumdadır. |
Sanatta önemli olan gerçekliktir. |
Sanatta önemli olan insanları var olan gerçekliğe inandırmaktır. |
Sanat illüzyondan bağımsız olmalıdır. |
İllüzyon ve sanat gerçeklikten bağımsızdır. |
Baudrillard’ın sanata ilişkin görüşler ise şöyledir: Sanat günümüzde amacından tamamen sapmış
durumdadır. Sanatta önemli olan illüzyon yaratmaktır. Çünkü illüzyon gerçekliğe ait bir nesneyle
ilgilidir, diğer bir ifade ile gerçeğe bağımlıdır. Oysa
günümüzde gerçeklik yitirilmiş olduğundan sanatın temeli olan illüzyonda kaybolmuştur. Önceleri insanları bir illüzyona inandırmak amaçlandırılırken,
şimdi artık onları var olmayan bir gerçekliğe inandırmak önemli hale gelmiştir. Baudrillard, simülasyonun
gerçeklik ve illüzyonun bittiği yerde başladığını ileri sürmektedir. Simülasyon, gerçeğin tüm verilerine
sahip olamama durumu yani gerçek olmayan şeydir. Böylece postmodern dönemde gerçeklik yitirilmiştir.
İnsanlar da “gerçeğin yerini almış olan simülakrlar”ın içinde yaşamaktadırlar (Önk 2009).
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Postmarkisizm önerdiği yenikavramlardan değildir?
radikal demokrasi, kimlik ve farklılık, özne |
rastlantısallık |
tarihsel-toplumsal dönüşüm |
eklemlenme |
söylem |
Marksizmin sınıf, devrimci siyaset, işçi sınıfı, özne, ve tarihsel-toplumsal dönüşüm konularındaki klasik temalardan uzaklaşmayı öneren Postmarksizm; bu kavramların yerine yeni toplumsal hareketler, radikal demokrasi, kimlik ve farklılık, özne
konumları, söylem, eklemlenme, rastlantısallık vb. kategoriler önermektedir
7.Soru
Sanayi sonrası toplumu, farklı yaklaşımcılar farklı kavramlarla tanımlayabilmektedir. Aşağıdakilerden hangisinde kişi ve ortaya attığı kavram eşleştirmeleri doğru bir şekilde verilmiştir?
Amittai Etzioni-Modernlik sonrası çağ |
George Lichtheim-Ekonomi sonrası toplum |
Herman Kahn-Burjuva sonrası toplum |
Murray Bookchin-Uygarlık sonrası toplum |
Daniel Bell-Kıtlık sonrası toplum |
Benzer toplum özellikleri için farklı kuramların ve kuramcıların yaklaşımları çerçevesinde farklılıklar gösterebilen kavramlaştırmalar bulunmaktadır. Veysel Bozkurt'un sıralamasına göre bu kavramlardan şu örnekler verilebilir: Amittai Etzioni “modernlik-sonrası çağ” (postmodern era), George Lichtheim “burjuvasonrası toplum” (post-bourgeois society), Herman Kahn “ekonomi-sonrası toplum” (post-economic society), Murray Bookchin “kıtlık-sonrası toplum” (post-scarcity society), Kenneth Boulding “uygarlık- sonrası toplum” (post-civilized society), Daniel Bell “post-endüstriyel toplum”. Dolayısıyla doğru cevap A'dır.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri postmarksizm için doğrudur?
I- Sınıf kavramı yerini vatandaş, azınlıklar, farklı kimlikler, özne konumları,
‘öteki’ler ve bireylere bırakmıştır.
II- Ekonomik ilişkiler toplumdaki her şeyi belirler.
III- İşçi sınıfı dışındaki toplumsal gruplar da toplumsal değişimin aktörleridir.
IV- Sosyalizmin eşitlik ve özgürlük idealine kitlesel bir siyasal devrim yoluyla ulaşılabilir.
II-IV |
II-III-IV |
Yalnız III |
I-III |
I-II-III |
Laclau ve Mouffe’un Postmarksizm kuramının
temel varsayımlarını özetlemeye çalışırsak şunları
söyleyebiliriz:
1. Kapitalist toplumsal düzenin dayandığı özgül ilişki biçimi olan burjuvazi ve proletarya
arasındaki sömürü ilişkileri yerini devlet ve
sivil toplum arasındaki tabiiyet ilişkilerine
bırakmıştır. Sınıf kavramı yerini vatandaş,
azınlıklar, farklı kimlikler, özne konumları,
‘öteki’ler ve bireylere bırakmıştır.
2. Marksizmdeki ekonominin toplumsal alandaki her şeyi belirlediği ekonomik indirgemeci anlayış terk edilmelidir. Siyasal alanda
meydana gelen toplumsal çatışmalar, artık
ekonomik alandaki sermaye-emek çelişkisinden değil, siyasal alandaki devlet-sivil
toplum (bürokrasi, metalaşma ve homojenleşmeye karşıt olarak gelişen yeni toplumsal hareketler) çatışmasından türemekte
ve gittikçe çeşitlenmekte ve daha çok sayıda
farklı toplumsal ilişkilere dağılmaktadır.
3. Bir kimsenin sosyo-ekonomik açıdan işgal
ettiği yer ile siyasi-ideolojik çıkarları arasında herhangi zorunlu ilişki yoktur. Bu
anlamda, ideoloji ve politika kategorileri,
ekonomi ve sınıfsal ilişkilerden ayrı ve bağımsız toplumsal kategorilerdir. Bir kimse
siyasal alana, sadece ekonomik ilişkilerdeki
yerine göre değil, kültürel, bireysel ve kimliksel tercihleri ile de katılır.
4. Günümüz toplumlarında “sınıf” gibi evrensel kimlikler ve nesnel çıkarlardan söz
edilemez çünkü toplumsal mücadeleler
çeşitlenmiştir ve bu doğrultuda ‘yeni’ toplumsal hareketlerin özneleri olan çevreciler,
kadınlar, barış inisiyatifleri vb. hareketler
siyasetin temel aktörleri haline gelmiştir.
5. İşçi sınıfının devrimci bir rolü olduğu fikri terk edilmelidir. İşçi sınıfının toplumsal
değişim ve devrimler içerisinde işgal etmiş
olduğu merkezi konumu artık ortadan kalkmıştır ve işçi sınıfı artık önemli bir toplumsal aktör/özne olarak düşünülmemelidir.
Dolayısıyla, herhangi bir özne konumunun
ve farklı kimliklerin (çevreci, eşcinsel, barış
veya kadın hareketi vb) toplumsal değişime
yapacağı katkıyla işçi sınıfının katkısı arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır.
6. Sosyalizmin eşitlik ve özgürlük idealine
kitlesel bir siyasal devrim yoluyla değil,
Radikal Demokrasi Projesinin dayandığı
burjuva demokrasinin derinleştirilmesi ve
genişletilmesiyle ile ulaşılabilir.
7. Radikal demokrasi stratejisi toplumsal olguların tamamlanmamış ve açık bir karakteri olduğundan hareket etmektedir. Toplumsal olan tarihseldir, önceden belirlenemez; bu anlamda onlara
göre toplumda çoğulluğu, ve merkezsizliği kabul etmeliyiz. Buna göre, siyasal alanlar ve özneler
çoğullaşmıştır ve bu çoğulluk tek bir özelliğe indirgenemez. Radikal demokrasi, bu öznelerin
çoğullaşmasını ve birey merkezli hakları temele alır ve herkese uyabilecek bir evrensellik fikrini
reddeder. Ayrıca, radikal demokrasi mücadelesinde hiçbir özne konumu diğerinden daha ayrıcalıklı bir durumda değildir.
8. “Toplumsal” olan her şey söylemseldir. İdeolojik ve politik çıkarlar ancak, söylem yoluyla kurulabilir. Siyaset, hegemonik pratiklere yönelen bir söylem inşası sürecidir ve herhangi bir sınıfın maddi
çıkarları üzerinden biçimlendirilemez. Siyaset, güncel duruma uygun olarak çoğullaşmış ve farklılaşmış özne konumlarını eklemleyecek hegemonik bir pratik olarak kavranmalıdır.
9.Soru
I. Gösterge, tam anlamıyla gerçek olanı temsil eder.
II. İletişim yüz yüze karşılaşmalardan oluşan gerçek sosyal durumlarda meydana gelir.
III. Endüstri sonrası toplumlarda ortaya çıkar.
IV. Gösterge ve gerçeklik arasında zihinsel bir kırılma ortaya çıkmıştır.
Baudrillard'a göre dört gösterge evresi vardır.
Buna göre, yukarıdakilerden hangisi/hangileri göstergenin birinci evresini anlatırken kullanılamaz?
I ve II |
I ve III |
II ve III |
II, III ve IV |
III ve IV |
Göstergenin birinci evresi modern öncesi toplumlarda ortaya çıkar. Yazılı metinler ya çok azdı ya da yoktu; bütün iletişim yüz yüze karşılaşmalardan oluşan gerçek sosyal durumlarda meydana gelmekteydi. Birinci aşamada, gösterge tam anlamıyla gerçek olanı temsil etmektedir. Gösterilenle gösterge arasında güçlü bir korelasyon ve ilişki vardır; belirli göstergelerin kullanıldığı bağlamlar açık ve nettir.
Oysa, III. ve IV. maddede verilen ifadeler, Baudrillard'a göre göstergenin dördüncü evresine işaret eder.
Dolayısıyla, doğru cevap E şıkkıdır.
10.Soru
Dünya imparatorluklarından dünya ekonomilerine geçiş sürecinin başladığı 1450’li yıllardan bu yana merkez ve çevre ülkelerin yer değiştirdiği dört farklı aşama yaşanmıştır. Bu aşamalar hangi ünlü kitapta yer almıştır?
Kondratieff Dalgalanmalar |
A2 Dönemi |
Ulusların Zenginliği |
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları |
Wallerstein’ın Dünya Sistemi |
Dünya imparatorluklarından dünya ekonomilerine geçiş sürecinin başladığı 1450’li yıllardan bu yana merkez ve çevre ülkelerin yer değiştirdiği dört farklı aşama yaşanmıştır. Bu aşamalar, 20. yüzyılın ilk yıllarında ortaya koyduğu eserleriyle tanınan Rus ekonomist Nikolai Kondratieff’in adı ile “Kondratieff Dalgalanmalar” olarak adlandırılmıştır.
11.Soru
Aşağıda verilenlerden hangileri sanayi sonrası toplumların genel karakteristikleri arasında yer almaktadır? Ekonomik yapıdaki dönüşüm Enformasyon teknolojileri Emek gücünün artan rolü
Yalnız I |
I ve II |
Yalnız II |
I ve III |
II ve III |
Veysel Bozkurt tarafından yapılan değerlendirmede sanayi sonrası toplumların genel karakteristiği beş madde ile ifade edilmektedir:
- Ekonomik yapıdaki dönüşüm
- Yükselen yeni sınıflar
- Bilginin artan rolü
- Enformasyon teknolojileri
- Bunlar dışında kalan diğer karakteristik özellikler
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi toplumdaki çatışma ilişkileri nedenlerinden birisi değildir?
Ekonomik |
Cinsiyet |
Otorite |
Bürokrasi |
Kapitalizm |
Toplumdaki çatışma ilişkileri, sadece ekonomik temelli olmaktan çıkıp, cinsiyet, otorite, bürokrasi, kent, çevre gibi meseleler üzerinden farklı toplumsal ilişki biçimlerine yayılmıştır.
13.Soru
Kamusal alandaki ilişkileri kimlik ve fark temelinde kurarak, ortak bir konsensüse varmak yerine çatışmacı bir “kimlik siyaseti” geliştirme gerekliliğine vurgu yapan model aşağıdakilerden hangisidir?
Radikal Demokrasi |
Müzakereci Demokrasi |
Agonistik Demokrasi |
Ortakduyu |
Liberal Demokrasi |
Laclau ve Mouffe’un ortaya attığı “agonistik demokrasi” modeli, kamusal alandaki ilişkileri kimlik ve fark temelinde kurarak, ortak bir konsensüse varmak yerine çatışmacı bir “kimlik siyaseti” geliştirme gerekliliğine vurgu yapar. Doğru cevap C'dir.
14.Soru
Küreselleşme kavramının ne zaman başladığı konusunda fikir birliği olmasa da hangi yıllara kadar uzandığı iddia edilmektedir?
100 yıl öncesi |
500 yıl öncesi |
1000 yıl öncesi |
2500 yıl öncesi |
5000 yıl öncesi |
Küreselleşme sürecinin ne zaman başladığı ko- nusunda ise bir fikir birliği bulunmamaktadır. Bu sürecinin ne zaman başladığı konusunda üç ayrı fikirden bahsetmek mümkündür. Bunlardan birincisi kü- reselleşme sürecinin insanlık tarihinde aşağı yukarı 5000 yıllık bir geçmişi olduğunu iddia etmektedir.
15.Soru
Hangisi Foucault'un temel kavramlarından değildir?
Benlik |
Söylem |
Arkeoloji |
Soykütük |
İz |
Foucault’un temel düşünce ve kavramları: benlik, söylem, arkeoloji, soykütüktür. İz Derrida'ya ait bir kavramdır.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Wallerstein ve Marx arasındaki benzerliklerden bir tanesidir?
Ulus devlet |
Dünya sistemi |
Kapitalist ekonomi |
Kaçınılmaz komünist devrim |
Merkez, çevre ve yarıçevre |
Toplumun ana yapısı konusunda; kapitalist ekonomi, sosyal ilişkilerin temeli konusunda çatışma ve sömürü konuları benzerlik göstermektedir.
17.Soru
Appadurai’ye göre küreselleşmenin gözlemlenebileceği boyutlar aşağıdakilerden hangisi ya da hangileridir? I.Etnik Boyutu II.Teknolojik Boyutu III.Finansal Boyutu IV.Medya Boyutu V.İdeolojik Alan
IV-V |
II-III |
I-III |
III-IV-V |
Hepsi |
Küreselleşmenin sadece ekonomik değil ama siyasal, kültürel ve kurumsal birçok farklı boyutunun olduğu konusunda genel bir kabul olduğundan bahsedilebilir. Öte yandan küreselleşmenin bu çok boyutlu yapısına dair olan mutabakatı, bu boyutların birbirini nasıl etkilediği konusunda görmemiz pek mümkün değildir. Appadurai (1992), küreselleşmenin ekonomik, siyasal, kültürel ve kurumsal birçok boyutunun birbirini nasıl etkilediğini ve karşılıklı olarak dönüştürdüğünü tartıştığı çalışmasında, küreselleşmenin gözlemlenebileceği beş temel boyuta, bir diğer deyişle alana, işaret etmektedir.
I.Etnik Boyutu
II.Teknolojik Boyutu
III.Finansal Boyutu
IV.Medya Boyutu
V.İdeolojik Alan
18.Soru
Wallerstein’a göre dünya imparatorluklarından dünya ekonomilerine geçiş süreci ilk olarak nerede ortaya çıkmıştır?
Mezopotamya |
Mısır |
Avrupa |
ABD |
Asya |
Doğru cevap C'dir. Wallerstein’a göre dünya imparatorluklarından dünya ekonomilerine geçiş süreci ilk olarak Avrupa'da yaşanmıştır.
19.Soru
Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe tarafından, eklemleyici pratikten kaynaklanan yapılandırılmış bütünlük olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Hegemonya |
Söylem |
Özne |
Kimlik |
Farklılık |
Laclau ve Mouffe (1992) söylemi, eklemleyici pratikten kaynaklanan yapılandırılmış bütünlük olarak tanımlar.
20.Soru
Sanayi öncesi toplum, sanayi toplumu ve sanayi sonrası toplumların özelliklerine ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Sanayi öncesi toplum tipi tarih içerisinde sonlanarak öncelikle sanayi toplumu, daha sonra sanayi sonrası toplum tipine dönüşmüştür |
Sanayi toplumunda genel olarak doğadan kaynakları dönüştürmeye dayalı bir uğraş ve mücadele söz konusudur |
Sanayi sonrası toplumda gelişmiş makinelerle ve karmaşık örgütsel ve yönetsel süreçlerle bir uğraş veya mücadele söz konusudur |
Sanayi sonrası toplumda bazı insanlar diğerlerine hizmet sağlamaktadırlar ve bu hizmeti sağlayanlar genel olarak diğerlerinden çok daha bilgili, uzman kişilerdir |
Sanayi öncesi toplum insan-makine ilişkilerini merkeze alan, doğal çevrenin teknik çevreye dönüşümü için enerji harcayan bir toplumdur |
Toplum tipleri birbirlerinin yerini alan, yerine geçen bir toplumlar değildir. Her bir topluma atfedilen özellikler varlıklarını sürdürmeye devam ederler, değişim bu özelliklerin sayısal
oranları ile ilgilidir. Sanayi öncesi toplumda genel olarak doğadan kaynakları dönüştürmeye dayalı bir uğraş ve mücadele söz konusudur. Sanayi toplumunda gelişmiş makinelerle ve karmaşık örgütsel ve yönetsel süreçlerle bir uğraş veya mücadele söz konusudur. Sanayi sonrası toplumun aksine sanayi toplumu insan-makine ilişkilerini merkeze alan, doğal çevrenin teknik çevreye dönüşümü için enerji harcayan bir toplumdur. Sanayi sonrası toplumda ise bazı insanlar diğerlerine hizmet sağlamaktadırlar ve bu hizmeti sağlayanlar genel olarak diğerlerinden çok daha bilgili, uzman kişilerdir. Dolayısıyla doğru cevap D'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ