Şiirin siyasal mücadelenin bir aracı olarak görülmesi

Biçimsel özellikler yerine, sınıf çatışması, toplumsal mücadele gibi genel öğelerin belirleyici olması

Şiirin ses, imge gibi elementlerinin yerini, doğrudan söyleyişin alması

Duygusallık yerine duyarlılığın öne çıkışı

İkinci Yeni akımı anlayışını reddederek Nazım Hikmet ve toplumcu-gerçekçi anlayışa bağlanılmak istenilmesi