Çocuk Gelişimi Deneme Sınavı Sorusu #784463

  1. Kalıtım
  2. Beslenme Tarzı ve Kimyasallar
  3. Gebelik Kontrolleri
  4. Anne Adayının Fiziksel Hareketlilik Seviyesi
  5. Anne Adayının Sağlık Durumu
  6. Çevre

Yukarıdakilerden hangileri motor gelişimi etkileyen doğum öncesi etmenlerdir?


I ve III

I, III ve IV

II, ve V

II, III, IV, VI

I, II, III, IV, V, VI


Yanıt Açıklaması:

Doğum Öncesi Etmenler

Kalıtım: Anneden ve babadan gelen kalıtsal miras anne karnında oluşan zigotun büyüyüp doğduktan sonraki motor gelişim safhalarında bir ömür boyu rol oynayacaktır. Annenin ve babanın genetik şifreleri doğacak bebeğin motor gelişimdeki kaderini büyük ölçüde etkiler. Bu nedenle aile büyükleri sürekli yeni anne babalara; “Sen de erken yürüdün!” ya da “Sen de geç emekledin!” diyerek aslında kalıtımın ne kadar önemli olduğunun al­tını çizerler. Kalıtım ve çevre etmenleri arasındaki etkileşim de doğumdan önce başlar. Ge­notip, kişiye kalıtımla aktarılan ama fiziksel olarak gözlenmesi şart olmayan özelliklerdir. Genotip, organizmanın genetik özellikler toplamıyken, fenotip organizmanın dışarıdan gözlemlenebilen özelliklerini ifade eder. Kalıtsal olarak çocuklarda motor gelişimde aksa­malara neden olan; Down sendromu, Klinefelter sendromu ya da metabolik rahatsızlıklar görülebilir

Beslenme Tarzı ve Kimyasallar: Rahim ortamı, annenin beslenme tarzı ve maruz kaldığı kimyasalların miktarı ve zararı ve gebelik süresi anne karnındaki bebeği büyük ölçüde etkiler. Annenin gebelikte sigara, alkol veya bağımlılık yapan madde kullanması, annenin beslenme alışkanlıkları, gebelikte geçirebileceği ağır hastalıklar ve tedavi amaçlı kullanılan ilaçların kimyasal yan etkileri gibi çok çeşitli etkenler anne karnındaki bebeğin ileriki motor gelişim becerilerini etkiler. Günümüzde marketlerden alınan her ürün raf ömrünün uzun olması amacıyla çok çeşitli işlemlerden geçirilmekte ve çabuk bozulma­ması için koruyucu maddelerle desteklenmektedir. Marketten alınan bir yoğurt açıldıktan on gün sonra bile aynı formunu koruyabilir. Yoğurdun çabucak bozulmaması için kulla­nılan maddeler genelde faydalı bakterileri de zararlı bakterilerle birlikte yok eder. Paketli gıdaların çoğu hatta pazarda satılan meyve-sebzeler bile sağlığa zararlı kimyasallar içere­bilir. Bu bakımdan özellikle gebe annelerin beslenirken mümkün olduğunca yiyeceklerin doğal olmasına dikkat etmeleri gerekir.

Gebelik Kontrolleri: Gebelik süresince anne ve karnındaki bebeğinin sağlığı, rutin şekilde kadın doğum uzmanları tarafından kontrol edilir. Teknolojinin gelişmesiyle bir­likte doğuştan anomali olasılığı çeşitli testler aracılığıyla en aza indirgenmeye çalışılır. Bu testler, düzenli kan ve idrar analizleri yanında üçlü tarama testleri ya da amniyosentez gibi bebeğin daha kapsamlı biçimde kromozom yapısına bakarak tüm gelişim alanları açı­sından sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesini hedeflemektedir. Gebelik süresince düzenli kontrollerin ve testlerin yapılmamış olması tespit edilebilecek olumsuzluklara tıbbi mü­dahale şansını azaltmaktadır. Bu bakımdan gebelik başlangıcından doğuma kadar anne adayları düzenli doktor kontrolü altında tutulmalıdır.

Anne Adayının Fiziksel Hareketlilik Seviyesi: Eğer doktor tarafından tespit edilen bir düşük tehlikesi yok ise yine doktorun tavsiyeleri uyarınca anne adayının fiziksel et­kinliklerde bulunması, spor ve yürüyüş yapması doğumun sağlıklı bir şekilde gerçekleş­mesine yardımcı olacaktır. Anne adayının ağır işlerde çalışması ve ağır yük kaldırması gibi olumsuzluklar da anne karnındaki bebeğin sağlıklı dünyaya gelmesinde engel olarak görülür.

Anne Adayının Sağlık Durumu: Çok erken veya çok geç yaşlarda yaşanan gebelik­lerin anne adayının yaşına bağlı olarak kendine has riskleri vardır. Buna ek olarak anne adayının hepatit, AIDS gibi hastalıkların taşıyıcısı olması ya da gebelik süresince kızamık­çık ve frengi gibi enfeksiyon hastalıklarına yakalanması da bebeğin sağlığını ve yaşama şansını olumsuz etkileyecektir. Ayrıca anne adayının şeker hastası veya hipotroid olması bebeğin engelli ya da solunum sıkıntıları ile doğmasına neden olabilir. Anne adayının gebelik süresince uzun süreli ruhsal sıkıntılar yaşaması bebeğe düşük doğum ağırlığı, sin­dirim problemleri vb. olarak yansıyabilir.

Çevre: Gelişen teknoloji, radyasyon yayılımı ve çevre kirliliğini de getirmiştir. Masum sayılabilecek bir uçak yolculuğunda dahi kabin içi radyasyon yayılımı sağlığı tehdit eder seviyelere ulaşabilmektedir. Neredeyse her evde yer alan elektrikli cihazlar ve hep yanı başı­mızda duran cep telefonlarımız ne yazık ki belirli miktarlarda radyasyon yaymaktadır. Hava­nın aşırı kirli olması, etiketli satılan sularda bile sağlığa zararlı bakterilerin varlığı, çevrenin sadece beton ve betonun bittiği yerde asfalttan ibaret olması sonucu günümüz annelerinin sağlıklı bir gebelik geçirebilme şansları daha da azalmıştır. Bu bağlamda gebeliğin ilk üç ayında alınan küçük dozda bir radyasyon bile embriyoya kalıcı zarar vermektedir. Gebelikte kurşun ve civaya maruz kalınması çocuğun engelli doğmasına neden olabilir. Benzin, su bo­ruları, lehimler, piller, yapı malzemeleri, boyalar, kumaş boyaları ve ahşap koruyucular dahil olmak üzere birçok kaynaktan kurşuna maruz kalınmaktadır. Civa ise denizlerin kirlenmesi nedeniyle deniz mahsullerinden insana geçebilmekte ve doğrudan bebeğin beyin gelişimini etkileyebilmektedir. Ayrıca yüksek dozda A vitamini alınımı anne karnındaki bebeğin geli­şimini olumsuz etkileyebilmektedir.

Yorumlar
  • 0 Yorum