Gıda Güvenliğinin Temel Prensipleri Deneme Sınavı Sorusu #1090311

I. ................. birçok ülkede antibiyotiklere çoklu direnç (multidrug-resistance; MDR) geliştirmiş en önemli gıda kaynaklı patojen bakterilerden biridir. Typhimurium DT 104’ün ampisilin, kloramfenikol, sülfonamid,
streptomisin ve tetrasiklinlere karşı dirençli olduğu tespit edilmiştir.

II. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde kinolonların yaygın olarak kullanımı ve özellikle
enrofloksasinin kanatlılarda kullanımına izin verilmesinin ardından ......................
türlerinde direnç gelişiminin arttığı görülmektedir.

III. Penisilinin kullanılmaya başlandığı 1945 yılından itibaren ............... suşlarında beta-laktamaza bağlı direnç gelişimi hızla artmıştır.

Yukarıdaki boşluklara sırası ile hangi kavramlar gelmelidir? 


Listeria monocytogenes, Escherichia coli, Clostridium botulinum

Salmonella, Campylobacter, Staphylococcus aureus

Clostridium botulinum, Salmonella, Staphylococcus aureus

Staphylococcus aureus, Listeria monocytogenes, Trichinella spiralis

Trichinella spiralis, Escherichia coli, Salmonella


Yanıt Açıklaması:

Salmonella, birçok ülkede antibiyotiklere çoklu direnç (multidrug-resistance;
MDR) geliştirmiş en önemli gıda kaynaklı patojen bakterilerden biridir. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde kinolonların yaygın olarak kullanımı ve özellikle enrofloksasinin kanatlılarda kullanımına izin verilmesinin ardından Campylobacter türlerinde direnç gelişiminin arttığı görülmektedir. Penisilinin kullanılmaya başlandığı 1945 yılından itibaren S. aureus suşlarında beta-laktamaza bağlı direnç gelişimi hızla artmıştır

Yorumlar
  • 0 Yorum