Göçmen Ve Sığınmacılarla Sosyal Hizmet Deneme Sınavı Sorusu #757405
Mültecilerin çalışma koşullarını düzenleyen uluslararası düzenlemeler var mıdır?
Salt fiziksel olarak bulunanların hakkı, |
Bulundukları ülke Anayasa'sının kendi vatandaşlarına sunduğu haklar, |
Hukuka uygun olarak bulunanların hakkı, |
Ülkenin vatandaşlarına sunduğu haklar, |
Hukuka uygun olarak kalanların hakkı, |
Hukuka Uygun Olarak Kalanların Hakları,
Mülteci statüsünün verilip verilmediğine bakılmaksızın geçici yahut daimi ikamet izni verilenlerin, ülkede hukuka uygun olarak kaldıkları kabul edilir. Hukuka uygun olarak kalan mülteciler, Salt Fiziksel Olarak Bulunanlar ve Hukuka Uygun Bulunanların yararlandığı haklardan yararlanacaklardır. Ayrıca başka haklara da sahip olacaklardır. 1951 Mülteciler Sözleşmesi bu haklarla ilgi düzenlemeler ve maddeleri de kapsamaktadır. Mültecilere tanınan bu haklar;
* Çalışma hakkı,
* İş yaşamında, sömürü ve istismardan korunma hakkı tanınmıştır. Mültecilere çalışma hakkının tanınmasının yanı sıra devletler, çalışma koşullarında vatandaşlarından daha elverişsiz bir düzenleme yapamayacaktır.
*Sosyal güvenlikten yararlanma hakkı,
*Kamu yardımlarından yararlanma hakkı,
* Yabancılarla eşit düzeyde konut edinme hakkı,
* Vatandaşlarla eşit düzeyde fîkrî mülkiyet hakkı,
* Siyasi amaç ve kâr amacı taşımayan dernekler ile meslek sendikaları ile ilgili haklar,
* Vatandaşlarla eşit düzeyde mahkemelere ulaşma hakkı,
Salt Fiziksel Olarak Bulunanların Hakları;
Bir mültecinin kendi ülkesinden başka ülkede bulunuşunun ilk boyutunu, fiziksel bulunuş oluşturur. Kişinin mülteci olup olmadığı belli değildir; durumu resmi makamlarca incelenecektir. Bu kişilerin statülerinin henüz belirlenmemesi, kesinlik ve resmiyet kazanmaması, korunmayacakları anlamına gelmez, Geri gönderilmeme ilkesi, bu kişilerin en büyük hakkıdır. Ayrıca, bu kişilerin fiziksel güvenliği insan hakları hukuku çerçevesinde güvence altındadır. Mülteciler ülkeye yasa dışı yollarla girdikleri için tutuklanamaz ve cezalandırılamaz. Mülteci Sözleşmesi'nin bazı hükümleri gerekse uluslararası insan hakları hukuku, mültecilerin, yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan temel ihtiyaçlara ulaşma hakkı bulunduğunu belirterek bu konuda devletlere yükümlülük getirmektedir. 1951 Mülteci Sözleşmesi, mülkiyet hakları ve vergi yükümlülükleri ile bazı hükümler getirmiştir. Fiziksel bulunuş düzeyinde mültecilerin sahip olduğu kabul edilen haklardan biri de aile birliği hakkıdır. Mültecilerin yararlanması gereken haklardan bir diğeri, düşünce, vicdan ve din özgürlüğüdür. Eğitim hakkı, statüleri belirsizlik taşımakta olsa bile, ülkede bulunan mültecilerin sahip olduğu haklardandır. 1951 Mülteci Sözleşmesi, mültecilere diğer yabancılardan daha elverişsiz bir muameleyi yasaklamaktadır. 1951 Mülteci Sözleşmesi, her mülteciye kimlik çıkartma yükümlülüğü getirmektedir. Böylece mülteciler, henüz resmi olarak mülteci olmamış olsalar bile, mevcut statülerini belgeleme imkanları olmakta ve kendilerine tanınan haklardan yararlanmak için talepte bulunma olanağı sağlanmaktadır. Fiziksel olarak ülkede bulunmuş olmakla sahip olunan haklar konusunda en son olarak değinilmesi gereken hak, mültecilerin mahkemelere baş vurma hakkıdır.
Hukuka Uygun Olarak Bulunanların Hakları,
Bir mültecinin bir ülkede bulunuşu, sadece fiziksel bulunuşunun ötesinde bir resmiyet taşıyor olabilir. Söz gelimi, bir başka ülkede mülteci olarak yaşayan ancak geçici bir süre için 1951 Mülteci Sözleşmesi tarafı olan bir devlette bulunan mülteci, bir devletin koruma sağladığı bir mülteci olmamakla birlikte, mülteci statüsü nedeniyle uluslararası korumanın kapsamındadır. Bunun yanında iltica talebinde bulunmuş ve taleplerinin sonucunu bekleyen, hatta iltica talepleri kabul edilmemekle birlikte ret kararının temyiz sonucunu bekleyen kişilerin, aynı çerçevede, ülkede hukuka uygun bulundukları kabul edilir.Söz konusu devletin bu durumdaki kişilere mülteci hukuku bağlamında sağlaması gereken ilave haklar bulunmaktadır. Ülkede hukuka uygun şekilde bulunan mülteciler, sınır dışı edilmeme hakkına sahiptirler. Bunun aksine ülkede sadece fiziksel olarak bulunan kişilerin sınır dışı edilmeme hakları yoktur. 1951 Mülteci Sözleşmesi'nin 32(1). maddesi '' Taraf devletlerin, ülkelerinde yasal olarak bulunan bir mülteciyi, ulusal güvenlik veya kamu düzeni ile ilgili sebepler sebepler dışında sınır dışı etmeyecektir'' hükmünü içermektedir. Böyle bir hüküm bir yandan mülteciler için sınır dışı edilmemeyi bir hak olarak ortaya koyarken, diğer yandan da ulusal güvenlik ve kamu düzenini istisna olarak getirmektedir. Bununla birlikte ulusal güvenlik ve kamu düzeni istisnaları da mülteciyi tümden korumasız bırakmaz. Aynı maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları bunları düzenlemiştir. Seyahat ve oturma özgürlüğüne sahiptir. Kendi işinde çalışarak gelir elde etme özgürlüğüne de sahiptir.
Yorumlar
- 0 Yorum